- 11 Nisan 2022
- 1.224
- 1.022
- 25
Merhabalar, bu konuyu internetten çok araştırdım. Ama bilgi bulamadım. Bu yüzden buradan sormak istedim çünkü sitede herhalde üyelerin çalışma alanı çeşitliliğinden genelde bilgisi olan birileri çıkıyor.
Önceki konularımı biliyorsunuz. Annem babamdan boşanıyor ve geliri olmadığı için de çok az bir miktar sosyal yardım alıyordu (Miktarı az ben sadece annemin söylediği sözlere taktım.). Bu yıl yenilemek için tekrardan başvurmuştu. Görüştüğü memur da benim hangi ilde olduğumu ve memur olduğumu görmüş bir şekilde. "Aa, iyi iyi çok sevindim kızın memur size çok yardımı oluyordur." demiş. Ve bu sene için heyetten düzenli ödeme çıkmamış. Annem bunu haber verirken durumu bana bağladı. Ama ben onlarla yaşamıyorum. Bu benden kaynaklı olabilir mi?
Ev sahibi de kira için zam yapacak çünkü bir yılı doluyor. Geçen anlatıyor " Ben de kızım da şu borcu ödemek zorunda kaldı o da zor durumda falan diye anlatacağım kadına." dedi. Ben de "Ben ne alakayım şimdi senin kiran ile?" diye sordum. "Ee kızın çalışıyor o verir diyorlar bana." dedi. Ben de "Ben çalışabilirim. Çalıştığımı senin ev sahibine verme gibi bir durumum yok. Ben ayrı bir bireyim." dedim. O da anlatmaya başladı "Herkes 'Senin çocuğun çalışıyor sana destek oluyordur.' diyor. Çünkü insanın çocuğu çalıştı mı desteği olur." falan diye zırvalamaya başladı. Ben de sinirlenip kapattım telefonu. Yani açık açık destek ol demiyor da ona getiriyor.
Görevlendirme ile yaşadığı şehre bir uzaktan akrabası geldi ve üç beş ay için ev tutmak istemedi onunla kalıyor. Sanırım kiraya vereceği parayı da vermediği için yük olmamak adına bir miktar eve harcıyor bu sebepten. Yani diyelim ev tutsa on bin verecekti zaten o da bunu vermediği için dört bin liralık market alışverişi yapıyor aylık. Geçen "Bu kadın da bu kış bize hediye olarak mı geldi o olmasa açlıktan öldürdük." falan dedi. İçimden sen de bir doyabilseydin demek geldi. Kadın da hemşire ve babası iyi biri olmadığı için annesine para gönderiyor sürekli. Kadının annesine olan bu muhteşem bağlılığını , hayırlı evlat oluşunu dinlemekten midem bulandı artık.
Çalıştığım hastanede gerçekten eğitim seviyesi olarak her telden insan var. Yaşı çok büyük olmasına rağmen çalışmaya devam eden bir nöroloji uzmanı var mesela. İstanbul 'da yaşayan yüksek lisans mezunu mühendis kızının kirasını ödüyor. Emekli olması gerektiği halde olmayan yaşlı bir hemşire var mesela. Çünkü Muğla' da üniversite bitiren oğlu bir yıldır iş bulma bahanesi ile yanına gelmiyor ve o da oğlu Muğla'da iyi bir hayat sürsün diye tüm maaşını ona gönderiyor. Kızı araba alsın diye yüklü miktar kredi çeken sekreter abi var. Kamburu çok belirgin iki büklüm çalışan bir hasta taşıma personelimiz var çoğu zaman utanırım çağırmaya. "Oğlana yüksek lisansı okuttum bir de evlilik borçlarını bitirdim mi emekli olacağım." diyor. Bunun gibi yüzlerce insan sayabilirim. Ve ben böyle ortamlarda hep sanki tüm çocuklara bir şeyler dağıtılmış herkese güzel şeyler hediye edilmiş bir bana defolu kimsenin istemeyeceği şeyler atılmış gibi hissederim. Yani o kadar adam akıllı insanlar varken benim suçum neydi de bu insanlar bana denk geldi diye düşünüyorum. Üstelik sıradan bir işim var. Yüklü paralar kazanmıyorum. Çoğu insan memur maaşı ile geçinemiyor bile. Herkesin beni hedef alması gerçekten ağırıma gidiyor.
Bunun yanında annem ve kardeşlerim yine bana nazaran daha rahattalar şu an. Deprem olur olmaz şansı yaver gitti ve erkenden çok yeni ve güzel bir evi uyguna tuttu. Kardeşlerimin zaten dünya umurlarında değil. Bu şartlarda dahi ne isteseler anında yapıyor. Asla saygı görmüyor onlardan küfür hakaret dahi işitiyor ama hizmetçilikten asla vazgeçmiyor. Yaşları küçük ama bir ton makyaj yapıp (Makyaja karşı değilim ben de çok yaparım bu arada, dikkat çektiğim şey makyaj değil bu ağır makyajlara yaşlarının uygun olmaması.), gezip, sosyal medyaya fotoğraf atmaktan başka dertleri yok. Doğum günleri bile koşullar ne olursa olsun şaşalı yapılıyor. Annem onların regl günlerini bile kendisi takip ediyor önceden ped alıp hazır bulundurmak için. Ben ise bir deprem ilinde çalışıyorum ve depremden çok ama çok korktuğum için üç katlı bir villanın üst katını kiralamıştım. Ama sanırım sonradan eklenmiş kat bu yüzden asla alt katlar kadar lüks değil, ısınma bile elektrikli soba ile oluyor. Zaten geçen ay ki şiddetli artçıda kolonlarda problem oluştu. Ayrılmam gerekecek muhtemelen. Yani deprem bölgesinin her türlü zorluğunu yaşıyorum. Daha idareli harcamalar yapıyorum çünkü bir araba almayı çok istiyorum. Bu şehre ilk geldiğimde depremden dolayı her yer karman çormandı. Kalacak yer bulamadım. Ağlamaklı şekilde arayıp ev arkadaşı bulamadığımı mecburen fiyat ne olursa olsun tek başıma ev kiralayacağımı söylediğimde bana "Sen tek yaşa hele, bize de Allah kerim." dedi. Beni düşünme seviyesi bu kadar işte. Yine de çalışmayı seviyorum, şikayet de etmek istemiyorum. Servisim çok yoğun ama servisimi bile seviyorum. Ben onların yaşındayken şunları şunları yaşattılar bana kısmına ise hiç girmiyorum çıkmam mümkün olmaz.
Babanı sildiğin gibi anneneni de sil o halde diyenler olacak. Bilmiyorum galiba tamamen kimsesiz kalmaktan korkuyorum da biraz. Çünkü bazen hastaneye kimsesi olmayan insanlar geliyor. Diğer hastaların etrafında bir ordu pervane olurken yapayalnız o sedyede uzanmak ameliyata giderken telefonunu dahi emanet edecek kimseyi bulamamak çok dikkat çekiyor ve çok üzücü görünüyor. Ben de burnumdan, kulağımdan falan sonraki aylar ameliyat olacağım. Mecburen onu çağıracağım. Kimin kime muhtaç olacağı da belli olmuyor. Tamamen yok sayarsam bir gün muhtaç olursam ne olacak diye düşünüyorum.
Şahitlik Yapınca Karşı Taraf Adresimi Öğrenebilir mi? Bu konuda da mesela çoğu kişi "Boş ver, kendini tehlikeye atma." dedi ama boş verirsem işim düştüğünde ne yapacağım? Bunun yanında boşanıp babasının aylığını alabilirse bu benim de kârıma olur. Gerçekten ne düşünmem gerektiğini şaşırdım artık.
Geçen hastaneden bir abla "Sen ne kadar güzelsin, ne kadar dikkat çekiyorsun. İnsanın böyle olması için kesinlikle hem çok gamsız olması hem de iyi bir genetiğinin olması şart." dedi. Aynen aynen genetik muhteşem hele gamsız olabilmek...
Bu aralar kafam dağılsın diye araba ilanlarına bakıyorum. Kredi çıkabileceğini de sorup öğrendim. Ama arabadan anlayan da kimseye sahip değilim. Gerçekten öyle bir insan bile yok. Yaşadığım ilde bir arkadaş bulamadım. Bazen bir erkek arkadaşım olsun diyorum. Evlenmek için değil en azından az kafam dağılsın sonra ayrılırız mantığı ile. O bile yok.
Sosyal yardım sorusunu sormak için açtığım bu konunun bu kadar uzayacağını hiç düşünmemiştim. İçimi döktükçe dökmüşüm.
Önceki konularımı biliyorsunuz. Annem babamdan boşanıyor ve geliri olmadığı için de çok az bir miktar sosyal yardım alıyordu (Miktarı az ben sadece annemin söylediği sözlere taktım.). Bu yıl yenilemek için tekrardan başvurmuştu. Görüştüğü memur da benim hangi ilde olduğumu ve memur olduğumu görmüş bir şekilde. "Aa, iyi iyi çok sevindim kızın memur size çok yardımı oluyordur." demiş. Ve bu sene için heyetten düzenli ödeme çıkmamış. Annem bunu haber verirken durumu bana bağladı. Ama ben onlarla yaşamıyorum. Bu benden kaynaklı olabilir mi?
Ev sahibi de kira için zam yapacak çünkü bir yılı doluyor. Geçen anlatıyor " Ben de kızım da şu borcu ödemek zorunda kaldı o da zor durumda falan diye anlatacağım kadına." dedi. Ben de "Ben ne alakayım şimdi senin kiran ile?" diye sordum. "Ee kızın çalışıyor o verir diyorlar bana." dedi. Ben de "Ben çalışabilirim. Çalıştığımı senin ev sahibine verme gibi bir durumum yok. Ben ayrı bir bireyim." dedim. O da anlatmaya başladı "Herkes 'Senin çocuğun çalışıyor sana destek oluyordur.' diyor. Çünkü insanın çocuğu çalıştı mı desteği olur." falan diye zırvalamaya başladı. Ben de sinirlenip kapattım telefonu. Yani açık açık destek ol demiyor da ona getiriyor.
Görevlendirme ile yaşadığı şehre bir uzaktan akrabası geldi ve üç beş ay için ev tutmak istemedi onunla kalıyor. Sanırım kiraya vereceği parayı da vermediği için yük olmamak adına bir miktar eve harcıyor bu sebepten. Yani diyelim ev tutsa on bin verecekti zaten o da bunu vermediği için dört bin liralık market alışverişi yapıyor aylık. Geçen "Bu kadın da bu kış bize hediye olarak mı geldi o olmasa açlıktan öldürdük." falan dedi. İçimden sen de bir doyabilseydin demek geldi. Kadın da hemşire ve babası iyi biri olmadığı için annesine para gönderiyor sürekli. Kadının annesine olan bu muhteşem bağlılığını , hayırlı evlat oluşunu dinlemekten midem bulandı artık.
Çalıştığım hastanede gerçekten eğitim seviyesi olarak her telden insan var. Yaşı çok büyük olmasına rağmen çalışmaya devam eden bir nöroloji uzmanı var mesela. İstanbul 'da yaşayan yüksek lisans mezunu mühendis kızının kirasını ödüyor. Emekli olması gerektiği halde olmayan yaşlı bir hemşire var mesela. Çünkü Muğla' da üniversite bitiren oğlu bir yıldır iş bulma bahanesi ile yanına gelmiyor ve o da oğlu Muğla'da iyi bir hayat sürsün diye tüm maaşını ona gönderiyor. Kızı araba alsın diye yüklü miktar kredi çeken sekreter abi var. Kamburu çok belirgin iki büklüm çalışan bir hasta taşıma personelimiz var çoğu zaman utanırım çağırmaya. "Oğlana yüksek lisansı okuttum bir de evlilik borçlarını bitirdim mi emekli olacağım." diyor. Bunun gibi yüzlerce insan sayabilirim. Ve ben böyle ortamlarda hep sanki tüm çocuklara bir şeyler dağıtılmış herkese güzel şeyler hediye edilmiş bir bana defolu kimsenin istemeyeceği şeyler atılmış gibi hissederim. Yani o kadar adam akıllı insanlar varken benim suçum neydi de bu insanlar bana denk geldi diye düşünüyorum. Üstelik sıradan bir işim var. Yüklü paralar kazanmıyorum. Çoğu insan memur maaşı ile geçinemiyor bile. Herkesin beni hedef alması gerçekten ağırıma gidiyor.
Bunun yanında annem ve kardeşlerim yine bana nazaran daha rahattalar şu an. Deprem olur olmaz şansı yaver gitti ve erkenden çok yeni ve güzel bir evi uyguna tuttu. Kardeşlerimin zaten dünya umurlarında değil. Bu şartlarda dahi ne isteseler anında yapıyor. Asla saygı görmüyor onlardan küfür hakaret dahi işitiyor ama hizmetçilikten asla vazgeçmiyor. Yaşları küçük ama bir ton makyaj yapıp (Makyaja karşı değilim ben de çok yaparım bu arada, dikkat çektiğim şey makyaj değil bu ağır makyajlara yaşlarının uygun olmaması.), gezip, sosyal medyaya fotoğraf atmaktan başka dertleri yok. Doğum günleri bile koşullar ne olursa olsun şaşalı yapılıyor. Annem onların regl günlerini bile kendisi takip ediyor önceden ped alıp hazır bulundurmak için. Ben ise bir deprem ilinde çalışıyorum ve depremden çok ama çok korktuğum için üç katlı bir villanın üst katını kiralamıştım. Ama sanırım sonradan eklenmiş kat bu yüzden asla alt katlar kadar lüks değil, ısınma bile elektrikli soba ile oluyor. Zaten geçen ay ki şiddetli artçıda kolonlarda problem oluştu. Ayrılmam gerekecek muhtemelen. Yani deprem bölgesinin her türlü zorluğunu yaşıyorum. Daha idareli harcamalar yapıyorum çünkü bir araba almayı çok istiyorum. Bu şehre ilk geldiğimde depremden dolayı her yer karman çormandı. Kalacak yer bulamadım. Ağlamaklı şekilde arayıp ev arkadaşı bulamadığımı mecburen fiyat ne olursa olsun tek başıma ev kiralayacağımı söylediğimde bana "Sen tek yaşa hele, bize de Allah kerim." dedi. Beni düşünme seviyesi bu kadar işte. Yine de çalışmayı seviyorum, şikayet de etmek istemiyorum. Servisim çok yoğun ama servisimi bile seviyorum. Ben onların yaşındayken şunları şunları yaşattılar bana kısmına ise hiç girmiyorum çıkmam mümkün olmaz.
Babanı sildiğin gibi anneneni de sil o halde diyenler olacak. Bilmiyorum galiba tamamen kimsesiz kalmaktan korkuyorum da biraz. Çünkü bazen hastaneye kimsesi olmayan insanlar geliyor. Diğer hastaların etrafında bir ordu pervane olurken yapayalnız o sedyede uzanmak ameliyata giderken telefonunu dahi emanet edecek kimseyi bulamamak çok dikkat çekiyor ve çok üzücü görünüyor. Ben de burnumdan, kulağımdan falan sonraki aylar ameliyat olacağım. Mecburen onu çağıracağım. Kimin kime muhtaç olacağı da belli olmuyor. Tamamen yok sayarsam bir gün muhtaç olursam ne olacak diye düşünüyorum.
Şahitlik Yapınca Karşı Taraf Adresimi Öğrenebilir mi? Bu konuda da mesela çoğu kişi "Boş ver, kendini tehlikeye atma." dedi ama boş verirsem işim düştüğünde ne yapacağım? Bunun yanında boşanıp babasının aylığını alabilirse bu benim de kârıma olur. Gerçekten ne düşünmem gerektiğini şaşırdım artık.
Geçen hastaneden bir abla "Sen ne kadar güzelsin, ne kadar dikkat çekiyorsun. İnsanın böyle olması için kesinlikle hem çok gamsız olması hem de iyi bir genetiğinin olması şart." dedi. Aynen aynen genetik muhteşem hele gamsız olabilmek...
Bu aralar kafam dağılsın diye araba ilanlarına bakıyorum. Kredi çıkabileceğini de sorup öğrendim. Ama arabadan anlayan da kimseye sahip değilim. Gerçekten öyle bir insan bile yok. Yaşadığım ilde bir arkadaş bulamadım. Bazen bir erkek arkadaşım olsun diyorum. Evlenmek için değil en azından az kafam dağılsın sonra ayrılırız mantığı ile. O bile yok.
Sosyal yardım sorusunu sormak için açtığım bu konunun bu kadar uzayacağını hiç düşünmemiştim. İçimi döktükçe dökmüşüm.
Son düzenleme: