Bu sayfaları tek tek okuyup, acaba yeni bir deneyim paylaşan oldu mu diye ben de bir zamanlar sürekli elim refresh butonunda yaşıyordum. Zannediyorum 25-26. hafta falandı hamileliğimde yani 22. haftadaki ayrıntılı ultrasonu yaptırdıktan sonraki bir dönemdi. Rutin kontrol sırasında doktorumuz "Galiba ventriküler boşlukları biraz genişlemiş, daha yakından bakıyorum" dedi ve sonra "Evet, sınırda ölçüyorum biri 9,5 biri 10,5 mm olmuş 10 mm'ye kadar olması normal kabul edilir, perinatoloğumuz yine incelesin" dedi. "Eğer öyleyse neyle karşı karşıyayız?" diye sordum. "Hidrosefali olabilir, beynine şant takılması gerekebilir, vs., vs." bir şeyler dedi ama ben gerisini hatırlamıyorum. Beynimden vurulmuşa döndüm. Hemen aynı hastanedeki perinatoloğa gittim. O da bir ölçüm yaptı ve o yaklaşık olarak 10,5 ve 11,5 gibi bir şeyler söyledi (Rakamlar o zaman netti ama şimdi küsuratları hatırlayamıyorum.) Bence iki doktorum da mükemmellerdi, sakin, bilgilendirme yapan ama iyiyi uman doktorlardı. Ancak gelin görün ki kazın ayağı öyle değil. Böyle bir olumsuzlukla karşı karşıya kaldığınızda kendinizi, hayatınızı, hayallerinizi, her şeyi tekrar gözden geçiriyorsunuz. Perinatoloğumuz "Bunun sebebi virüs kaynaklı ya da genetik olabilir, isterseniz her iki konu için de testleri yapabiliriz ama tedavi diye bir şey olmayacak" dedi. Biz her testi yaptırdık (Genetik testler maalesef pahalı). Ancak yaptırma sebebimiz bir şeyleri netleştirmeye ve doğar doğmaz bize ihtiyaç duyacak çocuğumuzun ihtiyaçlarını anlamaya çalışmaktı. Çocuk sahibi olacağınızı öğrendiğinizde asla hastalık düşünmüyorsunuz ama belki de Allah size öyle bir yazı yazacak... Bilemiyorsunuz... Her testi yaptırdım, deliler gibi sonuçlar çıkana kadar 2 hafta ağladım. Yalnızca Allah'a sığındım ve bildiğim bütün dualara ek olarak yeni duaları telefonuma kaydettim, her gün işe gitmeden 2 saat kadar bu duaları okudum, benim ruhuma iyi geldiğine inandım. Bu arada farklı doktor ve perinatologlardan görüş aldım. Bol bol eşimle dertleştim, yeni yaşamımız hakkında senaryolar kurduk. Bazıları iyi, bazıları iyi olmayan... 2 hafta sonunda tüm testlerim yüzde 99.9 her şey normal diyordu. Bu arada ölçümler biraz daha yükseldi 13 sınırına dayandı diye hatırlıyorum. Doktorlar "Yanında eşlik eden bir sorun tespit edemediğimiz için her şey normal" diyordu, haftadan haftaya ölçümler düşmeye başladı ve artık bir süre sonra ölçülmemeye başlandı. Ben ve eşim için bu konu bir dönüm noktası oldu. Edindiğim tecrübeyi bu ve başka sorunları yaşayan arkadaşlarımla da paylaşmak isterim. Katılırsınız ya da katılmazsınız ama hamilelik hiçbir şekilde sonucundan emin olamayacağınız bir süreç. Kapalı bir kutu adeta. Ünlü perinatologlardan biri bana "24 bin genetik hastalık var, hangi birini bertaraf edebilirsin?" diye sormuştu. Hepimiz karnımızdaki o mucize emanetin iyi olmasını istiyoruz ama inanın hiçbir mucize bizim aklımızın yeteceği kadar kolay değil. Siz gerçekle bağlarınızı koparmadan çocuğunuz için iyi olanı yapmaya çalışın. Kalbinizi dinleyin, Allah'a sığının, araştırın, en iyi doktorlara gidin ve yapılması gereken neyse yapın. Ben diğerleri gibi odanın süsüne püsüne kafayı takmadım, son güne kadar bir hazırlık da yapmadım, sadece çocuğuma odaklandım. Çok şükür çocuğum sağlıkla dünyaya geldi, ilk gün yine ventrikülomegali acaba devam ediyor mu düşüncesiyle ultrason yaptırdık. Çünkü biliyorsunuz anne karnında ölçümle farklı olabiliyor. Çok şükür o da düzgün çıktı ve rahatladık. Hikaye bitti sanıyorsunuz değil mi? Bitmiyor :) Annelik endişeleri, doktor fişfikleri artık ne derseniz en ufak bir pürüz ihtimali bile sizi günlerce ağlatıyor. 2 aylıkken RSV yüzünden yoğun bakım sürecimiz ve kafasının şeklinin bombeli yapısı yüzünden skafosefali şüphesiyle beyin cerrahlarına gösterme sürecimiz, (bu arada bir üniversitenin beyin cerrahisi ana bilim dalı başkanı olan prof. skafosefali endişemizi değerlendirirken ventikülomegaliyi söylediğimizde 22-27 hafta arası görülebilir dedi) daha masumları acaba gülecek mi, yürüyecek mi, beni anlıyor mu diye çocuğu sürekli göz hapsinde tutmalar, vs... Demem o ki tatlı anne adayları, annelik bir an değil artık her an annesiniz. Şunu düşünün sizin bir an sonra ne olacağınız belli mi? Ya da yüzde 100 garantili bir hayat hiç duydunuz mu? Diğer annelerden farklı olarak biz biraz daha önce bu sorumluluğu hissettik ama üzülmeyin her zaman umut var.