Biraz uzun bir yazı ama ilk günle ilgili güzel bilgiler olduğu için paylaşmak istedim... Alıntıdır
Senel Karaman: 72 ayı doldurmuş olmalı
Bazı anne babalar "Çocuğum çok zeki", "Okula erken başlasın, iş hayatına erken atılsın, bir yıl kazanır" gibi düşüncelerle
6 yaşını doldurmasını beklemeden çocuğu okula başlatmak isteyebiliyor.
Ancak uzmanlara göre, başlangıçta bir avantaj gibi görünen bu durum,
çocuk ne kadar zeki olursa olsun 7 yaşın olgunluğuna sahip olmadığı için
çocuğun sosyal açıdan zorlanmasına neden oluyor.
Psikolog Şenel Karaman,
"Her yaşın görevi ayrıdır. Örneğin okuma yazma öğrenmek 7 yaş görevidir.
Ama okul sadece okuma yazma öğrenilen bir yer değil,
aynı zamanda çocuğun yaşıtları ile beraber olduğu, sosyalleştiği,
ilk sorumluluklarını almaya başladığı bir yerdir.
Bu nedenle fizyolojik olarak henüz bu olgunluğa erişmemiş bir çocuğa bunları yüklemek doğru değil" diyor.
Her çocuğun hayatında yaklaşık 20 yıla varabilen eğitim öğretim sürecinin ilk günü, hatta ilk yılı çok önemli.
"Nasıl başlarsa öyle gider" sözünün bu durumda çok geçerli olduğunu dile getiren Psikolog Şenel Karaman,
"okulda ilk gün" ile ilgili şu bilgileri veriyor:
Çocuğunuzun hayatı boyunca hatırlayacağı gün, okuldaki ilk günüdür.
Arkadaşları ile tanışacak. Kendisine ait bir sırada oturacak...
Sınıfı anaokuluna gitmiş olsun olmasın ona farklı gelecektir.
Okulla ilgili kafasında oluşturduğu tüm yargıları değerlendirerek orayı sevecek veya korkacaktır.
İlk güne nasıl hazırlanmalı?
Okula ilk gün çocuğu kimin götüreceğine karar verdiniz.
Belki eşinizle birlikte üçünüz gideceksiniz.
Çok önemli bir işiniz yoksa ilk gün okula, çocuğunuzun ilk gününe eşinizle birlikte gidin.
Eğer ebeveynlerden biri; anne veya baba, panik duyguları içinde ise,
bu duygular çocuğa da bulaşabileceğinden okula gitmesini önermiyoruz.
Belki de başka yakınlarınız bu ilk gününde çocuğunuzla birlikte olacak.
Ne olursa olsun telaşlanmayın,
okullar bu ilk gün için hazırlıklarını yapmıştır ve orada her şey olması gerektiği gibi olacaktır.
Çok nadir de olsa bazı çocuklar okula gitmek istemeyebilirler.
Çocuğunuza kesin ve kararlı bir ses tonu ile
"Herkes gibi sen de okula gidecek, öğrenecek ve keyifli saatler geçireceksin" deyin.
Bu konuda taviz vermeyin.
Yolda giderken endişe belirtileri gösterirse sakin davranın.
Her şeyin yolunda gideceğini, sınıfta kendisini iyi hissedeceğini, okulun eğlenceli bir yer olduğunu anlatın.
İlk günde neler olur?
Ülkemizde çoğu okulda kimin hangi sınıfta olacağı ilk gün belli olur.
Bazen tercih edilen öğretmen çıkmadığında tartışmalar olur.
Umarız bütün bunları yaşamazsınız ve çocuğunuz da şahit olmaz.
Anne babalar ve çocuklar hep birlikte sınıfa girerler.
Öğretmen ve idareciler sınıftan anne babaları çıkarmanın türlü yollarını denerler ama
sınıfı (çocuğunu) bırakmakta zorlanan anne babalar, hep diğerlerinin ilk adımı atmasını bekler...
Nihayet çocuğunuz sınıfta öğretmeni ve yeni arkadaşları ile baş başa kalmıştır.
Orada neler olduğunu merak eder, derse ara verilince sınıfa girmek ve çocuğunuzu bir an önce görmek istersiniz.
Bazı okullar velilerin bahçede beklemesini ister.
Ne olursa olsun ilk gün merak, bekleyiş ve gerginlik içinde geçer.
İlk günün sonunda bazı çocuklar çok sevinmiş, bazıları yorgun veya alıngan olabilir.
Ağlama ve huzursuzluk gösterileri ile karşılaşırsanız sakin olun.
Bir süre sakinleşmesini bekleyin. Bu durumu çocuğunuzun aşacağına inanın.
Korkar, panikler, ardı arkası gelmez sorular sorar, sakinleştirmek adına durmadan söylenirseniz durumu zorlaştırırsınız.
Günler ilerledikçe...
Öğretim hayatı boyunca çocuğunuz okulla, öğretmenli, sınıf çalışmaları ile ilgili
sevinçli haberleri anlattığında ilgi ile dinlemelisiniz.
Bu arada çocuğunuzun performansından çok, çabasına odaklanmanız yarar sağlayacaktır.
Günler ilerledikçe çocuğunuz okulla ilgili sorunları da eve getirmeye başlayacaktır.
Bunları da sorgulamadan ve suçlamadan dinleyebilmelisiniz.
Çocuk yetiştirmede öğüt vermek, bağırıp çağırmaktan çok
onunla konuşmak, çocuğun kendisini ifade etmesini sağlayacak sorular sormak çok daha fazla işe yarayacaktır.
Soru sorma alışkanlığı edinin:
* Günün nasıl geçti?
* Bugün en çok ne hoşuna gitti?
* Bugün hiç parmak kaldırdın mı?
* Teneffüste neler yaptınız? Kimlerle oynadın?
* Bugün olan bir iyi, bir kötü şey anlatır mısın?
* Sence bu olay neden oldu?
* Arkadaşın sence neden öyle davranıyor?
Yanlış çanta kullanımı bel ağrısına yol açar
Psikolog Şenel Karaman'ın hazırladığı "İlk Gün-Çocuğu İlköğretime Başlayacak Anne Babalar için Kılavuz" adlı kitabında
okul öncesinde yapılacak alışverişte nelere dikkat edilmesi gerektiği de ayrıntılarıyla anlatılıyor.
Bunlardan biri de çanta seçimi.
Okul çocuklarında sırt çantasının hem doğrudan mekanik yüklenme ile
hem de duruşu bozarak bel ağrılarına yol açtığını dile getiren Şenel Karaman,
şu önerileri sıralıyor;
* Sırt çantası ve içindeki ağırlık toplamı, çocuğun vücut ağırlığının yüzde 15'inden az olmalı.
* Ağırlık çanta içinde uygun dağıtılmalı. Daha ağır eşyalar sırta yakın yerleştirilmeli.
* Çanta uzun süre taşınmamalı. Uzun süre ayakta kalınacaksa çıkarılmalı.
* Sırt çantasının geniş ve destekli omuz askıları, bel desteği, bel kemeri ve çeşitli bölümleri bulunmalı.
* Sırt çantası, her iki omuzdan asılarak düzgün şekilde taşınmalı.
Önlük seçimi
Okul tarafından belirlenmiş kıyafetleri satın alırken şu noktalara dikkat edebilirsiniz:
* Önlüğün mümkün olduğunca doğal malzemeden yapılmış olmasına dikkat edin.
Kumaşı 20-30 saniye boyunca elinizle buruşturduğunuzda ütüsü bozulmuyorsa polyester oranı yüksektir.
Bu durum kıyafetin hava almasını engelleyecek ve çocuğunuzun sağlığına zarar verecektir.
* Ekonomik durumunuz uygunsa okul kıyafetini iki tane almaya çalışın.
Böylece çocuğunuzun okula her zaman düzenli ve temiz gitmesini sağlamış olursunuz.
* Okul kıyafetinin içine giyeceği iç çamaşırı ve çoraplardan daha fazla alınız.
Sizin sınırlarınız içinde seçimlerini yapabilir
Okula başlamanın her aile için ekonomik yük anlamına geldiğini belirten Psikolog Şenel Karaman,
"Alışverişten önce ihtiyaç listenizi hazırlayıp farklı fiyat ve model seçenekleri belirleyip en uygun alışverişi yapmalısınız" diyor.
Alışveriş sırasında kendi oluşturduğunuz seçenekler arasından çocuğunuza "Bu ikisinden hangisini alalım?" diye sorabilirsiniz.
Eğer sizin seçtiklerinizden başka bir ürünü almak isterse "Ya bu ikisinden birini ben seçerim ya da sen seçersin" diyebilirsiniz.
Burada inatlaşmak ya da ipin ucunu ona vermek yerine sizin sınırlarınız içinde seçim yapmasına izin verin.
Kaynak: Yeni Asır