• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Büyük umutlarla evlendim ama sanırım pişmanım…

İyi akşamlar hanımlar,

Sırf birilerine içimi dökmek, fikir sormak için yıllardır kullanmadığım hesabıma girdim. Evlilikteki sorunları anne babaya arkadaşa anlatmamak gerekirmiş o yüzden konuşabilecek kimsem kalmadı ama ben o kadar bunaldım ki.

26 yaşındayım. 6 ay önce evlendim. Eşim benden 5 yaş büyük. Her şey masal gibi ilerledi. Beni ilk gördüğü an “ben bu kızla evlenicem” diyip yanıma gelmiş. 1 sene kadar flört ettik. Bir erkekte aradığım her şey onda vardı. Dürüst, erkeksi, korumacı, ailesine düşkün, bana da çok aşıktı. Benim ailem biraz katıdır. Onunla sevgiliyken aileme söyleyemedim. Sürekli görüşemiyorduk ya da akşam geç olmadan eve dönmem gerekiyordu. Bu şekilde zorlandığımız için ve birlikte daha çok zaman geçirebilmek için evlenmek istedik. O zaten en başından beri ciddiydi. 1 sene sonunda aileme söyledim, aileler tanıştı, anlaştı. Her şey harika gitmeye devam ediyordu. Ailemin de içine sindiği için 7-8 ay içinde düğünümüzü yaptık ve evlendik.

Yalnız şöyle, benim ailemin maddi durumu çok iyi diyebilirim. Özel okullarda okudum, güzel bir üniversiteden mezun oldum ve kurumsal bir firmada 3 senedir çalışıyorum. Maaşım da iyi sayılır. Kıdemli olduğum zaman piyasanın çok daha üstünü görürüm.

Ailem bekarken evimi arabamı aldı sağ olsun. Bu yaşıma kadar aile evinde kaldım, tek çocuğum ve maaşımı istediğim gibi harcamak bi yana ailem üstüne para veriyordu. Bunları neden anlatıyorum? Eşimin argümanlarından biri “sen hayatta hiçbir zorluk yaşamadan büyümüşsün” olması.

Evet maddi olarak gerçekten olanaklarım vardı ama benim de annemle babam ayrı. İkisi de katı ve muhafazakar insanlar. Bu yaşıma kadar ne giyeceğim, hangi bölümü okuyacağım, nerede ne yapacağıma kadar her şey planlı ve zorunluydu. Başarısız olmak gibi bir şansım yoktu, ve hiçbir zaman yeterli ve hayırlı bir evlat olamadım onların gözünde. Ama yine de ne istesem anında alırlar bu iki konu bence birbirinden çok farklı.

Eşim ise gayet standart bir ailede büyümüş, hatta maddi zorluklarla çok yaşamış, bazen aç yatmış, ama okumuş kendini yetiştirmiş biri. Ailesi ona, o ailesine çok düşkün. Her gün belki 5-6 kere telefonda konuşur, geri kalan sürede mesajlaşır, her adımlarından haberdar olurlar. Belki de kendi ailemde görmediğim sıcaklığı onlarda gördüm. Başta ailesini çok sevdim. Maddi durumlarını gözüm hiç görmedi.

Eşim de yıllardır çalışıyor ama malum bu şartlarda maaşla sıfırdan ne ev ne araba almak mümkün. Ailesi zamanında bir araba almış onu da eşime vermişler. Onun dışında bir varlığı yok.

Ben ilk tanıştığımızda bunları bilmiyordum. Kendini geliştirmiş ve yeme içme eğlenmeye gayet vakit ayıran biri gibiydi. Sevgililiğimizin ilk ayları hep lüks mekanlara gittik, ama ben de hiçbir zaman hesabı ona ödetmedim. Bir ben ödedim bir o.

Benim için önemli olan malı varlığı değildi. Eğlenmeyi biliyor mu, gezip görmüş mü bu önemliydi. Çünkü benim ailem çok baskıcı olduğu için para kazansam bile başka bir şehre gitmeme bile izin vermediler. Benim de gezmek görmek içimde çok ukte kaldı. Eşim de Türkiye’nin her yerini gezmiş. Bu tavırlarından çok etkilendim.

Çok korumacı ve yerine göre kıskanmasını da çok sevdim. Kıyafet konusunda çok ölçülüydü, romantikti, sürekli güzel şeyler yazıyor söylüyor ayaklarımı yerden kesiyordu.

Gel zaman git zaman düğün zamanı bazı şeyler dikkatimi çekmeye başladı. Altın alınırken çok çok az alabildiler, ben ailemi ikna ettim. Eşyalar alınırken bazı eşyaları sonra alırız dediler. Düğün fotoğrafçısı tutulmadı mesela. Böyle böyle bazı durumlar oldu ama telafi edemeyeceğim şeyler değildi.

Bir de kızlar benim makyaj ve cilt malzemelerine çok düşkünlüğüm var. Yani bunlara para verirken içim yanmaz. Ya da bakımıma çok dikkat ederim bunları da biliyordu hatta babam bile sordu kızım masraflı bir kızdır kabul ediyor musun diye.

Ve evlendik. İlk birkaç hafta harikaydı. Ne zaman gerçek hayata döndük gerçekler beni vurmaya başladı. Market alışverişi yaparken bazı şeyleri bıraktırdı, ya da ucuza kaçmaya başladı. Dışarıda yemek yemek istediğimde evde yapalım demeye başladı. Bir baktım düğün zamanından bir sürü borcu var (haberim yoktu ailesi alıyor sanıyordum) altınlarımı verdim bozdurdu ama yok o borçlar kapanmıyor. Öyle olunca ondan para saklamaya başladım çünkü ne kadar versem kara deliğe gider gibi borcu asla bitmiyor. Kredi çektim eline verdim. 3 aydır onu ödüyorum ama borcu hala bitmedi. Eve bir şey almak istiyorum mesela, atıyorum bir biblo alınacak. Asla kendi almıyor, evin bir eksiği varsa ben almak zorundayım. Mutfağa dolap aldık mesela ihtiyaç vardı çünkü, ben aldım çünkü ondan isteyemiyorum param yok diyor. Artık bir şey istemeye korkar oldum. Kendi maaşım olduğu için canım bir şey çekerse alabiliyorum ama örneğin bir konsere gitmek istiyorum. Biletleri ben alırsam gidebiliriz almazsam gidemeyiz. Ailem bir yandan yardım ediyor ama benim standartlarım inanılmaz düştü. İster istemez mutsuz oluyorum sürekli hesap kitap yapmak zorundayım. Ben kira ödüyorum diyip duruyor kızlar onu da ben ödeyeceğim ya? (Ailemin bana verdiği ev uzak ve küçük olduğu için orada oturmuyoruz kirasını alıyoruz)

Bilerek ortak hesap oluşturmadım çünkü bence birbirimize her şeyin hesabını vermemeliyiz. Hemen hemen aynı kazanıyoruz. O kirayı ödüyorsa faturaları, marketi ve diğer üst baş yeme içme her şeyi ben ödüyorum. Evlendiğimizden beri eve herhangi bir eşya almadı. (Sonradan alırız denilen hiçbir eşya da alınamadı haliyle. Örneğin evde ayna yok, bazı halılar yok vs vs)

Adamın gezme anlayışı boş şekilde avm gezmek ve ailesine gitmek. Yürüyüş yapmak. Yani mesela canım bir kahve çekiyor onu söylemeye çekiniyorum. Ben alırsam bir şey demiyor ama. Gelip içiyor hatta kahveden :D ama mesela gel bir kahve içelim sana üst baş alalım falan demiyor. Kahve içsek desem dışarda masraf yapmayalım diyor. Dışarda yemek yemeyelim diye ailesinde yemek istiyor. Kendi oturuyor ben bulaşık yıkıyorum.

Ailesine çok düşkün. Ama bana fazla geliyor. Haftada 1 gitmezsek küsüyorlar ve bu evliliğin ilk haftasından beri böyle. Her telefonla konuştuklarında benimle konuşmak istiyorlar. Ne zaman bir plan yapsak ailesini bir yere sokuşturuyor. Sürekli ailesini bize davet etmek istiyor. Hafta içi çalışıyorum ev dağınık oluyor. Hadi gelsinler yemeğe çağıralım diyor. Ben birlikte bir şeyler yapalım diyorum, dönüşte bizimkilere gidelim diyor. Benim aileme gidilmesi konusunda ben ne zaman istesem gelir ama ben zaten habire gidelim istemiyorum ki. Bazen ona inat ben de bizimkilere gitcez diyorum bu sefer haftanın her günü bi yerlerde oluyoruz :D

Bir de ben misafir geleceği zaman evi temizlemek silmek süpürmek istiyorum. O bişey olmaz gelsinler kasıyorsun diyor. O yüzden mesela 5 dk sonraya birilerini çağırabilir ama ben öyle değilim. En az 1 gün önceden haberim olsun istiyorum.

Ev işleri konusunda kızlar ben ailemin yanında yaşadığım için ben yemek yapmayı falan bilmiyordum. Bunu da hiç saklamadım. Bilmiyorum ama öğrenirim dedim. İlk günden beri yemek, çamaşır, ütü bunların hepsini öğrenmek için çabalıyorum. Evet belki 5 çeşit yemek yapabiliyorum ama yapmaya çalışıyorum. Ev işlerini yarı yarıya yapıyoruz diyebilirim.

Bir de her şeyin üstüne işten istifa etti mobbing sebebiyle. Ailem bunu duyunca çok sinirlendi yeni evli adam iş bulmadan istifa eder mi diye. İnanın hiç yansıtmadım ağzımı açmadım senin mutluluğun sağlığın daha önemli dedim. Ama içten içe ben de sinirleniyorum madem işin gücün sağlam değildi ne diye evlenmeye kalktın diye. Ben evden çalışıyorum iyice yüz göz olduk bu süreçte.

Kızlar ben gerçekten bu adamı çok seviyorum. Yani seviyordum. Ama hayal kırıklığı yaşaya yaşaya, beklentilerimi azalta azalta gerçekten o kadar soğudum ki. Evet belki dışarıda kahve içmesem ölmem ama yani böyle bir kızı bulup tavlayıp sonra hayatını değiştirmesini istemek bana haksızlık değil mi? Maddiyat yarın öbür gün değişir diyorum ama bu karakteri değişir mi? Yani kızlar ben para için evlenmedim zaten her şeyim vardı. Ama kendi kendime hayatımı mahvettim gibi geliyor artık.

En son kavgamız şu oldu. Kışlık alışverişe çıktık. Kendine mont aldı. Ben de bir mont seçtim. Sonra ayakkabı da beğendik. Ben de şakasına montları sen alıyosun dimi dedim. Hani ayakkabıları da ben alıyım diyecektim devamında. Zaten birlikte ödüyoruz. Yo ben almıyorum niye ben alıyım? dedi. Kızlar bir erkek karısına mont da alamaz mı ya. Ben de niye bana para harcamaya bu kadar korkuyosun dedim. Nasıl öyle demişim bunu nasıl unuturmuş.

Onun üstüne bugün işlerim çok yoğundu canım çıktı. Akşam ne yemek yapalım aşkım dedim. Annemleri çağıralım diyor. Ya evi b*k götürüyor, ben de bugün çağırmayalım dedim. Yine sen kimse evimize gelsin istemiyorsuna falan geldi konu. Ben de artık uzaklaşmak istiyorum senden dedim.

Bir de mesela evliliğin ilk zamanları kavga ettiğimizde asla küs uyuyamazdık, mutlaka yanıma gelirdi. Artık küsüp gidip yatıyor ya da ben ağlarken kafayı vurup uyuyabiliyor.

Böyle olunca benim ona cinsel arzum da azaldı. Günlerce yapmasak aramıyorum artık. Ben ona da kaç kere söyledim, kadınlar öyle bir anda uyarılamaz bir hikaye bir giriş olmalı diye. Güzel bir jest güzel bir gün güzel bir söz. Her seferinde romantik olamayız artık diyor çekiliyor kenara. Zaten bu olaylardan dolayı saygım da azaldı. Neredeyse hiç istek duyamıyorum. Yani orada da işler kesat diyebiliriz.

İnanılmaz uzun oldu özür dilerim ama biz napıyoruz allah aşkına? Ben hata mı yaptım? Yorumu olan var mı 🥺 çok sağolun…
Bazı durumlar bana benzemiş sanki. Anne baba ile sık sık görüşme mevzusu çok masum değil. Daha aile olma bilinci oturmamış gibi. Öncelikleri evlenince değişmesi gerektiğini anlamamış. Psikolojik olarak kendini ezik hisseden bir tip izlenimi veriyor. Karımın parası var evi var brnim yok vs diye düşünüyor bu sebeple sana yükleniyor gibi. Birde aile ile göbek bağını koparmamış o sebeple onların direktifleri vardır diye düşünüyorum. Karıma bişey alayım diyemiyor ise çok sıkıntılı bir durum. Hadi kahveyi anladım yemeğe de okeyim ama mont ayakkabı bunlar temel ihtiyaç. Onları da karsilamayacak ise neden evlendi?
Evdeki durumu sen daha iyi bilirsin biz sadece yorum yaparız. Ama bunları adam akıllı konuşmalısınız sakin sakin. Hayat elbette müşterek. Canını sıkan bir durum olunca kadın gibi küsüp bir başka yere cekilemezsin.
 
Ev işleri konusunda bana yardımcı olduğu için hayat müşterek lafının arkasına iyi saklanıyor. Bizim eril dişil enerjiler birbirine girdi maalesef
Sana şunu diyeyim. Erkeğin para getirmesi önemli. Ev işini ben yaparım. Mutfağa girmese de olur. Ama o para getirmek zorunda. Ama o ben bir ihtiyacımı söylediğim de bana acaba dedirtmemeli. Ya da çözüm üretmeli. Ben ağladığımda g.tünü devirip yatmamalı.
Ev işi lazım değil. Kendi görevlerini yapmalı. O da ev işine sığınmış. Ona ne ev işinden. Önce kendi vazifesini yapsın da ev işine geliriz. Haa yemek diyorsun. Yemek dediğin şey çok basit. Açarsın yemek tariflerini netten. Aynısını yaparsın. Aynı yemek çıkıyor. Önemsenecek durum değil.
 
Lüks mekanlar ile seni tavlamış yani. Aldığı hediyelerden hemen anlaşılırdı. Zaten söyleye söyleye de aldırıyormuşsun. Adam en başta senden eşyalara verdiği parayı gizlemiş. Tabii şu da var. Eşya var eşya var. Bu eşyalar ne derece lüks? Pahası ona göre değişir.
Bu adam şu an işsiz değil mi? Ne yapıyor peki?
Lüks mekanlara götürürken param varken de mi götürmüyorum demiyordu ama? Bana kalırsa onu da karttan halledip sonra ödüyordu.
Ailen en başta güzelce sormuş. Kabullenmişsin. Gözünü iyi açamamışsın maalesef. Ama durumu iyi olan adam kendini yine belli ederdi. Arabası yok diyorsun. Neyle gidiyordunuz lüks mekanlara? Evim de yok dediğinde ne dedin?
Seni ayakta uyutmuş.
Lüks mekanla tavlamak demeyelim ama denk olduğumuzu düşündürttü. Ben arkadaşlarımla dışarı çıktığımda x mekanda buluşuyorsam onun da orayı seviyor olması hoşuma gitti elbet.

Eşyalar için pahalı diyebilirim ama kendi ailemin almayacağı hiçbir şeyi onlardan istemedim. Yatak odası vs. de yine aynı mağazadan alındı.

Arabası var şöyle var ailesi almış buna vermiş üstüne yapmışlar. Ama ailesinde araba olmadığı için getir götür işlerini eşim yapıyor genelde.

Ev olmamasını inanın umursamak aklıma gelmedi. Bu devirde dededen babadan kalmıyorsa kimse kolay kolay ev alamıyor normal dedim. Benim evim var satıp üzerine kredi çekip alırız evimizi dedim. Ben aslında hep çok daha saf başladım evliliğe ama malesef benim de sinsileşmeme sebep oluyor artık.

Bu arada ailem ev alırken size yardım ederiz dediler malesef ki. Bence etsinler de zaten varlık içinde neden yokluk çekip kirada sürünelim. Ama ben adamı mal mülk sahibi yapacağım o bana bir montu çok görüyor zoruma gidiyor
 
Eşimin bir
Ev işleri konusunda da kızlar hakkını yemeyeyim benden daha çok iş yapıyor olabilir.
Beni annem gerçekten hiç mutfağa sokmadı çok ilgim de yok açıkçası. Evlenirken hiç yemek yapmayı bilmiyordum bunu ona da ailesine de söyledik. Şimdi pilav, çorba, tavuk gibi basit yemekleri yapabiliyorum ama o tüm yemekleri benden daha iyi yapıyor ve yemek yapmayı seviyor. O yüzden mesela benim yapacağım tavuğu istemiyor ben bize bir yemek yapayım diyor mutfağa giriyor.

Temizlik bulaşık konusunda ben daha çok yapıyorum o da genelde ütü yapıyor.

Bu arada evlenirken ailem robot süpürgeme kurutma makineme kadar her şeyimi aldı. Her şeyin son modeli var evimizde. Ev işi yapıyorsa da çalı süpürgesiyle evi gezmiyor yani.

Ev işleri konusunda bana yardımcı olduğu için hayat müşterek lafının arkasına iyi saklanıyor. Bizim eril dişil enerjiler birbirine girdi maalesef
Çocuk olunca görürsünüz hep beraber müşterek hayatı. O mu karnında taşıyacak, doğuracak, emzirecek, gece uykusuz gündüz yarım can dolaşacak? Sizin üstünüze yapışmış bir çocuk, kime diyecek para getir benimki yetmiyo?
 
Günaydın kızlar,

Dün maalesef gizli bir şekilde girdiğim için cevap yazamadım size. Şimdi bir de burayı okuyup kavga çıksın istemedim. O yüzden merakta bıraktıysam bağışlayın ama ben bu kadar içten uzun uzun yazacak, benimle dertlenecek insanların olacağı tahmin edememiştim hepinize vaktiniz için teşekkür ederim ❤️

En çok sorulan soru: flört ederken anlamadın mı? Kızlar valla o dönem daha ben sormadan x mekana y mekana gidelim diyordu ki oralar gayet pahalı lüks mekanlar. Yani öyle Avmnin yemek katı bile değil. İlk birkaç buluşmada ben yeltendim o ödetmedi. Birkaç ay sonra bir o bir ben ödemeye başladık. Bence olması gereken de o yani.

Hediye konusunda biraz fark etmiştim ben ona saat almıştım o bana ayıcık :D ya da hiç çiçek almıyordu zorla söylene söylene aldırtıyordum falan ama insan o zaman gerçekten kör mü oluyor napıyor anlamadım. Düşünememiştir pahalı hediye almayı ya da çiçek konusunda soluyor diye düşünüyodur falan demiştim.

Şimdi mesela sevgiliyken her hafta 2 kere gittiğimiz mekanlara sadece özel bir gün olursa gidebiliyoruz. Sıkışığız borçlarımız var idare et diyor. İnanın restoranda falan gözüm kalmadı ama yani insan bir kahve bile içelim derken çekinir mi kocasına ya?

İkinci konu da: bu borçlar ne?
Kızlar ben sanıyordum ki mobilyalarımızı beyaz eşyalarımızı falan ailesi alıyor ama ben bunu evlenince anladım ki aslında %20’sini ailesi vermişse %80 bunun kartına yüklenilmiş. Burada bana haksızlık etti çünkü benim ailem tüm kredi kartı borçlarımı kapatıp öyle evlendirdi ama o benden habersiz bir sürü borç getirdi. Ben otomatik olarak ailesi alıyor sanıyordum ama almıyormuş ve ben bunu öyle farz etmemeliymişim. Zaten tüm parasını bize harcamış borçları bizim için yapmış. Param var da mı vermiyorum, param yok diyor bana.
günaydın

ne yaparsınız bilmem de aman iyi korunun yeter

zengin kızı.. despot aile.. onun gözünde böyle bir kızsınız
ben bunu tavliyim özendiği şeyleri yapiyim evleneyim
nasıl olsa boşanamaz boşansa da ailesinin yanına gitmek zorunda kalır anne baba da iki katı despot olur
muhtaç benim ile kurduğu yuvaya diye düşünüyor.. üzgünüm

ama bir asalağı yalancıyı cimriyi beslemektense... bilemedim
 
Kızlar eşim işten ayrılalı 1 ay falan oldu. Ben evden çalışıyorum o şu an ev işlerini yapıyor. İş de arıyor bir yandan. Zor süreçteyiz idare et masraf etmeyelim diyor. Bu bir süreç mi yoksa adam mı böyle anlamaya çalışıyorum
 
Kızlar eşim işten ayrılalı 1 ay falan oldu. Ben evden çalışıyorum o şu an ev işlerini yapıyor. İş de arıyor bir yandan. Zor süreçteyiz idare et masraf etmeyelim diyor. Bu bir süreç mi yoksa adam mı böyle anlamaya çalışıyorum
En azından babanızdan gelen kira gelirini ev bütçesine katmayın, anlarsınız süreç mi hayatın geri kalanı mı.
 
Mont konusu da şöyle. Monta ihtiyacımız yok çok şükür ama mağazada güzel bir indirim vardı ikinci %50 indirim gibi. Aslında o kendine almak istedi, ikinciyi de ben alcam o zaman dedim. O şekilde oldu.
 
Lüks mekanla tavlamak demeyelim ama denk olduğumuzu düşündürttü. Ben arkadaşlarımla dışarı çıktığımda x mekanda buluşuyorsam onun da orayı seviyor olması hoşuma gitti elbet.

Eşyalar için pahalı diyebilirim ama kendi ailemin almayacağı hiçbir şeyi onlardan istemedim. Yatak odası vs. de yine aynı mağazadan alındı.

Arabası var şöyle var ailesi almış buna vermiş üstüne yapmışlar. Ama ailesinde araba olmadığı için getir götür işlerini eşim yapıyor genelde.

Ev olmamasını inanın umursamak aklıma gelmedi. Bu devirde dededen babadan kalmıyorsa kimse kolay kolay ev alamıyor normal dedim. Benim evim var satıp üzerine kredi çekip alırız evimizi dedim. Ben aslında hep çok daha saf başladım evliliğe ama malesef benim de sinsileşmeme sebep oluyor artık.

Bu arada ailem ev alırken size yardım ederiz dediler malesef ki. Bence etsinler de zaten varlık içinde neden yokluk çekip kirada sürünelim. Ama ben adamı mal mülk sahibi yapacağım o bana bir montu çok görüyor zoruma gidiyor
sakınnnnn bu kadar iyi niyete gerek yok
bekarken alınan mal senin evlendikten sonrası ortak
birde onu evinizde (çoğunluk parası sizden olan) hak sahibi yapmayın
 
Bir de dün bana şey dedi. Benim etrafımda gördüğüm evliliklerde kadın erkek her şeyi ortak öder. Kazanılan para ortaya konur masraflar öyle ödenir diyor. Ben bunu kabullenemiyorum arkadaş. İsterse geri kafalı diyin. Ben bir kadın olarak tüm paramı ortaya koymak zorunda değilim. Erkek evi geçindirir sıkıştığı yerde ben devreye girerim. Sizce de öyle değil mi?

Bana ben bize çalışıyorum sen kendine çalışıyorsun diyor (makyaj cilt malzemeleri masrafları için söylüyor)
 
Mutluluk parayla olmaz yazanlar olmuş. Mutluluk kesinlikle parayla olur arkadaşlar. Olmaz diyorsanız para görmemişsinizdir.

Bunu çok sevdiğim bir ablam bana söylemişti, inanmamıştım. O aşk sevgi perdesi kalkınca adamın suratını bile görmek istemediğinde en azından arabana biner gider alışverişini yaparsın paran olunca demişti.
 
Ya kızlar bir de dedim ya ben özel okullarda okudum diye. Yani çok zengin çocuklar da tanıdım büyükelçi oğulları mı dersiniz şirket sahibi çocuklar mı dersiniz. Onları da sevemedim ya yani çok kendini beğenmiş, ortamcı ve itici geliyorlardı bana. Parası var diye sana her şeyi söyleyebileceğini sanıyor mesela. O yüzden erkek merhametli sahiplenici olsun gerisini hallederiz dedim ama öyle olmuyormuş anladık :KK43:

Erkekler kapatılsın
 
Kızlar eşim işten ayrılalı 1 ay falan oldu. Ben evden çalışıyorum o şu an ev işlerini yapıyor. İş de arıyor bir yandan. Zor süreçteyiz idare et masraf etmeyelim diyor. Bu bir süreç mi yoksa adam mı böyle anlamaya çalışıyorum
İyi de bu adam doğru söyleyen biri değil. Sadece sorun para değil ki. Eşyaları alırken ben alıyorum, durumumuza göre alalım demesi gerekirdi. Bilerek gizlemiş bu kadar saf olma. Senle evlenebilmek için birçok şeyi gizlemiş.
Ayrıca o mobbing evlenene kadar yok muydu? Evleneyim ayrılırım diye kafasında kurmadıysa benimde rumuzum Mutlak_Butlan değil.
Benim eski boşandığım vatandaş kendini yıllarca çok iyi gizledi. Ben boşanmak istediğimde bana ne dedi bil bakalım . ‘Ö Benim geleceğim ne olacak’ Benim de ailemin durumu çok iyi. Hatta bir süre sonra ölseler hangi malı ne yaparız, erkek kardeşine daha çok mu mal bırakırsın, hakkını ona vermezsin diminin hesabına düşer oldu.
Hem ailesine düşkün, hem yalancı/ planlı hareket ediyor gizliyor eşya alımını/ yeni evli işten ayrılıyor/ ev işi yaparak seni manipüle ediyor. Kombolar toplanmış senin eşte, geçmiş olsun.
 
Bir de dün bana şey dedi. Benim etrafımda gördüğüm evliliklerde kadın erkek her şeyi ortak öder. Kazanılan para ortaya konur masraflar öyle ödenir diyor. Ben bunu kabullenemiyorum arkadaş. İsterse geri kafalı diyin. Ben bir kadın olarak tüm paramı ortaya koymak zorunda değilim. Erkek evi geçindirir sıkıştığı yerde ben devreye girerim. Sizce de öyle değil mi?

Bana ben bize çalışıyorum sen kendine çalışıyorsun diyor (makyaj cilt malzemeleri masrafları için söylüyor)
Aman aman vazgeçmeyin lüksünüzden. Sizi öyle gördü beğendi. Hem masraf etme hem kadın güzel kalsın diye bişey olmuyor. Valla sizin zaten eşinizin asıl yüzünü görmeye bile cesaretiniz yok şu an, bir de adam sizden yüz çevirirse ağırınıza gider.
 
Aman aman vazgeçmeyin lüksünüzden. Sizi öyle gördü beğendi. Hem masraf etme hem kadın güzel kalsın diye bişey olmuyor. Valla sizin zaten eşinizin asıl yüzünü görmeye bile cesaretiniz yok şu an, bir de adam sizden yüz çevirirse ağırınıza gider.
Ay sormayın sevgiliyken bana hep “çok güzel kokuyorsun çok güzel kokuyorsun bir insan hep böyle güzel kokabilir mi” falan iltifatlar yağdırıyordu. Evlendik parfümleri gördü diyor ki bir insanın neden bu kadar parfüme ihtiyacı olur. Ay valla komedi 😂
 
Benim evim var satıp üzerine kredi çekip alırız evimizi dedim.
Siz delirdiniz mi? Evlilik öncesi mülkünüzü yani sadece size ait olacak olan, 40 sene sonraki boşanma durumunda bile eşinizin hiçbir hak iddia edemeyeceği bir malı satıp başkasını kolayca ortak edeceğiniz bir forma sokacaktınız yani ciddi ciddi öyle mi... Silkinin bi allah aşkına. Bir de kredi çekip sizden saklanan borcu falan ödemişsiniz. Bu kadar kolaylaştırıcı ve sağlayıcı olmayın. Çok eril hareketler bunlar. Böyle davranarak karşınızda görmek istediğiniz gibi kocalık görevlerinin farkında olan gerçek bir erkeği bulamazsınız. Bir oğlan çocuğu ya da sinsi bir ev arkadaşı bulursunuz.
 
Ay sormayın sevgiliyken bana hep “çok güzel kokuyorsun çok güzel kokuyorsun bir insan hep böyle güzel kokabilir mi” falan iltifatlar yağdırıyordu. Evlendik parfümleri gördü diyor ki bir insanın neden bu kadar parfüme ihtiyacı olur. Ay valla komedi 😂
Flört zamanı masrafları kendi karşılamadığı için 🤦🏻‍♀️ gerçi şu an da karşılamıyor ya. Kadına ev işi temizlikte hiç yardım etmeyip kadın kendini salınca da bakımsızsın diyen erkekler gibi olmuş.
 
Ay sormayın sevgiliyken bana hep “çok güzel kokuyorsun çok güzel kokuyorsun bir insan hep böyle güzel kokabilir mi” falan iltifatlar yağdırıyordu. Evlendik parfümleri gördü diyor ki bir insanın neden bu kadar parfüme ihtiyacı olur. Ay valla komedi 😂
Vursaydınız bu lafı yüzüne hemen. Evlenmeden önce imrenip alıyorlar kadınları sonra harcamaları gözüne batıyor.
 
Siz delirdiniz mi? Evlilik öncesi mülkünüzü yani sadece size ait olacak olan, 40 sene sonraki boşanma durumunda bile eşinizin hiçbir hak iddia edemeyeceği bir malı satıp başkasını kolayca ortak edeceğiniz bir forma sokacaktınız yani ciddi ciddi öyle mi... Silkinin bi allah aşkına. Bir de kredi çekip sizden saklanan borcu falan ödemişsiniz. Bu kadar kolaylaştırıcı ve sağlayıcı olmayın. Çok eril hareketler bunlar. Böyle davranarak karşınızda görmek istediğiniz gibi kocalık görevlerinin farkında olan gerçek bir erkeği bulamazsınız. Bir oğlan çocuğu ya da sinsi bir ev arkadaşı bulursunuz.
Canım ama insan öyle düşünmüyor ki işte evlenirken. Benim bazı imkanlarım var onun yok ben de bu imkanları paylaşıyım kira ödemeyelim evimiz olsun diyor. Hayat arkadaşı ya sözde. Zaten kimse ben boşanırım diye evlenmiyor ki.

Peki bir şey soracağım evi kendi üstüme yapsam bile mi ilerde boşanma olursa ikiye bölünüyor?
 
Bir de dün bana şey dedi. Benim etrafımda gördüğüm evliliklerde kadın erkek her şeyi ortak öder. Kazanılan para ortaya konur masraflar öyle ödenir diyor. Ben bunu kabullenemiyorum arkadaş. İsterse geri kafalı diyin. Ben bir kadın olarak tüm paramı ortaya koymak zorunda değilim. Erkek evi geçindirir sıkıştığı yerde ben devreye girerim. Sizce de öyle değil mi?

Bana ben bize çalışıyorum sen kendine çalışıyorsun diyor (makyaj cilt malzemeleri masrafları için söylüyor)
Yoo hiç de öyle değil. Sallamasın. Evimin tüm masraflarını,tüm ihtiyaçlarını eşim karşılıyor. Bir gün de böyle cümle kurmadı. Üstüne meslek sahibiyim.Ne demek sen kendine çalışıyorsun? Üstelik eşimin araba borcu da vardı. 1 sene ödedi. Yeni bitti. Sen doğru düşünüyorsun. Geri kafalilik değil bu. Feminizm adı altında kadınları ayaklar altına aldılar. Erkekleri prenses yaptılar.
 
Back