Herkese merhaba öncelikle,
Haziran ayının sonunda nişanım olacak. Eylül ayında da düğün yapacağız.
Erkek tarafı bir sürü hediyelerden, çeyizlerden, bohçalardan falan bahsetmeye başladılar. Ben şimdiden darlandım.
Müstakbel eşimin ailesi köyde yaşayan çok yaşlı insanlar. Benim ailem ise şehirde yaşıyor.
Her neyse… Müstakbel kayınvalidem bu akşam, “Ellerimle paspas ördüm. Yorgan yüzünü çarşıdan almadım, köye gelen bohçacı kadınlardan aldım. Kızlarıma da yorgan yüzlerini köye gelen bohçacı kadınlardan alırdım zaten. Şu kadar döşek yaptım. Şu kadar yorgan yaptım. Şu kadar minder yaptım. Kaç teyzen, halan, amcan, yengen var? Gümüşlük için örtüler yaptım.” muhabbeti yaptı.
Ya neden ben 70 yaşındaki kadının zevkini evime taşıyorum?
Benim hiçbir teyzemin, amcamın, yengemin, halamın vs. onların hediyelerine ihtiyaçları yok. Ayrıca karşı taraf böyle hediyeler yapmasa zaten benim akrabalarım da “Aa çok ayıp bize hediye vermediler” muhabbetine girmezler, akıllarına bile gelmez. Anne tarafımdan ilk evlenecek olan benim.
Tamam etrafımdaki evlenen arkadaşlarımdan bir şeyler görüyorum. Ama kızın- erkeğin anne- babasına hediye alınması yeterli. Diğer akrabaları neden karıştırıyoruz?
Bir keresinde gümüşlük için yaptığı örtüyü müstakbel kayınvalidem bana gösterdi. Çok basit ve hoş olmayan bir şey yapmıştı.
Ya belki ben mağazalardan almak istiyorum, kendi zevkime göre eşya bulundurmak istiyorum evimde.
Ben bunları müstakbel eşimin ailesine söylesem kibar bir dille kabalık etmiş olur muyum? Ne olur yani bu geleneği uygulamasak?
Ayrıca hangi çağda yaşıyoruz. Minder mi kaldı? Evimiz zaten küçük bu kadar döşek, yorgan ve minderi nereye sığdıracağız?
Bana yol gösterin. Please!
Haziran ayının sonunda nişanım olacak. Eylül ayında da düğün yapacağız.
Erkek tarafı bir sürü hediyelerden, çeyizlerden, bohçalardan falan bahsetmeye başladılar. Ben şimdiden darlandım.
Müstakbel eşimin ailesi köyde yaşayan çok yaşlı insanlar. Benim ailem ise şehirde yaşıyor.
Her neyse… Müstakbel kayınvalidem bu akşam, “Ellerimle paspas ördüm. Yorgan yüzünü çarşıdan almadım, köye gelen bohçacı kadınlardan aldım. Kızlarıma da yorgan yüzlerini köye gelen bohçacı kadınlardan alırdım zaten. Şu kadar döşek yaptım. Şu kadar yorgan yaptım. Şu kadar minder yaptım. Kaç teyzen, halan, amcan, yengen var? Gümüşlük için örtüler yaptım.” muhabbeti yaptı.
Ya neden ben 70 yaşındaki kadının zevkini evime taşıyorum?
Benim hiçbir teyzemin, amcamın, yengemin, halamın vs. onların hediyelerine ihtiyaçları yok. Ayrıca karşı taraf böyle hediyeler yapmasa zaten benim akrabalarım da “Aa çok ayıp bize hediye vermediler” muhabbetine girmezler, akıllarına bile gelmez. Anne tarafımdan ilk evlenecek olan benim.
Tamam etrafımdaki evlenen arkadaşlarımdan bir şeyler görüyorum. Ama kızın- erkeğin anne- babasına hediye alınması yeterli. Diğer akrabaları neden karıştırıyoruz?
Bir keresinde gümüşlük için yaptığı örtüyü müstakbel kayınvalidem bana gösterdi. Çok basit ve hoş olmayan bir şey yapmıştı.
Ya belki ben mağazalardan almak istiyorum, kendi zevkime göre eşya bulundurmak istiyorum evimde.
Ben bunları müstakbel eşimin ailesine söylesem kibar bir dille kabalık etmiş olur muyum? Ne olur yani bu geleneği uygulamasak?
Ayrıca hangi çağda yaşıyoruz. Minder mi kaldı? Evimiz zaten küçük bu kadar döşek, yorgan ve minderi nereye sığdıracağız?
Bana yol gösterin. Please!