- 7 Mayıs 2007
- 269
- 107
Çocuğum Yemek Yemiyor! diye üzülmeyin İşte İştahsız Çocuklar İçin Süper Öneriler
İŞTAH ARTTIRAN 15 PÜF NOKTA!
Yemek öncesinde:
• Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini buna göre düzenleyin.
• Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar.
• Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta ve gazlı-şekerli içecekleri kesinlikle vermeyin. Yarım su bardağı kutu meyve suyu içmesi bile onun iştahının kapanmasına neden olabilir.
Yemek sırasında:
• Yemek yedirmek için ısrar etmeyin, onu ödüllendirmeyin veya ceza vermeyin. Sanılanın aksine bu davranışlar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler.
• Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmeli. Dikkatli olun, büyük kardeşlerinin ve aile büyüklerinin sofraya oturmaması, yemek seçmesi ve yemekleri beğenmemeleri çocuğunuzun yeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapabilir.
• Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yemek yedirin. Yemek zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Bir şarkı ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz.
• Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin. Böylece yediği yemekler konusunda karar verme insiyitafinin kendisinde olduğunu düşünecektir.
• Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun.
• Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin. Zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırarak tek bir besin türüne bağımlı kalmasını önleyin. Örneğin, aşırı miktarda süt tüketimi birçok besini reddetmesine yol açar.
• Çocuğunuz sizin beğendiğiniz yemek düzenini ve çeşidini benimsemek zorunda değil, kendi çeşidini kendisinin bulmasına izin verin.
• Acele yedirmek, yemek yemeğe yeterli zaman tanınmaması ya da tam tersine yemek süresini çok uzatmak (yarım saat normal bir süredir) ve yemeği döktüğünde tepki verilmesi çocuğunuzu olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla bu tür davranışlardan sakının.
• Yemeğin aşırı soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat edin. Ayrıca birçok çocuk yemekte birbirine karışmış şeyleri reddeder, çok pişirilmiş ve tadı bozuk yemekleri yemezler. Bu noktayı da göz ardı etmeyin.
• Bu yaşlarda yemek seçme de sık rastlandığı için yemek çeşidini arttırın. Yemek istemiyorsa yiyecekleri önünden alın, tepki göstermeyin, korkutmayın. Tekrar yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Alışkanlık yapacağı için yemediği zaman aç kalacak endişesiyle süt ve sevdiği içecekleri vermeyin.
• Yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına göz yumun, engellemeyin.
• Doyduğuna dair bir işaret aldığınız an yemesini durdurun, son lokmasına kadar yedirmek zorunda değilsiniz.
SÜT İÇMEK İSTEMİYORSA
• Bazı çocuklar sütü soğuk bazıları ise sıcak ya da ılık sever. Çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun.
• Sütü renkli ve desenli bardağın içine koyun ve bardağına renkli bir kamış yerleştirin.
• Sütlaç ve muhallebi gibi tatlılar yapın.
• İçmemekte direniyorsa ısrar etmeyin; çünkü yoğurt, peynir, et ve yumurta ile de çocuğunuzun protein ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
ET YEMEK İSTEMİYORSA
• Köfte sert geliyorsa, dolmalara kıyma ekleyin.
• Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin.
• Makarna seviyorsa üzerine kıymalı sos yapın.
• Çok sık olmamak kaydıyla kıymalı börek yedirin.
• Yumurta sarısı, yoğurt, süt ve peynir de et yerine geçebilir.
SEBZE YEMEK İSTEMİYORSA
• Salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Bu şekilde sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir.
• Sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara, köftelere ya da soslara rendelenmiş olarak sebze ekleyin, çocuğunuz bunu fark etmeden yer.
• Evde siz de sebze yemekleri yiyin, böylelikle sizden görerek zamanla sebze yemeye alışır.
• Yememekte ısrar ediyorsa, meyveler de sebze yerine geçer. İstediği meyveleri ya da meyve sularını verin.
HEP ŞEKERLİ ŞEYLER YEMEK İSTİYORSA
• Evde fazla şekerli besin bulundurmayın. Böylece kolayca bulup yiyemez.
• Meyveleri çocuğunuzun ulaşabileceği bir yere koyun.
• Çikolata ve şekeri ödül olarak kullanmayın.
• Kurabiye ve kekleri meyveli yapın, böylece daha az şeker kullanmış olursunuz.
• Şekerli gıdaları yemek sonrası verin. Kesinlikle öğün aralarında atıştırma niyetine vermeyin.
Gerçekten çok işimize yaradı... Her yemeği oyun haline getiriyoruz.
- Kuşkonmazla punk adam yapıyoruz.
- Saçlarını önce kim yiyecek yarışması yapıyoruz.
- Domatesle yanaklarını renklendiriyoruz. Makas alırken löp! domates mideye iniyor.
- Bezelyeden küpe yapıyoruz, kulağını çekiyoruz
- Bulgurdan yine saç yapıp, saça şekil veriyoruz
- Yoğurtla yüzüne krem sürüyoruz
- Salatayla afrikalı kadın resmi yapıyoruz
Yapıyoruz da yapıyoruz! Her yemek bir yarış ve pazarlık halinde geçiyor. Bir eğlence... bir eğlence... Tabii çocuğu yemek yemenin büyümek ve sağlıklı gelişmek için gerekli olduğu konusunda ikna edemiyosun. Diyor ki: ¨Büyüyüp ne yapıcam, senin gibi mi olucam? Kim ister ki böyle bi şeyi?¨. N'apacaksın? yemeği de neşe ve eğlence dolu çılgın hayatının bir parçası haline getireceksin. Sen de o hayata dahil olacaksın. Ya da gece 3'de yataktan kalkıp neye ve kime saydıracağını şaşırmış vaziyette çocuğu doyurmaya gayret edeceksin. Karar senin!
Bunun dışında ciddi ciddi takip edilebilecek birkaç yol da var tabii, yok değil. Bunlar da şunlar:
- Küçük porsiyonlar sunun. Tabağını bitirmesinin önemini vurgulayın. Az koyarsanız bitirme ihtimali daha çok olur. Bir başarıya imza atmış olmanın gururunu yaşar.
- Her gün aynı saatte yemeğe oturun. (Ben senin masaya oturabilme ihtimalini sevdim şiirini ezberleyin.)
Sofraya beraber oturun, birlikte yemek yiyin. Ek gıdalara başladığınız günden itibaren sizi de aynı masada yemek yerken görsün.
- Yeni yiyecekleri sevdiği eski yiyeceklerle beraber sunun.
- Reddettiği bir yiyecek varsa (mesela brokoli) bir çeşit sosla beraber sunun. Eğlence brokoliyi sos batırıp masaya damlatmadan ağza atmak olsun.
- Alışverişe beraber gidin, sebze meyve seçmesine izin verin. Yemeğe oturduğunuzda ¨aaa bak bunu sen almıştın yemesi de ne güzel olur!¨oyunu oynayın.
- Ödüllendirin. Tatlıyı ödül olarak sunabilirsiniz ancak bunu alışkanlık haline getirmeyin. Her yemekten sonra tatlı sözü verirseniz tatlıya düşkünlüğünü arttırsınız. Mesela kakao oranı en az %70 olan 1 minik kare çikolata sözü verebilirsiniz. (Çikolata hakkında bilgiler için bu yazıya bakabilirsiniz). Ya da haftasonu dondurma, ya da yemekten sonra sevdiği bir oyunu beraber oynama. Ya da yemekten sonra 5 dakika sevdiği çizgi filmi izleme (sadece 5 dakika).
Ödüllendirme kısmının alışkanlık olmamasına çok büyük özen göstermelisiniz. Çocuğun alması gereken mesaj yemesinin sizin iyiliğiniz için değil kendi iyiliği için olduğu olmalı...
İŞTAH ARTTIRAN 15 PÜF NOKTA!
Yemek öncesinde:
• Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini buna göre düzenleyin.
• Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar.
• Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta ve gazlı-şekerli içecekleri kesinlikle vermeyin. Yarım su bardağı kutu meyve suyu içmesi bile onun iştahının kapanmasına neden olabilir.
Yemek sırasında:
• Yemek yedirmek için ısrar etmeyin, onu ödüllendirmeyin veya ceza vermeyin. Sanılanın aksine bu davranışlar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler.
• Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmeli. Dikkatli olun, büyük kardeşlerinin ve aile büyüklerinin sofraya oturmaması, yemek seçmesi ve yemekleri beğenmemeleri çocuğunuzun yeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapabilir.
• Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yemek yedirin. Yemek zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Bir şarkı ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz.
• Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin. Böylece yediği yemekler konusunda karar verme insiyitafinin kendisinde olduğunu düşünecektir.
• Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun.
• Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin. Zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırarak tek bir besin türüne bağımlı kalmasını önleyin. Örneğin, aşırı miktarda süt tüketimi birçok besini reddetmesine yol açar.
• Çocuğunuz sizin beğendiğiniz yemek düzenini ve çeşidini benimsemek zorunda değil, kendi çeşidini kendisinin bulmasına izin verin.
• Acele yedirmek, yemek yemeğe yeterli zaman tanınmaması ya da tam tersine yemek süresini çok uzatmak (yarım saat normal bir süredir) ve yemeği döktüğünde tepki verilmesi çocuğunuzu olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla bu tür davranışlardan sakının.
• Yemeğin aşırı soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat edin. Ayrıca birçok çocuk yemekte birbirine karışmış şeyleri reddeder, çok pişirilmiş ve tadı bozuk yemekleri yemezler. Bu noktayı da göz ardı etmeyin.
• Bu yaşlarda yemek seçme de sık rastlandığı için yemek çeşidini arttırın. Yemek istemiyorsa yiyecekleri önünden alın, tepki göstermeyin, korkutmayın. Tekrar yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Alışkanlık yapacağı için yemediği zaman aç kalacak endişesiyle süt ve sevdiği içecekleri vermeyin.
• Yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına göz yumun, engellemeyin.
• Doyduğuna dair bir işaret aldığınız an yemesini durdurun, son lokmasına kadar yedirmek zorunda değilsiniz.
SÜT İÇMEK İSTEMİYORSA
• Bazı çocuklar sütü soğuk bazıları ise sıcak ya da ılık sever. Çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun.
• Sütü renkli ve desenli bardağın içine koyun ve bardağına renkli bir kamış yerleştirin.
• Sütlaç ve muhallebi gibi tatlılar yapın.
• İçmemekte direniyorsa ısrar etmeyin; çünkü yoğurt, peynir, et ve yumurta ile de çocuğunuzun protein ihtiyacını karşılayabilirsiniz.
ET YEMEK İSTEMİYORSA
• Köfte sert geliyorsa, dolmalara kıyma ekleyin.
• Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin.
• Makarna seviyorsa üzerine kıymalı sos yapın.
• Çok sık olmamak kaydıyla kıymalı börek yedirin.
• Yumurta sarısı, yoğurt, süt ve peynir de et yerine geçebilir.
SEBZE YEMEK İSTEMİYORSA
• Salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Bu şekilde sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir.
• Sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara, köftelere ya da soslara rendelenmiş olarak sebze ekleyin, çocuğunuz bunu fark etmeden yer.
• Evde siz de sebze yemekleri yiyin, böylelikle sizden görerek zamanla sebze yemeye alışır.
• Yememekte ısrar ediyorsa, meyveler de sebze yerine geçer. İstediği meyveleri ya da meyve sularını verin.
HEP ŞEKERLİ ŞEYLER YEMEK İSTİYORSA
• Evde fazla şekerli besin bulundurmayın. Böylece kolayca bulup yiyemez.
• Meyveleri çocuğunuzun ulaşabileceği bir yere koyun.
• Çikolata ve şekeri ödül olarak kullanmayın.
• Kurabiye ve kekleri meyveli yapın, böylece daha az şeker kullanmış olursunuz.
• Şekerli gıdaları yemek sonrası verin. Kesinlikle öğün aralarında atıştırma niyetine vermeyin.
Gerçekten çok işimize yaradı... Her yemeği oyun haline getiriyoruz.
- Kuşkonmazla punk adam yapıyoruz.
- Saçlarını önce kim yiyecek yarışması yapıyoruz.
- Domatesle yanaklarını renklendiriyoruz. Makas alırken löp! domates mideye iniyor.
- Bezelyeden küpe yapıyoruz, kulağını çekiyoruz
- Bulgurdan yine saç yapıp, saça şekil veriyoruz
- Yoğurtla yüzüne krem sürüyoruz
- Salatayla afrikalı kadın resmi yapıyoruz
Yapıyoruz da yapıyoruz! Her yemek bir yarış ve pazarlık halinde geçiyor. Bir eğlence... bir eğlence... Tabii çocuğu yemek yemenin büyümek ve sağlıklı gelişmek için gerekli olduğu konusunda ikna edemiyosun. Diyor ki: ¨Büyüyüp ne yapıcam, senin gibi mi olucam? Kim ister ki böyle bi şeyi?¨. N'apacaksın? yemeği de neşe ve eğlence dolu çılgın hayatının bir parçası haline getireceksin. Sen de o hayata dahil olacaksın. Ya da gece 3'de yataktan kalkıp neye ve kime saydıracağını şaşırmış vaziyette çocuğu doyurmaya gayret edeceksin. Karar senin!
Bunun dışında ciddi ciddi takip edilebilecek birkaç yol da var tabii, yok değil. Bunlar da şunlar:
- Küçük porsiyonlar sunun. Tabağını bitirmesinin önemini vurgulayın. Az koyarsanız bitirme ihtimali daha çok olur. Bir başarıya imza atmış olmanın gururunu yaşar.
- Her gün aynı saatte yemeğe oturun. (Ben senin masaya oturabilme ihtimalini sevdim şiirini ezberleyin.)
Sofraya beraber oturun, birlikte yemek yiyin. Ek gıdalara başladığınız günden itibaren sizi de aynı masada yemek yerken görsün.
- Yeni yiyecekleri sevdiği eski yiyeceklerle beraber sunun.
- Reddettiği bir yiyecek varsa (mesela brokoli) bir çeşit sosla beraber sunun. Eğlence brokoliyi sos batırıp masaya damlatmadan ağza atmak olsun.
- Alışverişe beraber gidin, sebze meyve seçmesine izin verin. Yemeğe oturduğunuzda ¨aaa bak bunu sen almıştın yemesi de ne güzel olur!¨oyunu oynayın.
- Ödüllendirin. Tatlıyı ödül olarak sunabilirsiniz ancak bunu alışkanlık haline getirmeyin. Her yemekten sonra tatlı sözü verirseniz tatlıya düşkünlüğünü arttırsınız. Mesela kakao oranı en az %70 olan 1 minik kare çikolata sözü verebilirsiniz. (Çikolata hakkında bilgiler için bu yazıya bakabilirsiniz). Ya da haftasonu dondurma, ya da yemekten sonra sevdiği bir oyunu beraber oynama. Ya da yemekten sonra 5 dakika sevdiği çizgi filmi izleme (sadece 5 dakika).
Ödüllendirme kısmının alışkanlık olmamasına çok büyük özen göstermelisiniz. Çocuğun alması gereken mesaj yemesinin sizin iyiliğiniz için değil kendi iyiliği için olduğu olmalı...