Bitkilerle gelen şifa

Caddy

Guru
Pro Üye
28 Mart 2012
8.170
2.003
Şifalı bitkilerde çeşitli vitaminler, mineraller, oligo-elementler, organik asitler, eter yağları, karbonhidratlar, proteinler, fermentler, hormonlar bulunur.Tüm dünyada yüzyıllardır üretilen ve tedavi maksadı ile uygulanan geleneksel fitoterapi yani "şifalı bitkileri karıştırarak belirli şikayetlerin giderilmesi ve tedavisi için reçete hazırlamak' tıp fakültelerimizin eğitim programlarında hala yer almıyor. Bundan ötürü de fitoterapinin uygulanmasını ağırlıklı olarak tıp eğitimi almamış kimseler yüklenmiş durumda. Bu durum bitkilerle şifa bulmaya çalışan hastalar için ‘en güvenilir itimad edili,yolu bulmak yine biz hekimlere düşüyor.
Narodnye-sredstva-ot-perhoti.jpg

Şifalı bitkiler kısa sürede hastalıkları tedavi etmekten ziyade, uzun süreli etkilerini beklememiz gereken maddelerdir. Hastalıkların önlenmesi, sağlıklı ve zinde bir yaşam için şifalı bitkiler yüzyıllardır güvenilir tamamlayıcı ve destekleyici tip unsurları olarak kabul edilektedir. Sadece hastalık gelince değil, hasta olmamak için kullanılabilmeleri de biz hekimler için ayrı bir avantajlarıdır.Çayları, yemekleri, rejimleri, masajları ile şifalı bitkiler yaşam boyu yanımızdadırlar. Onlar hem ekonomik hem de bünyemize ve hücrelerimize zararlı olmayan maddelerdir.

Halk hekimliği denildiğinde fitoterapi akla ilk gelen tedavilerden birisidir.Modern tıp bilimi günümüzde bu tedavileri eskiye göre daha fazla önem vermeye başlamıştır.Tedavide bitkilerin kullanılma olayı insanlık tarihi kadar eskidir.Bitkiler vücudumuzda bozulmuş dengeleri düzelterek sağlıklı olmamızı sağlayan önemli doğal kaynaklarımızdır.

Dünyamızdaki tüm enerji kaynaklarının özü olan güneşteki enerjiyi ve aynı zamanda şifa gücünü bünyemize taşıyan bitkiler vasıtası ile hücrelerimizin enerji depoları doldurulmaktadır..Bitkilerin tedavi edici etkileri yavaş kalıcı ve doğaldır…

Fitoterapi bitkilerin çiçek,kabuk,yaprak ,tohum,özsuyu yada meyveleri ile yapılan tedaviler bütünüdür.Bitkiler ;sentez yoluyla elde edilen kimyasal ilaçlara göre organizmaya daha çok şifa ,daha az yan etki yapma riski taşımalarından dolayı çok sıklıkla başvurulan ilk seçenek tedaviler olmuşlardır.

İnsanoğlu binlerce yıldır yediklerine ve içtiklerine çeşitli baharatları ,otları,yaprakları ilave ederek daha sağlıklı ve zinde olmanın yada zinde ve dinç kalmanın yollarını deneme yanılma yolunu kullanarak aramışlardır. Zamanla gıdalara kattıkları ile koruma yollarını bularak bilime önemli katkılar sağlamışlardır.

Bu yolla çeşitli başarılara ulaşılırken bazı durumlarda bu yolla hastalıklara davetiye çıkarttıkları da bilinen gerçeklerdir.

Çay ve kahveyi kullanmaya başlayan eski atalarımız onun bu kadar güncel ve hemen herkesin tiryakisi olacaklarını bilmiyorlardı.Tedavi amaçlı kullanılan başlıca bitkileri kısaca bir hatırlarsak:

Isırgan otu:Yeşil yapraklı klorofil ve enerji yönünden zengin C vitamini kaynağı olan bu bitki bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi amacı ile sıklıkla kullanılmaktadır.Bağırsak temizleme balgam söktürücü etkinliği allerjik hastalıklar da kullanımı tansiyon dengeleyici etkileri ilk akla gelenlerdir.Kaynatılarak çay gibi kullanılabildiği gibi lapa olarak yara ve sivilce tedavilerinde önerilmektedir.

Kekik:Bakteri ve mikrop öldürücü güzel kokulu bir bitkidir.Çay gibi içildiğinde mide bağırsakları rahatlatıcıdır.Üst solunum yolu hastalıklarına karşı çok yararlıdır.Cinsel zayıflığa ve iktidarsızlığa karşı yararı bilinen kekik şeker hastalığının tedavisinde yardımcı olarak düşünülebilir.Çiçek ve yaprağından elde edilen ekstreler harici olarak ağrı tedavisinde lokal olarak kullanılır.Kalp çalışma temposunu düzenleyerek tansiyonun dengede kalması sağlanır.İdrar söktürücü ve bağırsak parazitlerini düşürücü etkisi göz ardı edilmemelidir..

Ada çayı: Ağrı kırgınlık giderici bağışıklık sistemini güçlendirdiği için üst solunum yolu hastalıklarında sık kullanılır.Sindirimi kolaylaştırdığından dolayı ağır yemeklerden sonra çay olarak içildiğinde umulmaz yararları görülür..

İhlamur:Kış aylarının soğuk günlerinde içimizi ısıtmak için seçilecek iyi bir tercihtir.Nezle grip üşütme bronşit gibi mevsimsel hastalıklara karşı direncimizi bu içecekle artırabiliriz.Sinirleri gevşeterek sıkıntı uykusuzluk gerilim stres gibi durumlarla mücadele gücümüzü artırabiliriz.Kaynatılarak içilen ihlamur mide bağırsak sistemimizin düzenli çalışmasına ve sindirime yardım eder.Gaz ve hazımsızlıkta iyi bir tercihtir.Yemeklerden önce içilen ihlamur iştah kesici özelliği nedeni ile kilo vermek isteyenler tarafından tercih edilebilir.

Karabiber:Zihin be bedenimizi dinçleştiren iştah açıcıdır.Soğuk algınlığı yorgunluk yaygın ağrılar ve eklem ağrılarında yararlıdır.Şişkinlik bağırsak tembelliği ve kabızlıkta yararlıdır.Kan şekerini dengeleme özelliği vardır.

Karanfil:Güzel kokulu lokal ağrı kesici mikrop öldürücü bir bitkidir.Diş ağrısı boğaz ağrısına karşı sık kullanılır.Karanfil yağı ile eklem ve kas ağrıları lokal olarak tedavi edilir.

Maynanoz: Çok sık kullanılan demir mineral ve vitamin yönünden oldukça zengin mevsimlik bir bitkidir.Karaciğer metabolizmasını düzenler.Dış ortamdan aldığımız zararlı zehirlere karşı hücreleri koruyucu enzimleri salgılatır. Bağışıklık sistemini güçlendirir.Cilt güzelliği ve sivilcelere karşı iyi bir tercihtir.Önemli anti oksidanlardan birisi olup kolesterolün düşürülmesinde yararlıdır.Mesane kaslarını gevşetir ve idrar söktürücü etkisi vardır.Maydanoz lapası yara tedavisine bire birdir.Maydanozda bulunan yüksek klorofil kanı temizler .Mükemmel bir A vitamini kaynağıdır.Görme gücünü artırır. Havuç elma ve maydanoz karışımından elde edilen suyun içilmesi bir çok hastalığa karşı ciddi koruma sağlar.

Kuşburnu:İçinde barındırdığı askorbik asit ve flavunoidler nedeni ile vazgeçilmez şifalı bitkilerimizden birisidir.Meyvesi kurutularak marmelat veya şurup yapılarak kullanılabildiği gibi çay olarak içimi de çok rahattır.Hücre yenileyici etkisi nedeni ile ayrıca bir önem kazanır.Vitamin eksikliği halsizlik nezle grip kemik erimesi ve kireçlenme damar sertliği gibi hastalıklara karşı korunma ve tedavide çok yararlıdır.İştah açıcı sakinleştirici etkileri vardır.

Meyan kökü:Müzmin yorgunluk hastalığı için bire birdir.Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için hastalıklara karşı direncimizi artırır.Yaz aylarında soğuk şerbeti meşhurdur.Kaynatılarak elde edilen ekstre öksürük ve balgam sökücü olarak tavsiye edilir.

Nane: Çok değişik türleri olan nanenin yapraklarından istifade edilir.Kasları gevşetir.Sinirleri teskin eder. Mide bulantısı ve ağrısına iyi gelir.Gaz ve hazımsızlıkta yararlıdır.Sindirimi kolaylaştırır. Hamilelik bulantılarına etkili olan zararsız bir bitkidir.İştah açıcı safra kesesini çalıştırıcı kalbi kuvvetlendirici etkisi nedeniyle sık kullanılır.Nane-limon soğuk algınlığının adeta düşmanıdır..

Rezene:Kas gevşetici balgam söktürücü ve hazım sistemini destekleyici etkisi vardır.İştahı açar .Gaz oluşumunu izale eder.Krampları azaltır.Çocuklarda sık görülen hazımsızlığa karşı çay şeklinde çok kullanılır.Kansızlık ve dalak hastalıklarında yararlıdır.Cinsel iktidarsızlıkta varis hastalığında ve damar iltihabında yardımcı tedavi olarak tavsiye edilebilir.

Sarımsak:Mikrop virüs ve parazitleri öldürücü özelliğinden dolayı tam bir antibiyotik olarak bilinir.Kalp atımlarını güçlendirip tansiyonu dengelediğini bilmeyen yok gibidir..Grip ve nezleye karşı koruyucudur.Damarlardan akan kanın akışkanlığını düzenler.Antioksidan etkisi nedeni ile yaşlanmaya karşı iyi bir tercihtir.Öksürük balgam halsizlik parazit şişkinlik ve gaz gibi şikayetlerde çoğu zaman ilaçlardan daha etkilidir.Baş diş ağrıları romatizmal hastalıklar el ve ayaklarda uyuşma saç dökülmesi sarılık idrar tutukluğu durumlarında her hangi bir yan etkisi olmadan rahatlıkla kullanabiliriz. Sarımsak şeker hastalarına iyi gelir. Kolesterol yüksekliğinde tavsiye edilir. LDL kolesterolünü düşürücü etkiye sahiptir.Mide kanserini önleyicidir. Kalp krizi geçirenlere dahi faydalı olduğu bildirilmiştir

Sinameki:Kabızlık baş ağrısı alerjik deri hastalığı öksürük ve balgam söktürücü etkileri nedeni ile aktarlardan sık temin edilen bir bitkidir.

Zencefil: Bağışıklık sistemini güçlendiren dinç ve zindelik için sık tercih edilen acı bir tada sahiptir.soğuk algınlığı kabızlık gaz ve şişkinlik için kullanılır.Hararet yapıcı özelliği nedeni ile el ve ayak üşümeleri ile dolaşım bozukluğunda kullanılır.Kılcal kan dolaşımını desteklediğinden dolayı unutkanlığa iyi gelir.Kan kolesterol dengesini sağlamak için iyi bir tercihtir.Yemeklere bağlı bağırsak bozulmalarını hızlı olarak yok eder.Her türlü bulantı ve kusmaya karşı yararlıdır. Sinüzitte akciğer iltihabında ve soğuk algınlığında iyi bir seçimdir. Ateş düşürücü etkisi vardır.

Papatya:Çiçeği yaprağı ve yağı ile hastalıklara şifa veren 70 den fazla hastalıkta başarı ile kullanılan bir bitkidir.Safra tembelliğine iyi gelir.hazmı kolaylaştırıp sindirimi düzeltir.Nefes darlığına karşı etkilidir.çarpıntı baş ağrısı gibi sık görülen şikayetlere karşı zararsız bir tedavidir.Gastrit mide ülseri ishal ve kabızlıkta umulmadık yararları vardır.Papatya suyu iyi bir dezenfektan olarak yara bakımı ve pansumanda kullanılabilir.İdrar yolu temizleyicisidir.Ağrılı basur hastalığında lapası harici olarak çok yararlıdır.

Kimyasal ve rafine ilaç endüstrisine karşı güven azalmasının bir sonucu olarak bütün dünyada bitkilerin kullanımı giderek daha yaygınlaşmaktadır.Rafine ilaçların yan etkileri ve etkinlikle ilgili sorunları artmaya devam ettikçe bu güven doğal olarak devam edecektir.Müzminleşen bazı hastalıkların sıklaşması günümüzde sık kullanılan bazı ilaçlarla bağlantılıdır.

Bitkilerin olumlu ve olumsuz etkileri muhakkak önemlidir .Doğal oluşları organizmamız için önemlidir.Yeter ki bunları kullanacak insanlar ehil ellerden bu maddeleri tavsiye edilen şekillerde ve önerilen miktarlarda alsınlar.

Bir çok şifalı ot solunum sindirim dolaşım kan damar sinir sistemine olumlu etki eder. Çalışma düzenini dengeler.Bu bitkiler ile sadece şifa değil aynı zamanda organizmaya biyolojik etkili maddeler mineral vitamin ve eser elementlerde almaktayız.

Bitkiler hastalıktan ziyade hasta insanı tedavi eder.Sayısız şifalı bitkiden uygun olanları yeterli miktar ve sürede hastaya uygulamak ise başlı başına bir uzmanlık ve deneyim ister.

İnsanoğlunun sağlıklı zinde ve mutlu olmalarını esas gaye edinen biz hekimler elimizdeki tüm imkanları her hangi bir ayırıma tabi tutmadan onların şifa bulmaları için kullanmanın yollarını araştırmalı ve bu yolda sonuca ulaşmayı ana gaye edinmeliyiz.Şafi ismi şerifinin tecellisinde üzerimize düşen sorumlulukları ancak bu şekilde yerine getirmiş oluruz diye düşünüyorum.Sağlık ve mutluluk dileklerimle kalın sağlıcakla…

Doç. Dr. Ali AKBEN
 
X