Bu insanlara nasil davranmam lazım

En buyuk kk

Guru
Kayıtlı Üye
18 Mart 2013
3.767
12.151
Merhaba arkadaşlar, yine bir iş konusu ile karşınızdayım. Isyerimde yoneticimle, yoneticimin yoneticisiyle, yoneticimin yöneticisinin yoneticisi ile ve kendi ekibimle aram gayet iyi. Benimle birebir çalışan herkesten gayet güzel geribildirimler alıyorum. Sorun zaman zaman birlikte çalışmak zorunda kaldığım diğer ekipler.

Şimdi bizde eleman azlığı var ve bunu defalarca dile getirdim ama düzelmeyecek kimsenin elinde olan bir şey değil. Ben sahada olan ofiste durmayan bir ekiptenim ve bu ayar olduğum arkadaşlar ofisten çalışıyor. İşleri gereği bana bir sürü iş yolluyorlar ve ben ofise sabah 7 buçukta gelip sonra yollara düşüp wcye bile gitmeden akşama kadar motor gibi çalışıyorum. Raporlama ve arastirma gorevlerim de var çoğu zaman akşama sarkiyor veya sabah erken yapıyorum. Bana verilen bütün işleri elimden geldiğince vakitlice ve güzel şekilde yapmaya çalışıyorum. Ama bazen de yetişmiyor veya yani gun planında saha islerinin takvimine sigdirilmiyor. Aptal veya kapasitesiz biri de değilim şu ana kadar bütün performans değerlendirmelerim çok iyi geldi. Ama bu prenses arkadaşların işi 1 saat aksasa, 30 dakika mesajlarına cevap veremesem çok garip ve kaba tepkilerle karşılaşıyorum. "En büyük kk nerdesin??? En büyük kk bu acil cevap verir misin???" Gibi. O anda bir toplantıda görüşmede vb bir yerde oldugumu da biliyorlar. Pozisyonlarımiz ise genelde aynı yani üst konumda değiller.

Sürekli hadlerini aşan yorumlar yapıyorlar işte plansiz olabilir misin acaba, delege edemiyor olabilir misin acaba, ama çok geciktik filan gibi. Kendimi çok değerlendirdim acaba ben mi plansızim diye çünkü olabilir (dehb tanim var ilaç aliyorum) yoneticime sordum "Sen çok çok iyisin böyle şeyler demeni istemiyorum" dedi. Yani kendimi övuyorum şu an farkindayim ama ne kadar çelişkili geri bildirimler aliyorum ve kafam ne kadar karışıyor anlayın diye anlatıyorum. Ama yoneticimin dedigi şey beni rahatlatmiyor çünkü sanki 1 değil 100 tane yoneticim var. Bunu gidip en baştaki müdürümuze söyledim bu işleyiş problemli bu yatay yapı beni yoruyor dedim, dedi ki hiç takma cevap verme sen çok hassassin cevap bile verme, yapabildiğin kadar yap. İyi de cevap verme demek çözüm değil ki sonuçta muhatap oluyorum bu insanlarla. Ve bana kendimi çok yetersiz hissettiriyorlar. Sürekli sınır koymaya çalışıyorum ama nasıl koyabilirim onu da bilmiyorum. Veya bir bakıyorum sürekli açıklama yapıyorum kendimi acindiyorum resmen. Artık en nötr en normal yorumlarına bile alınmaya rahatsız olmaya pasif agresif tepkiler vermeye başladım ki ben böyle bir insan değildim. Kendimden tiksindim. Tepki versem alıngan olmakla suçlanıyorum, ben ne dedim ki oluyor. Bazen bakıyorum hiçbiri o kadar kötü insanlar değil belki de farkında bile değiller bazen de diyorum ki kızım buna sen izin veriyorsun sinir koyamıyorsun bir şekilde sınırını çiz. Sonra da kafam karışıyor acaba ben mi abartıyorum kendi kendime drama mi yaratıyorum diye emin olamıyorum. Çünkü mesela iş dışında filan karşılaşalım çok iyiler sürekli aaa en büyük kk canım nasılsın kuzum filan tarzı konuşuyorlar ve bir sıkıntımız yok. Bu da bana acaba rüya mı gördüm bunların dediklerini yanlis mi anladım dedirtiyor. Ay biliyorum hep aynı konuları açtım siz de bıktınız da bir kere daha el atın be dostlar.
 
Size niye sık sık mesaj atıyorlar sizden onay mi alıyorlar yaptıkları işte. Yoksa size danışmak için mi bu kadar sık sık yazmaları.
(Bence de madem bu kadar hassas biri iseniz takılmayın derim insanlar son zamanlarda çok gariplerrr. )
 

Hayır bir yere gidip bilgi toplamak, biriyle görüşüp bunlara raporlamak, bir yerden randevu almak, bir sorunun cevabını öğrenmek, proje yapmak için on görüşme yapıp proje taslağı atmak, bir sorunu gidip muhatabıyla görüşüp çözmek gibi bütün işler bizde onlar ise teknik birim yani bütün sahalari koordine edip içerik geliştiren. Ama teknik olarak yoneticim değiller. Çoğundan da öyle teknik bir destek aldığım yok çünkü aynı deneyime sahibiz ve ben de aynı birimlerde çalıştım önceden hatta bazılarından daha deneyimliyim. Merkez ve taşra yapılanması gibi düşünün.
 
Yani sizi sık sık rahatsız etmek zorunda değiller, değil mi?
Güzel bir dille bana bu kadar yüklenmeyin deseniz. Anlamazlarsa yönetimin bu sorunu çözmesini isteyin. Hassas biri iseniz küçük şeyler bile yorucu olur size yazık değil mi
 

Onlar da bir şeyler sormak benden bir şeyler istemek zorunda ben de cidden en kısa zamanda yapmaya çalışıyorum işim bu sonuçta sadece isteme tarzları beni çok rahatsız ediyor. Defalarca hem yazılı hem sözlü söyledim ama değişmedi. Bana bu kadar yüklenmeyin demedim ama eleman azligimizi ve is yükümu biraz anlattım bu sefer de kendimi acindiriyormusum gibi hissettim sanki mazeret uretiyormus gibi.
 
O anda yaptiginiz isi bildirip musait oldugunuzda doneceginizi soyleyin. Onun haricinde birsey yazmayin ne derlerse desinler. Abartirlarsa isterseniz yer degistirelim bakalim siz ne kadar planlisiniz derdim. Biraz yumusak kaliyor olabilir misiniz? Serr tepki verin sonucta ast ust olayiniz yok onlarla.
 

Şu an gorusmedeyim 1 saate döneceğim yazıyorum mesela "ama bu acil" yazan var. Hayır ara verebileceğim erteleyebilecegim bir şey olsa amenna. Ben de cevap vermiyorum ama sinirlerim inanılmaz bozuluyor. Bütün gün o sinirle geçiriyorum. Sonra bir yuzyuze geliyoruz a bakıyorum normal konuşuyor. Acaba hayal mi gördüm diye düşünüyorum sonra da.
 
Onlar geciktik diyorlarsa, geciktiklerini düşünüyorlardır. Gecikmişlerdir demiyorum, geciktiklerini düşünüyorlardır diyorum. Sizin çok çalışıyor olmanız ayrı, onların gecikme algısı ayrı. Onların talep ve sıkıntısı da şu an için en az sizinki kadar gerçek, bunu göz önünde tutmak lâzım.

Bu arada, ben de sizin iş delege edebilmek hususunda sorununuz olabileceğini düşünmüyor değilim. Geçmiş postlarınız bana bunu düşündürmüştü, spesifik bir husus nedeniyle değil, genele ilişkin algım böyle.

Ben sizin yerinizde olsaydım, herhalde şöyle bir yöntem denerdim; Bu konuda onların da üstü olan bir patronun/müdürün de katıldığı bir toplantı talep ederdim. Toplantı gündemini, 'iki departman arasındaki iş akışının iyileştirilmesi' olarak belirler buna göre alt segmentlere ayırırdım. Toplantıyı, ben elimden geleni yapıyorum içerikli değil , bu durumu iyileştirmek için her iki depatman da neleri revize etmeli mottosuna göre düzenlerdim. Toplantı sonrası çıkan sonuçlara göre 1 ay sonra bir follow up toplantısının olacağını da peşinen bildirirdim.

'Sen çok hassassın, hiç takma' lafını, bir departmanın yakınmasına ilişkin söyleyen, bunu da yakınmaların muhatabı olan kişiye söyleyen en baştaki müdürünüzün profesyonel yöneticilik becerileri karşısında ürperdim desem yeridir.

Kolaylıklar dilerim.
 

Çok güzel bir öneri bunu yapacağım mutlaka. Kesinlikle her işin akışının yeniden düzenlenmesi lazım. Delegasyon konusunda sıkıntılarım eskiden daha çok vardı ve bu konuda da yardım istedim ustlerimden ama şu an daha iyiyim, gun içinde boş olan ekstra isleri verebileceğim bir insan genelde olmuyor takımımda hep bir yerlerde çalışıyor oluyorlar. Ama tabi gelismem lazım bu konuda da hala eksikliklerim var. Yoneticimin "hiç takma" cevabı beni de şoka soktu çünkü gerçek bir sorunla geldim yani dediginiz gibi o insanlar da kendilerince haklı onları takmasam bu sefer is aksayacak. Bu dediğiniz ikili toplantilari yapacağım. En son bütün herkesin olduğu bir toplantıda uzun uzun açıkladım. Aldığım cevap: "üzgünüz anlıyoruz ama az kişiyle çok is yapmaya devam etmek zorundayız bütçe yok" oldu.
 
Sizinle ortak ve farklı yönlerimi aşağıda sıraladıktan sonra naçizane tavsiyemi belirteceğim
Dikkat eksikliği tanısı
Gizli mükemmelliyetçilik
Hassaslık ve tepkileri kafaya takma
Başkaları tarafından onaylanma anlaşılma ve takdir edilme ihtiyacı
Kendi işimi kendim yaparımcılık (delege etmeme olarak anlaşılıyor)
Multiskill olunca işlerin size yıkılması ve bazen o işleri bizzat üstlenme
Yumuşak yüzlülük
Ve bu aralar bende zerresi olmayıp sizde ziyadesiyle olan çalışkanlık ve iş bitiricilik dolayısıyla meyveli ağacın taşlanması sendromu
Vee şimdi tavsiyemin kaynağı bende olup sizde olmayan özellik:
Şahikalık
Şimdi güzellikle söylemişsiniz olmamış, takmamaya çalışmışsınız olmamış. Yetki ve tecrübe konusunda sizden üstün olmayan ve sanki hiç uyarmamışsınız gibi medeniyetsiz davranışlara devam eden bu arkadaşlara karşı hanımefendi çizginizden kaymaktan başka kesin ve etkili bir çözüm bulamadım.
Son noktada bi “yol ver yol ver rahat mısın bee” çekiyorum. Arkamdan kendini beğenmiş kibirli hatta deli de deseler umrumda mı tabi ki hayır
Kolay değil kendi kardeşime bile anlatamıyorum o da aman kalp kırmayayım aman benim tarzım değil diye diye kendini yedi bitirdi ama yok olmuyor.
Ortak özelliklerimize binaen sizden bu sansasyonel çıkışı bekliyorum konuyu takipteyim
 
Bu arada kahrolsun makyajlanmış yeni versiyonu ile çalışanı düşünüyormuş ona esneklik ve inisiyatif alma hakkı tanıyormuş gibi görünen ama çalışanın özel yaşamından kendine ayıracağı vaktinden çalan, iliğini kemiğini sömürüp, ekip ruhu inovasyon yaratıcılık gibi hedeflerle gözünü boyayan yeni kapitalizm
Bu konuda ilgilenenler için bir kitap önerisi: Richard Sennett- Karakter Aşınması: Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri.
Not: Bu mesajın yazılma sebebi konu sahibinin üstü olan şahsın konuya olan tepkisidir. Kâr maksimizasyonu ve verimlilik konusunda şahin kesilen bu yönetici sınıf, iş insan ilişkileri ile ilgili sorun çözümü olunca serçeye dönerler.
En buyuk kk saçmaladıysam affola şu an Ritalin etkisinde olabilirim beni anlarsınız
 

Çok teşekkürler ne kadar tatlı yazmışsınız ne çok ortak yönümüz var beni de inanılmaz iyi analiz etmişsiniz. Çok benziyoruz. Ya bazen gerçekten çok sinirleniyorum ve Şahika'ya dönüşesim geliyor SEN KIMSIN KARDESIM SEN KIMSIN filan diyesim geliyor ama sonra diyorum ki ya yanlış anladıysam ya abarttiysam ya verdikleri kaba gibi algiladigim tepki benim içsel onay ve sevilme ihtiyacımdan ve reddedilmeye aşırı hassasiyetimden kaynaklanıyorsa ya kimsenin umrunda değilse vs vs. Kendimi sürekli sorguluyorum. Anlık öfkeyle cikissam bu sefer profesyonel değilim çok ayıp filan diye pişman olacağım. Sorunun ne kadarı dışsal ne kadarı benden kaynaklanıyor emin de olamıyorum...
 

Çok ama çok haklısınız. Ritalin ve concerta etkisi de harikadır insana nutuk attırır hehehe İsin kötü kısmı kar amacı gütmeyen bir kuruluş/ sektordeyim o yüzden işimi yapmayınca sanki donör paralarını boşa harcamış gibi hissediyorum aşırı vicdan yapıyorum sonra hosgeldin tükenmişlik hissi
 
Bence açık ve net olmalısın.

1.Patronun kim olduğunu göstermelisin. Burda zamanı da kaynakları da ben yönetiyorum, siz değil. Bu iş olabildiğince elimdeki kaynaklarla bu kadar gidiyor , daha fazlası yok söylenmeyi bırakın diyeceksin.

2. Kaynak az eleman eksik diyorsun ne yapabilirsin ki? Bunu bir kere söyle onun dışında zaten yurtdışından gelmiş birisin senin profesyonelliğini yargılamak diğerlerine düşmez. Karşı tarafta kim varsa aradıklarnda yazdıklarında bu tip şeyler ima ederlerse en sert sesinle ... Bey/hanım bir sorun mu var? varsa açıkça söyleyin de. Sonra da yardır gitsin.

Konu sahibesi cano, bence fazla yumuşak birisin senin sıkıntın bu. Sen takım lideri değil misin, gerektiğinde çık saydır koçlar gibi. Bizim millet öyle kibarlığa falan alışkın değil, az biraz insan gibi davranınca hemen tepene çıkıverıyorlar. Benim yönetici olduğum yerde biri karşıma geçecek böyle kinayeli minayeli konuşacak hayal bile edemiyorum mümkün değil. Neyse karşı tarafın derdi önce çıkar adam gibi söyler söylemezse de çık söyle derim. Benim yönetim biçimimi de sorgulatmam, elimdekiyle en iyisini çıkarıyorum çünkü beğenmeyen alır kendi yapar mk. Eyyorlanmam bu kadar:)
 
Yazdıklarımın faydası olduysa ne mutlu bana birkaç örnekle genelleme yapmam mümkün değil tabi ama burada dikkat eksikliği sebebiyle yazışıp tanıştığım ve derin sohbet ettiğim iki arkadaşımla o kadar ortak yönümüz çıktı ki biraz anlattıklarınızdan yola çıkarak ama çoğunlukla ortak özelliklerden tamamlayarak birşeyler yazdım ama önemli özelliklerden birini unutmuşum üstteki mesajınız hatırlattı özeleştirinin dozunu abartmak. Evet özeleştiri çok güzel bir meziyet olmayınca insan ilişkileri asla yürümez ama bu tarz olaylarda ben de önce kendimi sorgularım hep yanılma payı bırakırım. Bu sene bu konuda değişmeye kararlıyım çünkü bakıyorum en az kendimize merhamet ediyoruz zaten bu özellik de diğerleri ile ilişkili. Patlama noktasına geldiğimde düşünüyorum. Eyleme geçersem (illa kavga gürültü değil bir arkadaşlığı sonlandırma şeklinde keskin bir karar da olabilir) bundan sonraki süreçte beni bekleyen durumla baş edebilir miyim, pişman olur muyum diye. O gücü kendimde buluyorsam bir saniye beklemiyorum. Çünkü yıllardır susa susa, nankörlükle vefasızlıkla anlayışsızlıkla suçlanma korkusu ile çok insanı tepeme çıkarmışım. Konfor alanında kalayım diye kendimi yiyip bitirmek istemiyorum artık. İçinizdeki Şahika kapıyı çaldığında eğer sonrasından pişman olmayacaksanız açın kapıyı gitsin belki sorun kökünden çözülür belki birilerinin anladığı dil budur.
Şimdi azminizi çabanızı daha iyi anladım ve çok takdir ettim iş ahlakınız sebebiyle bu kadar hassas davranıyorsunuz. Sorumlu olduğunuz kişiler sizinle çalışmaktan memnun o yüzden stres yapmamaya çalışın. Elinizden geleni yaptığınız açık, kendinizi yıpratmayın. Kendinizi mutlu ve pozitif hissetmezseniz veriminiz düşer. Ben o dengeyi kuracağınıza inanıyorum.
Ben hemen konuya dalıp Şahika kozumu öne sürdüm ama aslında yazan bazı arkadaşların dediği gibi duymazdan gelme cevap vermeme takmama gibi bir yöntemi uygulamaya çalışabilirsiniz. Eğer bunu başarabilirseniz hem sorun çözülür hem de kişisel anlamda size çok faydası olur şu benim de çok muzdarip olduğum onaylanma ve anlaşılma takıntısını aşmış olursunuz buna benim de çok ihtiyacım var siz yapar da yazarsanız ben de motive olurum belki
 
Ekip çalışmalarını bu yüzden sevmiyorum işte ben
Hep birilerine bağlısın
Hayatından ve işinden memnun musun gerçekten ?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…