Çocuklara duyarlı olmayı öğretmek

anne-10

eşim ve oğullarıma aşığım
Kayıtlı Üye
19 Haziran 2007
1.049
4
38
Çocuklara duyarlı olmayı öğretmek

--------------------------------------------------------------------------------

İçinde yaşadığımız dünyada neredeyse artık şiddet ve duygusuzluk normal sayılmaya başlandı.
Pek çok aile çocuklarına sevgi ve şefkat dolu olmayı öğretebilmek için ne yapabileceklerini düşünüyorlar.

Çocuklar her gün bir şekilde (televizyon, arkadaşlar, çevre) şiddet ile ilgili mesajlarla karşılaşıyor. Evde verilen eğitim tabiki bu probleme karşı tek başına yeterli bir yöntem değil ama bu tür yayınlarla ve örneklerle büyüyen çocukların gelecekte duyarsız ve umursamaz bireyler olabileceklerini farketmek gerek.

Aileler ne yazık ki bütün etkenleri kontrol edemezler. Sonuçta çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını evin dışında geçiriyorlar . Gerçek hayat çoğu zaman mutsuzluk, umursamazlık ve katı gerçeklerle dolu olabilir. Fakat her şeye rağmen çocuklarının daha düşünceli, sorumluluk sahibi ve sevgi dolu olması için ailelerin kontrol edebileceği bazı noktalar mevcut.

Bazen insanlar çocukların gerçek dünyayı tam anlamı ile algılayamadıklarını ve kendi küçük dünyalarından birazda bencilce baktıklarını düşünür. Bu gerçekten doğru mu?

Yakın bir tarihe kadar araştırmacılar duyarlı olmanın ancak yetişkinlerde var olduğuna inanıyorlardı. Fakat yeni bulgular çocuklarında, çok erken yaşlardan itibaren empati yapabileceklerini ve başkalarına karşı düşünceli olabileceklerini gösterdi. Bir araştırma 13-19 yaş gurubundaki gençlerin yardım kuruluşlarında çalıştıkları zaman yaşamları hakkında daha pozitif düşündüklerini ve gelecekleri konusunda daha umutlu olduklarını gösterdi.

Ailelerin yapabileceği en önemli katkı, çocuklarının nazik ve sorumlu bireyler olarak yetişmelerinin ne kadar önemli olduğunu hissettirmek. Örneğin düşüncesiz ve zalimce yapılan bir davranış gördüğünde hemen bu davranışı onaylamadığını ifade etmesi gibi. Çocuğunuza kesin bir tavırla konuşun, fakat kişiliğine saldırmayın aksine yapılan davranış üzerinde konuşun örneğin "KÖTÜ bir çocuksun sen!" demek yerine "Yaptığın hareket doğru değil" demek daha faydalı bir yaklaşım olacaktır.

Bu tepki ile birlikte neden söz konusu davranışı onaylamadığınızı da açıklamanız gerekir, örneğin,"Bak kardeşin ağlıyor çünkü oyuncağını elinden aldın. Bu güzel bir davranış değil!" yada "Yaptığın davranış kedinin canını yakıyor; işte bu yüzden seni tırmaladı. Bu iyi niyetli bir davranış değil, ve bir daha yapmanı istemiyorum!" Çocuklarınızın davranışlarına dikkat ettiğinizi onlara hissettirin. Eğer sizin bu konuya önem verdiğinizi ve dikkatle üzerinde durduğunuzu algılayabilirlerse, onlar içinde önemli olmaya başlar.

Hangi davranışları onaylayıp onaylamadığınız konusunda açık sözlü olun. Yorumlarınızın kısa olmasına ve konu ile ilgili olmasına özen gösterin; unutmayın amaç onlara öğretmek, kendilerini suçlu hissetmelerini sağlamak değil.

Başka bir araştırmaya göre, iki ayrı açıdan çocuğa örnek olmanız gerekiyor: başkalarına karşı ve aynı zamanda çocuğunuza karşı duyarlı olmak. Diğer bir deyimle kendi davranışlarınız, en iyi eğitimi oluşturuyor.

Eğer nazik ve şefkatli bir insan iseniz, çocuğunuzunda aynı şekilde olma ihtimali çok yüksek, çünkü çocuklar nasıl davranmaları gerektiğini bulmak için anne-baba ve çevrelerindeki diğer büyükleri gözlemlerler.

Unutmayın, eğer söyledikleriniz ve davranışlarınız birbirinden farklı ise çocuklar genelde yaptıklarınıza daha çok dikkat edecektir. Ünlü atasözü "İmamın dediğini yap, yaptığını yapma" ne yazık ki gerçek hayatta çalışmaz, özelliklede çocuklara başkalarına karşı duyarlı olmayı öğretmek söz konusu olduğunda.

Çocuğunuzun çevresinde nazik ve sevgi dolu insanlar olmasına özen gösterin, böylece etraflarında birden fazla örnek olmasını sağlarsınız.

Çocuğunuzun gururunu saygı ile, korkularını anlayış ile ve başarılarını takdir ile karşılarsanız, bütün canlılara karşı sevgi ve saygı ile yaklaşması gerektiğini öğrenmesine yardımcı olursunuz.

Aileler, haklı olarak, çocuklarına vermeye çalıştıkları eğitimin çeşitli faktörlerle (arkadaş çevresi, dış dünyadaki şiddet, televizyon, çıkarcılığı "kahramanlık" gibi gösteren kültürel yapı&#8230:KK66: etkisini yitirmesinden korkuyorlar. İşte bu tür etkilerden korunmak için uygulayabileceğiniz bazı öneriler:
Çocuklarınıza şefkati ve duyarlı olmayı vurgulayan kitaplar verin. Unutmayın çocuklar, özellikle de gençler abartılı karakterlerden ve ders verilmesinden hoşlanmazlar, dolayısıyla gündelik hayattan karakterlerin bu davranışları gösterdiği kitaplar bulmaya özen gösterin.
National Institute of Mental Health'de yapılan bir araştırma çocukların televizyonda gördükleri davranışları taklit ettiğini ortaya koydu. Dolayısıyla çocuğunuzun izlediği programları kontrol etmeye çalışın ve duyarlı olmayı ön plana alan programları izlemelerini sağlayın.
Çocuğunuzun seyretmek istediği filmleri tespit edin. Şiddet mi yüklüler? Suçluları mı yüceltiyorlar yada başkalarını ezerek yükselen insanları kahraman gibi mi gösteriyorlar? İnsanlara yada hayvanlara yapılan şiddeti haklı mı gösteriyorlar?
Çocuklarınızı her şeyden uzaklaştırabilirsiniz ama küçük bir sohbet çok daha fazla ilerlemenizi sağlar. Zaman zaman izledikleri görüntüler hakkında ne düşündüklerini sorun ve olayları farklı bakış açıları ile algılamalarını sağlayın. Örneğin önüne çıkan herkesi öldüren kahramanın, başka ne tür bir şekilde sorununu çözebileceğini sorun ve farklı çözüm yollarını düşmeye yöneltin.
Çocuğunuzu ünlü söylenceler ve kahramanlar ile eğitin ve kendisine saygı duyabileceği birisini örnek almasında yardımcı olun. Bu kahraman kişi, büyükanne yada büyükbaba gibi kan bağı olan birisi olabileceği gibi, tanınmış bir sanatçı, edebiyatçı, bilimadamı yada sporcu olabilir. Müzeler, kitaplar ve belgesel yayınlar bu konuda size geniş bir imkan sunar. Kime hayranlık duyduklarını ve neden böyle hissetiklerini araştırın.
Bir başka yöntemde çocuklarınızın gönüllü çalışabileceği bir yardım kuruluşuna yönlendirmek olabilir. Başkalarına faydalı olabilecekleri ortamlara katılmaları için onları cesaretlendirin. Yalnız unutmayın eğer çocuğunuz başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının üzerinde tutmaya başlıyorsa, kendinden çok fazla vermeye başladığının bir işareti olabilir. Aşırı duyarsızlık kadar aşırı duyarlılıkta sağlıklı değildir.
Son olarak bir çocuğu eğitmenin en etkili yolu çocuğun bu davranışları anne ve babasında yaşamasıdır. Uzmanlar aile içinde saygı duyulan bir birey olarak yetişen çocukların, başkalarında da aynı şekilde davrandıklarını gösteriyorlar. Fakat aile içinde özen ve saygı gösterilmeyen çocuklar kendi ihtiyaçlarına daha çok yoğunlaşarak, kendi çıkarlarını ön planda tutmayı öğreniyorlar.
 
X