• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bu evlat ayırımı mı yoksa gerçekten ben mi kıskancım?

smyraaa

.
Kayıtlı Üye
Herşeyden önce teşekkür ederim okuduğunuz,fikir vediğiniz için...
Nereden başlasam bilmiyorum ama şu son bir kaç gündür ciddi ciddi düşüne düşüne içimde yara olmuş, uykularımı kaçıran bir mesele var: ailem tarafından neden daha az seviliyorum? düşüncesi. Çocukluğumdan beri aile düzenimiz nasıldı hemen anlatayım: Ben 6-7 yaşlarındayken ortanca erkek kardeşim doğuyor. Tüm ilgi onun üzerine kayıyor. Ben de daha çocuğum ilgi bekliyorum ama yok... Bu yüzden hırçınlaşıyorum ve küçük kardeşime vuruyorum. Sonrası ise hep kendini savunmaya çalışan, hep en ufak bir haksızlıkta hırçınlaşan, asi gelen, hep gözlemlediği yanlışlıkları önce söyleyerek olmayınca bağıra çağıra anlatmaya çalışarak düzeltmeye çalışan bir insanım. O zamanlardan bu zamana ben "kardeşini kıskanıyor" oluyorum. Hiç bir zaman acaba biz bir yerde yanlışlıkmı yaptık denmiyor. Sadece ama sadece "napsamki oldum olası hep kardeşini kıskandı zaten" düşüncesiyle konu açıklanıyor. Kişiliğim bunun üzerine şekillenmiş resmen. Şimdi de sürekli her ortamda, evlendim eşimle-onun ailesiyle-arkadaşlarımla kısacası her yerde sürekli kendini savunur gibi konuşan, en ufak bir yanlışta karşısındakine bunu direk söyleyen ve belki bu yüzden tartışan sonra da neden böyleyim sakin ve uyumlu bir şekilde meseleleri boşveremiyorum diye üzülen bir insanım.

Çocukluğum bu şekilde şekillendi. Sanki sonrası normalmiydi? İnanın ben evlenene kadar hala her olayda kardeşimi suçlar, ona kızardım. Bize farklı davranılmasından sorunların kaynaklandığını anlamaz da onun yüzünden sanardım. Bu yüzden hiçbir zaman aramız iyi olmadı. Şimdi çok üzülüyorum ama hiç abla-kardeş ilişkimiz olmadı. Sarılıp öpmeyi bırakın beraber bir yerlere gitmişliğimiz, bir şeyler paylaşmışlığımız bile yoktur. Zamanı geri getiremem ne kadar üzülsemde yapacak birşey yok bu konuda ama şu an benim tek yapabileceğim neden böyle olduğunu düşünüp sorumlularını bulmak galiba. Bunu yapınca da kendi kendime zarar veriyorum, düşünmekten neden böyle demekten...

Benim aile içerisinde hatırladığım tablo: asilikle ahlaksızlıkla itham edilen bir kız çocuğu-bir abla, Onun ezdiği düşünülen aslında yapısı gereği sessiz gözüküp tüm işlerini de gayet iyi çıkıştırsada sakin görünen bir erkek kardeş, Anneliğin ne olduğunu anlamadan küçük yaşında anne olmuş, anneliği sadece bir görevmiş gibi algılamış ve evin içerisindeki dengeyi her zaman ayarlamış-çoğu zaman daha beter bozmuş- bir anne, tüm ilgisini alakasını dükkanına, işle ilgili konulara vermiş, kendini her zaman haklı gören, hiçbir zaman oturup birşey konuşulamamış çünkü kimseyi dinleme özelliği olmayan bir baba ve bunların arasında babadan korktuğu için herşeyi anında yapan, bununda babası tarafından beni seviyor o yüzden hiç üzmüyor şeklinde algılanan yani "sorun çıkmasında-ben yaparım" mantığında olan ve eminim ileride hayata karşı da öyle olacak olan küçük kız kardeş...

Çok uzun olacak biliyorum ama yakındıklarımı anlatmak istiyorum: Dediğim gibi ben hep onların gözünde asi oldum, asilikten kastım doğru bildiğimden şaşmamam, yanlış da olsa sırf konu uzamasın diye tamam deyip geçememem, yada tamam deyip yine kendi bildiğini yapma oyunculuğunu gösteremememden dolayı... Hep bir atışma halindeydi bizim anne-babamla, daha çok babamla ilişkimiz. Neden babamla? Çünkü aslında tüm gün işte olmasına rağmen, kendini olaylara hiç karışmıyor gösterse de annem tarafından doldurulurdu genelde. Kendisi hiç söylememiş, hiç ilgisi yokmuş, hiç doldurmamış gaz vermemiş gibi annem üstüne alınmazdı da... Siz halledin der kenara çekilirdi. En tehlikeli davranış bence... Eskiden anlamazdım bunu da. Annem iyiydi, babam sürekli karıştığı-laf söylediği-tartıştığımız için kötüydü gözümde. Aynı şu an erkek kardeşimin düşündüğü gibi... Çok sonra anladığımda böyle olduğunu artık politik davranmak için iş işten geçmişti zaten. Anneme kızgınlığım büyük... Çok daha farklı olabilirdi, sadece kendisiyle değil, benim babamla- benim kardeşimle- benim kendisiyle- kardeşimin babamla ilişkileri. Bir evde dengeyi sağlayan annedir. Düşünsenize minicik bir bebek, sen nasıl şekillendirirsen nelerle karşılaşırsa ona göre değişmezmi davranışları? Neden hep "babana söylerim, o şöyle yapar böyle yapar"lar ile büyüttü acaba beni? İlk çocuk olduğum, çocuk yaşta anne olduğu ve tecrübesiz olduğu için mi? Neden hep "sen ablasın, kardeşine birşey deme" "sen büyüksün sus" "sen haksızsın"lar ile büyüdüm de bir kez olsun "o senin ablan, saygısızlık etme" lafını duymadım? Benim bu zamana kadarki yıllarım haksız olmadığım konularla ilgili kendimi savunmakla, kafa patlatmakla, ispat etmeye çalışmakla geçti galiba.

Ben birşey yapınca anında babama yetiştirilirken, kardeşimin yaptıklarının babama yetiştirmeyi bırakın babam bilip sorsa dahi üstünü kapatmaya çalışılırdı hep. Babamda benim yaptıklarımı büyütür büyütür kavgalar ederken, kardeşimin yaptıklarını görmezden gelir görmezden gelmediği zamanlarda ise tepkisi bana verdiğinden çoook daha az olurdu hep. Hala öyle bunlar. Şu an ben evlendim, ayrı evdeyim ama dışarıdan gözlemleyince "ben aynısını yaptığımda bana şu tepkiyi vermişlerdi, böyle yapmışlardı" diyorum. Artık o kadar çoğaldıki bu örnekler, bana neden böyle yapmışlardı o zaman diye düşünmekten kendimi yedim bitirdim. Herşeyine karışılan biri olarak bunu onların huyu sanmıştım, öyle sandığımdada bu kadar mutsuz değildim. Şimdi görüyorumki bana karşı birşeymiş... Eşim bile diyor "neden sana böyle davranıyorlar, bariz farklılık var" diye. Bir konu olsun, aynı şeyi hem kardeşim hem ben farklı zamanlarda yapsak benimki mesele olup hemen laflar duyarken, kardeşim için çok daha hoşgörülüler. Bunlar manevi kısımları, birde yaptıklarını asla kabul etmeyeceklerini bildiğim maddi kısımlar varki çokda önemli olmasada insanı üzüyor. Kardeşime herşeyin daha iyisi olsun, o kadar imkan varken neden olmasın evet ama bana neden öyle değildi diye... Daha fazla uzatmayayım, okuduğunuz için teşekkür ederim ama söyleyin şimdi ben mi abartıyorum acaba?

İlaveten başka bir arkadaşın benzer konusuna yaptığım yorumu ekleyeyim:

"Bizimkilerde evlat ayırırlar ama aslaaaa ayırdıklarını kabul etmezler. Benim kıskandığımı düşünürler hep. 3 kardeşiz biz, 2 kız ve 1 erkek. Ben malesef en büyükleriyim. Ortanca erkek ve birde küçük kız kardeşim var. Ben yeni evlendim sayılır. Evlenmeden öncede üniversitede okuyordum. Üniversiteyi İstanbulda bir özel üniversitede burslu okudum. Kitaplarım dahi bedavaydı. Bunu söylediğime bakmayın babamın durumu gayet iyidir, kaç tane gayrimenkulu var sayısını bilmiyorum. Üniversiteyi kazanmadan önce babam bana güzel bir yer kazan araba alıcam demişti. Kazandım hemen laf değiştirdi, ben sana güzel bir yer demiştim okulun ve burslu olması filan iyide bölüm iyimi dedi. Sonra daha kolayı dediğini tamamen inkar etti ben sana hiç araba alırım gibi birşey demedim, düşünmedim bile dedi. Neyse dedim sustum... Şimdi bu sene kardeşim üniv.e girdi oda İstanbulda gayet güzel bir okulun güzel bir bölümüne girdi. Tahmin edin?? Araba araştırması yapılıyor şu anda 2.elmi alsak 0 mı alsak diye! Ha kıskanıyormuyum hayır en güzelini alsınlar ama bana gelince yan çizmek nedendi? Arabayı boşverin evleneceğimde düğün öncesi ona yakışanı yapmadı. Dediğim gibi kaç gayrimenkulu var bilmediğim babam, memur emeklisi kayınpederimle yarıştı bizde onlar kadar masraf yapmışızdır diye. Halbuki masraftan bahsettiği çeyizde olması gerekenler, tabak çanağı örtüsü perdesi vs okadar. Kendisi gibi arkadaşları kız erkek ayırmadan durumumuz var diye çocuklarına ev alıyorlar bırakın ev almayı, araba almayı adam masraf hesapladı ya. Ama erkek kardeşim evlense eminim en güzel yerde düğününü yapar, eşyasını alır, evini alır. Bana önerdiği ise; kötü bir semtte sadece bir odası güneş gören, hem eski hem çok küçük bir evi vardı gelin orda oturun dedi. Şaka gibi, sadaka gibi... Beklentim yok tekrar söylüyorum, sadece neden bu farklılık?

Manevi konularda say say bitmez. Kardeşim sigara içer sesini çıkarmaz, beni sadece bir kez sigara paketiyle yakaladı etmediği laf-baskı kalmadı. Sonra ben geç yatardım, gece internette gezinirdim bazen geç yattığımda. Eğerki görsün gece 1de 2de elimde bilgisayar kavga çıkarırdı, dün kardeşim sabah 5e kadar uyumamış oyun oynamış vs diyorki çok komik üniversite başladıya ders çalışıyordu herhalde!"
 
Son düzenleyen: Moderatör:
evet sız abartıyorsunuz bence yazdıklarınızdan algıladıgım tamamen bu yonde
 
evet sız abartıyorsunuz bence yazdıklarınızdan algıladıgım tamamen bu yonde

teşekkür ederim fikrinizi belirttiğiniz için ama hangi konuda abartıyorum onuda sorsam? Dışarıdan bakan için daha net görünebilir çünkü. Yalnız yazdıklarımda eksiklerde var unutmamak lazım, birde ilaveten başka bir konuya yaptığım şu yorum var:

"Tam olarak böyle bir konu açmak istiyordum şu sinirden uyuyamayıp benzeri dertleri olan var mı diye açtığım kk.da. Bende bu konudan müzdaribim. Bizimkilerde ayırırlar ama aslaaaa ayırdıklarını kabul etmezler. Benim kıskandığımı düşünürler hep. 3 kardeşiz biz, 2 kız ve 1 erkek. Ben malesef en büyükleriyim. Ortanca erkek ve birde küçük kız kardeşim var. Ben yeni evlendim sayılır. Evlenmeden öncede üniversitede okuyordum. Üniversiteyi İstanbulda bir özel üniv.de burslu okudum. Kitaplarım dahi bedavaydı. Bunu söylediğime bakmayın babamın durumu gayet iyidir, kaç tane gayrimenkulu var sayısını bilmiyorum. Üniversitesyi kazanmadan önce babam bana güzel bir yer kazan araba alıcam demişti. Kazandım hemen laf değiştirdi, ben sana güzel bir yer demiştim okulun burslu olması vs iyide bölüm iyimi dedi. Sonra dediğini inkar etti ben sana söz filan vermedim dedi. Neyse dedim sustum... Şimdi bu sene kardeşim üniv.e girdi oda İstanbulda gayet güzel bir okulun güzel bir bölümüne girdi. Tahmin edin?? Araba araştırması yapılıyor şu anda 2.elmi alsak 0 mı alsak diye! Ha kıskanıyormuyum hayır en güzelini alsınlar ama bana gelince yan çizmek nedendi? Arabayı boşverin evleneceğimde düğün öncesi ona yakışanı yapmadı. Dediğim gibi kaç gayrimenkulu var bilmediğim babam, memur emeklisi kayınpederimle yarıştı bizde onlar kadar masraf yapmışızdır diye. Halbuki masraftan bahsettiği çeyizde olması gerekenler, tabak çanağı örtüsü perdesi vs okadar. Kendisi gibi arkadaşları kız erkek ayırmadan durumumuz var diye çocuklarına ev alıyorlar bırakın ev almayı, araba almayı adam masraf hesapladı ya. Ama erkek kardeşim evlense eminim en güzel yerde düğününü yapar, eşyasını alır, evini alır. Bana önerdiği ise; çok kötü bir semtte sadece bir odası güneş gören ve hem eski hem çok küçük bir evi vardı gelin orda oturun dedi. Şaka gibi, sadaka gibi...

Manevi konularda say say bitmez. Kardeşim sigara içer sesini çıkarmaz, beni sadece bir kez sigara paketiyle yakaladı etmediği laf-baskı kalmadı. Sonra ben geç yatardım, gece internette gezinirdim bazen geç yattığımda. Eğerki görsün gece 1de 2de elimde bilgisayar kavga çıkarırdı, dün kardeşim sabah 5e kadar uyumamış oyun oynamış vs diyorki çok komik üniversite başladıya ders çalışıyordu herhalde!"

Tekrar sorayım hangi kısımda abartıyorum, objektif olamıyorum çünkü...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
malesef bu sadece sizin değil türkiye de %80 inin evinde olabilen şeyler erkek evlat ve kız evlat ayrımı bizim de evimiz de olur bunlar, oldu da .hem de çok daha fazlaları ama ben ve 2 ablam aman daha iyi olsun diye düşündük eminim siz de öylesiniz bizim ilimizde kız evladın çocukları bile fazla sevilmez el gibi görülür ama erkek evladın çocukları çok sevilir ve farklı tutulur bu bariz bellidir allahtan benim ailemde o yok torunlarını çok severler her zaman. bu çok da kafaya takılacak bir şey değil neticede ayrı da tutulsa sizin kardeşiniz artık evlenmişsiniz de, en fazla onlara çok kızdığınızda fazla görüşmezsiniz o olur, ama tabi sizin yetişmeniz de psikolojinizi bozan şeylere mahal vermişler dediğim gibi işte hepimizde olan şeyler hatta size çocukluğumda annemden duyduğum bişey söylesem yok artık dersiniz ,boşverin yani. kişiliğiniz de farkındasınız bunu değiştirmek artık biraz zor olur ama deneyebilirsiniz fevri davranmayın mesela onu anlıyorum ben sizin kendinizi anlatışınızdan sonra haksızlığa gelemiyorum ben diye tartışmayın karşınızdakilerle onlarda kendilerine göre haklı neticede bazen kestirip atmak bazı şeyleri daha güzel oluyor,hepimize hayırlı günler inşallah :)
 
malesef bu sadece sizin değil türkiye de %80 inin evinde olabilen şeyler erkek evlat ve kız evlat ayrımı bizim de evimiz de olur bunlar, oldu da .hem de çok daha fazlaları ama ben ve 2 ablam aman daha iyi olsun diye düşündük eminim siz de öylesiniz bizim ilimizde kız evladın çocukları bile fazla sevilmez el gibi görülür ama erkek evladın çocukları çok sevilir ve farklı tutulur bu bariz bellidir allahtan benim ailemde o yok torunlarını çok severler her zaman. bu çok da kafaya takılacak bir şey değil neticede ayrı da tutulsa sizin kardeşiniz artık evlenmişsiniz de, en fazla onlara çok kızdığınızda fazla görüşmezsiniz o olur, ama tabi sizin yetişmeniz de psikolojinizi bozan şeylere mahal vermişler dediğim gibi işte hepimizde olan şeyler hatta size çocukluğumda annemden duyduğum bişey söylesem yok artık dersiniz ,boşverin yani. kişiliğiniz de farkındasınız bunu değiştirmek artık biraz zor olur ama deneyebilirsiniz fevri davranmayın mesela onu anlıyorum ben sizin kendinizi anlatışınızdan sonra haksızlığa gelemiyorum ben diye tartışmayın karşınızdakilerle onlarda kendilerine göre haklı neticede bazen kestirip atmak bazı şeyleri daha güzel oluyor,hepimize hayırlı günler inşallah :)

Haklısınız fevri davranıyorum çünkü aklım almıyor. Henüz anne değilim ama yinede düşünüyorum ikiside doğurduğun büyüttüğün senden bir parçayken nasıl farklılık olur diye. Herkes herkesi eşit sevmek zorunda değil asla. Ama bunu belli etmemek çok da zor değil. Benim canımı sıkanda bu zaten. Onlarla görüşmediğim zaman sorun yokken 1gün görüşsem 3-4 gün kendimi yiyip bitiriyorum farklılıklarını gördükçe neden böyle diye diye. En güzel dediğiniz gibi kestirip atmak, böyle kabullenmek ama onu da beceremiyorum. Çok istiyorum umursamamayı, üzülmemeyi ama beceremiyorum! Bu sefer onlara yaptıklarını anlatmaya çalışıyorum kesinlikle kabul ettiremiyorum sanki öyle bir şey yok sadece ben uyduruyorum, buna daha da çok sinir oluyorum.
Böyle kabul edip boşvermeyi beceremeyen biri napabilir bu durumda?:(
 
siz ne anlatırsanız anlatın sizi kırdıklarını söyleyin ayrım yaptıklarını söyleyin hangi anne baba evladını ayırabilir diycekler kıskanç konumuna düşeceksiniz.bende anne değilim ama olunca anlarız inşallah aileniz neticede ,elbetteki kestirip atamazsınız ama en azından herşeyin farkında olarak yani ben bunları biliyorum kabullendim artık umursamamalıyım diyerek kendinizi telkin ederseniz daha faydalı olacaktır artık eşinize evinize sarılın eşinize de bence fazla anlatmayın şimdi bal şeker olursunuz sonra onun kardeşleriyle aranızda bir sorun çıksa sen kendi kardeşine bunları söyleyebiliyordun diyebilir bunlar naçizane tavsiyelerim :) ayrıca kardeşiniz evlendiğinde daha da büyük sorunlar çıkacak siz böyle kendinizi kurmaya devam ederseniz neticede evlenecek ev verilecek dayanıp döşenecek o masraf hesabı yapan babanız bi oğlum var yapmiyim mi modunda dolaşacak siz de ben de kızındım bana neden hesap yaptın diyeceksiniz gün gibi ortada olan şeyler onun için şimdiden bazı şeyleri kabulenirseniz kendinizi bu konuda geri plana atarsanız zaten etraftan birinin dikkatini çekip sizin tarafınıza geçecektir ama siz kendinizi her anlatışınızda sen de ne kıskançsın ne fesatsın karşılıkları alacaksınız dediğim gibi çocuklarımız olsun anlarız neyin ne olduğun bizde :)
 
siz ne anlatırsanız anlatın sizi kırdıklarını söyleyin ayrım yaptıklarını söyleyin hangi anne baba evladını ayırabilir diycekler kıskanç konumuna düşeceksiniz.bende anne değilim ama olunca anlarız inşallah aileniz neticede ,elbetteki kestirip atamazsınız ama en azından herşeyin farkında olarak yani ben bunları biliyorum kabullendim artık umursamamalıyım diyerek kendinizi telkin ederseniz daha faydalı olacaktır artık eşinize evinize sarılın eşinize de bence fazla anlatmayın şimdi bal şeker olursunuz sonra onun kardeşleriyle aranızda bir sorun çıksa sen kendi kardeşine bunları söyleyebiliyordun diyebilir bunlar naçizane tavsiyelerim :) ayrıca kardeşiniz evlendiğinde daha da büyük sorunlar çıkacak siz böyle kendinizi kurmaya devam ederseniz neticede evlenecek ev verilecek dayanıp döşenecek o masraf hesabı yapan babanız bi oğlum var yapmiyim mi modunda dolaşacak siz de ben de kızındım bana neden hesap yaptın diyeceksiniz gün gibi ortada olan şeyler onun için şimdiden bazı şeyleri kabulenirseniz kendinizi bu konuda geri plana atarsanız zaten etraftan birinin dikkatini çekip sizin tarafınıza geçecektir ama siz kendinizi her anlatışınızda sen de ne kıskançsın ne fesatsın karşılıkları alacaksınız dediğim gibi çocuklarımız olsun anlarız neyin ne olduğun bizde :)

KABULLENEMİYORUM! Zaten bütün mesele bu... İş arıyorum şu anda aylardır, babamın yanında çalışan eleman bile 2500e yakın maaş alırken ben 1000lira maaş alacağım işlere kabul edileyim diye bakıyorum. Bunu kabullenemiyorum. Dediğim gibi öncesinde cimri-herşeye karışırlar vs diye huyları bu zannederdim ama değilmiş gördükçe daha kötü oluyorum. Kardeşimi aradım çağırdım bende kalması, onunla konuşmak daha iyi gelecektir. Çünkü onunla da konuşmadan direk aileme anlatmaya çalışsam dediğiniz gibi kıskanç konumuna düşerim-düşüyorum da zaten. Hoş kardeşimde farkında değildi ona göre onunda yakındığı-kötü davrandıkları oluyordu. Ama geçenlerde benzer şeyleri anlatınca ikna oldu. Haklı olduğumu(ki kayırılan kendisi olduğu halde) düşündü, farkında olmadıklarını bir bir anlatınca. Mesele önce kardeşimin onu kıskanmadığımdan emin olması, sonrası ailemle daha az görüşmek olacak belki de...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
benim için önemli, canımı sıkan bu konu herkese çok önemsiz gelmiş sanırım. Kimse yorum yapmadan, okuyup geçmiş...
 
bence yapılan ayrım kardeş ayrımı değil kız-erkek ayrımı. bir de bazen ilk çocukla çatışmalar olabiliyor, çünkü ilk ergenliğe giren, ilk asileşen onlar oluyor. aileler 2. 3. çocuklarda alışkın olduklarından daha ılımlı oluyorlar.
 
bence yapılan ayrım kardeş ayrımı değil kız-erkek ayrımı. bir de bazen ilk çocukla çatışmalar olabiliyor, çünkü ilk ergenliğe giren, ilk asileşen onlar oluyor. aileler 2. 3. çocuklarda alışkın olduklarından daha ılımlı oluyorlar.

haklısınız galiba bütüüüün tecrübesizliklerini ben yaşadım. Daha 8 yıllık ilköğretimde bile 5 okul değiştirtilmiş biriyim. Okullarda sorun yaşadığımdan değil ha, ilk okulumdan sınıf çok kalabalık diye başka bir okula verildim. sonra taşınma bahanesiyle başka bir okul. Sonrası özel okul olsun daha iyidir eğitimi mantığıyla başka bir okul. Sonrası özel okulun sadece paraya önem verdiğinin görülüp yine başka bir devlet okulu... Lisede ise sayısal-eşit ağırlık alan seçimimi dahi babam yaptı. Benim fikrime önem verilmeden, ikna edilerek... Ki eşit ağırlık alan seçmiş olsaydım çok daha iyi bir bölüm okurdum ama sanki sayısal okuyan herkes doktor, eczacı, diş hekimi olabiliyormuş gibi bir düşünce ile... Sonrası bana hiçte uygun olmayan bir alan okudum, hiç ilgim olmadan zorla bitirdim üniversiteyi. İlgin olmayan alanda kendini geliştiremezsinde değilmi, şu an işsiz oluşumun sebebi de bu...

Ailemin şimdi dediği ise işte ablasında herşeye karıştık böyle oldu, oğlumuzda hiçbirşeye karışmıyoruz onun fikri,kendi kararı daha önemli! Benimki önemsizdi çünkü!

Evlat ayrımımı kız-erkek ayrımımı bunu da anlayamıyorum çünkü en küçük kardeşim de kız ama daha çok küçük. Ancak o büyüdüğünde anlayabilirim ayrılan benmiyim yoksa kız-erkek ayrımından dolayı erkek kardeşim mi?

Her neyse bunun sebebi- ben bunun stresiyle üzüntüsüyle baş edemiyorum..
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Mesajlarınız çok uzundu tamamını okuyamadım ama okuduğum kadarı haklı olduğunuzu düşündürdü bana...

Deli olduğuna inanılan biri ne kadar deli olmadığını söylerse o kadar aklından şüphe edilir ya aynı şey sizin durumunuzda da olmuş... Siz her seferinde haksız çıkacağınızdan korkmuşsunuz korktuğunuz başınıza gelmiş ve ne kadar haklı olduğunuzu iddia ederseniz o kadar haksız duruma düşmüşsünüz...

Hiçbir anne baba evlat ayırdığını kabul etmez, öğretmenler için de geçerlidir bu, adil olduklarına inanmak ve inandırmak istediklerinden, kararlarının güvenililirliği tartışılmasın diye sürekli eşitliği savunurlar ama pratikte bu mümkün değil... Araştırmalar sadece küçük olanın değil fiziksel olarak daha şirin, güzel, sevimli vs. algılanan çocuğun, öğrencinin pozitif ayrımcılığa maruz kaldığını gösteriyor...

Bu durumu algılamak mümkün, kabullendirmek zordur zira çoğu zaman ebeveynler bunu bilinçli olarak yapmazlar bu nedenle de inkar ederler... Bu zamana kadar zor durumda bırakıldığınıza inandıramadığınız ailenizi bu saatten sonra da ikna edemeyeceksiniz onlar daima eşitlikçi, elerinden gelenin en iyisini yapan bireyler olduklarını düşünecekler... Artık bir yetişkin olduğunuza göre ailenizle mümkün olduğunca az görüşerek ve söz konusu bahsin tahribatını en az düzeyde hissetmek için bu konudan mümkün olduğunca zihninizi uzaklaştırarak hayatınıza devam etmeniz gerekecek... Aileden uzaklaşılmasının tavsiye edilmesi kulağa zalimce ya da mantıksız gelebilir ama fikir ayrılıklarıyla yaıpranıp kendini ifade edememenin acısıyla perişan olmaktan iyidir araya mesafe koymak... Bahsi geçen kendi aileniz bile olsa...
:ssz:
 

Deli olduğuna inanılan biri ne kadar deli olmadığını söylerse o kadar aklından şüphe edilir ya aynı şey sizin durumunuzda da olmuş... Siz her seferinde haksız çıkacağınızdan korkmuşsunuz korktuğunuz başınıza gelmiş ve ne kadar haklı olduğunuzu iddia ederseniz o kadar haksız duruma düşmüşsünüz...
:ssz:

Kesinlikle çok doğru bir tespit tebrik ederim. Aynı şuna da benziyor durumum: birine birşey söylersin sinirlediğini sanarak neden sinirlendin dersin, yok sinirlenmedim deyip yine ısrar ederseniz yok yok sinirlendin nooldu diye işte bu sefer gerçekten sinirlenir:) Belki bende haksız olmadığımı anlatmaya çalışırken başaramayınca ters kelimeler kullandığımda yada ses yükseldiğimde gerçekten haksız duruma düşüyorumdur.

Ve dediğiniz gibi en güzeli, takıldığım konuları görmezden gelemiyorsam daha az görüşüp gerçekten görmemek olacak sanırım...
Teşekkür ederim yorumunuz için.
 
yine de işaret parmağı ile serçe parmak kaybedilmesi bir olmayabilir değil mi?

bi deneyin bakalım canınız ikisindede eşit acımayacakmı.klasik bir söz ama anne olunca anlıyor insan o senin canından bir parca kötü muamele yapamıyorsun istesende.umarım anne olur ve anlarsınız
 
Son düzenleme:
başlığı atan arkadaşa noktası virgülüne katılıyorum sen kıskançsın sen kötüsün kimse seni sevmiyor kimse seni tanımıyor herkes onu seviyor, sen fesatsın ve bunların daha kallavi sözlerine maruz kalmış biriyim ben de.ancak siz hiç olmazsa ipleri koparmadan telli duvaklı gelin olmuşsunuz benim öyle bir imkanım olmayacak gibi.çünkü işsizm ve babam beenim şurda tanıdgm var burda adamım var demesine rağmen mezun olalı 4 5 sene olmasına rağmen kılını kıpırdatmamıştır.birşeye ihtiyacım oldgmda senin için kredi kartını kullanamam paran varsa al diyen bir kadına anne diyorum. iş bul çeyizini kendin yap bi de bize yük olma diyen bir kadın.30 yaşındayım ve söz konusu ben oldgmda evlilikten bahsedilmezken kardeşim okumasına ragmen evlebndirip torun torba sevme hayali kuruluyor. ve artık takatim kalmadı tek yaprığım çok az konuşmak onlarla ve Allahha sığınmaak.
 
Tam okuyamadım çok uzun oldugu için ama okuduklarıma da harfi harfiyen katılıyorum. Benim annemde öyle her zaman ayrım yapar, mesela bir kere kardeşimle tartışmıştık geldi bana çattı niye tartıştın diye, ben de her zaman suçu bende buluyorsun diyorum. Gerçekten bu yüzden annemden soğumuştum yeni yeni aramız düzelmeye başladı. Babam da öyle kardeşime güzel güzel söyler, bana bağıra çağıra. Bende o yüzden çok hırçın davranıyorum hatta kafayı yemek üzereydim.

Belki de bilmiyorlar ayrım yaptıklarını fark etmeseler bile biz burda neler çekiyoruz bilmiyorlar. Her zaman söylerim yüzlerine de söyledim ayrım yapıyorsunuz diye ama fayda yok yine aynılar.. Hatta onun üstüne daha çok düşüyorlar hala ben umurlarında bile değilim.

Evde hiç huzur yok her gün yeni bi sıkıntı..her gün yeni bi dert.. Ama biliyorum ki bu ayrımı bilerek yapmıyorlar cahilliğine ver. Katlanmaktan başka çare yok sen ne kadar bağırsan çağırsan kendini anlatmaya çalışsan da onlar anlamayacaklar. O yüzden kendini harap etme sinirlenme, üzülme.. Kendine hakim olmaya çalış onların da davranışları düzelecektir büyük bir ihtimalle emin ol. Bende yapmaya ve dayanmaya çalışıyorum. Kimse seni, senden daha iyi anlayamaz bunu unutma. Ailen bile..
 
Annedir,babadir diye "aaa hic ayrim olur muymus canim" demesin kimse.
Anne ve Babalar da bal gibi de ayrim yapabiliyor.
Evin en buyuk cocugu isen, durum daha da zor.
sen susucaksin, konusmayacaksin,alttan alicaksin..ezileceksin,gormezden geleceksin.
bende yasadim yasiyorum bunlari.
ama unutuyorlar
herkesin bir kalbi var.
gururu var, onuru var.
nereye kadar gormezden gelmek ?
Birde anne ve babalar kimin durumu daha kotuyse, evinde mutsuzsa ona daha cok aciyorlar.
saniyorlar ki, mutlu olan cocuklarinin hic kendilerine ihtiyaci yok? olamaz!
halbuki ister iyi olsun,ister kotu
her evlat ana,babaya muhtactir..
paylasim yapmak icin.

Ben sizi hakli buluyorum.
Ve neden boyle davrandiklarini bende anlayamiyorum.
en guzeli mesafe koy sende.
canlari sagolsun ama uzak olsunlar. ne diyelim..


sevgiler
 
Mesajlarınız çok uzundu tamamını okuyamadım ama okuduğum kadarı haklı olduğunuzu düşündürdü bana...

Deli olduğuna inanılan biri ne kadar deli olmadığını söylerse o kadar aklından şüphe edilir ya aynı şey sizin durumunuzda da olmuş... Siz her seferinde haksız çıkacağınızdan korkmuşsunuz korktuğunuz başınıza gelmiş ve ne kadar haklı olduğunuzu iddia ederseniz o kadar haksız duruma düşmüşsünüz...

Hiçbir anne baba evlat ayırdığını kabul etmez, öğretmenler için de geçerlidir bu, adil olduklarına inanmak ve inandırmak istediklerinden, kararlarının güvenililirliği tartışılmasın diye sürekli eşitliği savunurlar ama pratikte bu mümkün değil... Araştırmalar sadece küçük olanın değil fiziksel olarak daha şirin, güzel, sevimli vs. algılanan çocuğun, öğrencinin pozitif ayrımcılığa maruz kaldığını gösteriyor...

Bu durumu algılamak mümkün, kabullendirmek zordur zira çoğu zaman ebeveynler bunu bilinçli olarak yapmazlar bu nedenle de inkar ederler... Bu zamana kadar zor durumda bırakıldığınıza inandıramadığınız ailenizi bu saatten sonra da ikna edemeyeceksiniz onlar daima eşitlikçi, elerinden gelenin en iyisini yapan bireyler olduklarını düşünecekler... Artık bir yetişkin olduğunuza göre ailenizle mümkün olduğunca az görüşerek ve söz konusu bahsin tahribatını en az düzeyde hissetmek için bu konudan mümkün olduğunca zihninizi uzaklaştırarak hayatınıza devam etmeniz gerekecek... Aileden uzaklaşılmasının tavsiye edilmesi kulağa zalimce ya da mantıksız gelebilir ama fikir ayrılıklarıyla yaıpranıp kendini ifade edememenin acısıyla perişan olmaktan iyidir araya mesafe koymak... Bahsi geçen kendi aileniz bile olsa...
:ssz:

Benzer olayları yaşayan biri olarak aileden uzaklaşılması fikrine katılıyorum. Onlarla hiç sorun yokmuş gibi iletişimde bulunmak acı verici çünkü ortada onların lehine sonuçlancak bir çıkar yoksa tam anlamıyla bir iletişim de olmuyor. Sevgi zaten hiç yok, olmadı, olmayacak (onlar açısından). Ancak aileden uzaklaşmak da vicdan azabına neden oluyor. Kötü evlat olma düşüncesinden dolayı kendimi sorguluyorum ve bu da acı veriyor. Bazen şaşırıyorum merhametsiz bir anne babadan nasıl merhameti başına hep sıkıntı açan bir çocuk doğdu diye.. Her halükarda olay benim açımdan çözümsüz gibi şimdilik..
 
Annedir,babadir diye "aaa hic ayrim olur muymus canim" demesin kimse.
Anne ve Babalar da bal gibi de ayrim yapabiliyor.
Evin en buyuk cocugu isen, durum daha da zor.
sen susucaksin, konusmayacaksin,alttan alicaksin..ezileceksin,gormezden geleceksin.

Kesinlikle doğru bi kısıma değinmişsiniz. En büyüksen kardeşlerine karşı sus sen büyüksün, anne-babana karşı sus sen çocuksun. Bu suslar hiç bitmez. Ondan sonra bir bakmışsın ya tamamen susmuş içine kapanmışsın, yada benim gibi her an susturulma korkusunun verdiği psikolojiyle her durumda savunmaya hazır, hırçın hale gelmişsin. Çocuk psikolojisi çok önemli. Sırf bu yüzden çocuk yetiştirmekten korkuyorum. Ben tamamen olgunlaştığıma, herşeyi oturttuğuma, manevi anlamda bir yanlışlık yapmayacak hale geldiğime inanmadanda düşünmüyorum bu yüzden. Bir de nasıl ki öğretmenlikten önce KPSS, araba sürmeden önce ehliyet... vs vs sınavları var çocuk yapmadan önce de sınav değilse de eğitimler verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Öğretmeni sınava sokuyorsun iyi hoş, daha önemlisi aile, daha önemlisi anne baba onları bilinçlendirmiyorsun çocuk psikoojisiyle ilgili. Bu ne kadar mantıklı?
 
Back
X