biride haman boceginin resmini koymusssssssss
offf çok iğrenç ya bunlar genelde giriş katlardamı oluyor benim evimde yok olmasında zaten ııııııııııııııııı
biride haman boceginin resmini koymusssssssss
ben bunlardan bi tanesin beslemiştim saksı içinde, bacağı yaralanmış nedendir bilmem, yürüyemiyodu terasta bulduğumda, kuzu gibi olmuştu gövdesi maşallah..
sonra bi gün eve bi müzisyen geldi, babamın hocası olur, ismini ifşa etmeyeyim şimdiadamı görsen 1.90 boylarında, kilosu da yerinde, bir de müzisyen tavırları falan karizma takılıyor, terasta gördü benim saksıdakini, tüm dişleri gözükecek şekilde yüzündeki kaslar çekilmeye başladı felç geçirmiş gibi kaskatı kesildi, o korkuyla terastan aşağıya attım hayvancağızı, o kadar da beslediydim (
bah heleeee triptee atarmissss biriiiii
Ay değil beslemek, gördüğüm anda elime geçen ilk şeyi fırlatıyorum. Bir kere de karıncaya dayımın telefonunu fırlatmıştım. Adam 2 gün kovaladı beni.
Çok sağolun o resimlri koyarak ne güzel moral verdiniz.İyice kaşınmaya başladım. Yok yok.. Ben onlarla haytta dost olamam. Az önce mutfakta vardı. çığlık kopardım. Aşağıdaki komşu geldi bişey mi oldu diye.
Çıldırıcam az kaldı.
Ay değil beslemek, gördüğüm anda elime geçen ilk şeyi fırlatıyorum. Bir kere de karıncaya dayımın telefonunu fırlatmıştım. Adam 2 gün kovaladı beni.
Çok sağolun o resimlri koyarak ne güzel moral verdiniz.İyice kaşınmaya başladım. Yok yok.. Ben onlarla haytta dost olamam. Az önce mutfakta vardı. çığlık kopardım. Aşağıdaki komşu geldi bişey mi oldu diye.
Çıldırıcam az kaldı.
ben bunlardan bi tanesin beslemiştim saksı içinde, bacağı yaralanmış nedendir bilmem, yürüyemiyodu terasta bulduğumda, kuzu gibi olmuştu gövdesi maşallah..
sonra bi gün eve bi müzisyen geldi, babamın hocası olur, ismini ifşa etmeyeyim şimdiadamı görsen 1.90 boylarında, kilosu da yerinde, bir de müzisyen tavırları falan karizma takılıyor, terasta gördü benim saksıdakini, tüm dişleri gözükecek şekilde yüzündeki kaslar çekilmeye başladı felç geçirmiş gibi kaskatı kesildi, o korkuyla terastan aşağıya attım hayvancağızı, o kadar da beslediydim (
onlarla empati kursana bi yazık değil mi
oku bak
Dün gece yine ölümle burun buruna geldim. Kendime bir zarar geleceğinden değil ama karım Cemile ne yapar sonra.
Biz akşam yemeğimizi genelde saat 11-12 gibi yerdik, ama ev sahiplerimizin misafiri geldiğinden geç vakitlere kadar oturup yatmadılar. Neyse ki konukların gitmesiyle birlikte uykuya daldılar. Bir süre ortalığın sakinleşmesini bekleyip, yiyecek toplamaya başladım. Bugün misafirler geldiği için menü çok zengindi. Pasta ve börek kırıntılarına bayılırız. Her neyse ben nevaleyi toplarken birden mutfağın ışığı yandı ve "Aaaaaa! Karafatma" diye bir ses duydum. yaw adam, ben bir erkeğim Fatma da nereden çıktı. Benim adım İsmail. Böyle şeyler delikanlıyı bozar. Hadi beni karımla karıştırdın diyelim. Sen ne kadar korkak bir adamsın. Benim kaç katım büyüklüğünde olmana rağmen bu bağırış da ne böyle? O korkunç sesin kesilmesiyle birlikte, sanki ben ona bir kötülük yapmışım gibi beni kovalamaya başladı.
İnanın o kadar da dikkat ediyorum, tabak, çanak bardak üzerinde dolaşmamaya çünkü bunun karısı çok titiz. Bazen diyorum ki bu gıcıkların misafiri geldiğinde git ortalarda dolaş böylelikle utanılacak duruma düşsünler. Ama yapamıyorum işte. Ne olursa olsun, ekmek yediğin tekneye kötü gözle bakmamak gerekir.
Ben eve geldiğim ilk yılları hatırlıyorum da ne güzeldi o günler. Rahmetli kayınbabam ve kayınvalidem beni evlerine kabul etmişlerdi. O zamanlar rahattık, çünkü ev sahibimiz Rıza amca kördü. Bu sebeple evin her yerinde serbestçe dolaşabiliyorduk. Hatta Rıza amcayla aynı sofrada yemek yediğimiz günlerde oldu. Gerçi bizleri görebilseydi nasıl davranırdı bilmem ama o hep yüreğimizde yaşayacak. Rıza amcanın durumu pek iyi sayılmazdı, memur emeklisiydi. Bu evde rahmetli karısınınmış, bu yüzden yiyecek konusunda bu kadar fazla seçeneğimiz yoktu. Ama daha mutlu ve huzurluyduk.
Rıza amca bir gün görünmez kazaya kurban gitti. Gerçi onun için bütün kazalar görünmezdi. Rıza amcanın toprağa verildiği gün biz de oradaydık. Karşı komşusu Osman Zeki Bey bize geldiğinde ceketini asmıştı. Biz de bunu fırsat bilip ceketin cebine girdik. Ardından Osman Zeki beyle birlikte mezarlığa doğru yola koyulduk. Rıza amcanın üç tane oğlu vardı ama bugüne kadar sadece nüfusta gözüküyorlardı. Hayırsızlar daha ilk günden evi satışa çıkardılar. Evi şu anda oturan adam ve karısı satın aldı. Eve ayak basmalarıyla kayınbabam ve kayınvalidemi öldürmeleri bir oldu. Adam sonra iğrenerek cansız bedenleri kâğıda sararak çöpe attı. Sanki kendisi çok temizmiş gibi. Halbuki tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadığına defalarca şahit oldum.
Şimdilerde kendine üzerinde rahmetli kayınvalidemin resmi olan bir ilaç almış, durmadan üzerimize sıkıp duruyor. Kayınvalidem Sultan Hanım gençliğinde fotomodel olduğu için bu tür ilaçların üzerinde resmi bulunuyor. Hatta bir iki reklam filminde de oynamıştı. Ama evlenince mecburen bıraktı. Çünkü kayınbabam tam bir Osmanlı erkeğiydi. Bugüne kadar rahmetli Rıza amcanın anısına bu evde oturduk, artık daha fazla dayanacak halimiz kalmadı. Eşe dosta haber saldık. Kendimize göre bir ev bulur bulmaz taşınacağız buradan. Belki de sizin evinize yerleşiriz hayat bu belli mi olur
İşin garibi öldürürken bide konuşuyorum.
"Napıyorsun burda ? Gitsene evine. Seni döverim. Neyin peşindesin lan sen ? Hayırdır noluyo ne ayaksın.?" falan diyorum istemeden.
Kızzlaar. Kafayı yiyeceğim az kaldı. Yaz mevsimi olduğundan mıdır nedir evin içinde sürekli bir böcek ordusu var. 1 ay sonra taşınacağız diye evi de ilaçlatmıyor ailem.
Ev sürekli havalandırılır, 2 günde 1 temizilik yapılır.. Ama bir tane böcek türü var ki bni deli ediyor.
Böyle gövdesi uzunca.. 2 tane uzun anteni var. bacakları var. Gri bişey. Hızlı hareket ediyor zaten. Gümüş Balıkçıl Böceği midir nedir öyle diyorlar. Görünce çığlık basıyorum, başım dönüyor delirecek gibi oluyorum. Halbuki bi tane böcek ! Ama napim katlanamıyorum. Uykularım kaçıyor. Sabaha kadar uyuyamıyorum. Bir de o böceğe böcek ilacı falan da fayda etmiyor. Deli gibi kaçıyor. Yeni binadayız, 3. kat ama neden bu kadar böcek olduğunu anlamıyorum bir türlü. Uyuyamıyorum.. Bildiğimiz pikeye şu sıcakta deli gibi sarılıyorum. Hiç bir yerim açıkta kalmasın diye. Geceleri uyanıp duvarları yerleri falan kontrol ediyorum. İyice psikopata bağladım. Öldüremiyorum da. Gece annemi uyandırıyorum. Kadıncağız kalkıo gelip öldürüyo geri yatıo. En ufak sese uyanıyorum aceba böcek mi , Kollarım yada bacaklarım kaşındığında hemen bakıyorum böcek mi var acaba diye !
Dün de herkes yattıktan sonra salonda bi tane uçan büyük böcek gördüm. Elim ayağım titremeye başladı. Elime kolonya geçti. Üzerine boşalttım koca kolonyayı. Uçamadı yazık. Salon buram buram kolonya kokuyo
Her türlü böcekten aşırı derecede tiksiniyorum, nefret ediyorum. Rüyalarıma giriyorlar. Var mı benim gibi olan ? Napıcam ben. delirmek üzereyeim. Nasıl atlatıcam ?:18:
adasimmm bu bende de var bende konusurum sinek konunca defol git felan diyorumm
Ay değil beslemek, gördüğüm anda elime geçen ilk şeyi fırlatıyorum. Bir kere de karıncaya dayımın telefonunu fırlatmıştım. Adam 2 gün kovaladı beni.
Çok sağolun o resimlri koyarak ne güzel moral verdiniz.İyice kaşınmaya başladım. Yok yok.. Ben onlarla haytta dost olamam. Az önce mutfakta vardı. çığlık kopardım. Aşağıdaki komşu geldi bişey mi oldu diye.
Çıldırıcam az kaldı.
biri biri biri birine bakar bakar bakar dururummmm
adasimmm bu bende de var bende konusurum sinek konunca defol git felan diyorumm