Boşanma derecesine getiren iletişim problemim!

Esinizde cok cabuk pes etmis bence. Belki hayatinda biri var bunlari bahane ediyor. Evliliğin ilk yillari çoğu cift icin zordur sonucta çoğu insan kendisiyle birebir uyumlu biriyle evlenmiyor. Ama bir sure sonra birbirine ayak uydurmayi öğreniyor.
 
Şu an için hayatında biri olmadığını biliyorum. Telefon şifresini bilmiyorum sanıyor kendisi ama ben biliyorum ve arada girip bakıyorum bir şey yok gerçekten. Ama sürekli şikayetçi bu adam beni seven bir adamdı sanki daha yeni anlamış gibi olmayacağını. Ben seni değiştiririm sanıyordum diyor. Ailemden şikayet ediyor sürekli. Kendisi sevgi gösterilen bir ailede büyümüş benim ailem de tam tersidir asla sevdiklerini belli edemezler söyleyemezler dile getiremezler kısacası ağzı laf yapan insanlar değillerdir. Ben mutlu olabileceğim bi aile istiyorum diyor annesi babası da olmadığı için benim ailem tarafından o eksikliği kapatmak istiyor ama kimse onların eksikliğini dolduramaz bunu böyle düşünmüyor. Ben eğlenebileceğim çılgınlıklar yapabileceğim birini istiyorum diyor bu senin yapına ters diyor. Diyor da diyor yani istekleri sebepleri çok anlamsız belki sevgisi bitti bunları bahane ediyor. Bu sorulara henüz cevap veremiyorum çünkü o benimle ciddi konuştuğunda bende tamam o zaman ayrılalım diyorum ben bu hafta konuşacağım ailemle diyorum. Bana diyor ki sen böylesin işte mücadeleci değilsin hemen vazgeçiyorsun bilmem ne. Ne istiyor benden anlamıyorum
 
Bende nerdeyse 18 yillik evliyim. Sizinle benzer problemlerimiz var aslinda. Bazen esim isyan ediyor bazende benim icimde firtinalar kopuyor. Ben karakter olarak sizin gibiyim herseyi alttan alan kavga cikmasin hakli oldugumu düşündüğüm zamanlar bile esime cvp veremem. Icimde biriktiririm. Ama bizde gezmeyi tozmayi seven benim. Esimse evde oturmayi. Bu sefer eve tikili kalinca sosyal medyaya cok takiliyorum. Esim gene isyan ediyor aslinda biz sikayet etmeyince karsi taraf kendini mukemmel saniyor.
 
Sonda ki cümleniz tüm problemi özetlemiş gerçekten Kendi içimizde konuşunca kendi değerimizi hem biz kaybediyoruz hemde karşı tarafa değersizmişiz gibi yansıtıyoruz. O fırtınaları içimizde değilde dışarda kopardığımız zaman değerimiz olacak. Ben bunu yapmaya başladım artık her şeyi içimden konuşmuyorum ne varsa söylüyorum bi kaç gündür ve görüyorum ki o daha mutlu. Sizde zaman kaybetmeden ufakta olsa başlayın. Kendi içinizden konuşmayın bi derdiniz varsa içinizde büyütmeyin. Aklınıza gelen en ufak şeyi bile dışınızdan söyleyin dile getirin inanın böyle kıymetimiz bilinecek. Bunu kendiniz için yapın kendi değeriniz için. Çünkü karşınızda ki insan eşiniz değil bir başkası da olsa bu durum hiçbir zaman değişmeyecek. Doğru olan bu.
 
Olmaya başladın sen aferim böyle devam et
 
Susmayı nasıl beceriyorsunuz ya, ben susamam sevmediğim, hoşlanmadığım, bana yanlış gelen bir şeyi mutlaka söylerim. İçimde tutup şişeceğime öfkemi kusayım sonra konuşarak halledelim mantığındayım. Lütfen tutmayın içinizde. Orgazm taklidi de yapmayın kendinize kötülük yapıyorsunuz, orgazm olmayınca 1-0 bitti bana borçlusun deyin mesela bir de az cilveli olun, ben bazen açıyorum müziği başlıyorum kucak dansı yapmaya, ya da kapıyı açtığında açıyorum bi Sezen, hoşgeldin karşılamam dans ederek oluyor.
 
Size maşallah, ben o kadarını beceremiyorum
 
O cilve işte bi yapabilsem beceremiyorum sanırım. Ya da bu zamana kadar yapmadığım için yapınca yapay duruyor herhalde
 
Yazınizi baştan sona okumuş biri olarak size çok üzüldüm. Bu üzülmem yaşadığınız problemlerden ötürü değil, o kadar çok baskı altında olduğunuz belli ki siz kendinizj bile başkasının dilinden başkasının yüreğinden görüyor ve sevmeye değer bilmiyorsunuz. Ne kadar üzücü.. bir magazanjn dışından içeriyi yorumlayan biri gibi. Siz kendinizi başkalarından değil kendinizden dinleyin, yani korkmayın kendi icjnize donmekten. Başkası bu her kim olursa olsun sizi hep dışarıdan görür, siz kendi içinizde ne hissediyorsunuz o önemli değil mi. Kendini taniyamamak dunyanin en berbat durumu bence. Siz cidden kendinizi tanımaktan korkuyorsunuz. Çevrenizdeki diğer insanlar için ise anneniz, babanız ve ya eşiniz her kim olursa olsun sizi olduğunuz gibi kabullenmeyi öğrensinler.. geçmişten gelen sebeplerden ötürü sevmeyi bilmiyorsanız ve eşiniz daha cıvıl cıvıl biri ile olmayı istiyorsa evlilik öncesi süreçte bunu göremedi mi. O zmaan cıvıl cıvıl idiyseniz şimdi mutlu etmeyi bilmiyor demek ki sizi. Bir kadının gözlerini içini güldürmek çokta imkansız birşey değil aslında.. yapmak isteyene..
 
Az önce başka bir forumda yazdım aynı şeyleri yeni evli bir arkadaşa...Bakın evlilikte erkekler monotonluğu, herşeye tmm diyen duygusal kadınları ve heyecansız bir cinsel hayatı sevmezler...boşanmak istemiyorsanız önce bunları değiştirin...ne güzel k.v. k.peder sorununuz yok bu harika...
Gelelim size bende ilk evlendiğinde yaklaşık 10 sene sizin gibiydim...hep ağlardım ağzımı açamaz üzüldüğümle kalırdım..40 kiloya kadar düşmüştüm en son....orgazm taklidi yapardım mutlu olsun eksik hissetmesin diye...insan içinde aşağılardı günlerce kendine gelemezdim falan...

Son 7 8 yıldır tam tersiyim bir söylerse 5 söylüyorum küfür etse bende senin diyorum...hatta ilk küfrü ben ediyorum adamın hoşuna gidiyor sinirlense bile gülmeye başlıyor.insan içinde bişey derse bende 2 katını söylüyorum susuyor...
Meğer adam naiflikten, saygıdan,özveriden (dışarıya karşı öyleyimdir her daim) değil çingenelikten ,cazgırlıktan ,çemkirmekten,kaşarlıktan haz alıyormuş :)
Kaşarlıktan kastım evde kendisine karşı tabiki ...
Kızımı annesine yolluyorum bazen evde başbaşa kalmak için babası büyük bir hevesle götürüyor 15 yaşında bu arada..
Açıyorum müziği striptiz yapıyorum yada ne bileyim açık saçık şeyler giyinip oryantel yapıyorum ki hiç anlamazdım böyle şeylerden...
Oda karşımda rakısını içip izliyor beni meftun halde...bunlar küçük ama önemli detaylar
cinselliğe gelince ,orgazm olmayı son 6. 7 yıldır yaşıyorum öncesi boşlukmuş meğer ne çok şey kaçırmışım...
Normal birleşmeyle asla orgazm olamıyorum...masaj jeliyle klitoris uyarısı şart eşinizden yardım alabilirsiniz ...bunu severek yapacaktır yeterki sizden ışık alsın...sizde ona normal birleşme dışında diğer isteklerine karşılık verin..okşamak yada oral sex tarzı...daha fazla detay yazamayacağımbirleşmeyi uç noktalarda gerçekleştirirseniz orgazm olursunuz mutlaka...bunlar önemli konular...utanmayın sıkılmayın asla o sizin eşiniz...bu konularda çeşitli videolarda izleyebilirsiniz...unutmayın evliliğiniz için yol mübah...
Kısacası gece hayatınızı renklendirin monotonluk maalesef mutsuzluk getiriyor...hayat kısa madem eşinizi seviyorsunuz çabalayın biraz değişiklik iyidir...
Evet duygusallık iyidir asalet te öyle ama bazen tersini uygulamak gerekir...17 yıllık evlilik hayatımda tecrübe ettiğim konuları paylaştım sizinle umarım yardımcı olmuşumdur...

Bu forumda kimse kimseyi tanımıyor ve yargılamıyor sebeple fazla detaylı yazdım yorumu lütfen kusura bakmayın
 
Son düzenleme:
 
bence sen önce kendini sevmeyi öğren. psikolağa gözük kendin mutlu değilken başkasını mutlu edemezsin. Önce kendini mutlu etmelisin sevmelisin.
 
Yazınızı yeni görüyorum. Sanırım çok haklısınız kendimi nasıl tanıyacağımı, nasıl kabul edeceğimi, nasıl sevip değer vereceğimi gerçekten bilmiyorum. Maddi durumum el verirse ilk olarak terapiye gideceğim çünkü tek başıma aşamıyorum bu konuları. Ne kadar olumlu düşün desem de kendime olmuyor. Bu arada beni tanıdığında da ben aynıydım sessiz, soğukkanlı, tepkisiz, asil vs.. Beni tanıyan ve yeni görenlerden çoğu Cansu Dere’ye çok benzetir. Ama o bu durumu “daha yaşın küçük seni istediğim gibi yönlendirebilirim, hamurunu yoğurabilirim diye düşündüm.” Olarak yorumluyor. Evliliğe beni zorlayan bi an önce evlenmek isteyen, beni kız kardeşine annesine çevresine çok sevdiğini söyleyen kendisiydi. Şu anda da beni hiç sevmediğini, isteyerek evlenmediğini söylüyor. Konuyu yazarken bahsetmiş miydim hatırlayamadım ama kendisi zaten narsisist bir kişilik. Uzun zamandır da böyle bir hayat yaşamak istemediğini, evliliğin ona göre olmadığını, bu sorumluluğu kaldıramadığını, çocuklarının olup evden işe işten eve bir hayat yaşamak istemediğini, hayata bir kere geldiğini ve o hayatı da yaşamak istediğini söylüyordu. Bugün de boşanmayı konuşuyoruz. Haftaya evden eşyalarımı almak için gelirim dedi. Bende kabul ettim en sonunda ne kadar canım yansada. Bu hafta içerisinde bi an önce kendimi toparlayıp ailemle konuşacağım.
 
Olur mu öyle şey estağfurullah bana bu konularda tecrübelerini paylaşan kimse olmadı ne yazık ki.. Kendisi de ilk ilişkimdi zaten. Ama sanırım biz karşılıklı olarak birbirimizi tükettik. Bi üstte cevap olarak yazdım vaktiniz varsa okursanız çok sevinirim. Önceden ayrılık konuşmaları geçtiğinde onu ikna etmeye çalışırdım. Ama şu an mantığım duygularımın tamamen önüne geçmiş durumda. Karşımda ki adam benden bi cacık olmaz, ben piyasa adamıyım, ben piç bi adamım diyen bi insan. Ne doğru düzgün bir işi var, ne aile olma isteği, ne saygı, ne sevgi, ne geleceğe dair bi plan hiçbir şey yok. Sanırım boşanmaktan başka çare kalmadı..
 
bence sen önce kendini sevmeyi öğren. psikolağa gözük kendin mutlu değilken başkasını mutlu edemezsin. Önce kendini mutlu etmelisin sevmelisin.
Evet maalesef her şeyin farkındayım tüm eksikliklerimin, tüm problemlerimin ama tek başıma halledemiyorum. Maddi durumum olunca ilk işim kendim için destek alıcam.
 
BizDe şuan siz gibiyiz. Ama eşinin yerinde olan kişi benim. Hayat dolu aktif cıvıl cıvıl biriyim. Eşim tam tersi. 8 sene oldu ben götürdüm evliliği. Ama artık götüremiyorum. 2 çocukta var. Ama giderek mutsuz oluyorum. Acı olan onun için önemsiz. Benim isteklerim saçma sapan geliyor ona. Bu yüzden mutsuz olmam da saçma sapan geliyor ve bu beni çok yaralıyor. Sana tavsiyem eşini seviyorsan ona ayak uydur. Senden kötü bişey istemiyor. Aksine ona takılırsan hayatın daha eğlenceli kısmına geçeceksin. Şanslısın şansının farkına var kaybetme.
 
Üstte K KediliBebeli yazmıştı. İlk başta konuyu yazarken kendimi ne kadar da sessiz hiçbir şey yapmayan biri gibi göstermişim. Evet enerjisi çok yüksek biri değilim ama bir ortama girdiğimde de çok sessiz değilimdir. Ona hep ayak uydurmaya çalıştım. O seviyor, mutlu oluyor diye onunla birlikte alkol aldım. Gece kulübüne gitmeyi teklif edecek bir insan değilim sevmiyorum öyle ortamları ama o seviyor diye giderdim, içerdim, eğlenirdim, dans ederdim, videolar çekerdim, selfieler yapardım. Yazları tatillere giderdik orda keza öyle. İlk tatilimize arkadaşlarla birlikte nişanlıyken gitmiştik. Tekne kiralamıştık 4 gün. Yüzme biliyorum ama ayağım uzun süre yere değmediğinde tedirgin oluyorum, çok derinlerde yüzemiyorum o yüzden çok fazla suda duramamıştım girip biraz gidip gelip hemen geri çıkıyordum. Onlar yüzüyordu. Ama bende onları videoya çekiyordum gülüyordum eğleniyordum. Dönüşte ben yüzmedim diye nişan atmak istedi. Ben cevval bi insan istiyorum diye keşke o zaman bitirseymişim. Ondan sonra balayına gittik 1 haftalık. E 2 kişi 1 hafta sürekli eğlenemez tabi sıkıldığımız zamanlarda oldu ama o hep sıkıldığı zamanları anlattı, onları hatırladı. Ordan sonra arkadaşlarıyla tatile gittik. Bu sefer denizden havuzdan hiç çıkmadım ayağımın değmediği yerlere kadar gittim. Dönüşte biz yine kavga ettik bu sefer de açılmadım diye. Arkadaşları baya açılmıştı. Bende ona sordum “aşkım bizde gitsek oraya kadar beni kurtarır mısın?” Dedim. “Banane ben kimseyi kurtaramam.” Dedi. Bunu söyleyincede “sen boğuldun da ben seni kurtarmadım mı?” Oldu. En sonda kendi kuzenleriyle gitmiştik. Orda yine mutsuzdu. Kendi kuzenleri de gördü onun saçmalıklarını. “Oğlum bu kız senin için havuzdan çıkmadı tir tir titredi. Sende problem var hep olumsuz yanlarını görüyorsun.” Falan dediler. Öyle işte üstümde baskısı o kadar çok ki; sürekli uyuyorsun demesin diye çalışmadığım halde (pandemi boyunca çalışmıyorum) sabahları 7:30-8:00 de uyanıyorum. Kahvaltısını hiç aksatmadım. O gelir eve (özel sektör işi karışık biraz hiçbir şirkete bağlı değil, dışarıdan iş yapmaya çalışıyor evlendiğimizden beri. Mevcut bir işi vardı, milyonluk olma hayalleri için düğün öncesi arabasını sattı, hesaptaki tüm parasını, 250 bin kadar, bi işe yatırdı. Aslında 3 ortaktı ama tüm parayı bu yatırdı. Malzemeler geldi 1 tanesini bile satamadı hepsi elinde kaldı. Diğer adamlar sırtını döndü. Sonrada toparlayamadı zaten.) o yüzden eve erken geldiği zamanlarda çok olur. Kendisi uyur saatlerce, gündüz uyuduğu için gece geç uyur. Ben uyuya kalsam “hah anca uyu zaten” olurdu. Daha neler neler 1 yılda yaşadıklarımı yazsam roman olur. Ama o hiçbir zaman bunların hiçbirini kabul etmedi.
 
Dün böyle söylemiştim. Abisi de eşimin parası olmadığı için böyle mutsuz olduğunu, her şeyi paraya bağladığını söylemişti. Neredeyse evlendiğimizden beri hiç kazancı yok. Düğünde takılanlarla 50 bin liralık (15bin abisinin katkısıyla) araba almıştık. Bi kaç ay sonra onu da sattı. Abisine aldığı kadar parayı ödedi. 2019 Haziran’dan beri o parayı yedik + üstüne 2 kere kredi çektik (8bin, 19bin). 8-9 aydırda yeni bir şey için uğraşıyordu (türkiyede olmayan bir ürünün üretimi). Bugün de mesaj atmış iş olmuş, bilmeni istedim yazmış, onun adına çok sevindiğimi söyledim. “Belki de senin dualarınla oldu, Allah senden razı olsun, bu süreçte hep yanımdaydın.” demiş. Size şunu sormak istiyorum böyle bir adamla devam etmeli miyim? Çabalamalı mıyım? Evden gitmekten, boşanmaktan vazgeçerse kabul etmeli miyim?
 
Parası bitince mi sapıtıyor? Parası varken çok mu iyiydi? Yine zora girmeyeceği ne malum? Bi ömür çekmeye razı mısın bu kompleksliyi?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…