Bir şekilde konusu açılır o zaman içinizi dökün. Bak bunlar beni çok yordu yıprattı sana söylemeden içimden atamıyorum deyin soracağınızı da sorun.
Açık konuşayım siz bunlara kırıldığınızı şimdi söylemek istiyorsunuz. Geçmişte beğenmiyorsan evlenmeseydin diyecek özgüven ve cesaretiniz yokmuş. Hala yok. Bunları şu an konuşmak istiyor olmanızın sebebi de eşinizin kendini savurunurken "evet bak sen ortaokul mezunuyken lise bitirdin üniversite okudun, ilerledin, geliştin" şeklindeki sizi takdir ve teselli edici cümlelerini duymak.
Çünkü bunları kendiniz için değil onun için yapmışsınız. O yüzden de "evet, bak, okudum, yaptım şimdi ne diyeceksin" diyen bir ses var içinizde.
Konuşma zamanı, karşıdakini haksız ya da acımasız gördüğünüz her zamandır. Sadece işleri değiştirdiğinizde değil.
Siz yüksek lisans, doktora da yapsanız yine de kendinizi aşağıda görmeye devam edeceksiniz. Çünkü haklılığın eğitimle her zaman doğru orantısı olmayabilir. Eşiniz sizin aksinize kendini savunuyorsa konuşmaktan korkmuyorsa bir cümlesiyle sizi yine cam gibi kırabilecektir.
Çareyi başkasıyla yapacağınız konuşmada aramayın, kişisel olgunluğunuzda arayın, bulamazsanız onu geliştirin.