- 18 Mart 2013
- 3.769
- 12.157
-
- Konu Sahibi En buyuk kk
- #1
Su aralar her gun bir konu aciyorum ama kusura bakmayin baska anlatacak kimsem yok. Icimi dokuyorum burda.
Yurtdisinda calisiyorum ve her izin oncesi inanilmaz bir strese giriyorum, nedenini bilmesem de. Insanlar tatili iple ceker, benim burnumdan geliyor, sebebini de anlayamiyorum gerci. Kafami takacak bir seyler buluyorum surekli ve cok sinirli oluyorum patlamaya hazir bomba gibi.
Cok uzun olacak sadece cok bos vakti olanlar ve uzun detayli seyleri okumak hobimdir diyenler okusun.
Daha once de cok yazdim, bir multeci kampinda calisiyorum, yasadigim koy sehirden 3 bucuk saat uzakta, calistigim kamp da koyden 1 saat uzakta, her gun 2 saat git gel yapiyoruz sabah erken cikip. Agustos basina kadar korona sebebiyle kampa gidemedik birkac kisi disinda, rotasyonla gittik. Agustos'un basindan beri calisiyoruz normal. Ben 1 Eylul'de bir aylik bir izne cikacagim.
Benim islerimden biri yurtdisindan bir arastirma kurulusuyla isbirligi yaparak kamptaki iki saglik merkezinde kadinlara siddet taramasi yapmak. Yani gelen kadin hastalara doktorlar hemsireler bir anket yapiyor, cesitli cinsiyete dayali siddet turlerini yasayip yasamadiklarina dair. Sonra da kamptaki psikolojik, medikal, yasal hizmetlere yonlendiriyorlar. Bunun hakkindaki egitimleri gecen sene sozkonusu arastirma kurulusuyla beraber verdik ve her hafta bunu takip ediyorum doktorlara psikologlara soruyorum filan. Bu sene koronadan once tekrar egitim verecektik ama koronadan dolayi doktorlar cok yogundu, online egitim icin bilgisayar ve internet altyapisi yok zaten ingilizce bilmedikleri icin tercumanla bir yerde yapmamiz lazimdi egitim vermek de koronadan dolayi yasakti, yapamadik. Agustos'ta korona kurallari gevseyince yapalim dedim. Bu sefer de arastirma kurulusu erteledi, en son 24-27 agustos arasi yapmaya karar verdik, yani iznimden onceki hafta.
Bu hafta verecegimiz bu egitimi ve baska 2-3 apayri isimi daha hazirliyordum ki Burundi baskani Pierre Nkurunziza'nin gectigimiz aylarda olmesi ile birlikte kamptaki Burundili multeciler medyada "biz ulkemize donmek istiyoruz ama insani yardim calisanlari bunu engelliyor!!!!111!!!!" soylentisi cikardi diye calistigim kurum acilen devletle beraber donmek isteyen multecileri gonullu geri gonderme sureci baslatti, tabi ki buna ofisteki herkesle beraber ben de dahil oldum, geri gitmek isteyen multecileri sisteme kaydetmek "bakin gercekten gitmek istiyor musunuz emin misiniz son karariniz mi????" diye sormak, yanlarindaki refakatsiz cocuklarin aileleri Burundi'de miymis diye arastirmak, haklarinda devam eden yargisal surec var mi, kullanmalari gereken ilac var mi bakmak, sonra da korona testine yonlendirmek, otobus ayarlamak, bunlari yapicaz. Simdilik kayit merkezinde insanlari karsiliyoruz devletle beraber.
Dun tam seminere hazirlanirken "CABUK KAMPA GELIYORSUN" dediler diye gittim, aaa ne gorelim, tercuman yok, butun gun sadece formlari gozden gecirme isi yaptim (yani hicbir sey yapmadim). Aksam da 9'a kadar toplanti yaptik. Sonra "sana ihtiyac yok" dendi. Ben de "iyi ofiste kalirim" diye dusunurken aksam 11'de "YARIN SABAH 7DE KAMPA GIDIYORUZ, SANA DA AILE BIRLESTIRME- AYIRMA PANELINDE IHTIYACIMIZ VAR" diye mesaj geldi, okey dedim, ve geldim, su an kampta, telefonumun dandik internetinden bu satirlari yaziyorum, cunku tahmin edin ne oldu, panelde bana eslik edecek Goc Idaresi yetkilileri ortada yok. Bana yine "form gozden gecirme" isini verdiler, baska isler de istedim ama sistem cokuk oldugu icin bos bos oturuyorum.
Bu arada arastirma sirketi surekli ariyor "proformayi bugun gondermezsen para veremeyiz egitim icin" diye, tamam diyorum, ben zaten dun takim arkadasima soylemistim, onu ariyorum, "aaaaa ben onu yapmadim yanlis anladim" diyor, kizamiyorum da cunku o da 8 aylik hamile. Ama yani o an "ben sitifa ediyorum, sevgiler" diye herkese mail atasim geldi.
Baska bir is icin iki multeci sikistiriyor, onun icin de patronuma soyledim, ama bu hengamede cevap vermedi, artik ne olacak bilmiyorum.
Ha bu arada, baskentten bu is icin bir suru is arkadasimiz geldi, koyumuzde otel olmadigi icin evlere paylastirdik, Kenyali bir arkadasim da bende kaliyor. O da bana bugun "aksama pazardan tavuk alip kestirelim (burda tavuklar canli satiliyor), sarap alalim, yemek yapalim" diyor, birine tavuk da aldirmam lazim cunku biz koye donunce pazar yeri kapanmis olacak. Zaten kendisi asiri patavatsiz bir insan, evimde gecici olaral kalan ve hoslandigim ama bana karsilik vermeyen Fransiz ev arkadasima hemen dedi ki "Sissst En Buyuk KK'yla sizin ne is?" utancimdan yerin dibine girdim.
Bu kadar strese ragmen ailemin yanina donmek de istemedigimi fark ettim.
Cunku annem beni cok strese sokan bir insan. Kendisini 1 senedir gormuyorum, ama ne zaman Turkiye'ye gitsem izinden aglayarak dondum. Cunku asla dinlenemedim. Beni aptal saptal islerle oraya buraya kosturuyor. Gerekmedigi halde 12029 tane kan tahlili yaptiriyor, bavuluma sacma sapan ilaclar koyuyor, komsunun oglunun yengesi beni gormek istiyormus, onu goreyim diye zorluyor. Sabahlari "cok uyuyorsun" diye saat 7'de kaldiriyor. Simdi de tatile gidelim diyor ama "ne zaman gidecegiz?" sorularima cevap vermiyor. Cidden ailemin beni asla anlamadigini, hatta su dunyada hickimsenin beni anlamadigini dusunuyorum. Ve gercekten herkes borc istiyor benden su aralar, sonra geri verdikleri de yok. Daha gecen gun is arkadaslarimdan biri borc istedi o an hayir diyemiyorum veriyorum. Ve konusacak kimsem yok gibi. En yakin arkadasim Turkiye'de ve issiz, o da surekli intihara meyilli. Ben kampta tecavuze ugramis cocuk dosyalari incelerken bir de en yakin arkadasimin intihara tesebbus ettigini ogreniyorum. Babam desen hasta. Korona kaparsa olebilir. Buna ragmen arkadaslarim dugunlerine davet ediyor (neyse bu dun actigim konumdu, gitmeyecegim zaten dugune filan tabi ki).
Cok abartiyorum evet yetiskinlik hayati boyle bir sey ama napiyim ya, yakin cevreme bu sekilde sikayet etmek istemiyorum sizi tanimadigim icin ediyorum zaten hepimiz baskalarinin dertlerini okumayi seven insanlariz hobimiz bu degil mi canlar?
Yurtdisinda calisiyorum ve her izin oncesi inanilmaz bir strese giriyorum, nedenini bilmesem de. Insanlar tatili iple ceker, benim burnumdan geliyor, sebebini de anlayamiyorum gerci. Kafami takacak bir seyler buluyorum surekli ve cok sinirli oluyorum patlamaya hazir bomba gibi.
Cok uzun olacak sadece cok bos vakti olanlar ve uzun detayli seyleri okumak hobimdir diyenler okusun.
Daha once de cok yazdim, bir multeci kampinda calisiyorum, yasadigim koy sehirden 3 bucuk saat uzakta, calistigim kamp da koyden 1 saat uzakta, her gun 2 saat git gel yapiyoruz sabah erken cikip. Agustos basina kadar korona sebebiyle kampa gidemedik birkac kisi disinda, rotasyonla gittik. Agustos'un basindan beri calisiyoruz normal. Ben 1 Eylul'de bir aylik bir izne cikacagim.
Benim islerimden biri yurtdisindan bir arastirma kurulusuyla isbirligi yaparak kamptaki iki saglik merkezinde kadinlara siddet taramasi yapmak. Yani gelen kadin hastalara doktorlar hemsireler bir anket yapiyor, cesitli cinsiyete dayali siddet turlerini yasayip yasamadiklarina dair. Sonra da kamptaki psikolojik, medikal, yasal hizmetlere yonlendiriyorlar. Bunun hakkindaki egitimleri gecen sene sozkonusu arastirma kurulusuyla beraber verdik ve her hafta bunu takip ediyorum doktorlara psikologlara soruyorum filan. Bu sene koronadan once tekrar egitim verecektik ama koronadan dolayi doktorlar cok yogundu, online egitim icin bilgisayar ve internet altyapisi yok zaten ingilizce bilmedikleri icin tercumanla bir yerde yapmamiz lazimdi egitim vermek de koronadan dolayi yasakti, yapamadik. Agustos'ta korona kurallari gevseyince yapalim dedim. Bu sefer de arastirma kurulusu erteledi, en son 24-27 agustos arasi yapmaya karar verdik, yani iznimden onceki hafta.
Bu hafta verecegimiz bu egitimi ve baska 2-3 apayri isimi daha hazirliyordum ki Burundi baskani Pierre Nkurunziza'nin gectigimiz aylarda olmesi ile birlikte kamptaki Burundili multeciler medyada "biz ulkemize donmek istiyoruz ama insani yardim calisanlari bunu engelliyor!!!!111!!!!" soylentisi cikardi diye calistigim kurum acilen devletle beraber donmek isteyen multecileri gonullu geri gonderme sureci baslatti, tabi ki buna ofisteki herkesle beraber ben de dahil oldum, geri gitmek isteyen multecileri sisteme kaydetmek "bakin gercekten gitmek istiyor musunuz emin misiniz son karariniz mi????" diye sormak, yanlarindaki refakatsiz cocuklarin aileleri Burundi'de miymis diye arastirmak, haklarinda devam eden yargisal surec var mi, kullanmalari gereken ilac var mi bakmak, sonra da korona testine yonlendirmek, otobus ayarlamak, bunlari yapicaz. Simdilik kayit merkezinde insanlari karsiliyoruz devletle beraber.
Dun tam seminere hazirlanirken "CABUK KAMPA GELIYORSUN" dediler diye gittim, aaa ne gorelim, tercuman yok, butun gun sadece formlari gozden gecirme isi yaptim (yani hicbir sey yapmadim). Aksam da 9'a kadar toplanti yaptik. Sonra "sana ihtiyac yok" dendi. Ben de "iyi ofiste kalirim" diye dusunurken aksam 11'de "YARIN SABAH 7DE KAMPA GIDIYORUZ, SANA DA AILE BIRLESTIRME- AYIRMA PANELINDE IHTIYACIMIZ VAR" diye mesaj geldi, okey dedim, ve geldim, su an kampta, telefonumun dandik internetinden bu satirlari yaziyorum, cunku tahmin edin ne oldu, panelde bana eslik edecek Goc Idaresi yetkilileri ortada yok. Bana yine "form gozden gecirme" isini verdiler, baska isler de istedim ama sistem cokuk oldugu icin bos bos oturuyorum.
Bu arada arastirma sirketi surekli ariyor "proformayi bugun gondermezsen para veremeyiz egitim icin" diye, tamam diyorum, ben zaten dun takim arkadasima soylemistim, onu ariyorum, "aaaaa ben onu yapmadim yanlis anladim" diyor, kizamiyorum da cunku o da 8 aylik hamile. Ama yani o an "ben sitifa ediyorum, sevgiler" diye herkese mail atasim geldi.
Baska bir is icin iki multeci sikistiriyor, onun icin de patronuma soyledim, ama bu hengamede cevap vermedi, artik ne olacak bilmiyorum.
Ha bu arada, baskentten bu is icin bir suru is arkadasimiz geldi, koyumuzde otel olmadigi icin evlere paylastirdik, Kenyali bir arkadasim da bende kaliyor. O da bana bugun "aksama pazardan tavuk alip kestirelim (burda tavuklar canli satiliyor), sarap alalim, yemek yapalim" diyor, birine tavuk da aldirmam lazim cunku biz koye donunce pazar yeri kapanmis olacak. Zaten kendisi asiri patavatsiz bir insan, evimde gecici olaral kalan ve hoslandigim ama bana karsilik vermeyen Fransiz ev arkadasima hemen dedi ki "Sissst En Buyuk KK'yla sizin ne is?" utancimdan yerin dibine girdim.
Bu kadar strese ragmen ailemin yanina donmek de istemedigimi fark ettim.
Cunku annem beni cok strese sokan bir insan. Kendisini 1 senedir gormuyorum, ama ne zaman Turkiye'ye gitsem izinden aglayarak dondum. Cunku asla dinlenemedim. Beni aptal saptal islerle oraya buraya kosturuyor. Gerekmedigi halde 12029 tane kan tahlili yaptiriyor, bavuluma sacma sapan ilaclar koyuyor, komsunun oglunun yengesi beni gormek istiyormus, onu goreyim diye zorluyor. Sabahlari "cok uyuyorsun" diye saat 7'de kaldiriyor. Simdi de tatile gidelim diyor ama "ne zaman gidecegiz?" sorularima cevap vermiyor. Cidden ailemin beni asla anlamadigini, hatta su dunyada hickimsenin beni anlamadigini dusunuyorum. Ve gercekten herkes borc istiyor benden su aralar, sonra geri verdikleri de yok. Daha gecen gun is arkadaslarimdan biri borc istedi o an hayir diyemiyorum veriyorum. Ve konusacak kimsem yok gibi. En yakin arkadasim Turkiye'de ve issiz, o da surekli intihara meyilli. Ben kampta tecavuze ugramis cocuk dosyalari incelerken bir de en yakin arkadasimin intihara tesebbus ettigini ogreniyorum. Babam desen hasta. Korona kaparsa olebilir. Buna ragmen arkadaslarim dugunlerine davet ediyor (neyse bu dun actigim konumdu, gitmeyecegim zaten dugune filan tabi ki).
Cok abartiyorum evet yetiskinlik hayati boyle bir sey ama napiyim ya, yakin cevreme bu sekilde sikayet etmek istemiyorum sizi tanimadigim icin ediyorum zaten hepimiz baskalarinin dertlerini okumayi seven insanlariz hobimiz bu degil mi canlar?
Son düzenleme: