Çok Şükürlü ve Sabırlı Değerli Bir İnsan: Hz Nuh Peygamber

askitotomsu

Yiğit Aras_SMA destek
Kayıtlı Üye
31 Mart 2012
10.869
7.478
Hz Nuh'un hayatı
Hz. İdris göğe çekilmeden önce halkı aydınlatmaları için ümmetinden bazı din alimlerini görevlendirmişti. Bu alimler, farklı yörelerindeki insanlara doğru yolu göstermek için, ellerinden gelen gayreti gösteriyorlardı. Güzel ahlakları ve tatlı sohbetleri sebebiyle, halk tarafından, sevilen ve sayılan bu alimler, vefat ettikten sonra, insanlar onları hayırla anmak ve hatıralarını yaşatmak için heykellerini yapmaya karar verdiler. Bunun üzerine Vedd. Suva, Yegüs, Yeük, Nesr adlı bu kişilerin heykelleri yapıldı.

Daha önce iman edenler, farz ibadetlerini yapıyor. bunun yanı sıra bu heykellerin etrafında, toplanıyor, onların nasihatlerini hatırlıyor ve gösterdikleri doğru yoldan ayrılmamaya çalışıyorlardı. Önceleri iyi niyetle yapılan bu hareketler, ileriki zamanlarda, yanlış sonuçlar vermeye başladı. Çünkü bu heykellerin dikiliş gayesini hatırlamayan, bilmeyen insanlar, zamanla bunlara tapmaya başladı. Yeryüzünde Yüce Allah'ı terkedip puta tapınma adetide böylece başlamış oluyordu. Artık insanlar Allah'a ibadetten uzaklaşıp, kendi elleriyle yaptıkları, tahtadan, tunçtan, çamurdan heykellere tapıyorlardı.

Bunun üzerine Yüce Allah Hz. Nuh'u kırk yaşındayken peygamberlikle görevlendirdi. Peygamberlik görevini alınca önce halkı tek tek gizliden gizliye davete başladı. Belli bir müddet sonra ise davetini açıktan açığa yapmaya başladı.
- Ey kavmim Allah'a ibadet edin. Ondan başka ilahınız yoktur. İyi yürekli, temiz ve güzel ahlaklı olanlar, bu davete evet demişlerdi. Bunların çoğunluğunu yoksul kimseler oluşturuyordu.

Zengin kibirli zalim kötü huylu kimseler ise putperestlikte ısrar ediyor, üstelik, Nuh Aleyhisseläm'a
ağır hakaretlerde bulunuyorlardı. Onlar Hz. Nuh'u dinlememek için, kulaklarını tıkıyor, yüzünü
görmemek içinde elbiseleriyle başlarını örtüyorlardı. Putperestler, Hz. Nuh'a inananların az da olsa artmaya başladığını görünce bu gidişe engel olmak için, müminlerle alay etmeye onları küçük düşürücü, kötü davranışlarda bulunmaya başladılar. Halbuki Hz. Nuh ve müminler onların kötü davranışlarını sabırla karşılıyorlardı.
- Ben size, gönderilmis güvenilir bir peygamberim. Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Yoksa sizi mahvedecek günün azabından korkuyorum.
Putperestler ise ona şöyle karşıhk veriyorlardı:
- Ey Nuh sen peygamber olduğunu iddia ediyorsun. Halbuki sende bizim gibi bir insansın. Bir insan nasıl peygamber olur. Üstelik senin yanında olanlar, aşağı tabakadan, fakir ve yoksul insanlar. Eğer davanda haklı olsa idin, bizim gibi akıllı ve zengin insanlar da sana tabi olurdu. Senin bizden ne gibi üstün bir tarafın var ki sana uyalım.

- Benden önce gelen peygamberler, birer insan oldugu gibi, ben de bir insanım. Çünkü insanlara ancak bir insan kılavuzluk yapabilir. Bana inanan kimselerin, fakir olmaları davamın doğrulugunu gölgeleyemez. Yüce Allah insanların soyuna sopuna, zenginliğine fakirliğine bakmaz. Allah insanların dindarlığına kalbindeki Allah korkusuna bakar.
Putperestler; Hz. Nuh'un servet sahibi olmak niyetiyle, böyle davrandığını iddia ettikleri zaman, onlara: "Ben Allah'ın bana verdigi görev karşılığında hiç bir maddi menfaat beklemiyorum. Benim tüm çabam, sizin Dünya ve Ahiret mutluluğunuz içindir" diye cevap veriyordu.

Hz. Nuh'a inanmayan putperestler, başvurdukları bütün metodların, sonuçsuz kaldığını görünce, sinsi taktiklere başvurmayı denediler.
- Ey Nuh sen yanındaki fakirleri yanından kov ve uzaklaştır ki bizler sana itaat edelim. Cünkü biz onlarla bir araya gelemeyiz.
Ancak Hz. Nuh onların bu teklifini geri çevirdi.
- Ben onları asla kovamam. Yüce Allah'a inanan herkes birbirinin kardeşidir. Şunu iyi biliniz ki, sizlerin hepinizi şu halinizle, onların bir tekine bile tercih etmem. Yoksa Yüce Allah'ın azabından beni kim kurtarır.
Bu sözler üzerine putperestler iyice kızdılar. Hatta Hz. Nuh'u tehdit ettiler.
- Eğer davandan vazgeçmezsen, seni asla yaşatmayız.
Sinsi planlarının başarısızlıkla sonuçlandığını gören putperestler, müminlere işkence ve zulüme başladılar. Bunun üzerine Yüce Allah ceza olarak onlara yağmur yağdırmadı. Bu yüzden bütün malları bağları bahçeleri, hayvanları telef oldu. Can derdine düşüp
müminlerle uğraşmaz oldular.
Hz. Nuh putperestlerin, bütün bu olanlardan bir ders alıp belki bundan sonra yola gelebileceklerini düşündü. Ve bu nedenle onları yeniden Allah yoluna davet etti.
- Ey kavmim, başınıza gelen bütün bu belalar, işlediğiniz günahlar ve kusurlar yüzündendir. Allah'a
ibadeti terkedip, putlara tapmakla, Yüce Allah'ı gazaplandırdınız. Eğer daha büyük belalara uğramak istemiyorsanız, hepimizi yaratan Yüce Allah'a imän ediniz.

Bütün bu olanlardan ders alıp imäna gelecekleri yerde, iyice kuduran putperestler, çok ağır konuşmaya başladılar.
- Yeter artık sabrımızı taşırıyorsun. Bizi tehdit edip duruyorsun. Eger söylediklerin doğru ise, getir şu belaları yagdırda görelim.
- Ey kavmim azabı ben degil, bütün alemlerin yaratıcısı olan Yüce Allah verir. Başınıza bir felaket geldiğinde, kurtulmak için neyinize güveniyorsunuz? Kaçıp kurtulacak yeriniz varmı? Kaçacağınız her yer Allah'ın mülküdür. Eğer Allah azabın gelmesine hükmetmişse, bilinki ondan kurtuluşunuz olmaz. Hiç bir kuwet o azabı geri çeviremez.

Hz. Nuh 950 yıl kavmi için çırpınıp onların Allah'a imän etmesi için çabalayıp durmuştu. Artık yapabilecek fazla bir şey yoktu. Azabı kendileri istemişti.
- Ya Rabbi yıllardır onları doğru yola davet ettim. Ama beni hiç dinlemediler. beni dinlememek için „ kulaklarını tıkadılar. Fakirleri küçük görüp büyüklük taslayan bu zalim topluluğa yenik düştüm. Aramızdaki hükmü sen ver. Eğer onları sağ bırakırsan puta tapmaya devam edecekleri gibi sana inananlarıda yoldan çıkaracaklar. Müminleri sen koru ve onlara merhamet et.

Hz. Nuh'un duası üzerine Yüce Allah ona, şöyle buyurdu.
- Ey Nuh, sana vahyedecegimiz, şekilde bir gemi yap. Sonra yer ile gök birbirine karışıp, zalimler heläk olurken, sakın onlara acıyıp benden bir istekte bulunma. Çünkü onlar bu azabı hakettiler.
Hz. Nuh, Yüce Allah'ın yardımı ile büyük bir geminin yapımına başladı. Geminin nasıl yapılacağı Cebrail Aleyhisseläm tarafından tarif ediliyordu. Hz. Nuh ve müminlerde o tarife göre hareket ediyorlardı. Onları gören putperestlerde alay etmekten geri kalmıyorlardı.
- Ey Nuh. Ne o yoksa peygamberliği bırakıpta marangozluğumu seçtin?

Bir rivayete göre inkarcılar, gemiye pislik sürüyorlardı. Hz Nuh buna üzülüyordu. Bir gün inkarcıları hastalık kapladı. Vücutları yara oldu. Gemiye yanlışlıkla dokunan bir inkarcı yaralarının iyileştiğini gördü. Böylece inkarcılar, gemiye sürdükleri pisliklere vücutlarını sürüp iyileşmeye çalıştılar.

Günler aylar böyle geçtikten sonra gemi bitmek üzereydi. Yüce Allah, Hz. Nuh'a: Geminin bitiminden sonra, büyük bir tufanın başlayacağını haber vermişti. Ayrıca imän edenlerle, ailelerini ve birde her hayvandan bir çiftin gemiye alınmasını emretmişti. Bütün hazırlıklar bitince müminler, "Bismillah" diyerek gemiye bindiler. Hayvanlarda gemiye yüklenmişti. Kısa sürmediki tufanın belirtileri görülmeye başladı. Hz. Nuh'un karısı ile bir oğlu kafirlerle birlik olup gemiye binmemişti. Nuh Aleyhisseläm babalık ve peygamberlik şefkati ile belki son anda imäna gelirler düşüncesiyle, oğluna seslendi.
Hz. Nuh'un oğlu babasının teklifini reddedip küfüründe ısrar ediyor, dağlara yüksek yerlere çıkarak bu tufandan, kurtulabileceklerini sanıyorlardı. Hz. Nuh'un oğluna yalvarışları yakarışları fayda etmemişti. Oglu ile son bir defa göz göze geldikten sonra, dev bir dalga oğlunu alıp yutmuştu. O da diğer imänsızlar gibi boğulup gitmişti.
Tevekkül içinde, ilähi adaleti izleyen müminler Nuh'un gemisinde, Hz. Nuh ile birlikte, günlerini hamd ve şükürler içinde geçiriyorlardı.

Gemi ise dağlar büyüklügündeki dalgalar arasında bir fındık kabuğu gibi dalgalanıp duruyordu. Yüce Allah'ın dilemesiyle yağmurlar durup yerden fışkıran sular çekilmeye başlamıştı. En yüksek dağları dahi kaplayan, azgın dalgalar, tek bir putperest bırakmadıktan sonra, gerisin geriye çekilmiş, dev dalgalar durulmuş, sular ise gittikçe alçalmaya başlamıştı.
Hz Nuh'un gemisi, musul yakınlarında Cudi adındaki bir dağın tepesine oturmuştu. Karalar iyice kuruyup, yaşamaya elverişli hale gelince, Hz. Nuh ile müminler, Yüce Allah'ın izniyle, 10 Muharrem günü gemiden indiler. Şükran borcu olarak oruç tuttular.

Gemideki yiyecek ve içeceklerden artan malzemeleri birbirine katarak, "ASURE" adını verdikleri yeni bir yemek yaptılar.
Tufandan sonra, 60 yıl daha yaşayan Hz. Nuh 1050 sene yaşadıktan sonra,. vefat etmiştir. Her işinin başında "Bismillah' sonunda ise "Elhamdülillah diyen, Hz. Nuh her zaman yüce Allah'a çok sükrederdi. Bu yüzden Kuran-ı Kerim'de "Şekur" (Çok
şükreden) sıfatıyla anılmıştır. Hz Nuh peygamber la ilahe illallahu subhanallahi ve bihamdihi zikrini çok yaparmış derler.

Yine bir rivayete göre şehirden uzakta yaşayan yaşlı bir kadın varmış. Görme engelli olduğu da rivayetler arasındadır. Şehirden ara sıra onu ziyarete gelenler tufan olacağını, kurtulmak için gemi yapıldığını söylerler. Yaşlı kadın her seferinde beni unutmayın, gemi bitince beni de alın, der. Tufan başladığında inananlar gemiye biner ama kadını unuturlar. Tufan aylardan sonra dinip yerdeki sular çekilince inananlar gemiden iner ve yaşlı kadının akıbetini araştırırlar. Ancak kadının evinin sağlam olduğunu, kadının tufandan etkilenmediğini görürler. Yaşlı kadın tufan başlıyor mu beni almaya mı geldiniz diye sorunca tufanın olup bittiğini söylerler ve sen hiç etkilenmedin mi derler. Yaşlı kadın bir ara ineğim ahıra geldiğinde sırtı ıslak ayakları çamurdu ama anlamadım, der. Doğrusunu Allah bilir.

Yüce Allah daha sonra Hz. Nuh'un zürriyetini bereketlendirdi. Yeryüzüne yayılıp çoğaldılar. Bu yüzden Hz. Nuh'a ikinci ADEM denmistir.
Hz. Nuh’un evladlarına öğüdü:

Bunlardan (ilk) ikisini asla bırakmayın diğer ikisini de asla yapmayın
1. La ilahe illallah
2. Subhanallah vebi hamdihiy’dir
3. Gavurluktan (sakının)
4. Kibir ‘den sizi uzak durun.
 
sen ne tatlı bir insansın böyle,takip ediyorum böyle güzel seyler paylasıyosunki okuyalım.cok tatlısın.Allah razı olsun senden
 
Mevlit Kandili için ortak hatme katılmak isteyenler, Ramazan hatmine var mısınız (dualarımız sizinle) konusuna bakıp cüz alabilirler
herkes kendi hayırlı niyetiyle katılabilir, 13 ocak kandilde hatim duası yapıp hem kendimize hem birbirimize dua etmek istiyoruz
ortak ibadetlerin sevabını unutmayalım arkadaşlar :)
 
Kendisine öfkeli davranıldığı halde yumuşaklık gösteren için Allah’ın sevgisi vacip olur. (Camiüs Sağir)
 
"ALLAH'ım bana kendi sevgini ve Senin yanında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ver." #Hadis [Tirmizî]
 
Lütfen konuları bölüme uygun açınız, Tarihe İz Bırakanlar bölümünde kişi ve tarihi olaylar paylaşılır, kişi tanıtımı yapıyorsanız kim olduğu, doğum, ölüm tarihi, varsa eserleri, vb bilgileri paylaşmalısınız, siz kişilerle hikayeler paylaşıyorsunuz.
 
X