8 ayı aşkın bir süredir rinoplastiyi araştırıyorum. Edindiğim bilgileri de bu ameliyatı olmak isteyenler için derleyip yazdım. Rinoplastide hastayı sınırlandıran , doktor seçimini etkileyen iki kriter vardır. Biri doktorun ne tip ameliyatlar yaptığı, hangi tekniği kullandığı; diğeri ise operasyon ücreti.
Açık teknik:
-Doktor burnunuzu ortadaki burun duvarından açar.
-Deri ve yumuşak dokuyu kemikten tamamen ayırır.
-Bağlar, ligamentler bu sırada ciddi zarar görür ki bu yapılar burun hareketliliğini sağlar.
-İçinde yapacağı operasyonu yapar ve burnu kapatıp diker.
-Gerekli görürse burun kanatlarını da açıp şekillendirip diker böylece burun deliklerine şekil verir.
-İyileşme süreci uzun, morarma ve ödem üst düzeydedir. (Buradan aklınızda tutun morarma ve ödem bağların ve yumuşak dokuların ne kadar ellendiğine, kesildiğine bağlıdır.)
-Burun çok sert kalır, mimiklere katılmaz.
Kapalı teknik:
-Burun kanatlarının iç kısmından kesi atılır.
-Dışardan görülen bir dikiş olmaz.
-Bağ ve ligamentler korunur çünkü burun dokuları kemikten kesilip ayrılmaz.
-Burun hareketliliği korunur.
-Burun sırtı güzel şekillendirilir fakat burun ucunu şekillendirmek açık tekniğe nispeten zordur.
-Revizyon riski yüksektir çünkü burun yapıları tam görülmeden ultrasonik cihazlarla girişim yapılarak opere edilir.
-Çok doğal burunlar ortaya çıkar.
-İyileşme süresi çok daha kısadır.
-Şişlik açık tekniğe nazaran azdır.
-Morarma çok nadir olur.
Karma rinoplasti;
-Genel olarak açık teknik kadar buruna hakim kapalı teknik kadar da az zarar vererek her iki yöntemin avantajlarını birleştiren tekniktir.
-Bu uygulamayı yapan hekim sayısı çok sınırlıdır ülkemizde. Çünkü hakikaten zor bir tekniktir. Bu yüzden operasyon ücretleri çok daha yüksektir (-ki bence yaptıkları iş bunu fazlasıyla hakediyor)
-Fakat uygulayan hekimin iyi olması durumunda revizyon riski çok düşüktür (burundaki bağ ve ligamentler korunur; pitanguy, scroll) ,
-Burun ucunda kesi izi (insizyon) olmaz çünkü aslında kapalı bir tekniktir ,
-Burun sırtı ve ucu yuvarlaklaşmaz estetik olduğu belli olmaz çünkü zar altı bir tekniktir,
-Morarma beklenmez ödem ise diğer tekniklere kıyasla daha azdır,
-İyileşme süreci çok daha hızlıdır çünkü atravmatik bir tekniktir yumuşak dokuya zarar vermez,
-Burun elastikiyetini korur, konuşurken ve gülerken tıpkı doğal bir burun gibi mimiklere katılır çünkü başta da belirttiğim gibi bağlar ve ligamentler korunmuştur.
-Bu kadar çok avantajı olan bir yöntemin tek dezavantajı ise uygulayan hekimin doğru seçilmemiş olmasıdır.
Yazdığım bu genel bilgiler kendi araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilerdir. Sağlıkçı olduğum için bazı tıbbi terimler kullandım. Sahte hesap olduğunu sanmayın. Her türlü soru ve görüşlerinize açığım. Eksik bildiğim şeyi tamamlamak isterim.
Not:Yazdığım her üç teknikle de hem solunum problemleriniz giderilip hem de estetik bir burna kavuşabilirsiniz, hekiminizin maharetine kalmış bundan sonrası.
Kendim de 3 ay içerisinde rinoplasti olacağım. Net bir kararla doktor seçememiş olmakla beraber KARMA RİNOPLASTİ dışındaki yöntemlerden tatmin olamayacağımı anladım.
Açık teknik:
-Doktor burnunuzu ortadaki burun duvarından açar.
-Deri ve yumuşak dokuyu kemikten tamamen ayırır.
-Bağlar, ligamentler bu sırada ciddi zarar görür ki bu yapılar burun hareketliliğini sağlar.
-İçinde yapacağı operasyonu yapar ve burnu kapatıp diker.
-Gerekli görürse burun kanatlarını da açıp şekillendirip diker böylece burun deliklerine şekil verir.
-İyileşme süreci uzun, morarma ve ödem üst düzeydedir. (Buradan aklınızda tutun morarma ve ödem bağların ve yumuşak dokuların ne kadar ellendiğine, kesildiğine bağlıdır.)
-Burun çok sert kalır, mimiklere katılmaz.
Kapalı teknik:
-Burun kanatlarının iç kısmından kesi atılır.
-Dışardan görülen bir dikiş olmaz.
-Bağ ve ligamentler korunur çünkü burun dokuları kemikten kesilip ayrılmaz.
-Burun hareketliliği korunur.
-Burun sırtı güzel şekillendirilir fakat burun ucunu şekillendirmek açık tekniğe nispeten zordur.
-Revizyon riski yüksektir çünkü burun yapıları tam görülmeden ultrasonik cihazlarla girişim yapılarak opere edilir.
-Çok doğal burunlar ortaya çıkar.
-İyileşme süresi çok daha kısadır.
-Şişlik açık tekniğe nazaran azdır.
-Morarma çok nadir olur.
Karma rinoplasti;
-Genel olarak açık teknik kadar buruna hakim kapalı teknik kadar da az zarar vererek her iki yöntemin avantajlarını birleştiren tekniktir.
-Bu uygulamayı yapan hekim sayısı çok sınırlıdır ülkemizde. Çünkü hakikaten zor bir tekniktir. Bu yüzden operasyon ücretleri çok daha yüksektir (-ki bence yaptıkları iş bunu fazlasıyla hakediyor)
-Fakat uygulayan hekimin iyi olması durumunda revizyon riski çok düşüktür (burundaki bağ ve ligamentler korunur; pitanguy, scroll) ,
-Burun ucunda kesi izi (insizyon) olmaz çünkü aslında kapalı bir tekniktir ,
-Burun sırtı ve ucu yuvarlaklaşmaz estetik olduğu belli olmaz çünkü zar altı bir tekniktir,
-Morarma beklenmez ödem ise diğer tekniklere kıyasla daha azdır,
-İyileşme süreci çok daha hızlıdır çünkü atravmatik bir tekniktir yumuşak dokuya zarar vermez,
-Burun elastikiyetini korur, konuşurken ve gülerken tıpkı doğal bir burun gibi mimiklere katılır çünkü başta da belirttiğim gibi bağlar ve ligamentler korunmuştur.
-Bu kadar çok avantajı olan bir yöntemin tek dezavantajı ise uygulayan hekimin doğru seçilmemiş olmasıdır.
Yazdığım bu genel bilgiler kendi araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilerdir. Sağlıkçı olduğum için bazı tıbbi terimler kullandım. Sahte hesap olduğunu sanmayın. Her türlü soru ve görüşlerinize açığım. Eksik bildiğim şeyi tamamlamak isterim.
Not:Yazdığım her üç teknikle de hem solunum problemleriniz giderilip hem de estetik bir burna kavuşabilirsiniz, hekiminizin maharetine kalmış bundan sonrası.
Kendim de 3 ay içerisinde rinoplasti olacağım. Net bir kararla doktor seçememiş olmakla beraber KARMA RİNOPLASTİ dışındaki yöntemlerden tatmin olamayacağımı anladım.
Son düzenleme: