Partiler belli fikir çatısı altında, siyasal görüşü yakın olan insanları, aldıkları oylar oranında mecliste temsil edebilecek, toplumun siyasal yapıtaşlarıdır. Takım değildir. Görüşünü, politikasını öğrenmeden, parti başkanlarının birbirlerine attığı sözlerle, sözde golleriyle skora bakıp desteklenmez. Başarılı ve başarısız politikaları, tutumları elbet vardır. Çünkü parti, insanı temsil eder. Mükemmeli arıyoruz ama
insanın olduğu yerde mükemmel diye birşey yoktur. Yani üzülerek söylüyorum, hiçbirimiz mükemmel değiliz...
Lütfen siyaset dışındaki kimliğinizi de unutmayalım. 'İNSAN' olduğumuzu. Vicdan ile sorgulama yapabildiğimizi, kinimizi arada dizginleyebileceğimizi unutmayalım.
Başından beri anlayamadığınız olayların fitili giderek ayrışmamızdan kaynaklı ateşlendi.
Elbet gösterin desteğinizi, tepkinizi, sevginizi, dileklerinizi ama aynı idea uğruna, aynı havayı soluduğumuz kimselerle ayrışmayalım artık.
Vekilleri bizi temsil etsin diye seçiyoruz. Bizi kışkırtsın, bizi galeyana getirsin diye değil. Bizleri temsil eden insanlara, sadece birer temsilci olduklarını hatırlatmak gerek.
Seçim yasası değişmeli. Bizi böyle bölen partiler, kendi istedikleri adayları listeye koyup, bizden oy beklememeli. Adayların parti desteği alması daha demokratik bir yoldur. Çoğunlukçu değil, çoğulcu bir demokrasi gerekli bize. Çünkü iktidarı da muhalefeti de
'taraftar'ını yüceltmek peşinde. Oysa biz halk olarak, farklı bir partilerin destekçisi olarak, aynı topraklarda aynı hayallerle yaşıyoruz.
Komşuyuz birbirimizle, yeri geliyor aile oluyoruz.
Seçim barajı kalksın. Bizden olmayanı da dinleyebilelim, ne istiyormuş bir duyalım.
Seçilen vekillerin her kararı onanmasın, halk denetleyebilsin bu kararları.
Yargı bağımsız olsun, tamamen bağımsız.
Herkesin özgürlüğü güvence altında olsun. İktidara gelmiş ya da iktidarda olan şimdiye kadar ki tüm partiler 'taraftar'ının partisi oldu.
Bu sistemi biz bitirelim. Onların bizi temsil ettiğini kabul ettirelim. Bizi yönetmesinler. Bizim düzenli, rahat, huzurlu ve refah içinde yaşamamızı sağlayacak yasaları bize sunsunlar.
Bu insanların hepsi şimdi birbirini yiyor mecliste ama kendilerine imtiyaz tanıyan kanunlar çıkarırken nasıl da birleştiler... Bu bile
durdurmadı ayrışmamızı...
Ne olur arkadaşlar, birbirinize tahammül edelim, saygıyı bırakmayalım elden.
Hiçbirinize akıl vermek haddim değil, yazdıklarım propaganda hiç değil. Çünkü ben direnişe destek olanı da, hükümeti savunanı da
listesinden silen biri değilim, olmayacağım. Tecavüze karşı duranı da, suçsuz yere içeride yatan askeri savunanı da haklı buluyorum.
Sizler de buluyorsunuz biliyorum. Değer yargılarımız neredeyse aynı, kültürümüz aynı. İnsanlığımız aynı...
insanın olduğu yerde mükemmel diye birşey yoktur. Yani üzülerek söylüyorum, hiçbirimiz mükemmel değiliz...
Lütfen siyaset dışındaki kimliğinizi de unutmayalım. 'İNSAN' olduğumuzu. Vicdan ile sorgulama yapabildiğimizi, kinimizi arada dizginleyebileceğimizi unutmayalım.
Başından beri anlayamadığınız olayların fitili giderek ayrışmamızdan kaynaklı ateşlendi.
Elbet gösterin desteğinizi, tepkinizi, sevginizi, dileklerinizi ama aynı idea uğruna, aynı havayı soluduğumuz kimselerle ayrışmayalım artık.
Vekilleri bizi temsil etsin diye seçiyoruz. Bizi kışkırtsın, bizi galeyana getirsin diye değil. Bizleri temsil eden insanlara, sadece birer temsilci olduklarını hatırlatmak gerek.
Seçim yasası değişmeli. Bizi böyle bölen partiler, kendi istedikleri adayları listeye koyup, bizden oy beklememeli. Adayların parti desteği alması daha demokratik bir yoldur. Çoğunlukçu değil, çoğulcu bir demokrasi gerekli bize. Çünkü iktidarı da muhalefeti de
'taraftar'ını yüceltmek peşinde. Oysa biz halk olarak, farklı bir partilerin destekçisi olarak, aynı topraklarda aynı hayallerle yaşıyoruz.
Komşuyuz birbirimizle, yeri geliyor aile oluyoruz.
Seçim barajı kalksın. Bizden olmayanı da dinleyebilelim, ne istiyormuş bir duyalım.
Seçilen vekillerin her kararı onanmasın, halk denetleyebilsin bu kararları.
Yargı bağımsız olsun, tamamen bağımsız.
Herkesin özgürlüğü güvence altında olsun. İktidara gelmiş ya da iktidarda olan şimdiye kadar ki tüm partiler 'taraftar'ının partisi oldu.
Bu sistemi biz bitirelim. Onların bizi temsil ettiğini kabul ettirelim. Bizi yönetmesinler. Bizim düzenli, rahat, huzurlu ve refah içinde yaşamamızı sağlayacak yasaları bize sunsunlar.
Bu insanların hepsi şimdi birbirini yiyor mecliste ama kendilerine imtiyaz tanıyan kanunlar çıkarırken nasıl da birleştiler... Bu bile
durdurmadı ayrışmamızı...
Ne olur arkadaşlar, birbirinize tahammül edelim, saygıyı bırakmayalım elden.
Hiçbirinize akıl vermek haddim değil, yazdıklarım propaganda hiç değil. Çünkü ben direnişe destek olanı da, hükümeti savunanı da
listesinden silen biri değilim, olmayacağım. Tecavüze karşı duranı da, suçsuz yere içeride yatan askeri savunanı da haklı buluyorum.
Sizler de buluyorsunuz biliyorum. Değer yargılarımız neredeyse aynı, kültürümüz aynı. İnsanlığımız aynı...