Çok Özledim.

Mamtobe

Altın kapılarımız kan oldu Tayfun 🗝️
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
13 Ağustos 2022
2.271
7.426
Kızlar benim ki dert değil ama instagram da gezinirken 90 lar sayfası gördüm bir tane. Nasıl kötü oldum niye bu kadar özledim etkilendim bilmiyorum. Eski günlerime gitti aklım çok özledim dersaneye gittiğim günleri, 19 mayısta yaptığımız gösterileri. Yaz günlerinde Deli gibi akşama kadar yakar top oynadığımız zamanlar..
Teneffüste kızlarla kol kola girip dedikodu yaptığımız günler. Hani fakir olursun dersin ki bir gün zengin olurum, hastasındır iyileşeceğim günler gelecek dersin beklersin gelir o günler umudun vardır ama ya eskiler. İnanır mısınız aklıma pandanın bir dondurması vardı böyle stick yapıştırıcı şeklinde kırmızı şapkası vardı onun tadı geldi ağzıma ne kadar özlemişim o günleri. Aslında şimdi bir sıkıntım yok eşim var işim var çocuğum var her yere gidiyoruz yiyip içiyoruz ama o eski günlerdeki gibi değil hiç bir şeyin tadı niye böyle oldum ben çok özledim eski günlerimi
 
Özlenen şey çocukluk aslında. Şimdi bizim çocuklarımız da bu zamanları özleyecek ilerde. Biz aman ne zor günlerdi diyeceğiz.
Sanki hiç bir şey 80lerin 90 ların tadını vermez gibi hissediyorum ya da ben o zamanlar yaşadım diye bana öyle geliyor 😔
 
Bende cok özlüyorum, çipsten çıkan tasolar çok kiymetliydi benim için ☹
 
Sanki hiç bir şey 80lerin 90 ların tadını vermez gibi hissediyorum ya da ben o zamanlar yaşadım diye bana öyle geliyor 😔
Oysa darbeler, ekonomik krizler, faili meçhuller, terör, yolsuzluklar, hortumlar ile geçti. Çocuk olduğumuz için dünyadan haberimiz yoktu. 😁
 
Konuyla biraz alakasız ama. Seksenleri izledim 403 bölüm. Şu an 1990 yılına geldiler ve ben o dönemden o kadar soğudum ki izledikçe. Komşuluk adı altında dönen dedikodular, evde sürekli birbirine yalan söyleyen insanlar, mahallenin dedikodu kazanına dönmesi, gereksiz işgüzar tipler, kıskançlık dolu ilişkiler falan. Ama ayy seksenler çok güzeldi. Hiç de güzel değildi. Seksenlerin başında doğdum, çocukluğum da o dönemde geçti. Ama şimdiki dönemin de kendince güzel tarafları var.
Dertsizlikten oluyor işte.
Bu dönemi de özleyecek nesiller var, nesini özleyeceklerse artık. İşte insan geçmişte iyi olanı hatırlayıp, şimdiki zamanda arıyor ama olmuyor öyle.
Özlediğimiz şey belki de çocukluğun masumiyeti, coşkusu ve umudu. Bir de o dönem hayatta olan ama şu an yaşamayan kişiler. Yoksa zaman aynı zaman, ama değişen bizleriz. 😞
 
Aklima geldi.
Biz memleketden gidince sokakda dondurma satilirdi. O dondurma nin yerini hicbir dondurma almiyor yahu 😁 ismini hatirlamiyorum ama 🤔
 
Konuyla biraz alakasız ama. Seksenleri izledim 403 bölüm. Şu an 1990 yılına geldiler ve ben o dönemden o kadar soğudum ki izledikçe. Komşuluk adı altında dönen dedikodular, evde sürekli birbirine yalan söyleyen insanlar, mahallenin dedikodu kazanına dönmesi, gereksiz işgüzar tipler, kıskançlık dolu ilişkiler falan. Ama ayy seksenler çok güzeldi. Hiç de güzel değildi. Seksenlerin başında doğdum, çocukluğum da o dönemde geçti. Ama şimdiki dönemin de kendince güzel tarafları var.
Dertsizlikten oluyor işte.
Bu dönemi de özleyecek nesiller var, nesini özleyeceklerse artık. İşte insan geçmişte iyi olanı hatırlayıp, şimdiki zamanda arıyor ama olmuyor öyle.
Özlediğimiz şey belki de çocukluğun masumiyeti, coşkusu ve umudu. Bir de o dönem hayatta olan ama şu an yaşamayan kişiler. Yoksa zaman aynı zaman, ama değişen bizleriz. 😞
işte biz onu seyretmiyoruz fark o ..algı olduğunu biliyoruz TRT gerçek zamanında buz patenlerini sabahları orkestraları dinleyerek büyüdük (size eleştri olarak değiş kendi bakış açım olarak yazdım kusura bakmayın)
Gerçek 80 ler dizileri geçmişte kaldı 7 numara Ayrılsak da Beraberiz vs
Bir Tarkan kaldı aynı :)
 
işte biz onu seyretmiyoruz fark o ..algı olduğunu biliyoruz TRT gerçek zamanında buz patenlerini sabahları orkestraları dinleyerek büyüdük (size eleştri olarak değiş kendi bakış açım olarak yazdım kusura bakmayın)
Gerçek 80 ler dizileri geçmişte kaldı 7 numara Ayrılsak da Beraberiz vs
Bir Tarkan kaldı aynı :)
O da aynı değil, eskiden dişleri gedik bir Tarkan vardı 😅
 
işte biz onu seyretmiyoruz fark o ..algı olduğunu biliyoruz TRT gerçek zamanında buz patenlerini sabahları orkestraları dinleyerek büyüdük (size eleştri olarak değiş kendi bakış açım olarak yazdım kusura bakmayın)
Gerçek 80 ler dizileri geçmişte kaldı 7 numara Ayrılsak da Beraberiz vs
Bir Tarkan kaldı aynı :)
Çılgın bediş , süper baba
ay savascısı Hiç kacurmıyorduk ya
 
10 kuruşa cips çikolata sakız alırdım.. Annem samsun216 içerdi 65kr artı fasfakirdik evimiz eşyalarımız herşeyimiz eskiydi ama mutluyduk.. 🤷‍♀️🙂
 
Bende çok özlüyorum. Özellikle akşam namazı okunup hava kararana kadar sokaklarda oynadığımız oyunları, o küçük dünyamızdaki büyük mutlulukları. Kurulan arkadaşlıklar bile çok özeldi, hatırlıyorum da şimdi gözümün önüne geldi o arkadaşlarım bile birer birer. İyi ki o zamanlarda çocuk olmuşum. Şimdi bakıyorum da her çocuğun elinde bir telefon, önünde bilgisayar. Youtuber olma hevesi, influencerları taklit etme, yaşlarından büyük görünme çabaları, tiktokta saçma sapan girdikleri haller. Her şeyi geçtim o zamanlar çevrede daha güvenilirdi. Biz sokaklardan hava kararana kadar hatta 10'lara kadar oynardıkta annelerimizin aklı bile kalmazdı. Herkes tanırdı birbirini, komşuluklar olurdu, bilinirdi ki çocuklara bir şey olmaz. Şimdi çocuğunu insanlar apartman önüne bile gönderirken endişeliler.
Biz gerçekten çocukluğumuzu çocuk gibi yaşamışız, hakkını da vermişiz.
 
Benim içimi darlıyor eskilerin resimleri.Hele o sobalı olanlar.Sabah kalkınca soğuk,bizi yataktan çıkarmazlardı soba yanıp oda ısınana kadar,sobayı yakana resmen eziyet
 
Marketten kulahta çekirdek alırdık 250 binlik ama dolu dolu olurdu kara cekirdek.
150 bin artardı onlada 100 bine 2tane cino 50 bine de dövmeli sekerli sakızdan alırdım 🥹🥹🥹🥹🥹 ya varsın olmasın teknoloji olmasın zengiblik ama keske sokaklarda salcalı ekmekle ter ve toz kokulu saclarımızla içi pis kalmıs tırnaklarımzla oyunlar oynasak erkekler taso atsa biz kızlar laleli bir oynasak xocuguma bazen izletiyorum 90lar sayfalarını biz cocukken voyleydi diye. Bi an gözümde canlanır dedemin bize anlattıgı gecmiş gibi xocuguma anlatırmısım🥹 cok cabuk gecigor o zaman da yokluk vardı ama mutluyduk 13 yasındaydıı babam eve camasır makinesi getirmişti nasıl mutlu olduk annem saatlerce avluda camssır yıkaymayacak diye annem gözü gibi bakıyordu makineye. 9 yasında eve tv getirdi tüplü ah cocukluk arka deliklerinden siseyle su dökmüştüm tvdeki insanlar bogulacakmı diye tv yandı gitti babam zar zor kazandıgı parayla onu almıstı ne bagırdı ne vurdu ne kızdı canı sagolsın dedi zengin bir tanıdık vardı babama kucuk bir tv vermişti 🥹🥹🥺
 
Şu anki her şeye hemen ulaşılabilirliği sevmiyoruz aslında. Hiçbir şeyin bir değeri olmuyor. Çerez gibi tüketiyoruz.
Yaz tatili bitip de okul açılınca nasıl mutlu olurduk. Öğretmen hepimize tatili sorardı. Evlerimiz yakın değilse çoğu arkadaşımızı görmezdik o süreçte, özlerdik. Şimdi öyle mi herkes sosyal medyada yediğini, içtiğini her şeyini görüyoruz.
Değer algımızı yitirdik kısaca.
 
Bende çok özlüyorum. Özellikle akşam namazı okunup hava kararana kadar sokaklarda oynadığımız oyunları, o küçük dünyamızdaki büyük mutlulukları. Kurulan arkadaşlıklar bile çok özeldi, hatırlıyorum da şimdi gözümün önüne geldi o arkadaşlarım bile birer birer. İyi ki o zamanlarda çocuk olmuşum. Şimdi bakıyorum da her çocuğun elinde bir telefon, önünde bilgisayar. Youtuber olma hevesi, influencerları taklit etme, yaşlarından büyük görünme çabaları, tiktokta saçma sapan girdikleri haller. Her şeyi geçtim o zamanlar çevrede daha güvenilirdi. Biz sokaklardan hava kararana kadar hatta 10'lara kadar oynardıkta annelerimizin aklı bile kalmazdı. Herkes tanırdı birbirini, komşuluklar olurdu, bilinirdi ki çocuklara bir şey olmaz. Şimdi çocuğunu insanlar apartman önüne bile gönderirken endişeliler.
Biz gerçekten çocukluğumuzu çocuk gibi yaşamışız, hakkını da vermişiz.
He ya biz 5 kız kardesiz Evimiz dedemleelw aynı bahcede ve yol kenarıtdı cevre yolu gibi akaama kadr o bahcede ve yolun kaldırımlarknda oynardık ve ben kulot giymeyi hiç sevmezdim annem giydirirsi ben bahcede cıkarırdım oyle totosu acık gezermişim ne bi tcz ne bi kacırma anneme diyorum hiç korkmadjn mı kucuck kızlarız hepimz aksama kadr yol kenarında oynuyormjsuz ya biri kacırsa tcvz etse ne sorumsuzmussun diypruz. Ozaman tertemizdi ne bir kadn xnayeti ne vir col cocuk kacırması hiçbişey yoktu ki sana gunlerce kaynım baktı ben tarlaya giderken vitek onun kucagında uyurdun adam benim yoruldugumj gorurdu ver yenge sen işine bak derdi aksama kadr sana bakardı eskiden kimse bu kadar art niyetki degldi insan kıymeti vardı diyor
 
Şu anki her şeye hemen ulaşılabilirliği sevmiyoruz aslında. Hiçbir şeyin bir değeri olmuyor. Çerez gibi tüketiyoruz.
Yaz tatili bitip de okul açılınca nasıl mutlu olurduk. Öğretmen hepimize tatili sorardı. Evlerimiz yakın değilse çoğu arkadaşımızı görmezdik o süreçte, özlerdik. Şimdi öyle mi herkes sosyal medyada yediğini, içtiğini her şeyini görüyoruz.
Değer algımızı yitirdik kısaca.
Gerçekten işin özü bu aslında :)
Bunu söyleyince siz aklıma çocukluğumda Grup Hepsi sevdam geldi. Baya deli gibi severdim ilk çıktıkları zamanlardan beri. O günlerde bilgisayarım yoktu. Sonraki senelerde almıştık. Bilgisayardan önce dergilere çıktılar mı diye takip ederdim her hafta. Posterleri, röportajları olduğu anda satın alır keser biçer dosyama koyardım. Bir Grup Hepsi dosyam vardı :KK70: Bilgisayardan sonrada internetten Hepsi ile ilgili bilgilere, fotoğraflara erişmeye çalışıyordum. Hatta msn adreslerini bulup konuşmaya çalışıyordum falan, komedi :KK70: Ama o kadar farklı bir hayranlık, sevgi ve ilgiydi ki. Erişemeyince hayallerinde o kişileri ve olayları daha da güzelleştirdiğin için sana daha güzel ve tatlı geliyordu. Şuan olsa bu kadar erişebilirlikle pek ilgi alanıma girmezdi belki de :)
 
X