Benim bir bebek odam olmadı, ailemin durumu orta halliydi, bebek beşiklerim kurdelalı tüllü süslü kapılarım olmadı; hatta kendime ait özel bir odam da olmadı; taa ki 12 yaşına kadar..
Ben oturma odasına konan bir beşikte yattım 5 yaşına kadar. Sonra da kardeşim o beşikte yattı, ben gene aynı oturma odasında bulunan çekyata terfi ettim....
Hatta odamın bir kapısı dahi yoktu, çok dar olan odada yer kaplamasın diye kapı çıkartılmıştı..
Ama o odada ne vardı biliyormusunuz, koskocaman tavana kadar, bir duvarı kaplayan bir kitaplık....
Ben o kitapların dibinde doğdum, orada emekledim, orada konuşmaya başladım, orada yürümeye başladım, orada karıştırmaya başladım etrafımı....
Benim oyuncak bebeğim olmadı hiç, ilk oyuncak bebeğimi 7 yaşında ilk karnemi aldığımda aldılar, zaten yaşta bebeklere olan ilgim de bitmişti. Ama mağazada görünce çok beğenmiştim ve anneme "aa ne güzel bebek, amaan zaten büyüdüm ben napıcam bebeği, şimdiye kadar hiç bebekle oynamadım ki bilmiyorum bile nasıl oynananacağını" dediğimde ağlayarak almıştı o bebeği bana hiç unutmuyorum... Ve şimdi bende ağlıyorum....
Benim oyuncaklarım legolarımdı ve o odadaki kitaplar.... Legolarla hayal gücümü geliştirdim ve hayal ettiğim herşeyi takı çıkartarak elde ettim... Bebek istediğimde bebek yapıyordum, aranba istediğimde bebeği bozup araba yapıyodum o legolardan.....
Ve kitaplar hayatı da o kitaplardan öğrendim.... Okula başlamıştım, haftasonları annem babam kardeşim uyurlardı ben erken uyanırdım... Kardeşim aydınlıktan etklenip uyanmasın diye kitaplıktan bir kitap alur perdenin altına girer camın kenarında okurdum kitapları....
Ailem hiçbirzaman çok zengin olmadı, çok fakir de değildik.. Onlar kısıtlı bütçeleriyle bana çikolatalar şekerler çeşit çeşit oyuncaklar almak yerine kitap ve logolar almayı tercih etmişlerdi...
Artık ebeveynler bebekleri doğmadan onlara bebek odaları çeşit çeşit oyuncaklar hazırlıyorlar....
Bir çocuğun o süslü yataklara tüllere ebek şekerlerine loğusa setlerine tüllü dantelli kapı süslerine ihtiyacı yok, zaten o bebek bunların farkında dahi değil... Bu yapılanlar bebek için değil; ebeveynlerin egolarını tatmin için, ve diğer ebeveynlere karşı bir statü göstergesi....
Bir bebeğin tek htiyacı olan şey sevgi, onu seven ebeveynlerinin ona ilgi göstermesi... Bunu da çeşit çeşit oyuncaklarla süslerle değil en basitinden bir lego seti ve okuyan rolmodeller yaratarak elde edebilirsiniz....
Ben oturma odasına konan bir beşikte yattım 5 yaşına kadar. Sonra da kardeşim o beşikte yattı, ben gene aynı oturma odasında bulunan çekyata terfi ettim....
Hatta odamın bir kapısı dahi yoktu, çok dar olan odada yer kaplamasın diye kapı çıkartılmıştı..
Ama o odada ne vardı biliyormusunuz, koskocaman tavana kadar, bir duvarı kaplayan bir kitaplık....
Ben o kitapların dibinde doğdum, orada emekledim, orada konuşmaya başladım, orada yürümeye başladım, orada karıştırmaya başladım etrafımı....
Benim oyuncak bebeğim olmadı hiç, ilk oyuncak bebeğimi 7 yaşında ilk karnemi aldığımda aldılar, zaten yaşta bebeklere olan ilgim de bitmişti. Ama mağazada görünce çok beğenmiştim ve anneme "aa ne güzel bebek, amaan zaten büyüdüm ben napıcam bebeği, şimdiye kadar hiç bebekle oynamadım ki bilmiyorum bile nasıl oynananacağını" dediğimde ağlayarak almıştı o bebeği bana hiç unutmuyorum... Ve şimdi bende ağlıyorum....
Benim oyuncaklarım legolarımdı ve o odadaki kitaplar.... Legolarla hayal gücümü geliştirdim ve hayal ettiğim herşeyi takı çıkartarak elde ettim... Bebek istediğimde bebek yapıyordum, aranba istediğimde bebeği bozup araba yapıyodum o legolardan.....
Ve kitaplar hayatı da o kitaplardan öğrendim.... Okula başlamıştım, haftasonları annem babam kardeşim uyurlardı ben erken uyanırdım... Kardeşim aydınlıktan etklenip uyanmasın diye kitaplıktan bir kitap alur perdenin altına girer camın kenarında okurdum kitapları....
Ailem hiçbirzaman çok zengin olmadı, çok fakir de değildik.. Onlar kısıtlı bütçeleriyle bana çikolatalar şekerler çeşit çeşit oyuncaklar almak yerine kitap ve logolar almayı tercih etmişlerdi...
Artık ebeveynler bebekleri doğmadan onlara bebek odaları çeşit çeşit oyuncaklar hazırlıyorlar....
Bir çocuğun o süslü yataklara tüllere ebek şekerlerine loğusa setlerine tüllü dantelli kapı süslerine ihtiyacı yok, zaten o bebek bunların farkında dahi değil... Bu yapılanlar bebek için değil; ebeveynlerin egolarını tatmin için, ve diğer ebeveynlere karşı bir statü göstergesi....
Bir bebeğin tek htiyacı olan şey sevgi, onu seven ebeveynlerinin ona ilgi göstermesi... Bunu da çeşit çeşit oyuncaklarla süslerle değil en basitinden bir lego seti ve okuyan rolmodeller yaratarak elde edebilirsiniz....