- 12 Temmuz 2006
- 799
- 11
- 296
BIR YAZ GECESI FANTEZISI
Anlatacağım olay kesinlikle uydurma bir hikaye değildir.
Böyle bir hikayeyi uydurmak zaten mümkün de değildir.
Olay bir sahil kasabasında geçer.
Ege 'nin meltemleriyle ünlü bir sahil şehrinin
rüzgarlarıyla ünlü bu
kasabasında geceler alabildiğine sakindir.
Ağustos böcekleri Top 10'a aday şarkılarını söyleyip
köşelerine
çekildi
mi geceler sadece uykusu kaçmış sivrisineklere kalır.
Bir de sivrisinekler yüzünden uykusu kaçmış insanlara...
İşte gecelerden böyle bir gece,söz konusu sahil
kasabasının hastanesine
yaralı bir karı koca getirilir.
Karı ve koca hastanenin acil servisi önünde sedyeye
yatırılır. Kadının başında ağır bir darbe vardır ve kanlar akmaktadır.
Omuzunda ise birinci dereceden bir yanık söz konusudur.
Kadın ağlamaktadır...Yandaki sedyede yatan kocasında ise
gözle görülür
bir darbe görülmemektedir.
Adam zaman zaman acıyla gözlerini kırpıştırmakta acısı
hafifler
hafiflemez de kadını sakinleştirmektedir.
Az sonra hastanenin doktorları koşuşturur.Kadının
başındaki yaraya ve
yanığa müdahale edeceklerken kadın feryadla bağırır.
"Beni bırakın kocamla ilgilenin."
Doktorlar adama nesi olduğunu sorarlar,adam şortunun
fermuarını indirir.
Adamın penisi kopmak üzeredir.
Şaşkınlık içindeki doktorlar derhal adamı ameliyata
alırlar. İnceldiği yerden kopmak üzere olan penis itina ile dilikir teğel
atılır.
Kadının başındaki yaraya tampon yapılır ,yanık
iyileştirilir. Fakat doktorların kafası iyice karışmıştır.
Çünkü olay ilk bakışta ileri derecede Bosna Hersek bir
karıkoca
kavgasını andırmaktadır.Fakat kadın ve koca hastaneye
birbirlerini sarılıp
okşayarak getirilmiştir.
Üstelik hastanede kaldıkları süre içerisinde
birbirlerine sevgilim
canımdan başka hiçbir kötü söz sarfetmemişlerdir.
Hastanede görevli olan polisler karı ve kocanın
ifadesini almak
istediklerinde durum aydınlanır olay şudur:
Erkeğin canı omlet istemektedir...
Mutfağa girer...Tavayı alıp üstüne insanları uçuran
yağdan koyar. Yumurtaları da bir güzel kırmaya hazırlanırken içeri kadın
girer. Sıcak ve sessiz gecede kadın kendini Sharon Stone hissetmektedir
artık.
Adam yumurtaları tavaya kırarken kadın adamı tahrik
etmeye başlar. Birsüre öpüşüp koklaşırlar.
Sonra kadın adamın cinsel organına pipet muamelesi
yapmak üzere
eğilir.
Adamın tavada omleti pişerken aşağıda mercimek fırına
verilmektedir. Adam ayakta , omlet tavada kadın ise eğilmiş pipetle kola içer
pozisyonda bir süre daha oynaşırlar...
Adama gözlerini açtığında tavadaki omletin alt tarafın
iyice piştiğini
farkeder. Omleti ters yüz etmenin zamanıdır.
Fakat çevresine bakınan adama etrafta teflon veya tahta
bir kaşık
göremez.
O anki pozisyonu ve zevki bırakıp çekmecelerde teflon
kaşık aramayı da
göze alamaz.
Yumurtayı filmlerdeki gibi hoplatarak ters çevirmek
gelir aklına. Sevinçle tavayı hoplatır.
Omlet havaya fırlar, tavanın içindeki yağlar da...
Ve tavadaki kızgın yağ kendi halinde nefesli sazlar
sınavına hazırlanan
kadının omuzuna dökülür.
Omuzuna kızgın yağ dökülen kadının gözleri kararır.
"Ah yandım ben Allah'ım"diyen kadın can havliyle
ağzındaki yabancı cismi
ısırır ve dişleri orada kilitlenir.
Cinsel organı ısırılan adam ise kadının tuttuğunu
bırakması için
elindeki tavayı kadının kafasına indirir sertçe...
Kafasına tavayı yiyen kadın tuttuğunu bırakır ve
bayılarak yere düşer.
Acıyla ikisi birden yerlere serilirler...
Az sonra kendine gelen adam bir ambulans çağırır ve
hastaneye
giderler.
Ambulans sirenleriyle uykuları kaçan ağustos böcekleri
kendilerine bis
yapıldığını sanıp yeniden şarkı söylemeye başlarlar. Bazı
sahil kasabalarında hastanelerde çok ilginç şeylere şahit olunur.
Gani Müjde
Anlatacağım olay kesinlikle uydurma bir hikaye değildir.
Böyle bir hikayeyi uydurmak zaten mümkün de değildir.
Olay bir sahil kasabasında geçer.
Ege 'nin meltemleriyle ünlü bir sahil şehrinin
rüzgarlarıyla ünlü bu
kasabasında geceler alabildiğine sakindir.
Ağustos böcekleri Top 10'a aday şarkılarını söyleyip
köşelerine
çekildi
mi geceler sadece uykusu kaçmış sivrisineklere kalır.
Bir de sivrisinekler yüzünden uykusu kaçmış insanlara...
İşte gecelerden böyle bir gece,söz konusu sahil
kasabasının hastanesine
yaralı bir karı koca getirilir.
Karı ve koca hastanenin acil servisi önünde sedyeye
yatırılır. Kadının başında ağır bir darbe vardır ve kanlar akmaktadır.
Omuzunda ise birinci dereceden bir yanık söz konusudur.
Kadın ağlamaktadır...Yandaki sedyede yatan kocasında ise
gözle görülür
bir darbe görülmemektedir.
Adam zaman zaman acıyla gözlerini kırpıştırmakta acısı
hafifler
hafiflemez de kadını sakinleştirmektedir.
Az sonra hastanenin doktorları koşuşturur.Kadının
başındaki yaraya ve
yanığa müdahale edeceklerken kadın feryadla bağırır.
"Beni bırakın kocamla ilgilenin."
Doktorlar adama nesi olduğunu sorarlar,adam şortunun
fermuarını indirir.
Adamın penisi kopmak üzeredir.
Şaşkınlık içindeki doktorlar derhal adamı ameliyata
alırlar. İnceldiği yerden kopmak üzere olan penis itina ile dilikir teğel
atılır.
Kadının başındaki yaraya tampon yapılır ,yanık
iyileştirilir. Fakat doktorların kafası iyice karışmıştır.
Çünkü olay ilk bakışta ileri derecede Bosna Hersek bir
karıkoca
kavgasını andırmaktadır.Fakat kadın ve koca hastaneye
birbirlerini sarılıp
okşayarak getirilmiştir.
Üstelik hastanede kaldıkları süre içerisinde
birbirlerine sevgilim
canımdan başka hiçbir kötü söz sarfetmemişlerdir.
Hastanede görevli olan polisler karı ve kocanın
ifadesini almak
istediklerinde durum aydınlanır olay şudur:
Erkeğin canı omlet istemektedir...
Mutfağa girer...Tavayı alıp üstüne insanları uçuran
yağdan koyar. Yumurtaları da bir güzel kırmaya hazırlanırken içeri kadın
girer. Sıcak ve sessiz gecede kadın kendini Sharon Stone hissetmektedir
artık.
Adam yumurtaları tavaya kırarken kadın adamı tahrik
etmeye başlar. Birsüre öpüşüp koklaşırlar.
Sonra kadın adamın cinsel organına pipet muamelesi
yapmak üzere
eğilir.
Adamın tavada omleti pişerken aşağıda mercimek fırına
verilmektedir. Adam ayakta , omlet tavada kadın ise eğilmiş pipetle kola içer
pozisyonda bir süre daha oynaşırlar...
Adama gözlerini açtığında tavadaki omletin alt tarafın
iyice piştiğini
farkeder. Omleti ters yüz etmenin zamanıdır.
Fakat çevresine bakınan adama etrafta teflon veya tahta
bir kaşık
göremez.
O anki pozisyonu ve zevki bırakıp çekmecelerde teflon
kaşık aramayı da
göze alamaz.
Yumurtayı filmlerdeki gibi hoplatarak ters çevirmek
gelir aklına. Sevinçle tavayı hoplatır.
Omlet havaya fırlar, tavanın içindeki yağlar da...
Ve tavadaki kızgın yağ kendi halinde nefesli sazlar
sınavına hazırlanan
kadının omuzuna dökülür.
Omuzuna kızgın yağ dökülen kadının gözleri kararır.
"Ah yandım ben Allah'ım"diyen kadın can havliyle
ağzındaki yabancı cismi
ısırır ve dişleri orada kilitlenir.
Cinsel organı ısırılan adam ise kadının tuttuğunu
bırakması için
elindeki tavayı kadının kafasına indirir sertçe...
Kafasına tavayı yiyen kadın tuttuğunu bırakır ve
bayılarak yere düşer.
Acıyla ikisi birden yerlere serilirler...
Az sonra kendine gelen adam bir ambulans çağırır ve
hastaneye
giderler.
Ambulans sirenleriyle uykuları kaçan ağustos böcekleri
kendilerine bis
yapıldığını sanıp yeniden şarkı söylemeye başlarlar. Bazı
sahil kasabalarında hastanelerde çok ilginç şeylere şahit olunur.
Gani Müjde