Eşim de işi gereği şantiyeye gittiği oluyor,çok yoğun oluyorlar doğru. O halde nişanlının bir eksisi yok gibi,tek sorun mesajlarınızın,konuşmalarınızın bazılarını ailesine okutması. Ben ev işi kadının görevi gözüyle görmesini bile sorunetmiyorum çünkü benim eşim değişti. (O da öyle derdi,bunu kadın yapar vb.Çünkü öyle yetişmiş) Ben de her seferinde "Evet bunu kadın yapar,sen ailenden öyle görmüşsün ama söyler misin onların hangisi benim gibi 6 da çıkıp akşam 8de geliyor" diye kendimi savundum,hak verdi vermek zorundalar. Biz nasıl ki erkek işi diyip de iş hayatını terketmiyorsak onlar da ev işlerini kadın işi diyip terkedemezler.
Atilan bir nisan demek bana gore her seyi goze almis olmak demek, ailene akrabalara konu komsuya dagitilan davetiyelere ragmen bitti diyebilmek cok zor. Tabi bunlar her iki taraf icinde zor bir surec. Simdi dusunun ki siz boyle bir zorlugu yasamissiniz iki tarafta eee bu kadar olumsuzlugu yasayipta tekrar beraber olup yeniden konusmaya basladiysa ortada gercekten degerli bir durum vardir. Bubun adi ask olsun sevgi olsun hatta aliskanlik olsun yine de guzel bir olay. Bu yuzden yasanmisliklari ve hatta bundan sonra da yasamabilecek durumlari bir kenara birakin. Su anki durumun kiymetini bilin. Mesela annesi gorumceleriniz cok baskici diyorsunuz ki bundan sonra da oyle olucaklar bunun farkindasiniz ister susarsiniz isterseniz yavas yavas onlari takmadiginizi belli edersiniz secim sizin. Ama su an yapmamaniz gereken tek sey onlarin yaptiklarini ve yapacaklarini sorguluyorsunuz ve bunun size hicbir faydasi yok. Evet bunlar yasanmis ama hala berabersiniz bu yuzden daha fazla dusunup sorgulamayin
Rica ederim umarim her sey cok guzel olur sizin icinYorum için teşekkür ederim,
Evet bu konuda zihnimi fazlasıyla yoruyorum sanırım. Cidden bi farkındalık oluşturdu son cümleniz, teşekkür ederim.
Evet ben aşk değil ama güzel bir sevgimiz olduğuna inanıyorum. Aşk nedir onu da tam bilmiyorum sanırım
Ben de bu güzel şeyi yitirmeden, mantığı da elden bırakmadan zamana bırakmak istiyorum. Umarım emeklerim boşa çıkmaz..
Peki ailen ne diyor bitmesine rağmen tekrar barışmanıza?Merhaba Arkadaşlar,
Biraz uzun olacak gibi ama hızlıca yazmaya çalışacağım, vakit ayırırsanız sevinirim ..
Can alıcı cümle şu; Ayrıldığım nişanlım ile tekrar birleştik ama, ama, ama ...
Kafa karıştırmasın diye yaşananları ve endişelerimi maddeler halinde yazacağım.
- Düğünümüzün davetiyeleri bile dağıtılmışken ayrıldık. Haklı gerekçelerimiz vardı, uzun olmasın diye yazmıyorm. (Düğün ve nikah olmadı)
- Nişanlımın ilgisizliği, iletişimsizliği, kendimi değersiz hissettirişi vs. birçok endişem vardı. (Mesajlaşmayı sevmez, telefonda konuşmak istemez, benimle vakit geçirmek yerine evde miskin miskin yatmayı tercih ederdi. Şimdi farklı tabi, aşağıda yazacağım :)
- Nişanlımın ailesi beni bunalttı, ben de nişanlımı bunalttım. Bu bir kısır döngü halini aldı. Zira nişanlımın ailesi ile ilgili eleştiri kabul etmediği gibi, bu konuda yüksek reaksiyon veriyor oluşu beni tamamen susmaya ve içimde büyütmeye itti. Benden başka herkes düğünüm ve evimle ilgili hayallerini gerçekleştirebiliyordu, bense sadece seyirci kalıyordum. Müdahale ettiğimde de gerginlik oluyor, nişanlım da beni dinlemek yerine otomatikman savunmaya geçiyordu. Tatsızlık olmasın diye sabretmeyi seçtim ama hata etmişim.
- İş ve sağlık problemleri nedeniyle nişanlılık sürecinde ailem de fiziki olarak yanımda hiç olamadı, hatta nişanı atınca bile yalnızdım. (Ailemle uzak şehirlerde yaşıyoruz, ben yıllardır yalnız yaşıyorum). Maddi manevi destek oldular tabii ki, haklarını yiyemem. Nişanımı dahi erkek tarafının 5 kuruş desteği olmadan babam yaptı. İki farklı şehirde olacağı için memleketteki kınamın ve düğünümün de tüm masraflarını babam yalnız başına yaptı. (Ödemeler yapıldı ama törenler gerçekleşmedi) Ama ev yerleştirmesi vs. gibi konularda da fiziki olarak yanımda olmalarını istedim fakat ne yazıkki olamadılar. Ben yalnızdım..
- Nişanlımın ailesi özünde iyi insanlar, fakat hala 20 yıl öncesinin bakış açısıyla yaşıyorlar. Kadın hizmet eder, gelin oğlumuz için vardır, biz nasıl istersek o kalıba uymalıdır vs. Ben de aksine uzun yıllardır yalnız yaşamış olmanın, ekonomik özgürlüğümün de etkisiyle biraz daha dik bir duruşa sahibim. Bu süreçte saygısızlık yapmadım ama aptal yerine koyuluyor olmaktan da ciddi rahatsızdım. Zira 29 yaşındayım.
- En büyük hayal kırıklığı yaşadığım konu ise, nişanlımın ailesindeki kadınların benimle iktidar savaşına girmiş olmaları. Ben bunu farkettiğimde biraz geç olmuştu, hala iyi niyetli yorumluyordum zira herşeyi. Fakat sonra bir baktım ki sırf kendi dediklerini yaptırabilmek için gözümün içine baka baka YALAN söylüyorlar ki en büyük endişelerimden birisi bu.
- Tüm nişanlılık sürecinde ve düğün hazırlığında erkek tarafı ailemi bir kez olsun arayıp sormadı. (Kandil ve bayram dahil) Bunun altında yatan sebep de 'Ailemi Sevmemiş' olmalarıymış. Sebep ise tanışma gecesinde yaşanılanlar. Tanışma gecesinde sadece aileler tanışacak diye gittik memlekete ama erkek tarafının hanımları annemi başka bir odaya çekip yüzüğü bu gece takalım diye annemi ağlatana kadar ısrar edince doğal olarak babam da tepki verdi. Kovmak gibi ağır bir şey yapmadı ama "Ne oluyor?" diye şoke olunca suratı düştü. Fakat sonrasında benim hatırım için üzerine düşen herşeyi layıkıyla yaptı. Tüm ailem hatta nişan sürecinde sülalem başlarının üzerinde misafir ettiler, çok iyi ağırladılar. (Bu hatayı nişanlım da kabul ediyor, zira o gece nişanlım da mahcup oldu). Benim annem 2 kez aradı ama nihayetinde kız tarafı olunca fazla ısrarcı olmak istemedi. Tabi nişanlımın annesinin bu konuda bakış açısı şu : "Kız tarafı arayıp soracak, kız tarafı biraz alttan alacak ki biz onların kızını alalım" :) Çünkü kız babaları da kızlarını gümüş tepsi içinde sunuyor erkek evine demekten kendimi alamayorum :)
- Nişanlımın babası iyi bir insan. Fakat kadınlar ne yazıkki onu da etkiliyorlar. Zira beni aradığında 'xxxx amca, bi toplantıdayım.." şeklinde başlayan mesajımı biraz yaşlılık biraz da olumsuz etkilenmiş olması nedeniyle "Bitti" şeklinde okuyup, bana sitem edip bağırdı. Öncesinde de yaşanan bir olayın da ardından şuan yitirilmiş bir baba kız sevgisi var aramızda ki beni samimiyetle sevdiğini hissediyordum.
- Nişanlım aramızda geçen herşeyi annesi ve ablalarına anlattığı için, hatta bazen attığım mesajları dahi okuttuğu için haliyle herşeye karışmaya hak buldular. Ben herşeyi anlatma, bizim de bir mahremimiz olmalı vs. diye telkin verdiysem de başaramadım. Hatta herşeyi söyleme dediğimi bile söylemiş, kayınvalide bununla ilgili de laf söyledi bana. Tabi olumlu olumsuz herşeyimizi biliyor oluşları bazı konularda bana tepkili olmalarına neden oldu. Nişanlım bu konudaki hatasını kabul ediyor ama şu saatten sonra ne fayda.
- Kayınvalidem ve görümcemin birisi baskın karakter. Aslında bana karşı öyle olmaya çalıştılar demek daha doğru olur. Beni istedikleri gelin yapmaya çalıştılar ama ben bir bireyim ve küçük de değilim. Yani tandır yakıp, dantel örecek kıvama hiçbir zaman gelmeyeceğimi belli ettim :) Eşyaydı, çeyizdi vs. gibi küçük detayları büyük meseleler gibi yaşıyorlar ne yazıkki.
- 2 görümce ve kayınvalide ile aynı sokakta oturmamız gerekiyor. Ben orada oturmak istemesem de nişanlım bu konuda kararlı.. (Ev kendisinin vs. gibi gerekçeleri var.)
- Küçük görümcem başta olmak üzere nişanlımı benimle paylaşamadılar. Onun değil bizim dediğimiz olacak diye ali cengiz oyunlarına dahi başvurdular.
- Tüm bu yaşananlar esnasında ailem memlekette heyecanla düğün hazırlığı, davetiye dağıtımı vs. gibi işlerle uğraşıyorlardı ki bu süreçte bi de babam taş düşürüyordu. Pat diye bitti, onlar sadece mağdur oldular bu süreçte. (Bunu onlara yaşattıkları için bazen nişanlımı da ilesini de hiç affedemiyorum)
- Nişanlım eğitimli, iyi bir mesleği olan bir beyefendi. Fakat yetiştirilme tarzı nedeniyle o da bazı konularda eski düşüncelere sahip. Ama özünde çok iyi biri, seviyorum şapşiğimi. Ama işte ilk zamanlardaki o masum heyecanım ne yazıkki kalmadı. Ararsa diye en yoğun zamanlarımda, hatta lavaboya giderken bile avucumun içinde taşıdğım telefonumu şimdi saatlerce masamda unutacak kadar saldım bu konuda kendimi.. (Gün içinde zaten şirket hattı kullanıyorum)
- Evimiz, mobilyalarımız, hayallerimiz, emeklerimiz vs. vs. heba olan birçok hüzün sebebi.
- Şimdi mi? :) Nişanlımda müthiş bir değişim var. Hiç olmadığı kadar ilgili, alakalı. Artık bir mahremimiz var ve birlikte vakit geçirebiliyoruz. Fakat ne olursa olsun içim o kadar kırgın ki. Ve masum heyecanımı yitirmişim. En büyük üzüntü sebeplerimden birisi de bu. 10 yıllık evli gibi sakiniz bazen. Yitirdiğimiz herşey için çok üzgünüm.
Biraz uzun oldu ama dolmuştum paylaşmak istedim. Şimdi beni istemeyen erkek tarafına, nişanlımı istemeyen kız tarafına, boşa giden zaman, tüm harcamalar ve hazırlıklara rağmen bu iş tekrar olur mu arkadaşlar? Siz kendinizde bu gücü bulur muydunuz?
Sabredip okuyan arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim :)
İyi geceler ..
Ben okudum.ama meraktan degil.yazinizdan cok asil bi kisiliginiz oldugunu hissettim.kulturlu akilli birisiniz nisanlinizi seviyorsunuz iyi karar vereceginizden eminim
Peki ailen ne diyor bitmesine rağmen tekrar barışmanıza?
Açıkçası bende bu adamın değişmediğini köprüyü gecene kadar böyle davrandığını düşünenlerdenim
hep derim bir derede iki kere yıkanılmaz
seni öyle bir raddeye getirmişler ki ailecek aşkından her şeyi hazmedip alttan alan sen bitirmeyi göze almışsın
ama olan olmuş barışmışsın bu adamın ve ailesinin sana tekrar geçmişteki kötü olayları yaşatmayacağından emin olana
kadar evlenmeye kalkma derim.
ayrıca da bu monoton heycanını yitirmiş ilişki de bir aşk kırıntısı bile göremedim sadece alışkanlık olmuş gibi.
okuduğuma göre yazayım. negatif yazacağım kusura bakmazsın umarım.
aileler herşeye karışıyor. nişanlının yine onları dinleyeceğini ve etkileneceğini düşünüyorum.
birde evler yakınmış. uzak duramayacaksın. .
ailelerle de evleniyorsun derler atalarımız ve doğru derler.
sen ömür boyu bu insanlarla uğraşacaksın.
bunu göze alabiliyorsan devam,alamıyorsan bitir.
ben çekemezdim şahsen
Bana bu evlilik çok mantıksız geldi üzgünüm.Ailesi belliki çok beter.Bu yaşına kadar beynine işlenen şeylerden nişanlınızı sıyırmanız mümkün değil zaten.Belli bir süreçte böyle devam etsede ben evlendikten sonrada hep böyle sürüp gidiceğine inanmıyorum.Çünkü aile deli yani net.O yüzden bence özellikle senin gibi ailesinden uzak yaşamış kendi maddi gücü geliri olan özgürlük nedir bilen insanlar ile bu aile biraraya gelemez gelsede eninde sonunda patlak verir.Zorlamamanı tavsiye ederim.
Ben sizin gibi birisini bu aileye gelin olarak düşünemedim. Size kültürel açıdan çok uzaklar. Ilerde çok mutsuz ederler sizi. Nisanlınız da armut dibine düşer mantığıyla aynen onlara benzemiş.
Bence şu anki kararsız halinizden kurtulup ayrılacaksınız gibi duruyor. Zaten böyle olması daha iyi olur. Nasılsa bu süreçte onun gerçekte değişmiş olmaması ve değişecek olmaması durumunu iyice idrak edip soguyacagınızı düşünüyorum. Sadece zor bir dönemden geçtiğiniz için zorlu bir karar vermekte güçlük çekiyorsunuz.Yorumunuz için çok teşekkür ediyorum,
Evet ailem de aynen sizin gibi düşünüyor. Onlar seni kaldıramaz kızım, onların daha en az 20 seneleri var yetişmek için diyorlar.
Bu akşam yemeği birlikte yedik, ben eve yeni geldim. Akşam yemekte ortaya bir yem attım kendimce, ve verdiği tepki de aynen armut dibine düşer mantığındaydı :)
Kafam çok karışık, zaman demekten başka birşey gelmiyor şuan elimden. Yani ne kalabiliyorum, ne de gidebiliyorum.
Canım düşünme gerçekten şu anın tadını çıkar sevginizin askinizin tadını çıkar hersey zaten olacağına varır bari suan mutlu ol
Her geçen gün daha fazla özlüyorum sanki o hayatına devam ediyor asla istemedigim şeyleri yapmaya başladı tango line falan hesabları acıyor ben acidan ölüyorken o normal hayatına döndüCanıııım, hoşgeldin.
Teşekkür ederim, her zaman olmasa da bazen odaklanmaya çalışıyorum.
Sen nasıl oldun, bir gün daha azaldı mı hüznün
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?