- 3 Aralık 2006
- 3.073
- 132
- 688
- 63
Çok sevdiğim bir Türk Halk Müziği sanatçısı var. Keyifle dinlerim onu. Hele hele öyle güzel uzun hava okur ki, tüylerim diken diken olur. Bu sanatçı ne zaman tv’ ye çıksa, birileri hemen haber verir bana. Ya telefon ederler ya mesaj çekerler. “ TRT’ yi aç “, “ ATV ‘ yi aç ! ” gibi. Özellikle ablam. Eğer ben rastlarsam, o an ablamı ararım veya mesaj çekerim. Çünkü, ablam da çok seviyor bu sanatçıyı.
Geçen akşam kanal kanal gezerken, baktım o sanatçı TRT’de türkü söylüyor. Hiç uyaran olmadı beni. Ablam izlemiyor demek ki. Hemen mesaj çektim: “ TRT’ yi aç ! “
Ne zaman bu sanatçıyı dinlemeye kalksam, yarım kalır. Ya telefon çalar ya kapı. Veya, nerdeymişsin bizim çöp bacaklı torun çıkar gelir. Diker gözlerini ekrana ve başlar tepinmeye:
- “ Çizgi film çizgi film çizgi film! ”
Ve benim keyfim yarım kalır. Bakalım şimdi ne olacak.
Derken cep telefonum çaldı.( Demedim mi ben size ! ) Baktım, Kaan. Bizim Kaan. Bir edebiyat, kültür ve sanat sitesinin kurucusu, yırtık kotlu, ceylân gözlü delikanlı.
- Merhaba Hocam !
- Merhaba Kaan ! ( Çok sevindim. Çok sevdiğim sanatçıyı dinliyor olduğumu bile unuttum.)
- Hocam, TRT’yi mi izliyorsunuz ?
Şaşırdım. Televizyona o kadar yakın değilim. Bu çocuk ( ! ) nasıl aldı tv’nin sesini ? Nasıl bildi TRT izlediğimi. ? Demek ki o da aynı kanalı izliyor. Yoksa nerden bilecek. Neyse, konuştuk birazcık kendisiyle. Anlattım ona çok sevdiğim bir halk müziği sanatçısını izlediğimi.
Aradan günler geçti. Bu sabah, telefonuma gelen mesajları yanıtlamak istedim. Mesaj çekmeye zaman ayıramadığım arkadaşlara da , bayramlarını kutlamak için mesaj çekeyim dedim. Hııımm! Kimlere çektim, kimlere çekmedim acaba ? Gönderilen mesajlar’ı tıkladım. Bir baktım “ KAAN “….Allahallah ! Kaan’a mesaj çekmemiştim oysa. Ya da çektim de unuttum mu?
Bir bakayım şu mesaja dedim. Açtım mesajı:
“ TRT’yi aç.”
Hııııım! Şimdi jeton düştü. Demek ki ben geçen akşam, ablam diye Kaan’a mesaj çekmişim. Kaan’la ablanızın ne alâkası var mı dediniz ? Var tabi. Hem de çok. Çünkü, ikisini adı da K ile başlıyor…Keriman – Kaan.
Demek Kaan, yanlışlıkla kendisine gönderdiğim mesajı alınca beni aramış…Gördünümüz mü olan işi ! …….Bu yanlış mesajı gördüğümden beri ( ki 4 saat falan oldu) düşünüp duruyorum bu yaptığımın adı ne diye. Akılma çok seçenek geliyor:
a- Ne salak kadınsın sen.
b- Yok canım, sadece dalgınsın.
c- Dikkatsizsin , o kadar; büyütecek ne var şimdi .
d- Yaşlanmışsın kızım, yaşlanmış.
e- Ne varmış bunda ? Herkes yapar bunu.
Sizce hangisi ?
Ha, bu arada şunu da söylemem gerek: Geçenlerde okuma gözlüğümü bulamadım. Aramadığım yer kalmadı. Buzdolabına bile baktım. Yok ! Araya araya başım döndü. Hatta bir ara, neyi aradığımı bile unuttum. Derken anımsadım: Gözlük !
Sonra aklıma gelen şeyle gülümsedim: “ Neden çaldırmıyorum gözlüğü ? Sesinden bulurum. “ Geçtim telefonun başına. Yemin ederim, yaptım bunu. Ahizeyi kaldırırken kendime geldim. Gözlüğün, çalacak sesi yok ki. Meğer ben gözlükle telefonu karıştırmışım.
İşte şimdi, hangi seçeneğin beni anlattığına karar verebilirsiniz. Sizce, bu yaptığımın ( yaptıklarımın ) adı ne ? Ben kararımı verdim de söylemem. Düşünün biraz. Yok öyle üç kuruşa beş köfte.
Kâmuran ESEN
Geçen akşam kanal kanal gezerken, baktım o sanatçı TRT’de türkü söylüyor. Hiç uyaran olmadı beni. Ablam izlemiyor demek ki. Hemen mesaj çektim: “ TRT’ yi aç ! “
Ne zaman bu sanatçıyı dinlemeye kalksam, yarım kalır. Ya telefon çalar ya kapı. Veya, nerdeymişsin bizim çöp bacaklı torun çıkar gelir. Diker gözlerini ekrana ve başlar tepinmeye:
- “ Çizgi film çizgi film çizgi film! ”
Ve benim keyfim yarım kalır. Bakalım şimdi ne olacak.
Derken cep telefonum çaldı.( Demedim mi ben size ! ) Baktım, Kaan. Bizim Kaan. Bir edebiyat, kültür ve sanat sitesinin kurucusu, yırtık kotlu, ceylân gözlü delikanlı.
- Merhaba Hocam !
- Merhaba Kaan ! ( Çok sevindim. Çok sevdiğim sanatçıyı dinliyor olduğumu bile unuttum.)
- Hocam, TRT’yi mi izliyorsunuz ?
Şaşırdım. Televizyona o kadar yakın değilim. Bu çocuk ( ! ) nasıl aldı tv’nin sesini ? Nasıl bildi TRT izlediğimi. ? Demek ki o da aynı kanalı izliyor. Yoksa nerden bilecek. Neyse, konuştuk birazcık kendisiyle. Anlattım ona çok sevdiğim bir halk müziği sanatçısını izlediğimi.
Aradan günler geçti. Bu sabah, telefonuma gelen mesajları yanıtlamak istedim. Mesaj çekmeye zaman ayıramadığım arkadaşlara da , bayramlarını kutlamak için mesaj çekeyim dedim. Hııımm! Kimlere çektim, kimlere çekmedim acaba ? Gönderilen mesajlar’ı tıkladım. Bir baktım “ KAAN “….Allahallah ! Kaan’a mesaj çekmemiştim oysa. Ya da çektim de unuttum mu?
Bir bakayım şu mesaja dedim. Açtım mesajı:
“ TRT’yi aç.”
Hııııım! Şimdi jeton düştü. Demek ki ben geçen akşam, ablam diye Kaan’a mesaj çekmişim. Kaan’la ablanızın ne alâkası var mı dediniz ? Var tabi. Hem de çok. Çünkü, ikisini adı da K ile başlıyor…Keriman – Kaan.
Demek Kaan, yanlışlıkla kendisine gönderdiğim mesajı alınca beni aramış…Gördünümüz mü olan işi ! …….Bu yanlış mesajı gördüğümden beri ( ki 4 saat falan oldu) düşünüp duruyorum bu yaptığımın adı ne diye. Akılma çok seçenek geliyor:
a- Ne salak kadınsın sen.
b- Yok canım, sadece dalgınsın.
c- Dikkatsizsin , o kadar; büyütecek ne var şimdi .
d- Yaşlanmışsın kızım, yaşlanmış.
e- Ne varmış bunda ? Herkes yapar bunu.
Sizce hangisi ?
Ha, bu arada şunu da söylemem gerek: Geçenlerde okuma gözlüğümü bulamadım. Aramadığım yer kalmadı. Buzdolabına bile baktım. Yok ! Araya araya başım döndü. Hatta bir ara, neyi aradığımı bile unuttum. Derken anımsadım: Gözlük !
Sonra aklıma gelen şeyle gülümsedim: “ Neden çaldırmıyorum gözlüğü ? Sesinden bulurum. “ Geçtim telefonun başına. Yemin ederim, yaptım bunu. Ahizeyi kaldırırken kendime geldim. Gözlüğün, çalacak sesi yok ki. Meğer ben gözlükle telefonu karıştırmışım.
İşte şimdi, hangi seçeneğin beni anlattığına karar verebilirsiniz. Sizce, bu yaptığımın ( yaptıklarımın ) adı ne ? Ben kararımı verdim de söylemem. Düşünün biraz. Yok öyle üç kuruşa beş köfte.
Kâmuran ESEN
