İlköğretim Yorum ve Soruları Çocuğu 1.Sınıfa giden Velilerin paylaşım alanı :)))

merhaba hepinize...

Sizinkilerin de kitapları elinize geçmiştir sanırım.Size sormak istediğim türkçe kitabının biz de sadece 2. si var 1. si yok.Sizde de öyle mi acaba?

turkçe 1 diye bi kitap yok zaten
turkçenin 1. kitabı okuma yazmayı öğreniyorum..
 
tehlikeli canım ya, büyük olsalar bile birbirlerine çarpabilirler bi taraflarını keserler allah korusun, zorları ne illaki porselen olcak diye, evde bile korkuyorum ben benimkinin eline porselen vermeye, şu kırılmaz camlardan veriyorum duralex midir nedir:KK53::KK53:

tabildot tarzı metallerden kullansalar ya
aynen ya bende şikayetciyim toplantıdada şikayetimi dile getirecegim birde yedıklerı tepsileri götürüp hizmetlilere veriyorlar onların görevi neyse:KK19:
ali_ye
öncelikle geçmiş olsun.
birçok özel okul 1. ve hatta 2. sınıfların yemeklerini masaya hazırlıyor. öğrenciler hazır masaya oturuyorlar. sizinki niye yapmadı acaba. diğer velilerde şikayetçidir bu durumdan çocuk o kadar yemeği nasıl taşısın. bence ilk toplantıda düzelir bu durum. merak etme.

chess
o kırılmaz dedikleri tabaklar unufak oluyor. tecrübeyle sabit :)
benim oğluş öfleye pöfleye bitirdi ödevini akşamdan ki yarın istediği oyunu oynayabilsin.
bu çizgi çalışmaları çok önemliymiş.
sabır sabır ya sabır :)
çok teşekkürederim canım inşallah düzeltirler ama toplantı olana kadar bizimkiler alışacak tepsi tasımaya
merhaba hepinize...

Sizinkilerin de kitapları elinize geçmiştir sanırım.Size sormak istediğim türkçe kitabının biz de sadece 2. si var 1. si yok.Sizde de öyle mi acaba?

evet 2var 1yok bizimde öyle 1in yerine tüylü kitap var :KK53:kızım öyle diyorda tüy resmi olan kitap yani kitabın ismını unutum :)
 
bizde sürekli birşeylerimizi unutuyoruz :KK31:okulda dün kalem kutumuzu unutuk ondan önceki gün mataramızı kendini unutumasa bari okulda:KK53: eli cok cabuk yoruluyor kalem kadar parmakları var .birde solak akşam cok fark gördum cızımıde daha düzgünleşmiş ama uzun sure yaptımı yamuk yumuk oluyor. hergün 3sayfa cızım verıyor akşama kadar canımız cıkıyor. kitaba ve güzelyazı defterine başlamışlar bakalım artık 1ay sabır artık
 
Çocukların ödeve soğuk bakmaları ve ödev yapmak istememelerinde ailelerin ve öğretmenlerin bazı yanlış tutumlarının etkisi olabilir. Bu kitabın temel konusu aile içi ilişkiler olmakla birlikte bu konuda öğretmen davranışlarıyla ilgili birkaç saptama yapmak da faydalı olacaktır. En azından anne babaların dikkatleri bu konuya çekilirse çocuklarının öğretmenleriyle eşgüdüm halinde ödev yapmama sorununa çare bulabilirler.

Ödev çocuk için bir korku nesnesi haline geldiyse çocuk ödevden de okuldan da soğur. Okul günleri aklına geldikçe bile irkilir, o günleri nefretle ve soğuk duygularla hatırlar. Böyle durumlarda çocuğun öğrenmesi de zaten kalıcı olmaz. Ödevi böylesi bir korku aracı haline getirmeme konusunda anne babalar kadar öğretmenler de duyarlı olmalıdır. Verilen ödevler bütünleştirici, konunun anlamına yardımcı, çocuğu sıkmadan merak uyandıracak mahiyette az ama öz olursa çocuk için daha faydalı olacaktır.

Çok başarılı bir öğretmen emekli olurken genç bir meslektaşı kendisine başarısını neye borçlu olduğunu sormuş, başarılı öğretmen şöyle cevap vermişti: "Öğrencinin başarılı olabilmesi için dersi sevmesi, dersi sevebilmesi için öğretmeni sevmesi, öğretmeni sevebilmesi için de öğretmenin öğrenciyi sevmesi gerekir. Öğrenciyi seversen ona öğretmek daha kolay olur." Gerçekten de sevginin çocukları etkileyici bir gücü vardır. Bu gücü kullanabilmek için öğrenciye değer vermek gerekir. Öğrenciyi azarlayan, aşağılayan, hata yaptığı zaman yerin dibine batıran, arkadaşları arasında küçük düşüren öğretmen modeli bu çağın modeli değildir. Ne yazık ki hâlâ öğrencileri aşağılayan, kaba kuvvet uygulayan öğretmenlere rastlayabiliyoruz. Halbuki çocukta korku duygusu yerine sevgi duygusunu harekete geçirerek öğretmek çok daha kolaydır. Öğretmen öğrenciye sevgiyle yaklaştığı zaman çocuğun beyni öğrenmeyle ilgili bir mutluluk kimyasalı salgılar ve öğrenme kalıcı hale gelir.

ailelerin yaptıkları eğitim hatalarından ilki ise çocuk okuldan gelir gelmez onu dersin başına oturmaya zorlamaktır. Dinlenmesi için hiç fırsat vermeden, hemen ödevini yapmaya zorlamak çocuğun ödeve karşı antipati duymasına, kötü duygular beslemesine neden olur. Bazı anneler sanki çocuk ödevi olduğunu, ders çalışması gerektiğini düşünemeyecekmiş gibi masanın başına oturtana kadar çocuğa sürekli çalışması gerektiğini hatırlatırlar. Çocuk hiç dinlenmeden ödeve başlatılırsa ödevden de oyundan bir tat alamaz. Halbuki çocuk okuldan geldikten sonra belli bir süre serbest bırakılsa, rahat bir nefes alsa daha verimli bir çalışma yapacaktır.

Sürekli ders çalışmasını hatırlatan bir anne varsa, çocuk onu gördüğü zaman sadece ders çalışma zorunluluğunu hatırlar, başka bir şey hatırlamaz. Anneyle çocuğun ilişkisi bozulursa, düzeltmek zor olur; oysa dersteki zayıflık bir şekilde telafi edilir. Onun için anneyle olan ilişkiyi bozmadan ders çalışmayı zevkli hale getirmek gerekir. Aynı şekilde öğretmenle öğrencinin ilişkisi de bozulmadan gidebilmelidir.

Çocuğun hayatının programlı olması gerekir. Okuldan sonra belli bir süreyi oyun ve dinlenme ile geçirmeli, ardından ders çalışmalıdır. aileler de bu saatleri belirleyip çocuğun buna riayet etmesini sağlamalıdır.

Çocuk ders çalışırken ödevin konusunun yanı sıra hayatı, ders çalışma metodunu, disiplinli olmayı, zorluklara dayanmayı öğrenmelidir. Çocuğa güven duygusunun eşlik ettiği bir sorumluluk duygusu kazandırmak gerekir. Aksi halde sadece itaati öğrenir. Halbuki çocuk bireysel yaratıcılık, sorun çözme, insanlarla iletişim kurabilme gibi beceriler kazanmalı, sadece kurallara uyan, otoriteye itaat eden bir insan yetişmemelidir. Ancak özgür düşünen, farklı olabilen, sorgulayan, yeteneklerini geliştirebilen çocukların yetiştiği bir toplum gelişebilir. O nedenle ödev salt bir bilgi yığını değil hayat becerisi öğretebilmelidir.

Yapılan hatalardan birisi de ailelerin çok yüksek motivasyonlu olmaları ve çocuğa devamlı çok başarılı olmasını beklediklerini hissettirmeleridir. ailedeki yüksek beklenti düzeyine ulaşamayan çocuk ne yaparsa yapsın ailesini memnun edemez. Bu nedenle "Nasıl olsa ben annemi ve babamı memnun edemeyeceğim" deyip yenilgiyi baştan kabul eder hiç çalışmamaya başlar. Aslında yeterince zeki olan çocuk, "yapamam, başaramam" duygusuna yenildiği için başarısız olur.

Hem öğretmen hem de aile hep olumsuza; çocuğun hatalarına, kusurlarına odaklanırsa çocuğun kendine güveni zayıflar, çalışma şevki kırılır. Sık sık verdiğimiz bir örnek vardır: Diyelim ki çocuk karne getirdi. Notlarının yedi tanesi iyi, üç tanesi zayıf. Çoğu ailenin yaklaşımı neden üç tane zayıf olduğunu sorgulamak şeklinde olur. aileler bunu iyi niyetle, çocuğun daha başarılı olmasını istedikleri için yapıyorlar fakat farkında olmadan çocuğu ders çalışmaktan soğutuyorlar. Oysa "Bak, şu dersler pekiyi, bunları çok güzel başarmışsın. Hadi beraber bu üç zayıfı nasıl düzelteceğimizi düşünelim ve bir çözüm bulalım" denirse çocuk "Annemle babam benim olumlu yönlerimi de görebiliyor" der ve dikkatini zayıfları düzeltmeye verir, başarabileceğine inanır ve çözüm üretir.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan
 
merhabalar
nasıl gidiyor dersler biz çizgi çalışmaları yapıyoruz ama binbir nazla nasıl olacak bilmiyorum yemekten sonra tv kapatıyoruz odasında 1 saat sadece 1 sayfa çizgi çizebiliyoruz aslında okuldan geldikten sonra akşam yemeğine kadar oyuna tv na falanda vakti kalıyor oğlumun ama yinede isyanlarda beni boş işlerle uğraştırıyorsunuz diyor. Sabahda kaldırdım kahvaltıdan önce oyuncaklara yöneldi beni hiç oyun oynatmadınız diyor. Sıkmadan sadece öğretmenin verdiği şeyleri yapmaya çalışıyoruz ama oda fazla geliyor.

bizde hırkamızı bırakıp gelmişiz bugün bakın dedim ya bakalım bulabilcezmi .
 
birkaç yazı buldum bunları okuyunca hoşuma gitti az önce eşime mail attım , alıntı yapıp burayada aktarıyorum


okullu çocuğa anne baba olmak
Okula başladığınız ilk günü hatırlıyor musunuz? Ellerde beslenme çantası, boyunda suluk, annelerinin elinden tutarak okula ilk adımını atar bütün çocuklar. Eskiden silginin tam ortasına bir delik açılır, silgi çocukların boynuna asılırdı. Şimdi beslenme çantalarıyla okula başlanıyor.

Okul için çocukların fiziki ihtiyaçlarını temin ediyor bütün anne babalar. Bugüne kadar kıyafet, çikolata ve oyuncaktan başka bir şey alınmayan çocuklara, okul kıyafetleri alınmaya başlıyor. Çocuğun fiziki ihtiyaçlarını gideren anne babalar çocukların psikolojisini de iyi anlamalı. Okula başladıkları ilk yıllarda yapılacak hatalar çocukların tüm öğrenciliğini etkiler.

Çocukların psikolojisini anlamak için, kendinizi onların yerine koyun. Hayatının ilk altı yılını anne babasının yanında eğlenerek geçiren çocuklar, okula başlıyor. Çocukların hayatlarına başka insanlar girmeye başlıyor. Annesinin babasının biricik evladı olan çocuk, okulda otuz kişiden biri olacak. Hayatında eğlenceden başka hiçbir şey olmayan çocuk, ödev yapmaya alışmak zorunda kalacak. İstediği saatlerde yatıp kalkan bir çocuk, okul saatlerine göre kendini ayarlayacak.

Hayatında böylesi değişimler meydana gelecek olan çocuklara, anne baba bilinçli davranmazsa, çocuk okuldan nefret etmeye başlar. Çocuğun okulu sevmesi için, anne babası ve öğretmenine çok büyük sorumluluklar düşüyor.

Okullu bir çocuğu olan anne baba, okula giden çocuğu olmayan bir anne baba gibi yaşamaya devam ederse, telafisi çok zor hatalar yapar. Anne baba her şeyden önce, ev yaşantılarını gözden geçirmeli. Çocuklarına, “Çizgi film izlemeyi bırak artık, ödevlerini yap!” diye fırça atan bir anne, her gün dizi izlemeye devam ederse çocuk, çizgi film izlemesine engel olan okuldan ve derslerden uzaklaşır.

Birçok anne baba çocuğuna “Git odanda derslerini bitir!” diyor. Kendinizi çocuklarınızın yerine koyarak düşünün. Anne baba misafir odasında çay içip televizyon izlerken, çocuk odasına geçip ders çalışmak zorunda kalırsa, aile muhabbeti ve televizyon izleme keyfinden mahrum kalan çocuk, okuldan ve derslerden soğumaya başlar.

Eğitim saati!

Ders çalışmak zevkli bir şey değildir. Ders çalışmak sıkıcı bir şeydir. Sıkıcı olan bir şeye çocukları alıştırmak, sadece öğretmenlerin sorumluluğu değildir. Öğretmenlerden daha çok, anne babanın sorumluluğundadır, çocuklara ders çalışmaya alıştırmak. Hiçbir çocuk ders çalışma aşkıyla dünyaya gelmez!

Tüm konferanslarımda ısrarla tavsiye ettiğim “Eğitim saati” uygulamasını tavsiye ediyorum ailelere. “Ders çalışma saati” değil, “eğitim saati” uygulanmalı. Anne babasının elinde hiç kitap defter, kalem görmeyen çocuklar, okuldan ve dersten daha çabuk sıkılıyor. Öğrenmenin hayatın bir parçası olduğunu çocuklarına öğretmek zorunda anne babalar. Bunu yapabilmenin en iyi yolu, her gün evde “eğitim saati” uygulamaktır.

Eğitim saati, her akşam en az bir saat televizyon ve bilgisayarı kapatarak ders çalışmak veya kitap okumaktır. Çocuk ödevlerini yaparken anne baba kitap okursa, o çocuğa ders çalıştırmayı sevdirmek o kadar zor olmayacaktır. Unutmayın ki çocuklar, sözlerinizi değil, ayak izlerinizi takip ederler.

Sabır!

Çocuk eğitimini tek kelimeyle anlatmak zorunda kalsam “sabır!” derim. Çocuk eğitmek sabır işidir. Çocuğa bir alışkanlığı kazandırmakta sabır ister. Özellikle okula yeni başlamış, eğlenceden ders yapmaya geçiş yapan bir çocuğu buna alıştırmak, daha büyük bir sabır ister.

Bir misafirlikte şahit olduğum hatayı, birçok anne yapıyor maalesef. İlkokula yeni başlamış kız çocuğu ödevlerini yaparken sürekli annesine sorular soruyor. Çocuğun ödevi ne kadar basit olursa olsun, çocuklar sürekli annelerinden yardım isterler. Bunun iki temel nedeni vardır. Ya çocuk gerçekten ödevi yapmakta zorlanıyordur, ya da çocuk annesinden ilgi istiyordur. Bu konuda anneler çok sabırlı olmak zorunda. Misafir olarak bulunduğum evde çocuk annesinden sıkça yardım isteyince annesinden fırça yedi. Anneyi, “Siz bir tane çocuğa yardımcı olmakta zorlanıyor, sabredemiyorsunuz. Öğretmeni bütün çocuklara nasıl sabredecek?” dedim.

Öğretmeniyle ilişkiler

İnsan evinin – arabasının anahtarını, çok iyi tanıyıp güvenmediği bir insana teslim etmez. Ev ve arabalardan çok daha kıymetli olan evlatlarınızı teslim ettiğiniz kişiyi seçme hakkınız fazla olmayabilir. Ancak çocuğunuzun öğretmenini mutlaka daha yakından tanımaya çalışın. Evladınızı teslim ettiğiniz öğretmenle iyi ilişkiler içerisinde olmak, çocuğunuzun başarısını olumlu yönde etkiler.

Çocuğunuzun öğretmeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bu sıkıntıları çocuklarınızın yanında asla konuşmayın. Anne ve babasının sürekli öğretmeni aleyhinde konuştuğunu duyan öğrenci, hem öğretmeninden hem derslerinden uzaklaşmaya başlar.

Evladınız için hayatta hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Okula giden bir çocuğu olan anne için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. Okula gitmeyen bir çocuğa anne baba olmak ile okula giden bir çocuğa anne baba olmak arasında ciddi farklar var. Çocuğunuzu okula hazırlarken, kendinizi de hazırlayın.

ALINTI
 
nevzat tarhanın yazısı süper, hep çocuklarımıza söz dinle akıllı ol, söz dinle diye yanlış bi şartlandırma içindeyiz, yani çocuğa hep itaatkar olmayı öğretiyoruz, böyle toplumlarda millet olarak pasif ve sinik oluyor işte, ben hep bundan korkuyorum itaatkar olmasını öğrenmesinden
 
birkaç yazı buldum bunları okuyunca hoşuma gitti az önce eşime mail attım , alıntı yapıp burayada aktarıyorum


okullu çocuğa anne baba olmak
Okula başladığınız ilk günü hatırlıyor musunuz? Ellerde beslenme çantası, boyunda suluk, annelerinin elinden tutarak okula ilk adımını atar bütün çocuklar. Eskiden silginin tam ortasına bir delik açılır, silgi çocukların boynuna asılırdı. Şimdi beslenme çantalarıyla okula başlanıyor.

Okul için çocukların fiziki ihtiyaçlarını temin ediyor bütün anne babalar. Bugüne kadar kıyafet, çikolata ve oyuncaktan başka bir şey alınmayan çocuklara, okul kıyafetleri alınmaya başlıyor. Çocuğun fiziki ihtiyaçlarını gideren anne babalar çocukların psikolojisini de iyi anlamalı. Okula başladıkları ilk yıllarda yapılacak hatalar çocukların tüm öğrenciliğini etkiler.

Çocukların psikolojisini anlamak için, kendinizi onların yerine koyun. Hayatının ilk altı yılını anne babasının yanında eğlenerek geçiren çocuklar, okula başlıyor. Çocukların hayatlarına başka insanlar girmeye başlıyor. Annesinin babasının biricik evladı olan çocuk, okulda otuz kişiden biri olacak. Hayatında eğlenceden başka hiçbir şey olmayan çocuk, ödev yapmaya alışmak zorunda kalacak. İstediği saatlerde yatıp kalkan bir çocuk, okul saatlerine göre kendini ayarlayacak.

Hayatında böylesi değişimler meydana gelecek olan çocuklara, anne baba bilinçli davranmazsa, çocuk okuldan nefret etmeye başlar. Çocuğun okulu sevmesi için, anne babası ve öğretmenine çok büyük sorumluluklar düşüyor.

Okullu bir çocuğu olan anne baba, okula giden çocuğu olmayan bir anne baba gibi yaşamaya devam ederse, telafisi çok zor hatalar yapar. Anne baba her şeyden önce, ev yaşantılarını gözden geçirmeli. Çocuklarına, “Çizgi film izlemeyi bırak artık, ödevlerini yap!” diye fırça atan bir anne, her gün dizi izlemeye devam ederse çocuk, çizgi film izlemesine engel olan okuldan ve derslerden uzaklaşır.

Birçok anne baba çocuğuna “Git odanda derslerini bitir!” diyor. Kendinizi çocuklarınızın yerine koyarak düşünün. Anne baba misafir odasında çay içip televizyon izlerken, çocuk odasına geçip ders çalışmak zorunda kalırsa, aile muhabbeti ve televizyon izleme keyfinden mahrum kalan çocuk, okuldan ve derslerden soğumaya başlar.

Eğitim saati!

Ders çalışmak zevkli bir şey değildir. Ders çalışmak sıkıcı bir şeydir. Sıkıcı olan bir şeye çocukları alıştırmak, sadece öğretmenlerin sorumluluğu değildir. Öğretmenlerden daha çok, anne babanın sorumluluğundadır, çocuklara ders çalışmaya alıştırmak. Hiçbir çocuk ders çalışma aşkıyla dünyaya gelmez!

Tüm konferanslarımda ısrarla tavsiye ettiğim “Eğitim saati” uygulamasını tavsiye ediyorum ailelere. “Ders çalışma saati” değil, “eğitim saati” uygulanmalı. Anne babasının elinde hiç kitap defter, kalem görmeyen çocuklar, okuldan ve dersten daha çabuk sıkılıyor. Öğrenmenin hayatın bir parçası olduğunu çocuklarına öğretmek zorunda anne babalar. Bunu yapabilmenin en iyi yolu, her gün evde “eğitim saati” uygulamaktır.

Eğitim saati, her akşam en az bir saat televizyon ve bilgisayarı kapatarak ders çalışmak veya kitap okumaktır. Çocuk ödevlerini yaparken anne baba kitap okursa, o çocuğa ders çalıştırmayı sevdirmek o kadar zor olmayacaktır. Unutmayın ki çocuklar, sözlerinizi değil, ayak izlerinizi takip ederler.

Sabır!

Çocuk eğitimini tek kelimeyle anlatmak zorunda kalsam “sabır!” derim. Çocuk eğitmek sabır işidir. Çocuğa bir alışkanlığı kazandırmakta sabır ister. Özellikle okula yeni başlamış, eğlenceden ders yapmaya geçiş yapan bir çocuğu buna alıştırmak, daha büyük bir sabır ister.

Bir misafirlikte şahit olduğum hatayı, birçok anne yapıyor maalesef. İlkokula yeni başlamış kız çocuğu ödevlerini yaparken sürekli annesine sorular soruyor. Çocuğun ödevi ne kadar basit olursa olsun, çocuklar sürekli annelerinden yardım isterler. Bunun iki temel nedeni vardır. Ya çocuk gerçekten ödevi yapmakta zorlanıyordur, ya da çocuk annesinden ilgi istiyordur. Bu konuda anneler çok sabırlı olmak zorunda. Misafir olarak bulunduğum evde çocuk annesinden sıkça yardım isteyince annesinden fırça yedi. Anneyi, “Siz bir tane çocuğa yardımcı olmakta zorlanıyor, sabredemiyorsunuz. Öğretmeni bütün çocuklara nasıl sabredecek?” dedim.

Öğretmeniyle ilişkiler

İnsan evinin – arabasının anahtarını, çok iyi tanıyıp güvenmediği bir insana teslim etmez. Ev ve arabalardan çok daha kıymetli olan evlatlarınızı teslim ettiğiniz kişiyi seçme hakkınız fazla olmayabilir. Ancak çocuğunuzun öğretmenini mutlaka daha yakından tanımaya çalışın. Evladınızı teslim ettiğiniz öğretmenle iyi ilişkiler içerisinde olmak, çocuğunuzun başarısını olumlu yönde etkiler.

Çocuğunuzun öğretmeniyle zaman zaman sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bu sıkıntıları çocuklarınızın yanında asla konuşmayın. Anne ve babasının sürekli öğretmeni aleyhinde konuştuğunu duyan öğrenci, hem öğretmeninden hem derslerinden uzaklaşmaya başlar.

Evladınız için hayatta hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Okula giden bir çocuğu olan anne için de artık hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. Okula gitmeyen bir çocuğa anne baba olmak ile okula giden bir çocuğa anne baba olmak arasında ciddi farklar var. Çocuğunuzu okula hazırlarken, kendinizi de hazırlayın.

ALINTI

Bu faydalı bilgiler için teşekkürler iyiki paylaşmışsınız.arada bir okumakta fayda var.bende çıktısını alıcam.:KK1:
 
Alıntılar için teşekkürler hepimize faydası olacağını düşünüyorum.

Türkçe kitabının üzerinde iki yazması kafamı karıştırmıştı,cevap verenlere teşekkür ederim.
 
bizde sürekli birşeylerimizi unutuyoruz :KK31:okulda dün kalem kutumuzu unutuk ondan önceki gün mataramızı kendini unutumasa bari okulda:KK53: eli cok cabuk yoruluyor kalem kadar parmakları var .birde solak akşam cok fark gördum cızımıde daha düzgünleşmiş ama uzun sure yaptımı yamuk yumuk oluyor. hergün 3sayfa cızım verıyor akşama kadar canımız cıkıyor. kitaba ve güzelyazı defterine başlamışlar bakalım artık 1ay sabır artık



off bizde çok unutuyoruz

bu gün serviste çantasını unutmuş,okulda süeterini unutmuş
döndük topladık hepsini kaybettiği silgi ve kalemleri hiç söylemiyorum
bu gün bide 2 kalem fazlamız çıktı arkadaşının karışmış .yarın onların sahibini bulup vericez
 
bu haftamız çok yoğun geçti

salı günü müdür velileri almıycaz artık dedi eve döndüm ama işe verdim kendimi çok zor geldi
öğlende gittim yemek saatinde baktım ,14-30 da da almaya gidiyorum sabah 8 de okula gidip bırakıyorumayrılamıyorum oğluşumdan:emir_bebek:

bizimkilerde yemek tepsilerini kendileri taşıyolar,nasıl taşıyolar bilmiyorum,müdür taşır o taşır diyo:KK31:
nekadar yediğinide bilmiyorum ablasıyla beraber yemeğe gidiyo ama merak ediyorum genede ,bende yanında olmak istiyorumm,kızımında yemek sorunu var oğlanında





benim kız tenesfüzlerde gidip kardeşinin masasını topluyomuş ,çok dağınık anne diyo masası hep ben topluyom:84:



ödevlere gelinceeee:78:

bu gün 4 sayfanokta üstünden çizgi çalışması vardı yaptık oflaya puflaya:KK59:
 
selamlar herkeze naber nasıl gidiyo yavrularımız alıştıda biz alışamadık galiba kızlar kafamatakılan o kadar soru varki nerdeyse hiç birine cevap bulamadım sizin yazdıklarınızı okuyunca içim biraz olsun rahatlıyo tek ben değilim diye bilmiyorum benmi çok büyütüyorum ya babamızda çok relax bendemi birşeyler var acaba:KK43:okuyorum çocuğunuz okulunda veli toplantısı yapılmış kitaplara başlanmış bizim okulda halaa bir faliet yok öğretmene sordum toplantı yapılmayacak mı die toplantı yapılcak falan dedi ama daha ses yok çalışıyorum okulda bekleyemiyorum zaten öğretmen tenefüse çıkarmıyomuş beklememin bir faydası yok yani sınıfa zaten almıyolar ama çok merak ediyorum bide öğle yemeği sıkıntısı var kendi başına yemez benimki tembeldir ağzına atmaya üşenir nasıl yiyo karnı doyuyomu zamanında yiyebiliyomu çok ağır yer bir saatte bitiremez bir tabak yemeği bide daha ne deftere birşey yazdılar ne kitaba başladlar fotokopi çizgi çalışması yapıyolar kitaplar okulda ki dolaplarında kalacakmış anlayamadım acalade etmek istemiyorum ama içimde hiiiç <rahat değil:KK59::KK59::KK59::KK59::KK59:
 
bu haftamız çok yoğun geçti

salı günü müdür velileri almıycaz artık dedi eve döndüm ama işe verdim kendimi çok zor geldi
öğlende gittim yemek saatinde baktım ,14-30 da da almaya gidiyorum sabah 8 de okula gidip bırakıyorumayrılamıyorum oğluşumdan:emir_bebek:

bizimkilerde yemek tepsilerini kendileri taşıyolar,nasıl taşıyolar bilmiyorum,müdür taşır o taşır diyo:KK31:
nekadar yediğinide bilmiyorum ablasıyla beraber yemeğe gidiyo ama merak ediyorum genede ,bende yanında olmak istiyorumm,kızımında yemek sorunu var oğlanında





benim kız tenesfüzlerde gidip kardeşinin masasını topluyomuş ,çok dağınık anne diyo masası hep ben topluyom:84:



ödevlere gelinceeee:78:

bu gün 4 sayfanokta üstünden çizgi çalışması vardı yaptık oflaya puflaya:KK59:
4 sayfamı:KK53::KK53::KK53:mAşallah diyelim nazr değmesin :nazar::nazar::nazar:heralde o kadar oflayacak benimki hem ofluyo hem yapmıyo akşam 3 sıra çizgi çalışması yaptı bir sayfa arkalı önlü ödev vermiş öğrtmen sadece 3 sıra yaptı oda binbir nazla sonrada uyuya kaldı yavrucum kızamıyorum da yorgun düşüyo çok bende geç gidiyorum ödeve sıra gelene kadar yorgun düşüyo yavrum ne yapcam bilemiyorum nasıl yetişecem ben ya:KK59::KK59::KK59:
 
off bizde çok unutuyoruz

bu gün serviste çantasını unutmuş,okulda süeterini unutmuş
döndük topladık hepsini kaybettiği silgi ve kalemleri hiç söylemiyorum
bu gün bide 2 kalem fazlamız çıktı arkadaşının karışmış .yarın onların sahibini bulup vericez

iyice şaşkın oldular yoruluyorlarda bugunde tekrar mataramızı unutuk Allahtan asetat kalemiyle tek tek herşeyıne ismini yazdık belli oluyor
bizimki bugun düşmüş kolunu kanatmış nasıl gösterıyor bana yavrucuk:KK69: bugun az ödev vermiş kıtaptan 2satır cızgı calışması 4satırda deftere ayyy fenalık geldı bana cizgilerden ama bayagı düzelme var çiziminde
 
iyice şaşkın oldular yoruluyorlarda bugunde tekrar mataramızı unutuk Allahtan asetat kalemiyle tek tek herşeyıne ismini yazdık belli oluyor
bizimki bugun düşmüş kolunu kanatmış nasıl gösterıyor bana yavrucuk:KK69: bugun az ödev vermiş kıtaptan 2satır cızgı calışması 4satırda deftere ayyy fenalık geldı bana cizgilerden ama bayagı düzelme var çiziminde

selam..............:KK3::KK3::KK3:
bizim öğretmen 3 gündür 3 sayfa el yazı dersi veriyor..:KK31:.dün 'l',bugün'c' harfini vermiş....:KK31:yaptırana kadar anam ağladı.:84:.keşke 2-3 satır verse..:KK19:kuzucuklarım 14:30da eve geldiler..:KK55:.daha 30 dk önce derslerini bitirdiler..:KK59:..birazcık sohbet,birazda yemek molası verdik sadece.....ne tv izleyebildiler nede bilgisayar oynayabildiler...:KK50:..yazık kuzularıma şu birkaç ayı geçirip öğrenseydik herşeyi ödevleri çabucak yaparlardı...oynamaya sıra gelirdi.....:97:
 
bu haftamız çok yoğun geçti

salı günü müdür velileri almıycaz artık dedi eve döndüm ama işe verdim kendimi çok zor geldi
öğlende gittim yemek saatinde baktım ,14-30 da da almaya gidiyorum sabah 8 de okula gidip bırakıyorumayrılamıyorum oğluşumdan:emir_bebek:

bizimkilerde yemek tepsilerini kendileri taşıyolar,nasıl taşıyolar bilmiyorum,müdür taşır o taşır diyo:KK31:
nekadar yediğinide bilmiyorum ablasıyla beraber yemeğe gidiyo ama merak ediyorum genede ,bende yanında olmak istiyorumm,kızımında yemek sorunu var oğlanında





benim kız tenesfüzlerde gidip kardeşinin masasını topluyomuş ,çok dağınık anne diyo masası hep ben topluyom:84:



ödevlere gelinceeee:78:

bu gün 4 sayfanokta üstünden çizgi çalışması vardı yaptık oflaya puflaya:KK59:

keşke nokta çalışması olsa kendileri yaptı,az kalsın kafayı yiyecektim.:95:.benimkiler birde ikiz.....:97:
 
4 sayfamı:KK53::KK53::KK53:mAşallah diyelim nazr değmesin :nazar::nazar::nazar:heralde o kadar oflayacak benimki hem ofluyo hem yapmıyo akşam 3 sıra çizgi çalışması yaptı bir sayfa arkalı önlü ödev vermiş öğrtmen sadece 3 sıra yaptı oda binbir nazla sonrada uyuya kaldı yavrucum kızamıyorum da yorgun düşüyo çok bende geç gidiyorum ödeve sıra gelene kadar yorgun düşüyo yavrum ne yapcam bilemiyorum nasıl yetişecem ben ya:KK59::KK59::KK59:

dün bizde yetiştiremedik..:KK59:.ben birde pazartesi evi taşıdım.:KK55:.işim bugün bitti..:97:..bugün gelir gelmez derse başlayınca bitirebildik...:97:.bizimki neden bukadar çok ödev veriyor anlamadım....:95:
 
Günaydın..
bizde e ve l harflerini yazmaya başladık..
defterimize 2sindende 3 er sıra öde verdi öğretmenimiz 1 tanede fotokopi ödevi nokta birleştirme yaptık..
ben biraz bekliyorum tenefüslerde içeri alıyorlar tenefüslerde yanıma geliyo en azından göüm görüyo içim rahat ediyo..
dün kaçak çıktım sınıfa baktım napıyolar diyo amannn hepsi çığlık bağrış ayakta vuran çocuk yine ona buna vuruyordu ön sıraya almış onu öğretmen gözümün önünde olsun diye kızdım çocuğuda ona buna niye vuruyosun niye zarar veriyosun dedim oturdu yerine ayyy ben çıkcam bakcam bugün yine oğlum hepimize tükrüyo vuruyo diyo öğretmenede söyledim çıkışta ya siz uyarın velisini yada ben konuşsam dedim
işte ben zaten uyarımı yaptımda, önlemimi kendimce alıyorumda, ama böyle çocuklar olucakdaa,çıkıcakda..
bide demezmi gecen 5 senelik öğetim sezonumdan 4 sorunlu öğrencim vardı üstüme bile yürüyorlardı demezmi:KK53:
ben neler gördü diye bi başladı sınıfa girdim diyo çocu yere yatırmışlar kafasına kafasına tekme atıyolar diyo

amannn dedim susunnnn
bu öğretmen nasıl öğretmen ya çocuk üstüne bile yürüyomuşş
ben aklım kalıyo gitcem yine çocuğu uyarcam korksun biraz sataşmasınn
ayy bıktım valla ilk haftadan nerde sorunlu var bulur benii
 
Günaydın..
bizde e ve l harflerini yazmaya başladık..
defterimize 2sindende 3 er sıra öde verdi öğretmenimiz 1 tanede fotokopi ödevi nokta birleştirme yaptık..
ben biraz bekliyorum tenefüslerde içeri alıyorlar tenefüslerde yanıma geliyo en azından göüm görüyo içim rahat ediyo..
dün kaçak çıktım sınıfa baktım napıyolar diyo amannn hepsi çığlık bağrış ayakta vuran çocuk yine ona buna vuruyordu ön sıraya almış onu öğretmen gözümün önünde olsun diye kızdım çocuğuda ona buna niye vuruyosun niye zarar veriyosun dedim oturdu yerine ayyy ben çıkcam bakcam bugün yine oğlum hepimize tükrüyo vuruyo diyo öğretmenede söyledim çıkışta ya siz uyarın velisini yada ben konuşsam dedim
işte ben zaten uyarımı yaptımda, önlemimi kendimce alıyorumda, ama böyle çocuklar olucakdaa,çıkıcakda..
bide demezmi gecen 5 senelik öğetim sezonumdan 4 sorunlu öğrencim vardı üstüme bile yürüyorlardı demezmi:KK53:
ben neler gördü diye bi başladı sınıfa girdim diyo çocu yere yatırmışlar kafasına kafasına tekme atıyolar diyo

amannn dedim susunnnn
bu öğretmen nasıl öğretmen ya çocuk üstüne bile yürüyomuşş
ben aklım kalıyo gitcem yine çocuğu uyarcam korksun biraz sataşmasınn
ayy bıktım valla ilk haftadan nerde sorunlu var bulur benii

çocuklarımız Allaha emanet ,bende bir gün zil çaldıktan sonra gidip baktım aman allahım bütün sınıf birbirine girmiş ,kıyamet kopuyo,kapılar sürekli çarpılıyo kafayı yiycektim öğretmen gelince duruluyolar allahtan ama aralarda felaket kuduruyolar,hiç görmesem daha iyiydi yapabileceğim bişeyde yok:KK52:önce hangi birinr dur yapma diyceksin Allah öğretmenlere sabır versin
 
X