Merhaba,alt kat komşumu dinliyorum sabah 9 dan beri.Hiç durmadan karı koca üç yaşındaki oğullarına bağırıyorlar.Üstelik bugüne özel bir durum değil.Sabah erkenden başlayıp gece yatana kadar!Duvarlar titriyor bağırışlarından!Çocuk sürekli ağlıyor o bağrışmanın içinde.Ne yapmış olabilir 3 yaşında bir çocuk bu kadar boğazını yırtarcasına bağartıcak sizi diyorum sürekli!!Sonra kendimi o korkunç isyanın içinde buluyorum.40 yaşındayım,yıllardır çocuk istedim bir kez hamile kaldım o da boş gebelikti.Sonrasında ölümler hastalıklar...Sanki ilahi bir güç engel koydu hep önümüze.Tedavideyim ama işte saat işliyor.Zaman acımasız hele kadınsan..Ahh diyor insan ben hiç bağarırmıydım yavruma,saçma sapan şeyler için korkuturmuydum minicik ruhunu..Şeytan diyor in dayan kapılarına suratlarına tükür..Biliyorum neden bunları tüp bebek başlığı altında paylaştığımı düşünüyorsunuz.Bir sürü konu okudum bu bölümde tedaviler,yumurtalar,embriyolar,çatlama iğneleri..doktorlar ve gene doktorlar...Ama her bir mesajın içinde gizlenmiş o çaresizliği o bastırılmaya çalışılan isyanı,hayal kırıklıklarını da okudum.Gündelik hayatın içinde minicik şeylerin nasıl bizim gönlümüze kayalar oturttuğunu da biliyorum.Sabah eşim çiçeklere baktı,Dedi ki;ektiğin her şey büyüyor yeşeriyor,Güldü sonra;taş eksen bitecek neredeyse dedi!Sonra gülümsememiz dudağımızda dondu.Öyle baktık birbirimize.ikimizde aynı şeyi düşündük ama tek kelime etmedik.Gelin dertleşelim.Ben yalnız değilim biliyorum.Paylaşalım azaltalım azıcık da olsa.Umut olalım,akıl olalım.Çünkü bizi ancak biz anlarız.Zira bu öyle bir dertki kimselere anlatılmıyor yaşamadıysa zaten anlayamıyor.