- 26 Aralık 2007
- 22.146
- 12.101
- 498
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Kronoloji
6 ve 9 Şubat 2008 tarihlerinde üniversitelerde türbana serbestlik getireceği iddia edilen Anayasa değişikliği TBMM'de 518 milletvekilinin katıldığı oylamada 411 olumlu, 103 olumsuz oyla kabul edildi.
27 Şubat - 2008 tarihinde kamuda türban serbestliği sağlayan anayasa değişikliği hakkında, CHP ve DSP ile birlikte 112 millet vekili, imzası içeren şikayet dilekçesiyle Anayasa Mahkemesinde dava açılma talebiyle resmi başvuru yaptı.
6 Mart - 2008 tarihinde Anayasa Mahkemesi ; CHP ve DSP'nin, üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getiren 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un birinci ve ikinci maddelerinin iptali veya yok hükmünde olduklarına karar verilmesi ve dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması istemiyle açtığı davada herhangi bir eksiklik tespit etmedi ve davayı kabul etti.
14 Mart 2008'de Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya Adalet ve Kalkınma Partisi'nin "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'nde partinin kapatılması için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin temelli kapatılma davasını açtı.[13]Başsavcı, aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da olduğu 71 kişinin siyasetten yasaklanmasını istediği için bu dava öncelikli olarak öne alındı.
5 Haziran 2008'de, Anayasa Mahkemesi 9 Şubat 2008 günlü 5735 sayılı anayasa değişikliğini iptal ve yürürlüğünün durdurulması kararını açıkladı. Anayasa Mahkemesi, açıklamasında, kararını Anayasa'nın 2, 4. ve 148. maddelerini gözeterek verdiğini belirtti ve Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine ve Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerine atıfta bulundu.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Türkiye'de_türban_sorunu
ben anlamadım yukarıdaki kronolojide de 2008de akp ve mhpnin birlikte hareket ettikleri yazıyo
şubat 2008de oylama yapılmış zaten
bu yazıda 2008de kabul edilmeyip 2010da yine teklif verdikleri var
cidden anlamadım
ben mi eksik okuyorum acaba
aydınlatırsanız sevinirim
yanlış anlaşılmasın ama nerede yaşıyorsunuz da bu kadar tepki gösteriyorlar:26:
senelerdir kapalıyım daha en küçük tepki almadım.aksine daha saygı gördüm.bu istanbulda da böyleydi,daha başka yerlerde de.hatta 1 ay önce istanbulda taksimde gezdim,alışveriş merkezlerinde gezdim hiç böyle bir durumla karşılaşmadım:44:
Ruhsar Demirel'in Genel Kurul'da yaptığı konuşma şöyle;
biz 2008 yılında bir yasa teklifi verdik ve şu anda hükûmet eden parti o zaman da hükûmetteydi. Onlarla partimizin yetkilileri konuşup bir akit imzaladılar. 2008 yılında "Bu sorun -eğer sorunsa ki bizce hayatın olağan akışı içinde bir tablodur- çözülsün, YÖK'ün ilgili 17'nci maddesi de kaldırılsın. İnanç bir özgürlük, eğitim bir haksa kadınları bu haktan ve bu özgürlükten mahrum etmeyelim." dediğimizde kalkmayan parmaklar, "411 parmak kaosa kalkıyor" diye yazanlar, bugün vicdanlarına bunun hesabını versinler. 2008'de bunu yapmadılar, 2010'da tekrar ettik, dedik ki: "Bizim böyle bir teklifimiz var." Yine hiç kimse sesini çıkarmadı çünkü seçimler vardı, çünkü referandumlar vardı, çünkü başka şeyler vardı.
Milliyetçi Hareket Partisi 2008 yılında bu teklifi yaptığında "hayır" diyenler, 2010 yılında teklifini tekrarladığında duymazdan gelenler bugün eğer "özgürlük" diyorsa, birazcık vicdanlarına baksınlar, neyin özgürlüğü?
Tm.
valla ben yine anlamadım angry
2008de teklif yaptık kabul edilmedi diyo ama kronolojide 2008 şubatta mecliste oylama yapıldığı ve kabul edildiği
cumhurbaşkanının onayına sunulduğu yazıyo
sonrasında chp ve dspnin başvurusu üzerine yürütmenin durdurulduğu yasanın iptal edildiği ve akpye de laikliğe aykırı eylemlerden dava açıldığı
ayrıca erdoğan ve gülün içinde bulunduğu 71 vekilin siyasetten uzaklaştırılması istendiği yazıyo
yani 2008de dikkate almamış gibi bi durum göremedim ben oylanmış kabul edilmiş çünkü
sonrasında 2010da ne teklif edilmiş ne kabul edilmemiş onu da anlamadım
ben de mi bi sorun var bilmiyorum
okudum iki kere ama anlayamadım
sen anladıysan bana açıkla lütfen
İnternetim çok kötü simon kronolojiye yeni bakabildim bir de cevap yazmaya çalışırken sayfa hata verip duruyor. Yanıltmak istemem ama 2008 de daha çok medyaya tepkili tabi Chp ye de ''411 parmak kaosa kalkıyor" diye yazanlar derken ondan bahsediyor. 2010 da ise MHP 2008 de yaptığımız anlaşmayı gerçekleştirelim diyor anayasa mahkemesinin iptal ettiği maddeleri değiştirelim başörtüsü sorunu çözelim diye Akp ise anayasa değişikliği için çoğunluğumuz yok komisyon kuralım diyor bu da işi yokuşa sürmüş oluyor biraz. Son olarak Mhp 2012 de tekrar 4+4+4 görüşmelerinde önerge veriliyor ve reddediliyor.
Neden hep başıörtülü kızlarımızın başına geliyor bunlar denmiş bir yorumda. İzmir'de akpli adamın videosu da izleyin... adam balkondaki kadına kafasını kaldırıp iğrenç bir şekilde küfrediyor. Namusuna ve de. Ayrıca genele vurmak ne kadar yanlış.
Chpliler böyle işte diye. Metroda akpli iki genci de mi izlemedin derim bunu diyene de. Silahla bıçakla korku saçtı. Yaaa akpnin geneli böyle desem alıntılamayan kalmaz ama.
Yorum yaparken azcık objektif olursak daha gerçekçi oluruz bence.
bahsettiğim tam olarak bu. malesef chp başörtüsüne karşı mücadelesini! hala sürdürürken, kılıçdaroğlunun çıkıp başörtüsünü biz serbest bıraktık demesi ne kadar trajikomik.. ondan sonra da başbakan insanları bu hale getirdi. bla bla bla.. kimin ayrım yaptığı, ötekileştirdiği, sindiremediği hala anlaşılamıyor mu? nefretinizi başkalarına dayandırmaya çalışmadan önce şapkanızı önünüze koyup bir düşünün..evet aynen böyle olmustu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hükümetin üniversitelerde "türban"a serbestlik sağlamasını öngördüğü Anayasa değişikliklerine karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Ntv'nin haberine göre, bu gün saat 11.00'da CHP'den Önder Sav ve milletvekilleri mahkemeye gelerek başvuru dosyasını iletti.
Başvuruya Demokratik Sol Parti (DSP) milletvekilleri ve bağımsız milletvekili Kamer Genç de imza attı. İmzalayan toplam milletvekili sayısı 112.
Hükümetin Anayasanın, ''Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi '' başlıklı 42. maddesini ve ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesiyle ilgili değişikliği 9 Şubat'ta Meclis'ten geçti.
Oylamada 411 milletvekili lehte oy kullandı.
Geçtiğimiz Cuma günü de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül değişikliği onayladı.
Değişikliğin Anayasanın 2. maddesine aykırı olduğunu iddia eden CHP, Anayasa Mahkemesinden düzenlemenin yok hükmünde sayılmasını, şeklen iptalini ve yürürlüğünün durdurulmasını istiyor.
Başvuruda mahkemenin 1989 ve 1991'de aldığı ilgili kararlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıfta bulunuluyor.(EÜ)
Ankara - BİA Haber Merkezi
27 Şubat 2008, Çarşamba 11:41
yani secimlerle alakasi yok nezamandan beri ugrasiyorlardi bu sorunu cözmeye...
Hanımlar,
neden bu konu sayfalarca ilerlemişken http://www.kadinlarkulubu.com/showthread.php?t=705104 bu topiğe sadece 4 kişi yazmış.
Hala baş örtüsü- açıklık konusunda takılı kalıyorsunuz.
Hepimiz kadınız, bizlere yapılan hertürlü saldırı çirkindir diyemiyorsunuz, neden?
Neden hala hep mağdur tek tarafmış gibi yansıtılıyor, kotunu giyip çıkmış bir kadına bunlar cehennemlik diyenlerde azımsanmayacak kadar çok.
Ben kotum yüzünden tecavüz edilebilir potansiyeli taşıyorum neden?
Kurban olayım kadın olarak ele alalım konuyu, giyim şekilleri üzerinden değil.
[/COLOR]
komik ha bir zamanlar elele kolkola olduğu kankisiyle ters düştüğünde candüşmanı olmak . bence en komik olay bu olmalı.))
insan olan insan ,
erdoğanla, kılıçdaroğluyla, bahçeliyle cartla curtla kutuplaşmazz...
zayıf insanların karşısına kimi çıkartırsan çıkart kutuplaşmaya hazırdır..
Dön öte ki tarafa , dün kendileri içinde aynı komplolarla var olanları bugün düşmana düşman olduğu için kucaklayanlar , buyur buradan yak.
Dün onlar faydalandı bugün biz faydalanalım mantığında ise CHP , takke düşüp kel görülmüşken hele de , o zaman geçmişte el ele kol kola tabloyu eleştirme hakkını kendi kendine çürütmüş oluyor .
bunu tüm samimiyetimle soruyorum, kılıçsaroğlunun hangi konuşmasında kimi ötekileştirdiği ile ilgili bir tek örnek veririrmisiniz....kılıçdaroğlu ile ilgili bir hissiyatım yok cidden merak ettiğim için soruyorum...
Bu yazıya sonuna kadar katılıyorum . Dün benzerini yazmıştım bende , ama dilim kopasıca o kadar uzun yazıyorum ki arada kaynıyor hep
Şuan ötekileştirme yapan Başbakan bana kimseye dair besleyeceğim nefret tohumu ekemedi . Ekemez de .
Yarın başka tarafın ötekileştiren Başbakanı gelse o da ekemez .
Şimdi sorarım , tüm bu ayrışmanın sebebi Başbakandır diyen arkadaşlara ( Başbakan ayrıştıran konuşmalar yaptığını kesinlikle kabul ederek yazıyorum bu yazımı , her zamanda yazdım zaman zaman ülke Başbakanı gibi değil , bir parti genel başkanı gibi konuştuğunu ve çok yanlış olduğunu bunun)
Heh , ne soruyordum
Bir diğerinden nefret etmek , onu öteki yapmak , sokakta görünce boğazına sarılacak hisse bürünmek .... Sizin içinizde yokken , zerresi yokken , tohumu yokken ....Bunu hangi güç sizin vicdanınıza ekebilir ?
Kim kimden nefretle bahsediyorsa , ondan nefret etmeye dünden hazırdı zaten . Sevmiyordu ; iki iki daha dört .
Geçen kimdi hatırlamıyorum bir arkadaş yazmıştı , ne zaman bir partili hakkında olumsuz bir genelleme yazacak olsam hemen aklıma eşimde dosttum da , ailemde o partiye oy veren sevdiğim insanlar geliyor ve susuyorum diye .
Çok güzel bir tespit . Yanımız yöremiz siz/biz dediğimiz insanlarla dolu .
Burada işin işine biraz klavye şovanizmi giriyor da yazdıklarımız göze batıyor bir çoğumuzun , sadece o kadar .
senin etkilemez,beni etkilemez ama etkilenenler çok işte.senin bilmem nerenin kılıyım diyen,anam babam feda olsun diyen,daha sapkınca düşüncelerle erdoğanın arkasında olduklarını belirten insanlar var.erdoğanın hiç bir hatasını kabullenmeyen,ne yaparsa doğrudur diyen insanlar yok mu
benim akepe'den ve chp'den çok yakın arkadaşlarım var.üstelik fdaal çalışan insanlar.bizim aramızda partizanlık söz konusu değil ama,en ufak lafta,imada boğaz boğaza gelecek insanlar var ve evet gene söylüyorum bu nefret tohumlarını eken başbakan'dır.
senin etkilemez,beni etkilemez ama etkilenenler çok işte.senin bilmem nerenin kılıyım diyen,anam babam feda olsun diyen,daha sapkınca düşüncelerle erdoğanın arkasında olduklarını belirten insanlar var.erdoğanın hiç bir hatasını kabullenmeyen,ne yaparsa doğrudur diyen insanlar yok mu
benim akepe'den ve chp'den çok yakın arkadaşlarım var.üstelik fdaal çalışan insanlar.bizim aramızda partizanlık söz konusu değil ama,en ufak lafta,imada boğaz boğaza gelecek insanlar var ve evet gene söylüyorum bu nefret tohumlarını eken başbakan'dır.