boşanma meselesi

Biricik ben senin eski konunu da okumuştum. Sen yorulmuşsun artık. Evin her şeyi ile zaten sen ilgileniyordun sanırım. Çocuk bakımı falan hep sendeydi. Adam afedersin ama çükünün istediği olmadı mı trip atıyor resmen. Adamda hayat enerjisi yok resmen. Valla ayrıl çok mutsuzsun diyeceğim şartlarını net bilmiyorum. Ama bu düzen böyle gitmez.
 
aslında aynen öyle. Bana diyor ki sensiz yaşayamam. Cinsellik hiç olmasa bile önemli değil seni seviyorum cinselliği değil ama cinsellikte reddedilince dünyası kararıyor.

Yahu ben 20li yaşların başındaydım hatta 18-19 dum. yeni evliyken ben neye kızdığını anlamadan sen küsüp dönüp arkanı beni reddediyordun. Gençliğimde sarılıp yatamıyordun sıcakmış, kıpırdayınca uykun kaçıyormuş, şimdi senle yatmayınca uyuyamıyorum diyorsun.

Daha birkaç ay önce TV izlerken geldim yanına sarılıp izleyelim diye sırnaştım ya, yan tarafa ittin ya...

Yine birkaç ay önce sinemaya gittik çoluk çocuk. Ben omzuna yaslandım senden tık yok. Duramadım tuttum kolunu omzuma attım, gene tık yok. 1 dakika sonra da indirdin ya kolunu....

Hani sen -tövbe estağfirullah- oralara girmeyeyim...
 
aslında aynen öyle. Bana diyor ki sensiz yaşayamam. Cinsellik hiç olmasa bile önemli değil seni seviyorum cinselliği değil ama cinsellikte reddedilince dünyası kararıyor.

Yahu ben 20li yaşların başındaydım hatta 18-19 dum. yeni evliyken ben neye kızdığını anlamadan sen küsüp dönüp arkanı beni reddediyordun. Gençliğimde sarılıp yatamıyordun sıcakmış, kıpırdayınca uykun kaçıyormuş, şimdi senle yatmayınca uyuyamıyorum diyorsun.

Daha birkaç ay önce TV izlerken geldim yanına sarılıp izleyelim diye sırnaştım ya, yan tarafa ittin ya...

Yine birkaç ay önce sinemaya gittik çoluk çocuk. Ben omzuna yaslandım senden tık yok. Duramadım tuttum kolunu omzuma attım, gene tık yok. 1 dakika sonra da indirdin ya kolunu....

Hani sen -tövbe estağfirullah- oralara girmeyeyim...
Çok kırmış sizi ya. Yaptıklarıyla değil yapmadıklarıyla... Sizi çok iyi anlıyorum. Ama bence eşiniz bu hayat akışında sorun görmüyor. Siz aksiyon almadıkça da emin olun boşanmaz yemeyin o eve gelip eşyaları toplıycam laflarını. Birgün düzelir mi veya SİZE düzelir mi? Denemeye ve beklemeye değer mi? İnanın bu soruların cevabını kimse veremez ve bilemez ama cevap vermeye en yakın adayda sizsiniz.
 
Biricik ben senin eski konunu da okumuştum. Sen yorulmuşsun artık. Evin her şeyi ile zaten sen ilgileniyordun sanırım. Çocuk bakımı falan hep sendeydi. Adam afedersin ama çükünün istediği olmadı mı trip atıyor resmen. Adamda hayat enerjisi yok resmen. Valla ayrıl çok mutsuzsun diyeceğim şartlarını net bilmiyorum. Ama bu düzen böyle gitmez.
Şartlarım iyi. Ondan fazla kazanıyorum. maddi bağımlılığım yok manevi olarak da acaba bu olaya ne tepki verecek diye manevi yük oluyor. Misal çocuklara yanlış tepkiler veriyor.

Evlenirken eğitim anlamında aramızda fark vardı. Evlendik değil farkı kapatmak için adım atmak, benim hala eğitim peşinde koşmamdan bile etkilenmedi. Fark arttıkça arttı. Ben hala kendimi geliştirmenin peşindeyim. O artık dinlenmek istiyormuş.
 
Şartlarım iyi. Ondan fazla kazanıyorum. maddi bağımlılığım yok manevi olarak da acaba bu olaya ne tepki verecek diye manevi yük oluyor. Misal çocuklara yanlış tepkiler veriyor.

Evlenirken eğitim anlamında aramızda fark vardı. Evlendik değil farkı kapatmak için adım atmak, benim hala eğitim peşinde koşmamdan bile etkilenmedi. Fark arttıkça arttı. Ben hala kendimi geliştirmenin peşindeyim. O artık dinlenmek istiyormuş.
Anladım. Bence kendini yıpratma daha fazla. Hayat bir tane. Bu kadar mutsuz olmak çok kötü. Yoluna bak. 👍
 
ında aynen öyle. Bana diyor ki sensiz yaşayamam. Cinsellik hiç olmasa bile önemli değil seni seviyorum cinselliği değil ama cinsellikte reddedilince dünyası kararıyor.

Yahu ben 20li yaşların başındaydım hatta 18-19 dum. yeni evliyken ben neye kızdığını anlamadan sen küsüp dönüp arkanı beni reddediyordun. Gençliğimde sarılıp yatamıyordun sıcakmış, kıpırdayınca uykun kaçıyormuş, şimdi senle yatmayınca uyuyamıyorum diyorsun.

Daha birkaç ay önce TV izlerken geldim yanına sarılıp izleyelim diye sırnaştım ya, yan tarafa ittin ya...

Yine birkaç ay önce sinemaya gittik çoluk çocuk. Ben omzuna yaslandım senden tık yok. Duramadım tuttum kolunu omzuma attım, gene tık yok. 1 dakika sonra da indirdin ya kolunu....

Hani sen -tövbe estağfirullah- oralara girmeyeyim...
adamın değiştiği falan yok bence, çabalasa da siz daha çok çabalayıp yılmışsınız zamanında, her şeyin bi vakti var, eşiniz vakti geçmiş şeyleri yapmaya çalışıyor ve size bunların itici gelmesi de çok normal.
 
Eşimle evliliğimizin başından beri karakterlerimizin farklılığından, onun ilgisizliğinden dolayı sorunlarımız vardı. Bunlar benim yıllarca kendimi yanlız hissetmeme sebep oldu. Yine de uyumlu insanlar olmamızdan uzun yıllardır evliliği büyük kavgalar gürültüler olmadan yürüttük. İki evladımız var.

Bir noktada farkettim ki ben mutlu olacağımız günü beklerken gençliğim gitmiş. Bizim sorunumuz hayattan beklentilerimizin farklı olması. birimiz gülmeyi severken birimizin somurtmayı sevmesi. birimiz sosyalken birimizin yalnızlık sevmesi... Ben hep düzeltmeye çabalarken karşı tarafın hiç bir amacı gayesi çabası olmaması... Benim yalnızlıktan içim çığlık çığlığa iken eşim hiç görmemiş duymamış çabalarımı görmezden gelmiş. Bu üzüntülerle de yıllar geçmiş. Ha düzelir ha düzelecek, boşanmaya sebep yok, dövmüyor, sövmüyor, düzenim bozulmasın, çocukların düzeni bozulmasın derken benden gitmiş hep gidenler.

Sonra ne yapıyorsun sen dedim kendime. Gerçekten böyle mi geçecek ömrün? Şimdi orta yaşlarda idare ediyorsun yaşlanınca, işin içine yaşlılık tahammülsüzlükleri girince nasıl dayanacaksınız birbirinize?

Sonra, bir gün, her zamanki sessiz kavgalarımızdan biri oldu (bizde bağırıp çağırmak olmaz, birer cümle söyleriz. o küser günlerce konuşmaz ben gider suçlu benmişim gibi en sonunda barışırım). Ama bu defaki sessiz kavga, haksız olduğu halde günlerce konuşmaması benim sabrımı taşırdı. Günlerce bekledim adım atmadı. Psikologla konuştum, mutsuz olduğun yerde durma dedi. İlk defa ailemle konuştum, boşanacağım dedim. Korktuğum olmadı, arkamda durdular. Ailemle konuştuktan sonra eşimle konuştum ve olan oldu. Şok oldu. Ağladı, çok ağladı. Çok seviyormuş. Bir gecede 10 yaş yaşlandım onun üzüntüsünü görünce, vücudumda yaralar çıktı. Dayanamadım tamam vazgeçtim dedim.

4 ay geçti bu olayın üzerinden. Şimdi aşk gösterileri yapıyor. Bir ara çiçek ve hediyeye boğdu-sanki beklentim oymuş gibi. Eğer yatakta reddedilirse yine büyük üzüntü gösterileri bütün gece uyumamalar uyutmamalar... Boğuluyorum. Ama ben de vücuduma dokunmasına dayanamıyorum. Ürperiyorum resmen. Maalesef istemiyorum.

Ne yapacağımı bilmiyorum. Sihirli bir değnek olsa ben tekrar ona karşı aşkla dolsam. Hiç birimizin düzenini bozmasam. Ama olmuyor. Olan bana oluyor. Tekrar psikologla görüştüm, "yazık, karar verip adım atman gerek" diyor. 4 aydır o ne yaptı, neden elinden geleni yapıp seni tekrar kazanmadı diyor. Bir adım atmam lazım yoksa ömrümün kalanını böyle sevgisiz üzgün fedakarlık yapmış ama mutsuz geçireceğim.

Rahat mı batıyor bana, psikoljik sorunlarım var da huzursuzluk mutsuzluk mu arıyorum. Bilmiyorum. İstediğim, boşanalım ama kimse üzülmesin. Ağladığını üzüldüğünü görmeye dayanamıyorum. Pişman olursam da kendi kararım yüzünden olayım. Ama şu kendisi için bişey yapmak istemiş ama yapamamış moddan kurtulayım.
Sizde acıma duygusu olmuş.Sevmiyorsunuz eşinizi.Cinsellik sorunları da var galiba.Artisini eksisini düşünerek boşanmaya karar verin.
 
Sizi manipule ediyor. Kanmayin artik. Denk degilmissiniz zaten.
Konunun basinda bosanmayin diyecektim, ayrintilari okudukca kendinize yazik etmeyin diyorum.
Baska hayatlar da mümkün
 
Perşembe akşamı "yarın akşam eve gelmem" demişti. Ben de cuma çocukları okuldan alıp annemlere gittim, gelip eşya toplamaya kalkışırsa karşılaşmak istemedim. Gün içinde mesaj attı nerdesiniz diye ben de annemde olduğumuzu yazdım (anneme gitmemizden çocuklar da annem de şüphelenmiyor normalde de sık sık gittiğimiz için. Normalde iş çıkışı o da annemlere gelir ama cuma akşamı gelmedi.)

Cumartesi gün içinde aradı, açmadım. Mesaj attı mesajlarına cevap verdim. Çıkışta nereye geleyim diye yazdı cevap vermedim. Cevap vermeyince "çıkışta eşyalarımı alırım" diye yazdı.

Yine o karabasan çöktü üstüme. Nefesim kesildi. Benim boyum 1,60. Sanki gökyüzünden 1,60 lık yer yok oluyor da gökyüzü üstüme düşüyor gibi hissediyorum.

İşten çıkma saatinde mesaj attım; eğer aşıksan ve beni tekrar aşık edeceğine inanıyorsan gel bir süre daha deneyelim diye.

Geldi bir daha deneyeceğiz. Olacağı yok gibi de, ikimizde görelim emin olalım.

Akşam çocukların yanında yattım. Yanında yatmadım diye yine surat mahkeme duvarı gibi. Sabah servisi kaçırmış eve geri döndü. Kahvaltı hazırladım yemedi. Masaya dayadı başını düyası yıkılmış gibi hareketsiz durdu bir süre. Sonra da 2. servis saatine 40 dakika varken daha çıktı.
Gel deneyelim deyip ayrı yatmak olmaz ,biliyorum zor ama böyle bir yere varamazsınız ancak daha fazla yipranirsiniz iki tarafı da çaresiz bırakırsınız. Bence eşinizi seviyorsunuz biraz sadece canlandırmaya ihtiyacınız var gibi hissettim.yukarda bir arkadaşın dediği gibi iletişim kurarak yapabilirsiniz.cocukalri annenize bıraksanız biraz vakit geçirseniz.uzun zamandır beraber yapmadığınız şeyleri yapmayı deneseniz.iki taraf da sessiz sessiz beklenti içinde kırılmaya devam.ediyor.onceki sayfadaki yorumunuzu binaen bu mesaji yazmistim ama içinde çok büyük bir kırgınlık var diğer yazılarınızı okuduktan sonra anladim ..kızgınlık öfke geçiyorda kırgınlık hic geçmiyor hep seninle.o yuzden birsey diyemiycem..Allah kolaylık versin
 
Son düzenleme:
Hayatınızın tekdüze bir rutinde gittiğini tahmin ediyorum. Hangimizin öyle değil ki? Fakat sizin bir değişikliğe ihtiyacınız var. Tek başınıza değil, tekrar denemeye karar verdiğiniz için eşinizle başabaş bir şeyler yapmanız, tekdüzeden çıkmanız yararlı olabilir. Bunu da bir rutine oturtursanız hayatınıza heyecan kalabilirsiniz. Ortak bir dil bulabilirsiniz, iletişim kanalları açabilirsiniz gibi geldi bana. Bu önceden planlayacağınız kısa tatiller olabilir, şehirde her ay yeni bir yer keşfetmek olabilir, katılacağınız bir atölye olabilir. Fakat bu noktada ikinizin de tutku ile yapacağı bir şey olması lazım yoksa aktiviteyi yapıp kös kös eve dönersiniz. İkinizi de heyecanlandıran bir etkinlik olmalı. Belki o da hayatın neşeli bir yanı olduğunu, çift olmanın bu yanını da hatırlar.
 
Perşembe akşamı "yarın akşam eve gelmem" demişti. Ben de cuma çocukları okuldan alıp annemlere gittim, gelip eşya toplamaya kalkışırsa karşılaşmak istemedim. Gün içinde mesaj attı nerdesiniz diye ben de annemde olduğumuzu yazdım (anneme gitmemizden çocuklar da annem de şüphelenmiyor normalde de sık sık gittiğimiz için. Normalde iş çıkışı o da annemlere gelir ama cuma akşamı gelmedi.)

Cumartesi gün içinde aradı, açmadım. Mesaj attı mesajlarına cevap verdim. Çıkışta nereye geleyim diye yazdı cevap vermedim. Cevap vermeyince "çıkışta eşyalarımı alırım" diye yazdı.

Yine o karabasan çöktü üstüme. Nefesim kesildi. Benim boyum 1,60. Sanki gökyüzünden 1,60 lık yer yok oluyor da gökyüzü üstüme düşüyor gibi hissediyorum.

İşten çıkma saatinde mesaj attım; eğer aşıksan ve beni tekrar aşık edeceğine inanıyorsan gel bir süre daha deneyelim diye.

Geldi bir daha deneyeceğiz. Olacağı yok gibi de, ikimizde görelim emin olalım.

Akşam çocukların yanında yattım. Yanında yatmadım diye yine surat mahkeme duvarı gibi. Sabah servisi kaçırmış eve geri döndü. Kahvaltı hazırladım yemedi. Masaya dayadı başını düyası yıkılmış gibi hareketsiz durdu bir süre. Sonra da 2. servis saatine 40 dakika varken daha çıktı.

Ptesi sabahı bunlar olduktan sonra akşam eve mutlu döndü. Yemek hazırlamama ve bulaşıklara yardım etti. Gece yatarken çocukların yanına yattım. Gece 12'ye doğru geldi yatağa çağırdı, gittim.

Bütün gece uyumadı, uyutmadı. Kah öptü sevgi sözcükleri söyledi, kah karşılık alamıyor diye bozuldu ofuldayıp pofuldayıp uyutmadı sabaha kadar. Sonuç olarak isteksiz olmama rağmen sabah beraber olduk ve bu beni daha çok yaraladı.

Salı akşamı işten geldiğinde yine işlere yardım etti. Konuşma sırasında sabah resmen beni zorladın dedim bozuldu yine. Daha saat sekizde ortadan kayboldu. Gittim baktım yatmış uyumuş.

Ben de çocukların yanında yattım. sabaha karşı, gece mesaj attığını gördüm. Dayanamıyorum ayrılalım sevmiyorsun sen de üzülme diye. Yine aynı karabasan çöktü üzerime yerin dibine girdim. Kalktım gittim sokulup yanına yattım. Sarılmadı, tepki vermedi. Öyle yattık alarm çalana kadar.

O öyle yapınca işte ben de yıllardır çektiklerimi hatırladım. Nasıl bişeyleri düzeltmek için çırpınıp karşılık bulamadığımı... 45 yaşında adam tekrar deneyelim dememden sadece cinselliğe odaklanması gerektiği sonucunu çıkarıyorsa, cinselliğe zorlamaktan başka elinden bişey gelmiyorsa, herkesin dediği başbaşa aktivite yapın fikirlerini bile akıl edemiyorsa hayırlısı neyse o olsun artık.
 
Ptesi sabahı bunlar olduktan sonra akşam eve mutlu döndü. Yemek hazırlamama ve bulaşıklara yardım etti. Gece yatarken çocukların yanına yattım. Gece 12'ye doğru geldi yatağa çağırdı, gittim.

Bütün gece uyumadı, uyutmadı. Kah öptü sevgi sözcükleri söyledi, kah karşılık alamıyor diye bozuldu ofuldayıp pofuldayıp uyutmadı sabaha kadar. Sonuç olarak isteksiz olmama rağmen sabah beraber olduk ve bu beni daha çok yaraladı.

Salı akşamı işten geldiğinde yine işlere yardım etti. Konuşma sırasında sabah resmen beni zorladın dedim bozuldu yine. Daha saat sekizde ortadan kayboldu. Gittim baktım yatmış uyumuş.

Ben de çocukların yanında yattım. sabaha karşı, gece mesaj attığını gördüm. Dayanamıyorum ayrılalım sevmiyorsun sen de üzülme diye. Yine aynı karabasan çöktü üzerime yerin dibine girdim. Kalktım gittim sokulup yanına yattım. Sarılmadı, tepki vermedi. Öyle yattık alarm çalana kadar.

O öyle yapınca işte ben de yıllardır çektiklerimi hatırladım. Nasıl bişeyleri düzeltmek için çırpınıp karşılık bulamadığımı... 45 yaşında adam tekrar deneyelim dememden sadece cinselliğe odaklanması gerektiği sonucunu çıkarıyorsa, cinselliğe zorlamaktan başka elinden bişey gelmiyorsa, herkesin dediği başbaşa aktivite yapın fikirlerini bile akıl edemiyorsa hayırlısı neyse o olsun artık.
Nedense ben sizi o kadar da haklı bulamadım. Sebebi şu: yaptıklarına yıllardır ciddi tepkiler vermemişsiniz sevgisizliği ilgisizliği problem edip düzelteceksin kendini aksi taktirde ben yokum dememişsiniz üstelik 2 çocuk yapmışsınız sizin normaliniz bu olmuş ki. 🤷🏻‍♀️
Şimdi de yıllardır zaten normal olan bir şeyden ötürü yılların kini var içinizde.
Psikolojide bunun karşılığı vardır muhakkak ama bence karşı tarafın davranışını kendiniz yönlendirirsiniz bu da 45 yaşından sonra 2 çocuktan sonra olmaz.
Bosuna değişmesini beklemeyin adamdan.
Zaten kabullendiğiniz bir eşten sonradan ayrılmaya çalışmak çocuklarınıza haksızlık bence.
Ben ikinci çocuğun olsam madem ayrılacaktın beni neden yaptın zaten babam baştan böyleymiş sen de kabul etmişsin derdim.
Adam sonradan değişmiş olsa yorumum farklı olurdu
 
Anlattığınız kadarıyla gözlemlerimi anlatayım

Uzun süre eşinizin asosyalliği, kendini geliştirmemesi ve manevi olarak sizi görmemesinin eksikliğini hissetmişsiniz. Peki bunları önceden eşinize söylediniz mi? Bişeyi bilmeden kendini nasıl toparlayabilir. Ayrıca sizi sevdiğinizi hissetirmesi (herkesin sevgi gösterme şekli başkadır, belki eşiniz gösterdi ama siz görmek istemediniz) dışında diğerleri onun karakteridir. Eşim istiyor diye sosyal olamam veya okumak istemiyorsam okumam. Barışsanız bile bunlar düzelmeyecek onu bilmeniz lazım.

Sevdiğini hissetirmesi ve küsmesi konusunda çift terapisi alabilirsiniz çünkü ayrılamıyorsunuz en azından birşeyleri düzeltmiş olursunuz.
Ayrıca şurada sizi haksız buldum, tamam barışalım ama cinsellik olmaz diyorsunuz ama cinsellik olmadan birbirinize nasıl yakınlaşacaksınız? Sizde adım atmaya çalışın, birlikte olursanızda (kendi isteğinizle) ertesi gün bunu kötü birşeymiş gibi eşinize söylenmeyin.
 
X