Bu da benim maceram

kartalkiz

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
15 Mayıs 2011
1.050
4
Merhaba,
aslinda buraya yazmayi düsünmüyordum ancak bu aksam cok duygusalim ve sizinle paylasmak istedim, esimle nasil tanistigimi.
Ben lise son siniftayim ve yurt disinda lise diplomasi icin sene sonunda belirli yazili sinavlari kazanmak durumundasin. 3 ay boyunca kaldigim sehirin üniversitesinin kütüphanesine gittim ve orda ders calistim sabahtan aksama kadar. Neyse ki son gün geldi catti. Son defa ders calismak icin gittigim kütüphanenin o gün bana bir özel hediyesi olacakmis meger. Ben yine her zamanki gibi öncelikle orda bulunan bilgisyarlardan birinin basina gectim ve internette olan biteni ögrenmek istedim. Almanca bir sayfa var, tüm üniversite ögrencilerinin takildigi, bende oraya üyeydim tabi ve tanidik okuldan arkadaslarla sohbet muhabbet ederdik. Herneyse, o sayfayi da kapattiktan sonra tekrar yerime gectim ve soru cözmeye devam ettim.
Ta ki biri karsima gelene kadar... senin ismin kartalkiz mi dedi, dogum tarihimi söyledi ve tuttugum takima varinca bana söyledi.
Sasirmis ve korkmustum, ne demek oluyordu bütün bunlar? Hic daha önce görmemistim bu adami burda.
Masaniza otura bilir miyim diye sordu ince ve saygili bir ses tonuyla. Evet dedim cünki diyeceklerini merak etmistim. Neyse oturdu kendisi ve cümleleri söyle devam etti: Oturdugunuz bilgisayarda profiliniz acik kalmis, ben bilgisayar mühendislik bölümü ögrencisiyim ve sizi uyarmayi bir görev bildim.
Nazik bir sekilde tesekkür ettim ve kendisi kalkti gitti. Cok saskindim yasadigima ve dayanamayip oraya terkettim. Esyalarimi topladigim gibi eve gitmistim. Aksam evde nete baktigimda bana o sosyal paylasim sitesinden bir mesaj atmisti: sizi korkuttuysam özür dilerim.
CEvap bile yazmamistim, benim icin o mevzu kapanmisti. Iki gün sonra bir mesaj daha: en azindan bir cevap yazabilirdiniz.
Dayanamadim ve ne duymak istedigini sordum. Öyle böyle derken sohbet muhabbet basladi. 1 sene bu böyle sürdü. Konusmalar, bulusmalar. BU zaman zarfinda kendisi üniversiteden mezun oldu, bende mimarlik bölümünü kazanip annemlere 300km uzakliktaki sehire tasindim. Aklimda evlilik yoktu cünkü.
1 sene sonra bir 14 subat günü bana evlenme teklif etti. Cok saskindim ama artik ona körkütük asiktim. Emindim, benim esim bu adam olmaliydi. Mantikli, efendi ve saygideger. Bu güne kadar hersey cok güzeldi. Dünyanin en mutlu insani bendim adeta. Nerden bilebilirdim olacaklari...
Teklifin üstünden 1 hafta sonra aileme acildim. Ailemde cok büyük olay oldu bu mevzu. Ev savas alanina döndü adeta. Ailem benden nefret etmeye basladi. Asla kabul etmeyiz, gidersen bizi unut demeler basladi. Ailemin bunu deme sebebi: esim olacak insan Karadenizliydi ve dininde imaninda bir insandi. Ailem sen yapamazsin dedi. Inat etmistim, emindim bu adamdan. Teyzemler, anneannemler, amcamlar, yengemler herkes benimle konusmaya calisti beni vazgecirmek icin. Ama yilmadim, kararliydim. Babam günlerce yalvardi, dinlemedim. Cünkü esim olacak insana güvenmistim. Baktilar ki vazgecmiyorum, annem beni 1 hafta odaya kapatti. Madem onun gibi bir hayat istiyorsun (yani muhafazakar) o zaman sana bizden lokma yok.
Tabi vücutum kaldirmadi. 1 hafta icinde 13kg verdim ve inanin rahatsizlandim. Hastaneye kaldirildim. Doktor kollarimdaki mor izleri (ailem siddet de uygulamaya baslamisti) görünce ve sorunca cevap veremedim. O aksam daha taburcu oldum. 1 Sene böyle devam etti. Yine yilmadim, ölmek var dönmek yoktu benim icin. Tam 1 sene sonra ailem görücü olarak gelmelerini kabul etti.
Esim olacak insan ailesiyle cicegiyle cikolatasiyla geldi. Annem hic bir hazirlaga karismadi. Haliyle evin temizligi de yemekleri de bana kalmisti. Neyse ki 2 sefer geldikten sonra, babam beni onlara verdi. Caresizlikten hem söz hem nisan evde aile arasi yapildi. Inanin o gün ne sacim güzeldi ne de kiyafetim. Evlenip cikmak istiyordum bu kabusdan. Cok mutsuzdum. NIsan olduktan sonra ailemin tavri degismedi. Herseyleri kendim organize etmeye basladim. Ailem benden nefret eder hale gelmisti. Kardeslerim benimle konusmuyordu. Kabullenmistim, düzelicek diye ümit ediyordum. NIsanlandiktan 6 ay sonra dügünüm oldu. Dügün günü ailemden ayrildigima cok üzgündüm ama korkmuyordum gelecekten.
1 sene boyunca o zor günlerimde yanimdaydi ya bu adam. Ona güveniyordum ben. Herseyimle ona aittim simdi.
Rahat bir nefes alabilirdim artik...derken...
dügünün ertesi sabahi, yüzümdeki hafif utangac tebessümle kahvalti hazirladim. Esimdi o artik benim. Bir yanim buruk olsa da mutluydum. Taki kahvaltidan sonra esim su cümleyi kurana kadar: Hadi annemlere gidelim.
Dünyam yikildi. 2 sene benimle olmak isteyen adam, ilk gününü annesinle gecirmek istemisti. Yeni gelindim ve cahilligin verdi birseyle tamam dedim. Giyindik ve trenle annesine gittik. 3 gün orda kaldik. Cok mutsuzdum. Resmen hayallerim yikilmisti. Esim benimle basbasa kalmak istemiyordu. Ailesiyle mutluydu bu adam. Balayi fln olmadi zaten. Esim pazartesi ise basladi, okulda stajer ögretmen olarak. Benim de okulum tatildi. Tüm gün evde temizlik ve yemek yapiyordum. Ona yaranmak icin herseyi yaptim. Esimi taniyamiyordum artik. Kendi evimizde adam sinir küpüydü. Begenmedigi yemekleri asla yemezdi. Annesinin yemeklerini örnek verirdi. Ögrenmelisin derdi, yoksa evde yemem. Tamam dedim, annesine her gidisimizde sorardim neyi nasil yapar diye. Evde uygulardim. Esim yabancilik cekmesin diye yöresel yemekleri bile ögrenmistim. Esimin asiri bir temizlik hastaligi vardir. Cok titiz biri. Öglen isden gelince halinin altina bakardi, veya tozlari kontrol ederdi, sonra da yok olmamis kartalkiz, bunu ögrenmelisin diye kizardi. Canavara dönüsmüstü benim sevdigim adam. Her hafta cumadan pazara annesinde kalirdik, sabah 3de yatarlardi (ki ben erken yatan bir insandim), oturma odasinda koltukta yatardik, kaynanam da karsi koltukta. KAynatam yatak odasinda yanliz yatardi. Cok utanirdim. AMa beni dinleyen olmadi. Maddi durumumuz cok kötüydü.
Esimin aldigi aylik bize asla yetmiyordu. Resmen eve yemeklik alisveris yapamiyorduk. Okul taksitlerim, masraflarim ödenemiyordu. Böyle olmaz dedim ve ise basladim. Bir dersanede öglenleri okul sonralari özel ders veriyordum. Sabah erkenden temizligimi yapiyordum, kahvaltisini hazirlayip okula gidiyordum (benim okulum evimize 100km uzakta) okul cikisi da ise gidiyordum. Aksam eve geldigimde sofrayi hazirlardim, ardindan da cayi kahvesi. Kendisi günde 2-3 saat ders verirdi o kadar. Bütün gün ya yatardi ya gezerdi. Gece de yemeklerimi yapardim ki ertesi güne hazir olsun. Tabi bide eger annesine kalkip gitmiyorsak gömleklerini yikardim ve ütülerdim. Cok özel istekleri vardi her zaman. Dua ederdim bu adam degissin Allahim ne olur diye. 3 ay bu böyle gitti. En sonunda dayanamadim, aglayarak artik yapamiyorum dedim. Herseyi bir arada yürütemiyorum. Cok yoruluyorum, neolur hafta sonlari evimizde olalim, gitmeyelim annenlere dedim. KAvga ettik. Sabah bi kalktim ki arkadasini cagirmis, kendisi piskolog. Bana sende kisilik bozuklugu var, tedavi olmalisin dedi.
HAyir dedim, benim yerimde kim olsa aglar. Sabir da bir yere kadar dedim. YOk dedi. Esim de bana inanmadi ve beni degisik özel hastanelere götürdü. SOnuc olarak bende sadece yasadiklarimdan dolayi bir depresyon oldugunu ancak kisilik bozuklgu yani borderline´in olmadigi tespit edildi. Esim doktorlara inanmadi. Beni yalancilikla sucladi. Herneyse bu böyle devam etti. Ben annenlere gitmek istemiyorum dedikce kavga ederdik ve her kavgamizda o arkadasi bana gelip, kartalkiz tedavi olmalisin, hastaligini kabul etmelisin derdi. Bu arada bu olaylar yasanirken ben hamile kalmisim daha ilk aylarda. Nasil oldu bilmiyorum, normelde korunuyorduk ama Rabbim iste böyle nasip görmüs. Riskli bir hamilelikti. Ancak ben yerimde duramazdim, bir yandan okul ve is.
Esim o ay arkadaslariyla istanbula gezmeye gitti. Yalvardim aylarca, nolur gitme, beni yanliz birakma diye. Bunun yüzünden de kavga ettik. Beni annesinin yanina birakti ve gitti. O gittikten 2 gün sonra bebegimi kaybettim. Cok kötü bir durumdaydim. Bitmisti dünyam. Nefret ediyordum esimden, yine yanimda yoktu. Neyse, esim istanbuldan döndü ve inanin hic üzgün degildi. Sasirmistim. Nasip degilmis dedi ve konuyu kapatti. Asla da agzina almadi.
Böylelikle evliligimiz 1 sene sürdü. Ancak ben asla unutamadim, bir bebek bile görsem aglardim. Tek hayalimdi anne olmak. Gün gectikce yeyip bitirdi bu dert beni. Neyse bu senenin basinda o piskolog arkadasinin bir oglu olmustu bizde bir cuma aksami bebek görmeye gittik. Bebegi kucagima verdiler, inanin aglamak istedim ama yapamadim. COk sarsildim. Ama orda belli etmedim. Neyse daha sonra ciktik eve geldik. Ben yatak odama gittim, müzik actim ve basladim aglamaya. Esim geldi neyin var dedi, bende durumu anlattim. Bagirmaya basladi, hala mi ayni mevzu. UNut artik hem o tam bebek bile degildi, sadece bir hücreydi. Bunu duyunca bitmistim artik. Bu adam neden bu kadar duygusuzdu ki? ve kavga basladi. Ben daha konusmadan uyudum o da kanepede uyumus. Sabah kalktim ise gittim, (cumartesi ve pazar da calisiyordum) is cikisi eve geldim. Baktim konusmuyor benimle. Neden böyle olduk dedim, seni istemiyorum git basimdan dedi. Babani cagirdim dedi. Sasirdim. Ne gerek vardi ki? NE alakaydi ki babam ? Babam geldi, 2 dakika sonra yine o piskolog arkadasi. Babama ne kadar hasta oldugumu, hep agladigimi anlatiyorlar. Babam üzüldü. Ben utandim. Babam gencler arasinda olur kavgalar, yeterki büyütmeyin dedi ilk defa. Ardindan bu piskolog su cümleleri kullandi: siz birbirinize göre degilsiniz, bence bosanmaniz tek cözüm. Ve gitti...
Babam beni götürmek istedi ama gidemezdim. hala seviyordum onu..vazgecemezdim. Hayallerimiz vardi bizim. daha 1 gün önce onun yeni okuluna gitmistik, esimin yeni dönemdeki isyeri benim okulum yanindaydi. Yani biz tasinicaktik. Ve kaldim evde. Herkes gittikten sonra esim de cikti, mac izlemeye gidiyordum diyerek gitti. Sevindim, konusmustu benimle en azindan. 30 dak sonra geldi, babani cagirdim tekrar dedi, seni alicak. Neden diye sordum?
Iki gün ayri kalalim, herkes kafasini dinlesin dedi. Ve gercekten babam geldi, o aksam daha sesimi cikarmadim ve annemlerin evine döndüm. O günden bu yana beni aramadi, ilk haftalarda yanina gittim esimin, ne olacagiz biz diye, kacti benden. (gerisini zaten diger actigim konuda okuyabilirsiniz)
Su an bosanma asamasindayiz...yani bu masal da bitti. O cok güvendigim adam bana hayatimin oyununu oynamisti. Karsima aldigim herkesin karsisinda artik boynum bükük. Hepsini hakli cikardi benim esim. Ve ben basladigim yerdeyim tekrar....
aslinda daha anlatilacak cok seyler var ama yeterince gözlerinizi yordum, bunun icin özür dilerim.
Ama anlatmak istedim bunlari bu gece.
 
Allah sabır ve güç versin...

Eşinizle evlilikten sonra yaşadığınız bazı şeyleri diğer konunuzdan biliyordum ama evlilik aşamasında bu kadar zorluk çekmiş olabileceğinizi hiç tahmin etmemiştim. Çok zor şeyler yaşamışsınız. Maalesef eşiniz sizdeki bu çabaları ve sevgiyi hak etmemiş ve sonrası da işte böyle acı olmuş =(

Gerçekten üzüldüm adınıza. Okurken içim acıdı. Çevremde de sizin gibi ailesini karşısında alıp sevdiği için savaşan arkadaşlarım var, benim de onlar adına en çok korktuğum şey sizin de yaşadığınız gibi bu emeğe değmemesi ve acı sonla bitmesi...

Ben de bir ay önce nişanlandım ve evlilik aşamasında bazı konularda ben de ailemle savaştım. Ama bunlar ailemin tereddütleri idi sadece ve biraz çaba ve sabırla aşıldı çok şükür. Fakat o aşamada ben hep hayırlısını diledim. Çünkü bana hayır gibi görünen birşeyin şer olamayacağını bilemezdim ve bu yüzden fazla diretmek herşeye rağmen istemek yanlış göründü bana. Hep hayırlısı ise kolaylaştır Rabbim dedim...

Hiç birşey göründüğü gibi olmuyor kartal kız, hayatta yaptığımız seçimler ve sonrası...hepsi tecrübe oluyor bizim için. Siz iyi niyetle yola çıkmışsınız, bundan dolayı da belki daha fazla yıpranmadan Allah size bir çıkış kapısı sunmuş. İnşallah hakkınızda hayırlısı olur, dua edin. Geçecek bu günler de...
 
okudugunuz ve yorum yazdiginiz icin tsk ederim.
Ben aslinda yazmayi düsünmüyordum ancak son zamanda burda cok fazla konu acildi, sevdigim mi ailem mi diye.
Ibret olsun diye paylastim.

Benim kaynatam Haci ve esimin ailesi baya bi muhafazakar insanlar. Dinine bagli insandan bana zarar gelmez dedim, ama cok yanildim.
Genc kizlar asla ailelerini karsilarina almasinlar.
 
baya(!) dinlerine bağlılarmış gerçekten,dinimizde kadını bu şekilde yüz üstü bırakıp gitmek ve hasta diye iftira etmek var mıymış acaba?
allah seni kurtarmış arkadaşım, diğer konunu da biliyorum ama şu psikolog bozuntusunu bence şikayet etmek lazım. o nasıl bi psikolog yardımı ben anlayamadım, ona diploma verenin aklına tükürmek lazım. huylandım ben bu adamdan.
 
baya(!) dinlerine bağlılarmış gerçekten,dinimizde kadını bu şekilde yüz üstü bırakıp gitmek ve hasta diye iftira etmek var mıymış acaba?
allah seni kurtarmış arkadaşım, diğer konunu da biliyorum ama şu psikolog bozuntusunu bence şikayet etmek lazım. o nasıl bi psikolog yardımı ben anlayamadım, ona diploma verenin aklına tükürmek lazım. huylandım ben bu adamdan.


zaten onu da esimi de mahkemeye verdim. Ben mimarim ve ismimle para kazaniyorum, takdir edersiniz ki kimse bir ruh hastasina evini cizdirmez, güvenmez. Ayrica yaptigi yanina kar kalmamali.
Sira onlarda, avukatim ondan savunma bekliyor.
 
Dindarlığın göstergesi hacca gitmek ya da muhafazakar olmak değildir kartal kız. Maalesef bu zamanda artık bunlar kişinin dinine olan bağlılığının bir ölçüsü değildir. Kişinin dinine olan bağlığının ölçütü ahlaktır. Ahlakının güzelliğidir göstergesi. İftira edip, haram yedikten, yalan konuşup, zulüm ettikten sonra bir kişinin alnı secdeden kalkmasa, her sene hacca gitse ne yazar ki?
 
bu ne büyük bir vefasızlık
insan eşini 2gün git diye yollayıp sonra hiç aramaz mı
arkadaşım eşinin ailesi dini biliyorlar olabililer ama bilmek önemli mi?
önemli olan bildiğinle amel etmektir
yazık çok yazık
 
hakikaten çoğu insana, allahım çok şükür hayatıma dedirtecek türden bir yazgı yazamışsınız, neden ben diye sorduğunuz çok olay olmuştur bundan eminim, ama lütfen üzmeyin kendinizi herşey insanlar için...ondan boşanarak, hayatınıza yeni yön vermişsiniz...umarım bundan sonra hayat size en güzel yüzünü gösterir
 
tabiki bunlar ölcü degil ama ne bilim, güvendim iste.
Allah yolunda giden insandan zarar gelmez diye düsündüm, cok yanilmisim.
Sonunda kaynanamdan duydugum kelime, senin Allah korkun yok mu oldu. Rabbim hakettiklerini versin...
Ama ben onlara asla hakkimi helal etmiyorum.
 
Yaşadıklarına,bebeğine çok üzüldüm.Diğer konunu okumuştum ama bunu okuyunca daha çok üzüldüm.Keşke aileni dinleseydin demiyicem;her şer de bir hayır vardır.Sen bundan sonra önüne bak.Uzak dur o insanlardan da.Ayrıca o eşin olacak adam da karaktersizin tekiymiş.Allah bundan sonra iyi kişilerle karşılaştırsın seni.
 
Yaşadıklarına,bebeğine çok üzüldüm.Diğer konunu okumuştum ama bunu okuyunca daha çok üzüldüm.Keşke aileni dinleseydin demiyicem;her şer de bir hayır vardır.Sen bundan sonra önüne bak.Uzak dur o insanlardan da.Ayrıca o eşin olacak adam da karaktersizin tekiymiş.Allah bundan sonra iyi kişilerle karşılaştırsın seni.

tesekkür ederim... Allah cümlemizi hayirli insanlarla karsilastirsin.
Daha yazmadigim cok sey var. Insallah aksama vaktim oldugunda yazmayi düsünüyorum.
 
çok çok üzüldüm.. hayat arkadasın olarak gördüğün bi insanın bi anda değismesi dengesizlesmesi sana hasta muamelesi yapması...
herseyin hayırlısı belki iyi bile oldu belki hayatında sana layık olduğun değeri verecek biri çıkacak. hayatta hiçbisey belli değil ama insallah bundan sonra çok mutlu olursun.daha fazla üzme kendini lütfen
 
çok çok üzüldüm.. hayat arkadasın olarak gördüğün bi insanın bi anda değismesi dengesizlesmesi sana hasta muamelesi yapması...
herseyin hayırlısı belki iyi bile oldu belki hayatında sana layık olduğun değeri verecek biri çıkacak. hayatta hiçbisey belli değil ama insallah bundan sonra çok mutlu olursun.daha fazla üzme kendini lütfen

güzel düsüncelerin icin tsk ederim.
Rabbim kimseyi sevdiklerinle imtihan etmesin insallah.
 
Icimden bugün kaynanmla olan 1 senemizi anlatmak geldi..
bide bunlari dinler misiniz arkadaslar?

Kaynatam ve kaynanam ömürlerinde hic calismamislar. Devlet yardimiyla gecinen insanlar. Üstelik bunu gerektirecek bir durum yok. Sadece sunu demek istiyorum: calismayi sevmeyen insanlar. Kaynanamin günü söyle gecer: Öglen saat 2de kalkar, 3de kahvalti yapilir, sonra kadin bi temizlige girisir ki sormayin, resmen temizlik hastasi artik bu titizlik degil.
Saat 7 gibi aksam yemegini hazirlar, menü hep aynidir: ya soslu makarna, ya köfte pilav yada lahana sarmasi. Baska bisey bilmez, en azindan bu 1 sene icinde yapmadi. Yemekten sonra masalar kurulur ve okey baslar. Ailece okeyin basina gecerler ve sabah 3-4e kadar oyun oynanir.
Peki benim rolüm`? 1 senelik evliligimde oraya gidince sadece hizmet eden ve daha sonra onlari oynarken izleyen insan.
Ayrica kaynanamin okey oynadigina bakmayin, her ay düzenli olarak adet günlerinde esimi arar, adetim geldi, (affedersiniz) kanamam fazla heryer batti, beni hastaneye götürün. Inanin her ay kendi ellerimle onu doktorlara götürdüm. Doktorlarin yapacagi bisey yok ama maksat ogluna sirin gözükmek. Tabi esim de ona üzülüyordu. Alisverise cikardik, esim benimle cikmazdi ama söz konusu annesi olunca akan sular dururdu. Inanin elimi neye atsam, benim oglum onu yemez alma derdi. BIsey alamazdim. Esimin tavri mi? Ya annemi bilmiyor musun, bizim iyiligimizi düsünüyor. hep ayni masallar....
Gece orda kaldigimiz zaman oturma odasinda cekyatda yatardik esimle ama tabiki yanliz degil, sevgili kaynanam da hemen yanimizda yatardi.
Kalkip niye eve gitmiyorsunuz mu dediniz? Kaynanam hemen kavgaya baslardi bizimle, madem kalmicaksiniz niye geldiniz, ates almaya mi geldiniz. Artik nasil atesse bu, 4 saatde anca aldik.
Tabi evde oldugumu günler de oldu, ama yine basbasa degil. Her gece istisnasis annesi arardi, nerdesiniz, ne yapiyorsunuz ve neden gelmiyorsunuz. Isin komik yani, ben esimi arayinca nerdesin diye sorunca esim kavga ederdi benimle, beyfendi hoslanmazmis sorguya cekilmekten. Baksen. Annesi muhabbete girmek icin soruyormus bu sorulari.
Biz dügünden sonra balayina gidemedik, bu yaz tatil planladik, tabi kaynanamsiz olmazdi dimi. Onu da kattik. (Tatile gidemeden ayrildik)
Ah kizlar ah, o kadar sey var ki... Dügünden sonra benim ailemi hic aramadilar, agizlarinin kenariyla sorardi nasillar diye. Kaynatam bütün gün evde ya TV izler yada namaz kilar kuran okur. Etliye sütlüye karismaz. Ama öyle bildigimiz tatli amcalardan degildir. Sirf bos fetva verir. Calismak demek para gözlülükmüs. Off aklima geldi yine.
Rabbim kurtardi beni bu insanlardan, cok sükürler olsun....

bide cok sevdigim bir görümcem var, onunla ilgili de baska zaman yazarim insallah :)
 
Okudukça daraldım canım benim iyi ki kurtulmuşsun bunlardan
Bana kızma ama din ile az çok ilişkisi olan bi insan oğlunu arayıp da o mahrem şeyi anlatmaz
Ne terbiyesiz,ne seviyesiz bi aile o öyle
Devletin bile sırtına yükler resmen,kızma bana ama bela okumamak için zor tutuyorum kendimi
Bu yaşadıklarınla kurtulmuş ol inşallah,bi daha dönüp arkana bakma sakın
Gerçekten verilmiş sadakan varmış böyle büyük bi bela defolup gitmiş hayatından...
 
Okudukça daraldım canım benim iyi ki kurtulmuşsun bunlardan
Bana kızma ama din ile az çok ilişkisi olan bi insan oğlunu arayıp da o mahrem şeyi anlatmaz
Ne terbiyesiz,ne seviyesiz bi aile o öyle
Devletin bile sırtına yükler resmen,kızma bana ama bela okumamak için zor tutuyorum kendimi
Bu yaşadıklarınla kurtulmuş ol inşallah,bi daha dönüp arkana bakma sakın
Gerçekten verilmiş sadakan varmış böyle büyük bi bela defolup gitmiş hayatından...

Tesekkür ederim, ve gercekten cok haklisin.
VE öyle güzel oynadilar ki ailece, dügünden sonra hepsinin ne mal oldugu cikti ortaya.
Insallah en kisa zamanda herseyi atlatirim. Nolur dua edin bana...
 
Yazmışsın ya canım bu da benim maceram diye
Gerçekten tam bi macera
Ama ne kadar güçlüymüşsün ki ezdirmemişsin kendini
Hem zamanında ilişkin için elinden gelen gelmeyen ne varsa yapmışsın
Hiç bişe için pişman olma,öyle olmasını istedin,güvendin yaptın
Şimdi de böyle olması gerekiyor,oluyor,gerisini hiç düşünme
Bundan sonra hep güzel insanlarla çok mutlu bi ömrün olsun inşallah
 
Kartalkız arkadaşım, gerçekten çok zor şeyler yaşamışsın. Gerçekten birazcık da olsa evlilik kumar gibidir. O yüzden o adamı kendin seçmiş olabilirsin ama kendini suçlayıp özgüvenini kaybedecek şeylerle kendini itham etme. Sonuçta o adam evlilik öncesinde sana bu yönlerini gösterseydi evlenmezdin bir yıl bile sürmezdi ilişkin daha nişanlanmadan ayrılırdın. O adam için çok şeyleri göze almışsın aileni karşına almışsın, çevreni karşına almışsın ve şu an da buna değmediğini görmek de muhtemelen sende bir acı ve mahcubiyet duygusu oluşturuyordur diye tahmin ediyorum. Gerçi ailende muhafazakar diye önyargılı davranıp sana şiddet uygulamaları da son derece yanlış. O yüzden ailem demişti ben dinlemedim deme çünkü eşin karakteriyle ilgili bir problemden dolayı sana böyle davranış muhafazakar olduğu için değil. Eğer anlattığın gibi sen bunca şeyi yapmana rağmen eşin böyle davranıyorsa suç sende değil hata sende değil. Söylemesi gerçekten zor ama eşin gitmiş psikolog arkadaşını çağırmış, sana hasta muamelesi yapmış. Dolayısıyla onun kafasındaki düşüncelerin değişmesi zor. Hiçbir şey yapmamana rağmen o kendi başa çıkamadığı sorunlar için böyle bir kılıf biçmiş. Evliliğin devam etmesi için eşinin davranış ve düşüncelerinin değişmesi şart ama bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Sen değil de bir başkası ile evli olsaydı inan o kişi de eşinle bu problemleri yaşardı bu sebeple kendini suçluyorsan bundan vazgeçmeni öneririm. Evet ilişkinin en başında aşık olduğun adamı özlüyorsun o zaman böyleydi belki eski haline döner ümidi de taşıyor olabilirsin sırf bu umut uğruna çabalıyorsun belki de. Ama işler bu noktaya geldiyse bu ilişki sağlıksız bir hal alır ki o hali çoktan almış bana göre. Sevmene rağmen boşansanız bile bu durumdan en çok yararı sen sağlayacaksın. Genç yaştasın güzel bir meslek sahibisin akıllı bir bayansın. Kendini neden ben neden böyle gibi sorularla meşgul etme. Bazen olacakları maalesef kontrol edemeyiz.
 
Kartalkız arkadaşım, gerçekten çok zor şeyler yaşamışsın. Gerçekten birazcık da olsa evlilik kumar gibidir. O yüzden o adamı kendin seçmiş olabilirsin ama kendini suçlayıp özgüvenini kaybedecek şeylerle kendini itham etme. Sonuçta o adam evlilik öncesinde sana bu yönlerini gösterseydi evlenmezdin bir yıl bile sürmezdi ilişkin daha nişanlanmadan ayrılırdın. O adam için çok şeyleri göze almışsın aileni karşına almışsın, çevreni karşına almışsın ve şu an da buna değmediğini görmek de muhtemelen sende bir acı ve mahcubiyet duygusu oluşturuyordur diye tahmin ediyorum. Gerçi ailende muhafazakar diye önyargılı davranıp sana şiddet uygulamaları da son derece yanlış. O yüzden ailem demişti ben dinlemedim deme çünkü eşin karakteriyle ilgili bir problemden dolayı sana böyle davranış muhafazakar olduğu için değil. Eğer anlattığın gibi sen bunca şeyi yapmana rağmen eşin böyle davranıyorsa suç sende değil hata sende değil. Söylemesi gerçekten zor ama eşin gitmiş psikolog arkadaşını çağırmış, sana hasta muamelesi yapmış. Dolayısıyla onun kafasındaki düşüncelerin değişmesi zor. Hiçbir şey yapmamana rağmen o kendi başa çıkamadığı sorunlar için böyle bir kılıf biçmiş. Evliliğin devam etmesi için eşinin davranış ve düşüncelerinin değişmesi şart ama bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Sen değil de bir başkası ile evli olsaydı inan o kişi de eşinle bu problemleri yaşardı bu sebeple kendini suçluyorsan bundan vazgeçmeni öneririm. Evet ilişkinin en başında aşık olduğun adamı özlüyorsun o zaman böyleydi belki eski haline döner ümidi de taşıyor olabilirsin sırf bu umut uğruna çabalıyorsun belki de. Ama işler bu noktaya geldiyse bu ilişki sağlıksız bir hal alır ki o hali çoktan almış bana göre. Sevmene rağmen boşansanız bile bu durumdan en çok yararı sen sağlayacaksın. Genç yaştasın güzel bir meslek sahibisin akıllı bir bayansın. Kendini neden ben neden böyle gibi sorularla meşgul etme. Bazen olacakları maalesef kontrol edemeyiz.

güzel yorumun icin tsk ederim. Yavas yavas atlaticam Allahin izniyle. Inanin bütün bunlari 3 sene icinde yasadim. Ruhen cok yorgunum sadece...
 
X