Çok yalnız hissediyorum..

Allah rahmet eylesin:KK43:
Yaşınızı bilmiyorum ama az çok tahmin ediyorum. Bu yaşınıza kadar yanınızda, arkanızda- keşke çok daha uzun süre olabilseydi- babanız varmış. Hic de yalnız ve kimsesiz değilmissiniz ne güzel. Soylemlerinizden anlaşılıyor.
Ama siz bu uzgunlukle belki de hep boyleydiniz bilemem sürekli olumsuz düşünüp, etrafı inceleyip kendinize çekiyorsunuz düşüncelerinizi diye düşünüyorum. Çektikçe oluyor, oldukça siz daha çok düşünüp daha çok çekiyorsunuz.
Mesela akraba demişsiniz akrabası ile iyi olan kaç kişi vardır. Çoğunlukla ya zarari olur en iyi ihtimalle hiçbir zararı olmaz. Arada gorusursun biter.
Abiniz mesela evden atmaya çalışmış falan satmak için ee ikinizin de hakkı aynı neyse ki ne yapabilir.
Tamam insanlar ne nankör diye düşünebilirsiniz ama insanların nankör olabileceğini ilkokulda ayıkmaya başlıyoruz çoğumuz. Ayilmadiysak uzun süre şanslı bile sayılırız iyi insanlarla karsilasmisiz demektir.
Siz her şey kötü, işlerim hiç rast gitmiyor derseniz içiniz de öyle çalışır ve öyle sürer gider.
 
Hiçbir şey dışarından göründüğü gibi değil. İmrendiğiniz hayatlar kim bilir nelerle sınanıyor. Kendi hayatınıza odaklanmalısınız. Karamsarlığa bürünüp önünüzdeki fırsatları kaçırmayın. En tehlikelisi kaçış olarak olur olmadık insanlarıda hayatınıza almayın.
 
Teknikerim, şuan bir kamu kurumunda geçici süreliğine asgari ücrete işçi olarak çalışıyorum. Birkaç ay sonra çıkışım verilecek.
Yanımda ben yaşlarda kadrolu bir mühendis var. Severek, evlendiği bir eşi, yolunu bekleyen çocuğu, 10 bin civarı geliri var.. Annesi babası sağ ve arkasında..

Ben ise hayatta ailem diyebileceği tek insanı babasını daha yeni kaybetmiş, hemen akabinde kardeşleri tarafından sokağa atılmak istenmiş, karşısına çıkan erkekler tarafından da cinsel obje olarak kullanılmaya çalışılmış, işi gücü olmayan, hiç sevilmemiş, yapayalnız, intiharın eşiğinde biriydim.

Kıskandım demeyeyim sadece gıpta ettim, içimden ne kadar şanslı dedim. Herşeye aynı anda sahip ben ise onun sahip olduklarının birine bile sahip değildim...

"-Senin bugün neyin var?" dedi. Bende babam vefat ettikten sonra yalnızlığı, kimsesizligi iliklerime kadar hissettiğimi söyledim.
"-Demek yalnız hissediyorsun, kimsem yok diyorsun, bizim var da ne oluyor bee" diyerek "-aaahhh ahhhh" yaptı. Öyle bir ah çekti ki içinde nice feryatlar gizliydi.

"-Şuan hayatında biri olup acını paylaşacak olgunlukta olmayıp, sana extra yük getirip, hayatını daha da çekilmez kılabilirdi" dedi. "-Emin ol yalnızlık daha iyi" dedi. Özetle dolaylı yollardan eşiyle mutsuzluğunu vurguladı..

Bu kadına bunu yapan hayat bana neler yapmaz diye düşünüp daha da umutsuzluğa kapıldım... Işim gücüm olsa kendime bir ev tutup tek başıma bir hayat kuracağım ama yok sevdiğim olsa evleneceğim oda yok ailem olsa onlarla yalnızlığımı paylaşacağım var ama yoklar.

Akrabalar deseniz hepsi leş kargası, fitne saçmaktan, arkamdan dedikodu yapmaktan başka bir işe yaramazlar. Özetle var oluşumu sorguluyorum..
Herkesin hayatta bir misyonu vardır ya ben böyle asalak gibi yaşamak, sürünmek için doğmuş olamam herhalde diyorum ama başka türlüsü de elimden gelmiyor.. Umut ede ede ömür bitiyor ama biseyler düzelmek yerine daha da kötü oluyor..
Umut ede ede ömür bitiyor derken?? Herhalde 80 yaş üstü filan değilsiniz değil mi? Üstelik o yaşta da sağlıkla ve mutlulukla yaşama çabasında insanlar var ve ben onları çok seviyorum
Öncelikle başka hayatlara özenmekten de gıpta etmekten de vazgeçin. Daha bir kaç gün önce çok düzgün bir hayatı var sandığım, eşiyle çok yakıştırdığım 20 yıllık iş arkadaşımın telefonda eşinden bahsederken "beni hayat boyu aldattı, hiç saklamadan hiç utanmadan gittiğimiz tatillerde bile beni aldattı. Ben sandığınız gibi güçlü bir kadın değilim. Eşimi sevmekten hiç vazgeçemedim" derken sesinin titremesini hiç unutmayacağım Bahsettiğim kişi yüksek lisanslı, oldukça güzel, hoş havalı çalışan bir kadın. Ve herkes hala gıpta ile X in harika hayatı, muhteşem yazlığı, her yıl değiştirdiği arabası, karizma kocası vs diye bahsediyor kendisinden.
Ha belki mükemmel hayatlar da vardır ona bir itirazım yok. Ama onlara imrenmek, onlara bakıp kendi hayatımızdaki eksiklere hayıflanmak sadece mutsuzluk getirir

Yapmamız gerekense tam olarak sadece kendi hayatımıza odaklanmak. Daha mutlu nasıl olurum. Hayat boyu odaklanmanız gereken bu. Önce yeniden iş bulmak. İşinizde daha seçkin bir eleman olmak için dil öğrenmek ve ilave (sertifikaları işe yarayan) kurslara gitmek gibi..
Sevgili mi istiyorsunuz? Hobi kurslarına gezilere katılıp ortak zevklere sahip olduğunuz insanlarla bir araya gelip çevre oluşturmak ve gelen tekliflere göre kendinize uygun bir partner seçmek
Olmadı mı? Hayatınızdan çıkarıp daha size uygun olanını değerlendirmek..
Hayatta sizi üzen sizi kıran akraba ve yakınlardan uzak olmak. Onların kötülüklerini ve kötü enerjilerini üzerinize çekmemek gibi..
Hayatınızda yavaş yavaş elde ettiklerinizle mutlu olmayı seçmek gibi.
Mutlu olmayı seçerseniz hayatınızdaki güzellikler artıyor. Her şeyde mutsuzluğa odaklanırsanız olumlu durumları bile göremiyorsunuz ve sürekli yeni mutsuzlukları çekiyorsunuz
Bizim elimizde olmayanlar dışında,genel anlamda hayatımızı hamur gibi yoğurup güzel şekiller verip lezzetlendirmek ve tadını çıkarmak inanın bize bırakılmış. Bunu farkedip çabalarınızı bu yönde aktive ederseniz hayatınız güzelleşecek. Umarım bunu bir an önce gerçekleştirmeye başlarsınız ve büyük küçük demeden elde ettiğiniz güzelliklere odaklanıp onlarla mutlu olmaya ve bu mutlulukları çoğalmaya büyütmeye gayret edersiniz
Çünkü her yaşam kendine özgüdür. Hiç bir yaşam da diğerlerine özenerek ahlar vahlar çekecek kadar uzun değildir. Kendi hayatınızı güzelleştirmeye odaklanın bir an önce
 
İlk cümlelerinizi okurken ‘’kimse dışarıdan gözüktüğü gibi değil’’ yazacaktım ama siz çok güzel anlatmışsınız zaten.İnsan çok iyi durumda olsa bile ailesinde saçma sapan davranan,devamlı hatalar yapan biri varsa ne kazandığı paranın değeri oluyor,ne mutlu yuvasında ki huzur yetiyor.
Emin olun hayatınız hep böyle gitmeyecek Ya çok güzel bir iş fırsatı çıkacak karşınıza yada sizi çok mutlu edecek biri.
 
Allah rahmet eylesin:KK43:
Yaşınızı bilmiyorum ama az çok tahmin ediyorum. Bu yaşınıza kadar yanınızda, arkanızda- keşke çok daha uzun süre olabilseydi- babanız varmış. Hic de yalnız ve kimsesiz değilmissiniz ne güzel. Soylemlerinizden anlaşılıyor.
Ama siz bu uzgunlukle belki de hep boyleydiniz bilemem sürekli olumsuz düşünüp, etrafı inceleyip kendinize çekiyorsunuz düşüncelerinizi diye düşünüyorum. Çektikçe oluyor, oldukça siz daha çok düşünüp daha çok çekiyorsunuz.
Mesela akraba demişsiniz akrabası ile iyi olan kaç kişi vardır. Çoğunlukla ya zarari olur en iyi ihtimalle hiçbir zararı olmaz. Arada gorusursun biter.
Abiniz mesela evden atmaya çalışmış falan satmak için ee ikinizin de hakkı aynı neyse ki ne yapabilir.
Tamam insanlar ne nankör diye düşünebilirsiniz ama insanların nankör olabileceğini ilkokulda ayıkmaya başlıyoruz çoğumuz. Ayilmadiysak uzun süre şanslı bile sayılırız iyi insanlarla karsilasmisiz demektir.
Siz her şey kötü, işlerim hiç rast gitmiyor derseniz içiniz de öyle çalışır ve öyle sürer gider.
Olumlu , pozitif düşünerek biseyi değiştiremedim şimdiye kadar.. kaldı ki hayat şartları kötüyken insan pozitif olamıyor. Mesela güne kavga sesiyle uyanırken annen ağlarken baban üzülürken sürekli anneni babani ağlatan kardeşlerin varken ne kadar mutlu olabilirsin? Böyle bir evde yetiştim..
 
X