- 19 Temmuz 2021
- 287
- 216
- 36
- Konu Sahibi mervecaglarr
- #1
Teknikerim, şuan bir kamu kurumunda geçici süreliğine asgari ücrete işçi olarak çalışıyorum. Birkaç ay sonra çıkışım verilecek.
Yanımda ben yaşlarda kadrolu bir mühendis var. Severek, evlendiği bir eşi, yolunu bekleyen çocuğu, 10 bin civarı geliri var.. Annesi babası sağ ve arkasında..
Ben ise hayatta ailem diyebileceği tek insanı babasını daha yeni kaybetmiş, hemen akabinde kardeşleri tarafından sokağa atılmak istenmiş, karşısına çıkan erkekler tarafından da cinsel obje olarak kullanılmaya çalışılmış, işi gücü olmayan, hiç sevilmemiş, yapayalnız, intiharın eşiğinde biriydim.
Kıskandım demeyeyim sadece gıpta ettim, içimden ne kadar şanslı dedim. Herşeye aynı anda sahip ben ise onun sahip olduklarının birine bile sahip değildim...
"-Senin bugün neyin var?" dedi. Bende babam vefat ettikten sonra yalnızlığı, kimsesizligi iliklerime kadar hissettiğimi söyledim.
"-Demek yalnız hissediyorsun, kimsem yok diyorsun, bizim var da ne oluyor bee" diyerek "-aaahhh ahhhh" yaptı. Öyle bir ah çekti ki içinde nice feryatlar gizliydi.
"-Şuan hayatında biri olup acını paylaşacak olgunlukta olmayıp, sana extra yük getirip, hayatını daha da çekilmez kılabilirdi" dedi. "-Emin ol yalnızlık daha iyi" dedi. Özetle dolaylı yollardan eşiyle mutsuzluğunu vurguladı..
Bu kadına bunu yapan hayat bana neler yapmaz diye düşünüp daha da umutsuzluğa kapıldım... Işim gücüm olsa kendime bir ev tutup tek başıma bir hayat kuracağım ama yok sevdiğim olsa evleneceğim oda yok ailem olsa onlarla yalnızlığımı paylaşacağım var ama yoklar.
Akrabalar deseniz hepsi leş kargası, fitne saçmaktan, arkamdan dedikodu yapmaktan başka bir işe yaramazlar. Özetle var oluşumu sorguluyorum..
Herkesin hayatta bir misyonu vardır ya ben böyle asalak gibi yaşamak, sürünmek için doğmuş olamam herhalde diyorum ama başka türlüsü de elimden gelmiyor.. Umut ede ede ömür bitiyor ama biseyler düzelmek yerine daha da kötü oluyor..
Yanımda ben yaşlarda kadrolu bir mühendis var. Severek, evlendiği bir eşi, yolunu bekleyen çocuğu, 10 bin civarı geliri var.. Annesi babası sağ ve arkasında..
Ben ise hayatta ailem diyebileceği tek insanı babasını daha yeni kaybetmiş, hemen akabinde kardeşleri tarafından sokağa atılmak istenmiş, karşısına çıkan erkekler tarafından da cinsel obje olarak kullanılmaya çalışılmış, işi gücü olmayan, hiç sevilmemiş, yapayalnız, intiharın eşiğinde biriydim.
Kıskandım demeyeyim sadece gıpta ettim, içimden ne kadar şanslı dedim. Herşeye aynı anda sahip ben ise onun sahip olduklarının birine bile sahip değildim...
"-Senin bugün neyin var?" dedi. Bende babam vefat ettikten sonra yalnızlığı, kimsesizligi iliklerime kadar hissettiğimi söyledim.
"-Demek yalnız hissediyorsun, kimsem yok diyorsun, bizim var da ne oluyor bee" diyerek "-aaahhh ahhhh" yaptı. Öyle bir ah çekti ki içinde nice feryatlar gizliydi.
"-Şuan hayatında biri olup acını paylaşacak olgunlukta olmayıp, sana extra yük getirip, hayatını daha da çekilmez kılabilirdi" dedi. "-Emin ol yalnızlık daha iyi" dedi. Özetle dolaylı yollardan eşiyle mutsuzluğunu vurguladı..
Bu kadına bunu yapan hayat bana neler yapmaz diye düşünüp daha da umutsuzluğa kapıldım... Işim gücüm olsa kendime bir ev tutup tek başıma bir hayat kuracağım ama yok sevdiğim olsa evleneceğim oda yok ailem olsa onlarla yalnızlığımı paylaşacağım var ama yoklar.
Akrabalar deseniz hepsi leş kargası, fitne saçmaktan, arkamdan dedikodu yapmaktan başka bir işe yaramazlar. Özetle var oluşumu sorguluyorum..
Herkesin hayatta bir misyonu vardır ya ben böyle asalak gibi yaşamak, sürünmek için doğmuş olamam herhalde diyorum ama başka türlüsü de elimden gelmiyor.. Umut ede ede ömür bitiyor ama biseyler düzelmek yerine daha da kötü oluyor..
Son düzenleme: