- 12 Temmuz 2006
- 2.066
- 66
Boşanmaların ardındaki bilinmeyen fail: Tiroit!
Boynun ön kısmında, şekil olarak kelebeğe benzeyen tiroit bezinin kendisi küçük ama ilişkilere etkisi büyük. Az veya çok hormon salgılaması halinde, insan psikolojisini olumsuz etkiliyor. Tiroit, özellikle kadınları ve 'ilişkileri' vuruyor.
Türk insanını tehdit eden ciddi sağlık sorunlarından biri tiroit. Yeni Aktüel dergisinin son sayısındaki habere göre; Türkiye, dünya sıralamasında en çok tiroit sorunu görülen ülkeler sıralamasında başa güreşiyor. Teşhis konmamış, hasta olduğunu bilmeyenlerin sayısı da cabası. Peki tiroit hastalığının bu kadar çok görülmesinin nedeni ne? İlk neden iyot eksikliği (Türkiye'nin dört bir yanı denizlerle çevrili olmasına rağmen); ardından stres ve genetik geliyor. Ayrıca neredeyse kadın hastalığı; 100 tiroit hastasının 80'i kadın çünkü. Nedenini, Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Dehan Yazıcı açıklıyor: "Çünkü kadınların hormon sistemi daha komplike. Erkeklerde hormon sistemi ergenlikte değişime uğruyor, sonra 100 yaşına da gelse çok hafif değişimlerle sürüyor. Kadınlarda ise ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemi var. Hepsinde hormonlar alt üst oluyor ve psikolojik etkenlerle de tiroit bezi bundan yaralanıyor."
HER ŞEYE KARIŞIYOR!
Dr. Yazıcı, tiroidin kişinin soyut psikolojik) hayatından somut verilere kadar her şeye karışan bir hormon salgıladığını söylüyor ve ekliyor: Ama ahenk içinde salgılanması gerek. Ne çok, ne az. Azalma veya çoğalma olduğunda belirgin semptomlar çıkıyor. Çok çalıştığında (hipertiroit) kilo kaybı, çarpıntı, el titremesi, terleme, aşırı sinirlilik, saçlarda dökülme, ajitasyon, ishal ve huzursuzluk; az çalıştığında ise (hipotiroit) metabolizmada yavaşlama, kilo alma, yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, ciltte kuruma, tırnaklarda kırılma, kabızlık, her şeyde yavaşlama ve depresif hal gibi belirtiler görülüyor." Tiroit; sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkiliyor hastayı. Dr. Yazıcı'ya göre tiroitle psikoloji arasında 'tavuk-yumurta' ilişkisi var: İkisi de birbirini bozabiliyor ve çığ gibi büyüyerek güçlenebiliyor. Psikolojiyle bu kadar doğrudan ilgisi olabiliyor. Hastayı izlerken psikolojik dünyasını tek tek sorarım. Görüşmediğimiz dönemlerde ani bir üzüntü yaşarsa haber vermesini söylerim. Psikolojisiyle ilgili izlenimlerimi de özel not olarak düşerim dosyama." Tiroit; psikiyatr ile tiroit uzmanının işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir hastalık. Psikiyatr Prof. Dr. Tarık Yılmaz, "Tiroit testi, rutin tetkiklerimizdendir" diyor ve ekliyor: "Hipotiroit ve hipertiroidin ortak noktası depresyona yol açmaları. Sıklıkla depresyon görülüyor. Majör depresyon hastalarının yüzde 5-25'inde tiroit bozukluğu görülüyor. Ama en sık huzursuzlukla beraber giden depresyonlarda hipertiroidi görüyoruz. Hipotiroitte isteksizlik, bıkkınlık, enerji azlığı ve karamsarlık ağır basıyor. Ayrıca bu kişiler depresyona çok yatkın. Şizofreni veya benzeri paranoid tabloların eşlik ettiği kimselerde de tiroit fonksiyonları önemli rol oynuyor. Çok dikkat edilmeli."
HEP TEPKİLİDİR
Her türlü tiroit sorununun psikolojiyi etkilediğini ve kadınlarda çok sık görüldüğünü düşünürsek akla şu soru geliyor; acaba tiroit, kadın-erkek ilişkilerine sekte vuruyor mu? Prof. Yılmaz, "Şüphesiz" diyor ve devam ediyor: "Hipertiroidi olan kişi huzursuz, gergin ve tahammülsüzse, sebebini de bilmiyorsa başka faktörlere bağlama eğilimindedir. Bu, ilişkilerde problem çözme becerilerini olumsuz etkiler. Küçük sayılabilecek bir sorun, hastanın tahammülsüzlüğü nedeniyle büyür, problem çözme becerisini kullanamaz. Çok tepkiseldir; partnerine tepkisel yaklaşır. Partneriyse, haksızlığa uğradığını düşünür; her zaman gergin biriyle beraber olmanın getirdiği sıkıntıyı yaşar, problemi üstüne alınır. Sevilmediğini düşünür. Halbuki partnerinin kontrol edemeyeceği, fiziksel bir problemden dolayı ortaya çıkan bir sıkıntısı olduğunu bilse, 'eşimin tiroit hormonları yükseldi, tedaviye başlayınca rahatlayacağız' diye baksa ilişkiler rahatlar. Mesela yoğun bir ilişki sorunuyla gelen bir çiftte çok gerginlik vardı. Ayrılma noktasındaydılar. Tahlil sonuçlarında kadında ciddi bir hipertiroit olduğu ortaya çıktı. Tiroit tedavisi ilişkiye oldukça rahatlama getirdi. Sonra ek olarak eş terapisi yaklaşımıyla problemi çok kolay hallettik." İyisi mi, partnerinizde ortaya çıkan ani psikolojik değişimleri üstünüze alınmak yerine, bir nükleer tıp uzmanından kendisi için randevu alın.
Boynun ön kısmında, şekil olarak kelebeğe benzeyen tiroit bezinin kendisi küçük ama ilişkilere etkisi büyük. Az veya çok hormon salgılaması halinde, insan psikolojisini olumsuz etkiliyor. Tiroit, özellikle kadınları ve 'ilişkileri' vuruyor.
Türk insanını tehdit eden ciddi sağlık sorunlarından biri tiroit. Yeni Aktüel dergisinin son sayısındaki habere göre; Türkiye, dünya sıralamasında en çok tiroit sorunu görülen ülkeler sıralamasında başa güreşiyor. Teşhis konmamış, hasta olduğunu bilmeyenlerin sayısı da cabası. Peki tiroit hastalığının bu kadar çok görülmesinin nedeni ne? İlk neden iyot eksikliği (Türkiye'nin dört bir yanı denizlerle çevrili olmasına rağmen); ardından stres ve genetik geliyor. Ayrıca neredeyse kadın hastalığı; 100 tiroit hastasının 80'i kadın çünkü. Nedenini, Nükleer Tıp Uzmanı Dr. Dehan Yazıcı açıklıyor: "Çünkü kadınların hormon sistemi daha komplike. Erkeklerde hormon sistemi ergenlikte değişime uğruyor, sonra 100 yaşına da gelse çok hafif değişimlerle sürüyor. Kadınlarda ise ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemi var. Hepsinde hormonlar alt üst oluyor ve psikolojik etkenlerle de tiroit bezi bundan yaralanıyor."
HER ŞEYE KARIŞIYOR!
Dr. Yazıcı, tiroidin kişinin soyut psikolojik) hayatından somut verilere kadar her şeye karışan bir hormon salgıladığını söylüyor ve ekliyor: Ama ahenk içinde salgılanması gerek. Ne çok, ne az. Azalma veya çoğalma olduğunda belirgin semptomlar çıkıyor. Çok çalıştığında (hipertiroit) kilo kaybı, çarpıntı, el titremesi, terleme, aşırı sinirlilik, saçlarda dökülme, ajitasyon, ishal ve huzursuzluk; az çalıştığında ise (hipotiroit) metabolizmada yavaşlama, kilo alma, yorgunluk, halsizlik, isteksizlik, ciltte kuruma, tırnaklarda kırılma, kabızlık, her şeyde yavaşlama ve depresif hal gibi belirtiler görülüyor." Tiroit; sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da etkiliyor hastayı. Dr. Yazıcı'ya göre tiroitle psikoloji arasında 'tavuk-yumurta' ilişkisi var: İkisi de birbirini bozabiliyor ve çığ gibi büyüyerek güçlenebiliyor. Psikolojiyle bu kadar doğrudan ilgisi olabiliyor. Hastayı izlerken psikolojik dünyasını tek tek sorarım. Görüşmediğimiz dönemlerde ani bir üzüntü yaşarsa haber vermesini söylerim. Psikolojisiyle ilgili izlenimlerimi de özel not olarak düşerim dosyama." Tiroit; psikiyatr ile tiroit uzmanının işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir hastalık. Psikiyatr Prof. Dr. Tarık Yılmaz, "Tiroit testi, rutin tetkiklerimizdendir" diyor ve ekliyor: "Hipotiroit ve hipertiroidin ortak noktası depresyona yol açmaları. Sıklıkla depresyon görülüyor. Majör depresyon hastalarının yüzde 5-25'inde tiroit bozukluğu görülüyor. Ama en sık huzursuzlukla beraber giden depresyonlarda hipertiroidi görüyoruz. Hipotiroitte isteksizlik, bıkkınlık, enerji azlığı ve karamsarlık ağır basıyor. Ayrıca bu kişiler depresyona çok yatkın. Şizofreni veya benzeri paranoid tabloların eşlik ettiği kimselerde de tiroit fonksiyonları önemli rol oynuyor. Çok dikkat edilmeli."
HEP TEPKİLİDİR
Her türlü tiroit sorununun psikolojiyi etkilediğini ve kadınlarda çok sık görüldüğünü düşünürsek akla şu soru geliyor; acaba tiroit, kadın-erkek ilişkilerine sekte vuruyor mu? Prof. Yılmaz, "Şüphesiz" diyor ve devam ediyor: "Hipertiroidi olan kişi huzursuz, gergin ve tahammülsüzse, sebebini de bilmiyorsa başka faktörlere bağlama eğilimindedir. Bu, ilişkilerde problem çözme becerilerini olumsuz etkiler. Küçük sayılabilecek bir sorun, hastanın tahammülsüzlüğü nedeniyle büyür, problem çözme becerisini kullanamaz. Çok tepkiseldir; partnerine tepkisel yaklaşır. Partneriyse, haksızlığa uğradığını düşünür; her zaman gergin biriyle beraber olmanın getirdiği sıkıntıyı yaşar, problemi üstüne alınır. Sevilmediğini düşünür. Halbuki partnerinin kontrol edemeyeceği, fiziksel bir problemden dolayı ortaya çıkan bir sıkıntısı olduğunu bilse, 'eşimin tiroit hormonları yükseldi, tedaviye başlayınca rahatlayacağız' diye baksa ilişkiler rahatlar. Mesela yoğun bir ilişki sorunuyla gelen bir çiftte çok gerginlik vardı. Ayrılma noktasındaydılar. Tahlil sonuçlarında kadında ciddi bir hipertiroit olduğu ortaya çıktı. Tiroit tedavisi ilişkiye oldukça rahatlama getirdi. Sonra ek olarak eş terapisi yaklaşımıyla problemi çok kolay hallettik." İyisi mi, partnerinizde ortaya çıkan ani psikolojik değişimleri üstünüze alınmak yerine, bir nükleer tıp uzmanından kendisi için randevu alın.