A+A- Koca ülkeden herkesin gönül rahatlığıyla, İşte bu! Ona güvenebiliriz diyebileceği bir ortak aday çıkmaz mı?
Ne yazık ki, Köşk koltuğunu dolduracak, tüm toplumu kucaklayacak, hepimizin adayı olacak bir isim gelmiyor akla
Bulunan hiçbir ad, topyekûn bizi temsil etmiyor.
***
Zaten Biz diye bir şey kaldı mı ki?
Bir ringin köşelerine savrulmuş, karşıdakilere kinle bakıp nihai kapışmayı bekleyenlerden sağlıklı bir biz çıkar mı?
Hepimizi kapsayacak kadar geniş bir çatı var mı?
Bunca kamplaştıktan sonra birinci, ikinci, üçüncü tekil şahısları aşıp birinci çoğulla başlayan cümleler kurabilir miyiz?
Bunca farklı beni ve ötekileştirdiğimiz onları toparlayıp bir biz ortaklığı yaratabilir miyiz?
O çatının altında toplanabilir miyiz?
***
Eskiden korkardım böylesi arayışlardan
O bizin çok dayağını yedik çünkü
Tek ideoloji, tek etnisite, tek mezhep, tek adam, tek yaşam tarzı, teker teker dayatıldı.
Bizin eski sahipleri, gün oldu, Türküm doğruyum andını farklılıklarımızı yok etmekte kullandı, gün geldi kendi günahlarını ortak varlığımız dedikleri bayrağa sardı; Hepimiz Müslümanız diye diye kendine benzemeyenleri yok saydı. Biz Türkler, Biz Müslümanlar diye diye rengârenk bir toplumu, tek tip bir üniformaya hapsetmeye kalktılar.
Benleri ezerek kendi hükümranlıklarında, dar bir biz yaratmak, hepimizi aynılaştırmak istediler.
Olmadı.
Zorla bizleştirmeye çalıştıkları toplum, o elbiseye sığmadı.
Sıkıştırıldıkça attı dikişleri, sigortaları
Bölünmeyelim denildikçe bölünüp kamplara ayrıldı.
***
Biz denen dar kafesin baskısından bıkanlar, birer ikişer taşındı mahalleden
Kürtler, Aleviler, eşcinseller, ateistler, vicdani retçiler, ötekileştirilenler, Sizdendeğiliz diyerek açtı bayrağını Ben başkayım şarkıları dinler olduk, ortak marşlar yerine
Biz ülkesinin nüfusu azaldı.
Ancak anti seanslarında kalabalıklaşan, terk edilmiş, sıkıcı bir kasabaya dönüştü.
***
Hepiniz birbirinize benzeyeceksiniz diye tutturan eski bizin yarattığı bıkkınlığa rağmen, yeni bir bizi özlüyorum bazen
Babalar Gününde 15 yaşında bir çocuğun polis kurşunuyla öldürülmesinin hepimizin yüreğini dağlamamasına, her evden bir Allah rahmet eylesin sedası çıkamamasına üzülüyorum.
Bir kömür dehlizinde ekmek peşinde diri diri gömülenlerin katillerini bulmak için topluca seferber olamamamıza şaşıyorum.
Bu ülke hırsızlarca soyulmasın ya da Yetti bu savaş, çocuklarımız vurulmasın gibi cümleleri, cümle âlemle birlikte amasız kurabilmeyi düşlüyorum.
Ben kuşağı dediğimiz gençleri bir anda biz yapan Gezi Parkını, orada asılı, Farklılıklarımızla bir aradayız pankartını tüm ülkeye yayabilmenin hayalini kuruyorum.
***
Belli ki eski kalıplara dökülmekle ortak bir bizde buluşamıyoruz.
Yeniçağda çatık kaşlı bir ideoloji değil, tek bayrak, devlet, millet, mezhep dayatması değil, ancak farklılıklara saygı duyan, ötekinin suskunluğuna, dışlanmasına, fedakârlığına dayanmayan, baskısız, öfkesiz, kucaklayıcı yeni değerler yakınlaştıracak bizi birbirimize
Evrensel hukuk, insan hakları, adalet inancı, barış umudu, özgürlük tutkusu, demokrasi idealinde buluşacağız.
Kürtle Türkü, Sünniyle Aleviyi, inananla inanmayanı sulh içinde bir arada tutacak bir toplumsal sözleşmeye, Biz aşağıda imzasıolanlar diye imza atacağız.
Bu kez lider parlatmak, düşman yaratmak, soygun saklamak, askere almak için filan değil; tersine, birbirine diş bileyen bir kindarlar toplumu olmaktan kurtulmak, çocuklarımıza daha iyi bir istikbal hazırlamak için, gönüllülüğe dayanan, insani bir biz kuracağız.
Çatı adaylık tartışmaları yetti
Tabanda yeni bir sözleşmeyi tartışmanın, yepyeni asgari müştereklerde buluşmanın vaktidir şimdi http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/83721/Biz.html
O gezi parkındaki kendi gibi ''biz'' olanlarla hemhal..
Ama orada kastedilen ben olmadıgım kesin.
Biz dediği ama içinde farklı şeyleri anlattıgı kesimi kapsamadıgı kesin.
Cümle aralarına serpiştirdigi ifadeleriyle zaten neyi vurguladıgı anlaşılıyor..
Bunlar hep bir zamanlar ''biz'' olmak zorunda bırakılmanın hurmalarıdır..
O biz diye tabir ettikleri dayatmaların esameleridir..
Hiç o biz'in başkasının biz anlayışla örtüşüp örtüşmediğini sorgulamadan o dönemlerdeki biz anlayışına kalem oynatmayıp gerekliliğini defaatle savunanların bugün tokadını yedikleri başka biz'lerin eseridir şimdi bu kendi çapınca BİZ çagrıları..Zamanında biz olamamışların şimdi BİZ olası gelmiş.
Can bey yillardir " biz " olacaksiniz diye edilmedek zulüm birakilmayan insanlarin, simdi cikip " hayir kardesim, senin istedigin kaliba girmeyecegim, senin istedigin insan modeli olmayacagim, hayatim, inancim, yasam tarzim, hayat görüsüm gibi seyleri artik sen belirleyemeyeceksin, bu ülke benimde ülkem ve tek tip olmak zorunda degilim" dedigini anlamamis:))
Yahu zaten yillardir insanlari zorla icine sokmak istediginiz kalibin artik insanlari zaptedemeyip patlamasi sonucu bu oldu..
Yani uyanin, bu bahsettiginiz " tek kalia sokma " yillardir yapiliyordu, simdi ise insanlar o kalibi yikti!
ha o yüzden mi başbakan ateistler diyerek farklı olanları parmağıyla işaret etti. hiç ötekileştirmedi.
inancımdan dolayı sırf bunlar ateist dediği için sevmeyeceğim onu.zaten sevmiyordum. ama artık asla. hakaret olarak kullandığı bu kelime için.
Yeniçağda çatık kaşlı bir ideoloji değil, tek bayrak, devlet, millet, mezhep dayatması değil, ancak farklılıklara saygı duyan, ötekinin suskunluğuna, dışlanmasına, fedakârlığına dayanmayan, baskısız, öfkesiz, kucaklayıcı yeni değerler yakınlaştıracak bizi birbirimize
mezhebi falan anladıkta, tek bayrak ve tek milletten niye yüksünyoruz onu anlamdık. Türk bayrağı indirilidiğinde en çok sizin gibi düşünenler hükümeti eleştirmek için , niye vurulmadı , diye bas bas bağırmadı mı? Kürdistan kuruluyor diye en çok sizin gibi düşünenler bas bas bağırmıyor mu? Kendi içinizde dahi birbrinizi anlamıyorsanız bunun suçunu başkalrına atmayın.
ayrıca sadece biz yoktur. ben, sen , o, biz siz, onlar vardır. mesele illa biz olmak meselesi değil. asıl biz olmak demek bir dayatmadır. önemli olan , benim; seni, onu, bizi, sizi ve onları olduğu gibi kabul edebilme, bizliğie mahkum etmeden saygı duyabilmedir.