- 18 Ocak 2016
- 2
- 1
- 1
- 34
- Konu Sahibi PembePanda
-
- #1
Merhabalar öncelikle herkese... 2012 senesinde yine buraya üyeydim, fakat ne mailimi ne de kullanıcı adımı hatırlamadığım için yeni bir hesap açmak zorunda kaldım...
Kendi başıma çıkamadığım bir çukurdayım sanki ve sizlere yazmak istedim...4 yıl öncesine kadar güzel bir hayatım vardı; aile tartışmaları içinde kalarak büyüsek de şükür diyorduk.. sağlık sıkıntıları olmadıkça gözyaşlarımı silip mutlu olurdum.. ardından biriyle tanıştım, görücü usulü oldu diyebiliriz akrabaları aracı olmuştu.. başlarda istemedim, ilk gördüğümde etkilenmemiştim.. benimle tanışmak için çok uğraştı; sokak hayvanlarını besliyordum hemen hemen her gün aynı saatte, ve o da her gün orada oluyordu hayvanlarla ilgili sohbet açıyordu.. ilk bir yılımız çok iyiydi; nereye gitsem orda, beni incitmiyor, hassas davranıyor, "kız kardeşim gibi mazlumsun, seni üzecek şekilde davranamam" diyordu.. kendisi askerdeyken benim canım sıkkın olduğunda halasını gönderirdi yanıma yalnız kalmıyım diye, bana ulaşamasın tüm arkadaşlarımı arardı, özel sektörde çalışırken yorulmama dayanamazdı gözleri dolardı, iş stresinden dolayı ileri derece sivilcelerim olduğunda ben ağladığımda o da ağlamıştı.. sabah 6 buçukta her gün benimle işyerime kadar gelirdi 1.5 saatlik yolu.. yine her akşam iş çıkışıma gelirdi.. iş yerindeki arkadaşlarım "ne ağır ne iyi biri" derlerdi.. askerden geldiğinde ailesi bize geldi, ailesel sorunlar çıktı. bazı sorunlardan dolayı ailem istemedi, onlara hakaret etti(hayvanlar vs diye... babam o'nun babasına, dedesine küfür etti yüzlerine karşı fln). yine de o 2 yıl boyunca annemi her gördüğünde yanına koştu elinde bişey varsa aldı, aradı halini hatrını sordu vs.. bu süreçte ailemle büyük kavgalar yaşadım; dayak yedim, işitmediğim küfür laf hakaret kalmadı, 6-7 ay evde yemek yiyemedim, her yediğim lokma haram edildi bana(yediklerin haram olsun dendi).. inada bindi ailemde bu durum, dediğimizi yapacaksın oldu.. silahla tehdit edildim, ailesini tehdit ettiler vs.. baktık olmuyor, kötü bir yerlere varacak durum bitmiş gibi davranalım dedik.. ama ailem iş çıkışlarıma geldi, beni sıkıştırır oldu, yine kurtuluş yok.. dayanamadım artık bitsin dedim ona, olmuyor ben eriyip bitiyorum.. gözlerinin içi gülen, kıpır kıpır olan, neşeli o kız gitti yerine her gün şiş gözlerle, ağlayan bir bitmiş kişi geldi.. bitti dedik, o sürekli mailime giriyor, kardeşimle görüşüyor, kendi kardeşi bana mesaj atıp sorular soruyor falan.. bitti gibi değil yani... durakta beklemiş, gözgöze gelince ben ağladım o ağladı.. zor günlerdi yani...
özete gelirsem; bu süreçte defalarca ağlamayı denedik ama olmuyordu; yine de bir şekilde kesişiyordu hayatlarımız... ailemin yanında kötüydüm; kpss ile atan başka şehire git ben hep yanındayım vs dedi.. ailem beni ağlattıkça o da ağlıyordu karşımda, tüm suçlu benim karşına çıkmamalıydım vs diyordu.. atandım başka şehre; bana çok düşkün olan o adam bir anda gidiyordu bazen bana bağırmaya, azarlamaya başladı.. yapamıyorum ayrılmalıyız dedi, ayrılmayı istemedim; ailem zaten dışlamıştı beni bir de onu kaybedersem kimsesiz kalcaktım sanki.. bu sorunları yaşarken de ne arkadaşlarımla görüşcek halim vardı ne bişey.. hepsinden uzaklaşmıştım da.. nitekim gitti; ağlamalarıma rağmen gitti.. yine kardeşimle görüşüyordu yine beni arkadaşlarıma soruyordu vs.. döndü; senin hayatını mahvettim diye öyle yaptım dedi, ağladı.. inandım, affettim.. ama o olayı 4-5 kere daha yaşadık.. her seferinde inandım..
bir kere intihara giriştim başarısız oldum, birinde bayılmışım apartmandaki arkadaşım farketmiş kapıyı ev sahibine açtırmış falan...
şimdi daha dipte hissediyorum kendimi.. normalde ben derdim hep "kalk, silkelen, kendine gel, hayat bitti mi" falan diye.. kendime de çok defa dedim bunu çok defa ayağa kalkmaya çalıştım 1 ay hiç bir şey olmamış mutluymuşum gibi oldu sonra daha beter yıkıldım, evdeki eşyaları parçaladım, kendimi dövdüm.. şuanda ise kalkamıyorum ayağa, mesela pazartesi günü kendimi şartlıyorum yeniden başla hayata diye, yüzün gülsün diye; salı günü eski ben oluyorum (4 yıl önceki) gülüyorum, neşeli oluyorum, makyaj yapıyorum, sevdiğim gibi giyiniyorum... akşam eve kendimi zor atıyorum ama; eve girdiğim an yer çöküp kusana kadar ağlıyorum; banyoya suyun altına girip hüngür hüngür ağlıyorum..
ben hayal kurmadan ve dua etmeden uyuyamayan bir insanım; her gece hayal kurarak uyuyorum.. eskiden o cicili bicili hayaller kuran kız şimdi ne hayaller düşünüyor... her gece başımı yastığa koyduğumda kansere ya da başka bir hastalığa yakalandığımı, 1 ay içinde en fazla beter hale düştüğümü, başımda ailemin ve o'nun olduğunu; herkesin biz ne yaptık değer miydi dediğini ve pişman olduğunu hayal ediyorum.. ama bu hayalin sonunda bu pişmanlık beni iyi etmiyor, ben ölüyorum.. hep böyle hayaller aklımda ve kendime engel olamıyorum.. böyle değildim ben; kendimi tanıyamıyorum.. böyle düşünen kişi ben olamam, ama elimde değil bu düşünceleri atamıyorum aklımdan...26 yaşındayım ama ben kendimi ölümü bekleyen 90 yaşında biri gibi hissediyorum..
gözlerinizi yordum, zamanınızı aldım hakkınızı helal edin.. şunları birine anlatmak kolay değil; sizinle paylaşmak istedim....
EKLEME: bu hallerimin sebebi birisi değil; bu süreçte yaşadığım hayal kırıkları, hakaretler, dışlanmalar... koşulsuz kabul göremeyişim, her zaman "şunu yaparsan seni severiz" gibi bir durumla karşılaşmam.. yoksa o kişiyi unutamamamdan ya da başkasını asla sevemem gibi cümlelerim yok..
Kendi başıma çıkamadığım bir çukurdayım sanki ve sizlere yazmak istedim...4 yıl öncesine kadar güzel bir hayatım vardı; aile tartışmaları içinde kalarak büyüsek de şükür diyorduk.. sağlık sıkıntıları olmadıkça gözyaşlarımı silip mutlu olurdum.. ardından biriyle tanıştım, görücü usulü oldu diyebiliriz akrabaları aracı olmuştu.. başlarda istemedim, ilk gördüğümde etkilenmemiştim.. benimle tanışmak için çok uğraştı; sokak hayvanlarını besliyordum hemen hemen her gün aynı saatte, ve o da her gün orada oluyordu hayvanlarla ilgili sohbet açıyordu.. ilk bir yılımız çok iyiydi; nereye gitsem orda, beni incitmiyor, hassas davranıyor, "kız kardeşim gibi mazlumsun, seni üzecek şekilde davranamam" diyordu.. kendisi askerdeyken benim canım sıkkın olduğunda halasını gönderirdi yanıma yalnız kalmıyım diye, bana ulaşamasın tüm arkadaşlarımı arardı, özel sektörde çalışırken yorulmama dayanamazdı gözleri dolardı, iş stresinden dolayı ileri derece sivilcelerim olduğunda ben ağladığımda o da ağlamıştı.. sabah 6 buçukta her gün benimle işyerime kadar gelirdi 1.5 saatlik yolu.. yine her akşam iş çıkışıma gelirdi.. iş yerindeki arkadaşlarım "ne ağır ne iyi biri" derlerdi.. askerden geldiğinde ailesi bize geldi, ailesel sorunlar çıktı. bazı sorunlardan dolayı ailem istemedi, onlara hakaret etti(hayvanlar vs diye... babam o'nun babasına, dedesine küfür etti yüzlerine karşı fln). yine de o 2 yıl boyunca annemi her gördüğünde yanına koştu elinde bişey varsa aldı, aradı halini hatrını sordu vs.. bu süreçte ailemle büyük kavgalar yaşadım; dayak yedim, işitmediğim küfür laf hakaret kalmadı, 6-7 ay evde yemek yiyemedim, her yediğim lokma haram edildi bana(yediklerin haram olsun dendi).. inada bindi ailemde bu durum, dediğimizi yapacaksın oldu.. silahla tehdit edildim, ailesini tehdit ettiler vs.. baktık olmuyor, kötü bir yerlere varacak durum bitmiş gibi davranalım dedik.. ama ailem iş çıkışlarıma geldi, beni sıkıştırır oldu, yine kurtuluş yok.. dayanamadım artık bitsin dedim ona, olmuyor ben eriyip bitiyorum.. gözlerinin içi gülen, kıpır kıpır olan, neşeli o kız gitti yerine her gün şiş gözlerle, ağlayan bir bitmiş kişi geldi.. bitti dedik, o sürekli mailime giriyor, kardeşimle görüşüyor, kendi kardeşi bana mesaj atıp sorular soruyor falan.. bitti gibi değil yani... durakta beklemiş, gözgöze gelince ben ağladım o ağladı.. zor günlerdi yani...
özete gelirsem; bu süreçte defalarca ağlamayı denedik ama olmuyordu; yine de bir şekilde kesişiyordu hayatlarımız... ailemin yanında kötüydüm; kpss ile atan başka şehire git ben hep yanındayım vs dedi.. ailem beni ağlattıkça o da ağlıyordu karşımda, tüm suçlu benim karşına çıkmamalıydım vs diyordu.. atandım başka şehre; bana çok düşkün olan o adam bir anda gidiyordu bazen bana bağırmaya, azarlamaya başladı.. yapamıyorum ayrılmalıyız dedi, ayrılmayı istemedim; ailem zaten dışlamıştı beni bir de onu kaybedersem kimsesiz kalcaktım sanki.. bu sorunları yaşarken de ne arkadaşlarımla görüşcek halim vardı ne bişey.. hepsinden uzaklaşmıştım da.. nitekim gitti; ağlamalarıma rağmen gitti.. yine kardeşimle görüşüyordu yine beni arkadaşlarıma soruyordu vs.. döndü; senin hayatını mahvettim diye öyle yaptım dedi, ağladı.. inandım, affettim.. ama o olayı 4-5 kere daha yaşadık.. her seferinde inandım..
bir kere intihara giriştim başarısız oldum, birinde bayılmışım apartmandaki arkadaşım farketmiş kapıyı ev sahibine açtırmış falan...
şimdi daha dipte hissediyorum kendimi.. normalde ben derdim hep "kalk, silkelen, kendine gel, hayat bitti mi" falan diye.. kendime de çok defa dedim bunu çok defa ayağa kalkmaya çalıştım 1 ay hiç bir şey olmamış mutluymuşum gibi oldu sonra daha beter yıkıldım, evdeki eşyaları parçaladım, kendimi dövdüm.. şuanda ise kalkamıyorum ayağa, mesela pazartesi günü kendimi şartlıyorum yeniden başla hayata diye, yüzün gülsün diye; salı günü eski ben oluyorum (4 yıl önceki) gülüyorum, neşeli oluyorum, makyaj yapıyorum, sevdiğim gibi giyiniyorum... akşam eve kendimi zor atıyorum ama; eve girdiğim an yer çöküp kusana kadar ağlıyorum; banyoya suyun altına girip hüngür hüngür ağlıyorum..
ben hayal kurmadan ve dua etmeden uyuyamayan bir insanım; her gece hayal kurarak uyuyorum.. eskiden o cicili bicili hayaller kuran kız şimdi ne hayaller düşünüyor... her gece başımı yastığa koyduğumda kansere ya da başka bir hastalığa yakalandığımı, 1 ay içinde en fazla beter hale düştüğümü, başımda ailemin ve o'nun olduğunu; herkesin biz ne yaptık değer miydi dediğini ve pişman olduğunu hayal ediyorum.. ama bu hayalin sonunda bu pişmanlık beni iyi etmiyor, ben ölüyorum.. hep böyle hayaller aklımda ve kendime engel olamıyorum.. böyle değildim ben; kendimi tanıyamıyorum.. böyle düşünen kişi ben olamam, ama elimde değil bu düşünceleri atamıyorum aklımdan...26 yaşındayım ama ben kendimi ölümü bekleyen 90 yaşında biri gibi hissediyorum..
gözlerinizi yordum, zamanınızı aldım hakkınızı helal edin.. şunları birine anlatmak kolay değil; sizinle paylaşmak istedim....
EKLEME: bu hallerimin sebebi birisi değil; bu süreçte yaşadığım hayal kırıkları, hakaretler, dışlanmalar... koşulsuz kabul göremeyişim, her zaman "şunu yaparsan seni severiz" gibi bir durumla karşılaşmam.. yoksa o kişiyi unutamamamdan ya da başkasını asla sevemem gibi cümlelerim yok..
Son düzenleme: