saç kınası kullanan ve ilgilenen öyle çok kadın var ki. doğrusu çok mutlu oluyorum (kına doğal olduğu için). fakat kınanın etkileri hakkında bu kadar çok sorulmasına rağmen, aynı detaylı araştırma, tamamen kimyasal olan boya için yapılmıyor bence. sanırım görüntü uğruna, sağlıktan birazcık vazgeçiyoruz. kozmetiğin pek çok çeşidi için bunu ben de yapıyorum 
internette dolaşırken okuduğum bir yazıyı sizle paylaşmak istiyorum. saç kınası mı, saç boyası mı diyenler okumalı. hatta bunu demeyip boyadan vazgeçmeyenler de okusun, belki fikirleri değişir :)
“kimyasal boyalar, saldırgan bir şekilde saçın doğal pigmentlerini bozarak yerine sentetik boyaları yerleştirirler. böylece orijinal saç renginiz geri dönüşsüz olarak tamamen değişmiş olur. oysa saçın doğal renk pigmentlerinin saçı stabilize etme özelliği vardır. dolayısıyla sıkça kimyasal boyalarla boyanan saçlarda, bu özellik kaybolduğu için, çabuk kırılma ve matlaşma görülür.
bitkisel saç boyaları ise (kına gibi) saçın sadece pulsu tabakasına ve dış yüzeyine yerleşir. saçın doğal rengini veren renk pigmentleri doğal bitkisel boyanın arasından ışıldamasını sürdürür. yeni saç renginiz, doğal saç renginizin ve bitkisel saç boyasının kombinasyonu ile ortaya çıkar.”
Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak.
Bazılarımız saçlarımıza parlaklık vermek için bazılarımız farklı bir renk için çoğumuz ise beyazlarımızı kapatmak için saçlarımızı sık sık boyarız. Dip boyası röflesi baleyajı derken birçok kimyasal işlemden geçen saçlar zamanla yıpranıyor. Boyanın ince telli saçları kalınlaştırdığı söylense de özünde kimyasal maddeler içeren saç boyaları saça bir miktar zarar veriyor. Saça en az zarar veren boya tipi direkt içerikli olanları. Bu boya tipi saçı değiştirmeden saç telinin dış yüzeyine sabitlenir; ışıltı ve yansıma yaratırlar.
Ama beyazları kapatmazlar. Etkisi 6-8 şampuanlamadan sonra hafifler. İçlerinde su ve amonyak bulunan kalıcı boya olarak da bilinen oksida syon bazlı boyalar ise saça rengini veren melaninin yapısını değiştirirler. Amonyak boyanın saça nüfuz edebilmesi için saç telini açar. Saçınızdaki beyazları tamamen kapatmak ya da saç renginizde radikal bir değişiklik yapmak için bu tip boyaları kullanabilirsiniz. Ancak bu tip boylarla 4 hafta geçmeden saçın tekrar boyanması çok zararlı.
Saç renginde birkaç ton değişiklik yapan sür ton boyalar ise sadece oksijenli su içerir. Saça içinde amonyak bulunan boyalardan daha az zarar verirler ve beyaz saçları yüzde elli oranında kapatırlar. Saçlarınız cansızsa en akıllıca olanı hiç boyamamaktır. Ama ille de boyayacağım diyorsanız iyi bir kuaföre başvurun. Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgili.
Bu nedenle ev kullanıcılarına tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleri tavsiye edilir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar. daha Çok eskiden beri saça renk vermek için kullanılan kınanın avantajı saça diğer kimyasal saç boyaları gibi zarar vememesi… Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılsa da kına fazla renk seçeneği sunmaz. Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.
DAHA AZ YIPRANMA
Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç rengini oryal veya peroksitlerle açmanın zararlı olduğunu ve bu işlemlerin sonucunda saçların kolay kırıldığını belirtiyor. Eczacıbaşı saçın daha az yıpranması için saç rengine yakın tonların tercih edilmesini öneriyor. Yapılan uygulama ve boyalarla saçın zarar görmesi durumunda Eczacıbaşı şunları öneriyor: “Saçlarınızı istediğiniz uzunluktan daha kısa kestirip saçınızı bir dönem için dinlendirip periyodik ve düzenli bir bakıma tabi tutabilirsiniz. Ağızdan alınan ve kıl köklerini besleyici etkisi olan ilaçlar saç mezoterapisi (saça vitamin enjeksiyonu) ve saç bakım maskeleri saçlarınızda bir süre sonra iyileşmelerin gözlemlemesini sağlayacaktır.”
Nelere dikkat etmek gerekir ?
Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç boyarken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
* Saçı yıkarken ılık su Ph derecesı 5.5 – 6.5 arasındaki saç bakım ürünleri ve şampuanları tercih etmek gerekir.
* Boyayı kirli saça uygulayın. Çünkü saçların dibinde birikmiş olan saçın doğal yağı sebum boyadaki kimyasal maddelere karşı saçı korur.
* Hassas ve alerjik bünyeli kişilerde yarı kalıcı veya kalıcı boyalar uygulanmadan önce alerjik test yapılması kişiyi olası reaksiyonlara karşı korur. Boya yapılmadan önce ensede görünmeyen bir yerde veya saçın bir kısmında boya denenebilir.
* İlk kez boyanan saçta istenilen renk tonu tutmayabilir ve yer yer kızıl renk değişiklikleri görülebilir.
* Çok az olmakla birlikte bazı kişilerde boyadaki parafenilenediamin maddesine karşı yüzde şişkinlik ve kızarıklık gibi reaksiyonlar görülebilir. Böyle durumlarda saç acilen yıkanmalı ve gerekirse doktora başvurulmalı
Kına saça zarar verir boya ise besler Şu an 17 Mayıs 2006 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız
Tarkan, İlhan Mansız ve Seda Sayan gibi birçok ünlü ismin saçlarını tarayan Yıldırım Özdemir, sağlıklı saçlara sahip olmanın yollarını açıkladı. Saç kremi kullanılmaması gerektiğini söyleyen Özdemir, kınanın saça verdiği zararları anlattı.
Yıllardır Tarkan, İlhan Mansız, Sertab Erener, Seda Sayan, Yalın, Şenay Akay ve Gülşen gibi ünlü isimlerin saçlarını emanet ettiği ünlü kuaför Yıldırım Özdemir, saç hakkında bilinen tüm yanlışları açıkladı. Yüzyıllardır kadınların saçlar hakkında doğru bildiklerine inandıkları pek çok yanlış olduğunu söyleyen Özdemir, şampuan seçiminin öneminden saç ürünlerinin kullanımına kadar her konuda kadınlara sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmanın ip uçlarını verdi.
YUMURTA SÜRMEYİN
Saçların haftada iki kereden fazla şampuanlanmaması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, "Her gün saçınızı sadece durulayın. Çünkü saç her şampuanlandığında kendisini besleyen yağını kaybediyor" diyor. Evde kadınların kendi kendilerine saçlarına uyguladıkları bakımların hiçbir yararı olmadığını, aksine kullanılan bazı malzemelerin saça zarar verdiğini belirten Özdemir, "Evde yapılan doğal bakımlar sadece saç dersini besler. Saça bir faydası yoktur. Hatta bakım için kullanılan yumurta saçın nefes almasını engeller" diyor. Özdemir, kadınlara sadece hindistancevizi yağı ile bakım yapmalarını öneriyor. Çünkü bu yağ diğerlerine oranla çok daha ince olduğu için saçı besliyor. Saç dökülmesinin en büyük nedeninin stres olduğunu söyleyen Özdemir, kafa üzerindeki kan deveranının yetersiz olmasının da dökülmeye yol açtığını açıkladı. Özdemir, saçı yıkarken veya duştan sonra saça havlu sarılıyken dört dakika kadar friksiyon yapılmasının ise çok faydalı olacağını belirtiyor.
Kadınların doğru bildiği yanlışlar
* Köpük: Alkol içerir ve dolayısıyla saçı kurutur. Saçınıza bakım köpükleri kullanmanız daha faydalı olur.
* Jöle: Saçın nefes almasını engeller.
* Sprey: Jöle ve köpüğe nazaran daha az zararlıdır.
* Serum ve parlatıcı sprey: Saça nem ve yağ kazandırır. Oluşturduğu film etkisiyle saçı korur ve spreyin zararlarını azaltır.
* Kına: Çok zararlıdır ve yaptırılmamalıdır. Saçı kurutur, doğal yağını alır. Eğer yaptırılacaksa uygulama sonrasında yağlı bakım yapılarak saça kaybettiği yağ geri kazandırılmalıdır.
* Boya: Saçı besler, faydalıdır.
* Oreal: Saçı bozar ve zararlıdır.
* Şampuan: Kaliteli şampuanlar tercih edilmelidir çünkü saç kendi yağıyla beslenir. Kalitesiz şampuanlar yüksek deterjan oranıyla saçın yağ dengesini bozar. Kaliteli şampuanlar ise saçın yağ dengesine zarar vermeden sadece saçın üstündeki kirleri temizler. Dalga belirginleştirici ve saç düzleştirici şampuan diye bir şey yoktur.
* Sabun: Saç kesinlikle sabunla yıkanmamalıdır. Sabun saça yapışır, nefes almasını engeller. Oysa ki saçın üzerindeki kirlerle birlikte akıp gitmesi gerekir. Sabunla yıkadıktan sonra saçınızı şampuanla yıkasanız bile sabunu arıtamazsınız.
* Saç Kremi: Hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Saçların uçlarına da kullanılmamalıdır. Çünkü saç ucundan nefes alır. Saç kremi saçın nefes almasını engeller.
* 2'si 1 arada şampuan: Kesinlikle kullanılmamalıdır.
* Perma: Yaptırılmamalıdır, ancak yaptırılacaksa da çok iyi yerler tercih edilmelidir. Perma öncesi ve sonrası bakım ihmal edilmemelidir. Ben, işlem görmüş saça perma uygulamam.
* Defrüze: Aynı perma gibi zararlıdır.
* Balyaj: Dikkatli yapılırsa herhangi bir zararı yoktur.
* Röfle: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.
* Meç: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.
* Kaynak: Değişiklik isteyenler yaptırabilir. Hiç zararı yoktur. Çok iyi bilen kişiler yapmalıdır. 2 aydan uzun süre kullanılmamalıdır; kullanılırsa ense kökünde ve yanlarda dökülmeler başlar.
* Fön: Çok zararlıdır. Haftada bir defadan fazla uygulanmamalıdır. Evde kendi kendine fön çekmek doğru değildir.
* Maşa ve Pres: Fönden daha fazla tercih edilmelidir. Saça ciddi bir zararı yoktur.
Kınanın Saça Faydaları | OnikiBilgi.Com
milliyet gazetesi
Kına, saçların ışıldamasını ve saç derisinin sağlıklı bir hale gelmesini sağlar. Kına yakıldıktan 1 saat sonra temizlendiğinde saçların ışıldadığı kolayca görülebilir.
Hardal yağı ile kaynatılan kına yaprakları düzenli olarak saçlara uygulandığında uzamasını hızlandırdığı da öne sürülmektedir.
knann faydalar ve kimyasal sa boyalar
Saç boyama hakkında her şey
Kimyasal boya mı yoksa doğal boya mı seçmeli, saça zarar vermeden nasıl boyamalı? Renk değişikliği, beyazları kapama ya da sadece ışıltı vermek için en uygun boyama hangisi?
Güncelleme: 11:35 30 Temmuz 2005 CumartesiİSTANBUL - Saç boyama ile ilgili merak ettiğiniz soruların cevapları...
KİMYASAL BOYALAR: KULLANIŞLI VE BAZEN AGRESİF
Üç ana kimyasal boya vardır:
Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar. Etkileri birkaç (genellikle 6-8) şampuanlamadan sonra hafifler. Oksidasyon bazlı boyalardan daha iyi tolere edilirler.
Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar. Oksijenli su ise saç telinin içindeki doğal renk hücrelerini değiştirerek boyaların birleşip görünebilir olmasına izin verir. Bu boyalar beyaz saçların tamamen kapanmasına izin verdiği gibi, saç rengine yapılacak açma veya koyultma gibi kökten renk değişimleri için de uygundur. Dayanıklılıkları ise uzun sürelidir.
Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler. Saç kabuğunun açılıp boyanın tutunması için amonyak yerine aynı işlevi gören farklı bir molekül kullanılmaktadır. Yani bu tür boyalarda da saç teli kabuğunun hemen altı boyayı tutar. Bu da ton sür ton boyamanın direkt boyalardan fazla ama oksidasyon bazlı boyalardan daha az dayanması anlamına gelir. Ton sür ton boyalar %50’ye varan oranlarda beyaz saçları örter ve yaklaşık 24 şampuanlama içinde de hafifler.
BOYAMA FARKLARINI ANLAMAK KOLAY MIDIR?
Evet, farklı boyama şekillerini ayırt etmek kolaydır. Boyama şekli çoğunlukla kutunun üzerinde belirtilir. Ayrıca göz önüne alınabilecek çeşitli ipuçları da vardır. Örneğin, “6-8 şampuanlamadan sonra hafifler” dendiğinde uçucu bir boyama şekli anlaşılır. “Beyaz saçları tamamen kapatır” ibaresi ise oksidasyon bazlı bir boyayı tanımlar.
DOĞAL BOYALAR SAÇI KUVVETLENDİRİR
Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde edilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden olur.
Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.
Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın; boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.
Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşir.
Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesini sağlar.
Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanır. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak değişebilir. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresinin kısa tutulması gerekir.
Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.
BOYALAR SAÇI BOZAR MI?
Evet, özellikle saç telinin yapısını değiştirerek boyayan bazı kimyasal boyalar uzun dönemde saçınıza zarar verebilir. Bunlar, direkt boyalar ile ton sür ton boyalardır.
Özellikle kokusu yüzünden amonyak kötü bilinir. Oysa uçucu olma özelliği nedeniyle en az agresif olan iyi bir alkalindir. Gerçekten de amonyak saça kendini sabitlemez. İşlevini bitirdiğinde uçar. Oysa etanolamin gibi kullanılan bazı diğer alkalinlerde durum böyle değildir. Bunlar hiçbir koku vermezler ancak saç elyafına yapışıp kalırlar.
Amonyak kokusunu sevmeyenler için, bu kokuyu örten parfümlerle üretilmiş krem biçiminde boyalar bulunmaktadır.
BOYALARIN SAĞLIĞA ZARARI VAR MIDIR?
Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgilidir. Bu nedenle ev kullanıcılarına hararetle tavsiye edilen şey, tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleridir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar.
ALERJİ RİSKİ
Boya ürünleri mutlaka önceden test edilir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha hassas olabilir ve yapılan testlere rağmen ürün, bu insanlarda alerjiye neden olabilir. Testler, 1986 tarihinden beri hayvanların üzerinde değil, hücrelerin üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu testler insan vücudunun hassasiyetleri üzerine dayandırılmıştır. Bio-kimyagerler hücresel değişiklik veya mutasyonların olup olmadığını araştırır. Bu testler bitirildiğinde, insan derisi üzerinde yapılan testlere geçilir. Bunlar hammadde üzerinde yapılmaktadır. Bu da tahriş oranında fikir yürütülebilmesine izin verir.
Kına da alerjiye sebep olabilir, özellikle doğal olmayan “kara kına”. Kara kınada alerjiye neden olan, doğal kınaya karıştırılmış bakır oksit veya kurşun tuzudur. Bu moleküller saç için zararlıdır. Kara kınada göz ardı edilmemesi gereken bir alerji ve zehirlenme riski vardır. Kurşun tuzları saça sabitlenir. Bu nedenlerle bahsi geçen bir boyamanın üzerine kalıcı yeni bir boya uygulamak da sakıncalıdır; çünkü saçı yakma tehlikesi bulunur. Kimyasal boyaların prospektüslerinde üreticilerin, ürünlerinin metalik tuzlar içeren bir boyayla boyanmış saçlara uygulanmaması için talimatları vardır.
RENK DEĞİŞTİRMEDEN RÖFLE YAPMAK
Direkt ve uçucu bir boya seçin. Bu tip boyalar genellikle 6-8 şampuanlamada hafifler ama saça bir ışıltı getirir. Beyaz saçlar kapanmaz. Saçınızın doğal rengini de değiştirmezsiniz.
RENK DEĞİŞTİRMEDEN BEYAZLARI KAPATMAK
Ton sür ton boyalar beyaz saçları %50 den 70’e varan oranlarda kapatır. Bunlar direkt boyalar gibi saçın rengine kökten bir değişiklik getirmez, ancak saçı kendi doğal renk tonunda boyar veya ufak bir renk farkı sağlar. Bu boyalar 6-8 hafta içinde hafifler.
KÖKTEN RENK DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK VEYA AÇIK MEÇLER ELDE ETMEK
Saçın rengini açmak, kökten renk değişiklikleri veya saçın genelinden çok daha açık renkte meçler elde etmeye yarar. Böylece esmerden sarışına veya sarışından kızıl renge geçilebilir. Saçı açmak saçın asıl yapısını değiştirir. Saça rengini veren doğal madde olan melanin yok edilir. Renk açıcılar, oksijenli su gibi oksidasyon bazlıdır.
Açılmış olan saç daha hassastır ve kırılganlığı nedeniyle daha fazla bakım ister. Buna rağmen genel anlamda bozulmuş değildir. Bu nedenlerle boyanın kullanım talimatlarına ve uygulama sürelerine dikkatle uyulmalıdır. Tabii ki fazla agresif olan ve oksijenli suyla yapılan saç açma işlemlerinden de kaçınılmalıdır. Yoksa saça geri dönülemeyecek kadar büyük zararlar verilebilir.
Saç açma işlemi kalın veya ince telli her tür saça uygulanabilir. Önemli olan açma işleminin uygulanacağı saçın öncesini bilmektir. Örneğin, kalın olup da saç teli kabukları açık olan bir saç, sağlıklı ince bir saça göre açma işlemine daha hassas olacaktır.
BEYAZ SAÇLARI KAPATMAK VE RENK DEĞİŞTİRMEK
Bunun için oksidasyon bazlı bir boya kullanmanız gereklidir. Bu tür boyalar beyazları tamamen kapattıkları gibi renk değişiklikleri yapmak için de uygundur. Bu arada, beyaz saçı bulunmayıp da saç rengini değiştirmek isteyenler için beyaz saçları kapatmayan ancak kökten renk değişikliklerine izin verip renk çeşitleri bol olan kalıcı boyalar da vardır.
KUAFÖRDE Mİ EVDE Mİ BOYAMALI?
Kuaförde kullanılan boyalar, piyasada satılanlardan çok farklı değildir. En büyük fark, boyada kullanılan temel aktif maddelerin konsantrasyon oranlarındadır. Kuaförlerde doğal olarak eve oranla daha geniş bir renk ve çeşitleme imkanı bulunmaktadır. Yöntemler de farklılık gösterebilir çünkü kuaförler farklı nüanslarla karışımlar elde edebilir.
Üreticilerin sadece profesyoneller için ürettikleri ve dolayısıyla sadece kuaför salonlarında bulunabilen boyaları da vardır.
Kendi saçınıza uyarlanmış, kişiselleştirilmiş bir boyama istiyorsanız en iyi çözüm bir kuaför salonuna gitmeniz olacaktır. Özellikle de ilk kez boya yaptıracaksanız veya iki ton arasında kararsızsanız.
RENKLER: YILIN EĞİLİMLERİ VE ÖNERİLER
Bir renk seçmek her zaman kolay değildir. Zevkiniz olduğu kadar tarzınıza uygun bir renk seçmek doğru olacaktır.
Mat bir cildiniz varsa, sıcak yansımaları olan, dore veya bakır renklerini seçin.
Açık, pembemsi bir cildiniz varsa, size daha soğuk, kül ya da erik kurusu tonlarında renkler uygun olacaktır. Genel anlamıyla, koyu tonların hatları sertleştirme ve daha açık tonların da hatları yumuşatma özellikleri vardır.
KAYNAK: Enbir
Yeni bir görünüme sahip olmak isteyen bayanların en çok tercih ettiği yöntemlerden biri saçlarını boyatmaktır. Fakat saçlarınızı boyatırken yanlış teknikleri uygularsanız saç sağlığınızı olumsuz yönde etkiliyorsunuz.
Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli?
Değişiklik saçla başlıyor…Büyütmek için tıklayın
Kadınların çoğu aynaya baktığında kendinde bir değişiklik görmek istiyor. Bunun da en popüler yolu saç rengini değiştirmek.
Kimyasal mı doğal mı?
Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazları gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için…
Saçı boyarken bunlara dikkat!
Kimyasal boyalar mı, yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazlan gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için… En uygun saç boyası nasıl seçilir? Hangi metoda öncelik tanınma*lı? Saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanmak lazım?
Saçı oluşturan 5 temel element var:
• Protein yüzde 83-87
• Nem yüzde 3
• Tuz
• Şeker
• Yağ Asidi
Saç canlı bir organizma olmadığı için bu elementler korunmalı. Saçın ve cildin ideal pH seviyesi pH 4,5 – 5,5 arası.
3 ana kimyasal boya var
• Üç ana kimyasal boya var: Direkt, Kalıcı ve Ton Sür Ton Boyalar.
Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar.
Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar.
Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler.
Doğal boyalar saçı kuvvetlendiriyor
Kına en bilenen doğal saç boyası. Avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmaması.
Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde ediliyor.
Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarında. Bunlardan da maun ve kumral yansımalar elde ediliyor.
Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılıyor. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmadığından bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gidiyor.
Organik saç boyaları “organik” değil!
• Doğal olduğu iddia edilen ürünlerde BDIH (kontrol edilmiş doğal kozmetik) sertifikası aranmalı. Sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve diğer petrol kökenli maddeler içermemeli.
• Ambalajında “organik” yazan her boyanın organik olmadığı, özellikle kimyasal saç boyası kullanmaları kadın-doğum uzmanlarınca önerilmeyen hamile kadınlar bu konuda dikkat etmeli.
Saç boyaları kanserojen mi?
• Yiyip içtiklerimizin “içindekiler” listesine bakıyoruz ama vücudumuza sürdüğümüz bakım ürünlerinin, boyaların, krem ve parfümlerin içinde ne olduğuna bakmak pek aklımıza gelmiyor. Oysa, derimiz de üzerinde bulunan maddeleri kan dolaşımına aktarma kabiliyetine sahip.
• Saç boyası üretiminde kullanılan kimyasallardan 22 tanesi Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Amerikalı bir çevre örgütünün incelemesinde birçok saç boyasının “çok zararlı” olduğu görüldü.
• Kafaya pek takmadığımız bu “içinde ne var” sorusu, Amerikalı çevre örgütü EWG’nin kafasına çok takılmış. Binlerce kozmetik ürününü inceleyip içinde hangi maddeler olduğuna bakmışlar.
• Aslında bu gizlenen bir şey değil, küçücük harflerle de olsa çoğu ürünün üstünde yazıyor. Yaptıkları şey daha ilginç; içindekiler listesinde bulunan kimyasalların sicilini de dökmüşler.
Boyanın içinde bu maddeler varsa dikkat!
Bu 22 kimyasal maddeyi içeriyorsa saçınıza sürdüğünüz boya size zarar veriyor. İşte o liste:
• 6-Methoxy-2,3-Pyridinediamine
• 2,3-Naphthalenediol
• 2,4-Diaminodiphenylamine
• 2,6-Bis(2-Hydroxyethoxy)-3,5-Pyridinediamine
• 2-Methoxymethyl-p-Aminophenol
• 4,5-Diamino-1-Methylpyrazole
• 4,5-Diamino-1-((4-Chlorophenyl)Methyl)-1H-Pyrazole Sulfate
• 4-Chloro-2-Aminophenol
• 4-Hydroxyindole
• 4-Methoxytoluene-2,5-Diamine
• 5-Amino-4-Fluoro-2-Methylphenol Sulfate
• N,N-Diethyl-m-Aminophenol
• N,N-Dimethyl-2,6-Pyridinediamine
• N-Cyclopentyl-m-Aminophenol
• N-(2-Methoxyethyl)-p-phenylenediamine
• 2,4-Diamino-5-methylphenetol
• 1,7-Naphthalenediol
• 3,4-Diaminobenzoic acid
• 2-Aminomethyl-p-aminophenol
• Solvent Red 1 (CI 12150)
• Acid Orange 24 (CI 20170)
• Acid Red 73 (CI 27290)17
Kaynak melekler mekanı
SAĞLIK
Saç boyası deyip geçmeyin!
Saç boyasının zararları
10 Tem 2010 10:06 Samanyolu Haber
Yanlış saç boyası tercihi, birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Dermatolog Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor.
Güneş, saç boya ma sıklığının azaltılmasını belirtirken, dermatolog Zerrin Baysal ise kimyasal boyalar gibi doğal gibi gözüken boyaların da baş ağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olacağını belirtti.
Güzel görünmek, beyazları kapatmak ve özellikle sıkıntılı zamanlarımızda değişiklik yapmak için saçlarımızı boyatır, dış görünüşümüzde değişikliğe gideriz. Ancak kimyasal saç boyaları ve piyasada 'doğal' denilerek satılan birçok saç boyası saça zarar verirken birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Uzmanlar, saç boyalarının baş ağrısı, kaşıntı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, saçta incelme, kuruma ve kopmaya neden olduğunu söylüyor.
Kimyasal saç boyaları, oksijen bazlı krem ve sentez pigmentlerinin karıştırılması ile elde ediliyor. Okside olan boya pigmentleri, saçın içerisine girer, saçta birikir ve çıkamaz. Bu nedenle saçın beslenme ve bakımını sağlayan köklerdeki yağ, saç uçlarına doğru etki edemez ve kırık uçlar, saçta kuru, mat bir görünüm oluşur. Hospitalium Hastanesi Dermatoloğu Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor. Saç boyalarındaki hidrojen peroksit ve amonyak gibi maddelerin saçın dış koruyucu tabakasına zarar verdiğini belirten Güneş, "Bu kimyasal maddeler saçlarda kuruma, matlaşma, deride yaralara ve saçların kırılarak dökülmesine yol açar. Özellikle hamileler, saçlarını kesinlikle boyatmamalıdır.'' dedi. Güneş, ayrıca saç boyama sıklığının azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
Ambalajında 'doğal' yazan birçok saç boyası, içeriğinde kimyasal madde bulunduruyor.
Doğal saç boyasının kına ve meyve özlerinden oluşması gerektiğini belirten Memorial Hastanesi Dermatoloğu Zerrin Baysal ise 'doğal' olarak satılan boyaların birçoğunun doğal olmadığını iddia etti. Doğal görünümlü kimyasal saç boyalarının sağlığı tehdit ettiğini anlatan Baysal, "Bu tür boyalarda kına rengini koyulaştırmak için boyanın içine 'pikramat' adlı madde koyuluyor ancak bu madde tamamen kanserojeniktir. Kimyasal boyalar gibi bu tür doğal boyalar da başağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olur. Halkımız doğal yazan her boyanın doğal olduğunu düşünmemeli.'' şeklinde konuştu. Baysal, Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası olan boyaların kimyasal madde içermeyen ürün olduğunu vurguladı.
Boyanın doğal olduğunu nasıl anlarız?
İçeriğinde rezorsinol, amonyak, phenylene diamine ve hidrojen peroksit maddeleri bulunmaması gerekir.
Boyanın kutusunda Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası bulunmalı.
Doğal boyalar, saç rengini açamaz. Saç kutusunda koyu saç rengini, sarıya boyayabileceğinizi gösteriyorsa, doğal değildir.
Doğal boyalarda, boyamadan bir süre sonra boya akar ve beyaz saçlar görünmeye başlar.
ZAMAN
Saç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi
Yazar : Fatih ,
Tarih :03 6th, 2008,
Kategori : Genel konular
Yorum yok
.
Etiketler :
Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, kapsamlı bir araştırmada daha saptandı. Barselona’daki Katalan Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, “başta saç renklendiricileri 1980’den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı” belirtildi. De Sanjose, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, 6 Avrupaülkesinden 4 bin 719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri incelerek desteklediklerini söyledi. Araştırmada, hasta kadınların dörtte üçü saçlarını boyarken, erkeklerin yüzde 7’sinin boyadığı belirlendi. Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi. American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı.De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10’unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi. 1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığıbelirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.
Devamı oku: Sç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi
28 Temmuz 2012 Cumartesi 12°Cİstanbul ->
YAZARLARGÜNCELPOLİTİKAEKONOMİSPOR DÜNYASİNEMASANATMAGAZİNMEDYASAĞLIK10 soruda Saç boyası
3 Ağustos 2008 Pazar 10 soruda Saç boyası
Saçı boya değil renk açıcılar yıpratıyor
Sıkıntıdan, değişiklik yapmak ve güzel görünmek için, beyazladığından... Kısacası saç boyamak için sebep çok. Özellikle beyazlarını kapatması için pek çok kadın ve erkek saçını boyuyor. Henüz piyasaya ‘Bir kere boyayın, saçınız bir daha beyazlamasın’ diyen bir ürün çıkmadığı için bu boyamalar sürüp gidecek. O zaman püf noktaları bir an önce öğrenmekte fayda var
Saç boyamak zararlı mı?
Çukurova Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Varol L. Aksungur ‘Saç boyamak zararlı değil ama alerji yapabilir. Nasıl çilek ya da çikolata yenildiğinde kaşıntı olursa, saç boyası da deride egzamaya neden olabilir. Sulu ve kabuklu yaralar çıkabilir’ diyor.
Saç boyası kansere neden oluyor mu?
Yapılan araştırmalarla saç boyasında kullanılan solvent, portakal asidi, siklopentil, hydroksindole, kırmızı asit 73, diaminobenzoic asit, methoksi, chloro 2 aminofenol gibi 22 maddenin kansere neden olduğu belirlendi. Bu 22 maddenin özellikle mesane kanserine yakalanma riskini artırdığı belirtiliyor. Bu maddeler 1 Aralık 2006 tarihinden itibaren Avrupa Birliği üye ülkelerinde saç boyalarında kullanılmıyor. Çünkü yasak.
‘Saçını çok boyarsan çabuk beyazlar’ deniliyor. Gerçekten saç boyamak saçları beyazlatıyor mu?
Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyasının saçı beyazlatmadığını belirterek ‘Saçın boyanmasından önce saçın rengini açmak için kullanılan kimyasal maddeler saçı beyazlatabilir. Ama saç boyası saçı beyazlatmaz’ diyor.
Hamileler saç boyayabilir mi?
Gazi Üniversitesi Meslek Eğitim Fakültesi Kuaförlük ve Güzellik Bilgisi Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Tülay Kahraman hamile kadınların ilk beş ay saçlarını boyatmadığını belirterek ‘Çünkü deride yüzde bir emilim söz konusu. Ancak beş aydan sonra boyatmak isterse bitkisel boya kullanmalarını tavsiye ediyoruz’ diye konuşuyor.
Saç boyasının bitkiseli olur mu?
Tülay Kahraman bitkisel saç boyasının olduğunu belirterek şunları söylüyor: ‘İçinde amonyak olmayan boyalar var. Bunların zararı yok. Aslında içinde kimyasallar bulunan boyaların da bir zararı yok. Ama doğru yapıldığı takdirde. Boyanın formüle göre yapılması gerekiyor. Aksi takdirde deri yanıklarına ya da saç yanmasına neden olabilir.’
Ucuz boyalar zarar verebilir mi?
Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyası satın alırken üzerinde Sağlık Bakanlığı ya da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından verilmesi gereken onaya dikkat edilmesi konusunda uyarıyor:
Tülay Kahraman ise bunun yanı sıra boyanın üzerindeki son kullanma tarihi konusunda şu uyarıda bulunuyor: ‘Tarihi geçmiş boyayı açtığınızda havayla temas edince oksitlenir, etkisini göstermez. Son kullanma tarihi geçmiş boyayı satın almayın.’
Piyasada sarı, kahverengi, siyah kınalar satılıyor. Bunlar bitkisel mi?
İçinde amonyak ve muadili varsa bitkisel değildir. Bu tip ürünlerin ambalajındaki içeriğine bakılarak bitkisel olup olmadığı anlaşılabilir.
Saç ne kadar sıklıkla boyanmalı?
Boyatan kişi ihtiyacına göre değişiyor. Örneğin beyaz kapatmak için saç boyanıyorsa uzmanlar en az üç haftada bir boyatabileceğini söylüyor. Ama siz siz olun saçınızı haftada bir boyatmayın. Çünkü boya saçın üzerinde yeni tabaka oluşturur, bu tabaka saçı yıpratır.
Saç rengini açmak için kullanılan maddelerin zararı nedir?
Saç açma işlemi, normal boyalamalara göre daha zararlı. Saçın dokusunu daha çok yıpratıyor.
Boya sonrası saçın yıpranmaması için nasıl bir bakım uygulanmalı?
Boyalı saçlar için piyasada pek çok çeşit şampuan, krem, maske, bakım kürleri satılıyor. Uzmanlar bu ürünlerin kullanılmasını öneriyor.
<a href='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/ck.php?n=a5d92541&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE' target='_blank'><img src='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/avw.php?zoneid=69&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a5d92541' border='0' alt='' /></a>
Güzellik
Beyaz Saçlara Bitkisel Boya
24 Nisan 2010
Saç bakımı ve saç boyama merakı doğru yapılmazsa üzücü sonuçlar doğurabilir. Danimarka’da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Bu durumda en doğrusu bitkisel saç boyası kullanmak. Tabi saç bakım ürünlerininde bitkisel olmasına özen göstermek şart…
Kırlaşan saçlara bitkisel boya
Genellikle yaşlılığın en büyük belirtisi olarak görülen beyaz saçlar herkese rahatsızlık verir. Çözüm basittir; saçları boyamak. Bu durumda kimyasal saç boyaları değil, bitkisel olanlar tercih edilmeli.
Avrupa’da 18 yaş üzeri her üç kadından ve 40 yaş üzeri on erkekten biri saçını boyamaktadır. Bu kadar yaygın olan bir uygulama konusunu eleştirmenin güçlüğünün bilincindeyim. Fakat bir tıp mensubu olarak işlemin sağlığa etkileri konusunda toplumu aydınlatmanın yararlı ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Saç boyamada oksidasyonla boya maddesi saça uygulanır. Boyanın saçtan çıkarılması olanaksızdır. Eğer saçın eski rengine
--------------------------------------------------------------------------------
dönmek istenirse, saç uzadıkça kesilerek bu mümkündür. Saçın iç yapısına müdahale ederek saç rengini değiştiren tüm kimyasal maddelerin sağlık için sakıncaları vardır. Örneğin, saç boyalarındaki phenilendiamin (PDA), o-toluylendiamin, Resorcin, alpha naphthol; böbrek, karaciğer ve kalbe zarar vermektedir. Kurşun asetat kanserojen ve aşırı toksiktir. Danimarka’da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Bu bulguyu Amerika ve Almanya’da da yapılan araştırmalar doğrulamıştır. Birkaç yıl önce de kimi kadınların ameliyatla alınmış rahimlerinin iç dokusunda boya maddesi birikimi saptandığı basına manşet olmuştur. Boya maddesi idrarda da bulunmuştur. Seçilen saç boya rengi ne kadar koyu ise kanser riski de o derece büyüktür. Amerika’da California Southern Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmada ayda bir kez saçını boyatan bayanlarda bir yıl sonra mesane kanseri riskinin 2.1 oranında arttığı saptanmıştır. 15 yıl süreli uygulamadan sonra ise bu artış oranı; saçını boyatmayanlara göre yüzde 330′dur. Boya ürünleri ile çok sık temasta olan kuaförlerde de bir sene sonra mesane kanseri riski yüzde 50 artmaktadır. Amerikalı bilim adamları saç boyası ile meme kanseri arasında da ilişkiyi ortaya koymuşlardır. Sürekli saç boyatanlarda meme kanseri riski 5 kat artmaktadır. Yalnızca boya maddesi değil, ürünlerdeki oksidasyon maddesi de hastalıklara neden olmaktadır. Örneğin amonyum persulfat/ amonyum peroksodisulfat toz ve buharıyla kuaför astımı olarak tanımlanan rahatsızlığa yol açmaktadır. Hidrojenperoksit hücrelerimize zarar veren serbest radikalleri oluşturmaktadır. Bu nedenlerle saç boyası ürünlerinin baş derisiyle temasının elden geldiğince azaltılması ve uygulayıcının eldiven kullanması önerilmektedir.
Beyaz Saç Sorun Değil
Uzun yıllardan beri kırlaşmış saçlar yaşlanma belirtisi sanılmaktadır. Ancak yirminci yaşlardan başlayarak bir kısım insanda saçların kırlaşmaya başlaması bu inanışı desteklememektedir. Vücutta renk pigmenti yapımının azalması saçların kırlaşmasına neden olmaktadır. Saçları kırlaşmış bir erkeğe kötü ve yaşlı görünüm yakıştırılmadığı halde kadınlarda kır saçların yaşlı görünüm sergilediği korkusu yaygındır. Gerçi rengi kaybolmuş saçın nemliliği de azalmış ve matlaşmıştır. Özellikle mat ve soluk bir saçı kimyasal girişimlerle canlandırmak, nemliliğini ve parlaklığını kazandırmak mantıklı ve uygun bir yol değildir. Saç boyası ile sağlanan parlaklık çok kısa sürelidir. Bu girişimlerle saçın yıpranması ön plana çıkar. Her şey için olduğu gibi, saça da sevgi dolu bir yaklaşımla; eksiğini giderici ve iyi bir bakım uygulayarak tekrar parlak ve canlı bir görünüm sağlamak mümkündür.
Parlaklık kazandırır ama ana rengi değiştirmez
İnsanlarda güzelleşme isteği daima vardır. Eski Mısır’da M.Ö. 3000 yıllarında bitkisel boyalarla saç boyamaya dair kanıtlar vardır. Eğer saç boyama gereksinimi varsa bitkisel boyalar sakıncasız alternatiftir. Peygamber çiçeği (mavi kantaron), yaban mersini, çay, soğan kabuğu, çivit, kına, hatmi çiçeği ve diğer birkaç bitki karışımı bitkisel boya olarak uygulanmaktadır. Kına yaprakları, bitki 5 yaşından genç ise kırmızıoranj tonda boyar. Bitki yaşlandıkça boyamaları bakırdan altın rengine kadar açılır. 10 yıldan sonra artık yapraklar boyayıcı değildir. Bundan sonra saç bakımı ürünlerinde kullanılır.
Uzun süre kalan kına çok zararlı milliyet com
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Aktaş, kınanın yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanılmasının karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu bildirdi.
inShare0Yorum: 0
Prof. Dr. Aktaş, yaptığı açıklamada, kınanın antibakteriyel özelliği bulunduğunu, mantar hastalığı ve bakterilere karşı kullanılabileceğini belirtti.
Kınanın antibakteriyel özelliği nedeniyle kısa süreli kullanılabileceğini ancak yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanıldığında karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
“Kına özellikle saç kıllarının dibinden çok çabuk emilerek kana geçer. Saç köklerinin emme gücü çok yüksektir. Dışarıdan temas eden maddeleri adeta sünger gibi emerler. Deriye damlatılan bir madde, saatlerce emilmeden durur ama saça damlatılan madde kıl kökünden çok çabuk emilir. Sedef hastalarında uzun süre saçlı deride kullanılan kortizonlu sular ve losyonlar da çok çabuk emildiği için hastayı şişirir” dedi.
Aktaş, kuaförlerin kullandığı saç boyalarına da kınanın bazı türlerinin karıştırıldığını, bunların bazılarının kanserojen bir madde olan kadmiyum sülfit içerdiğini söyledi

internette dolaşırken okuduğum bir yazıyı sizle paylaşmak istiyorum. saç kınası mı, saç boyası mı diyenler okumalı. hatta bunu demeyip boyadan vazgeçmeyenler de okusun, belki fikirleri değişir :)
“kimyasal boyalar, saldırgan bir şekilde saçın doğal pigmentlerini bozarak yerine sentetik boyaları yerleştirirler. böylece orijinal saç renginiz geri dönüşsüz olarak tamamen değişmiş olur. oysa saçın doğal renk pigmentlerinin saçı stabilize etme özelliği vardır. dolayısıyla sıkça kimyasal boyalarla boyanan saçlarda, bu özellik kaybolduğu için, çabuk kırılma ve matlaşma görülür.
bitkisel saç boyaları ise (kına gibi) saçın sadece pulsu tabakasına ve dış yüzeyine yerleşir. saçın doğal rengini veren renk pigmentleri doğal bitkisel boyanın arasından ışıldamasını sürdürür. yeni saç renginiz, doğal saç renginizin ve bitkisel saç boyasının kombinasyonu ile ortaya çıkar.”
Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak Kendimizde bir değişiklik yapmak istediğimizde imdadımıza yetişen rengarenk saç boyalarının birçok çeşidi ve rengi bulunuyor. Önemli olan saça en az zarar vereni bulmak ve doğru uygulamak.
Bazılarımız saçlarımıza parlaklık vermek için bazılarımız farklı bir renk için çoğumuz ise beyazlarımızı kapatmak için saçlarımızı sık sık boyarız. Dip boyası röflesi baleyajı derken birçok kimyasal işlemden geçen saçlar zamanla yıpranıyor. Boyanın ince telli saçları kalınlaştırdığı söylense de özünde kimyasal maddeler içeren saç boyaları saça bir miktar zarar veriyor. Saça en az zarar veren boya tipi direkt içerikli olanları. Bu boya tipi saçı değiştirmeden saç telinin dış yüzeyine sabitlenir; ışıltı ve yansıma yaratırlar.
Ama beyazları kapatmazlar. Etkisi 6-8 şampuanlamadan sonra hafifler. İçlerinde su ve amonyak bulunan kalıcı boya olarak da bilinen oksida syon bazlı boyalar ise saça rengini veren melaninin yapısını değiştirirler. Amonyak boyanın saça nüfuz edebilmesi için saç telini açar. Saçınızdaki beyazları tamamen kapatmak ya da saç renginizde radikal bir değişiklik yapmak için bu tip boyaları kullanabilirsiniz. Ancak bu tip boylarla 4 hafta geçmeden saçın tekrar boyanması çok zararlı.
Saç renginde birkaç ton değişiklik yapan sür ton boyalar ise sadece oksijenli su içerir. Saça içinde amonyak bulunan boyalardan daha az zarar verirler ve beyaz saçları yüzde elli oranında kapatırlar. Saçlarınız cansızsa en akıllıca olanı hiç boyamamaktır. Ama ille de boyayacağım diyorsanız iyi bir kuaföre başvurun. Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgili.
Bu nedenle ev kullanıcılarına tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleri tavsiye edilir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar. daha Çok eskiden beri saça renk vermek için kullanılan kınanın avantajı saça diğer kimyasal saç boyaları gibi zarar vememesi… Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılsa da kına fazla renk seçeneği sunmaz. Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.
DAHA AZ YIPRANMA
Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç rengini oryal veya peroksitlerle açmanın zararlı olduğunu ve bu işlemlerin sonucunda saçların kolay kırıldığını belirtiyor. Eczacıbaşı saçın daha az yıpranması için saç rengine yakın tonların tercih edilmesini öneriyor. Yapılan uygulama ve boyalarla saçın zarar görmesi durumunda Eczacıbaşı şunları öneriyor: “Saçlarınızı istediğiniz uzunluktan daha kısa kestirip saçınızı bir dönem için dinlendirip periyodik ve düzenli bir bakıma tabi tutabilirsiniz. Ağızdan alınan ve kıl köklerini besleyici etkisi olan ilaçlar saç mezoterapisi (saça vitamin enjeksiyonu) ve saç bakım maskeleri saçlarınızda bir süre sonra iyileşmelerin gözlemlemesini sağlayacaktır.”
Nelere dikkat etmek gerekir ?
Dermatolog Dr. Melisa Eczacıbaşı saç boyarken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor:
* Saçı yıkarken ılık su Ph derecesı 5.5 – 6.5 arasındaki saç bakım ürünleri ve şampuanları tercih etmek gerekir.
* Boyayı kirli saça uygulayın. Çünkü saçların dibinde birikmiş olan saçın doğal yağı sebum boyadaki kimyasal maddelere karşı saçı korur.
* Hassas ve alerjik bünyeli kişilerde yarı kalıcı veya kalıcı boyalar uygulanmadan önce alerjik test yapılması kişiyi olası reaksiyonlara karşı korur. Boya yapılmadan önce ensede görünmeyen bir yerde veya saçın bir kısmında boya denenebilir.
* İlk kez boyanan saçta istenilen renk tonu tutmayabilir ve yer yer kızıl renk değişiklikleri görülebilir.
* Çok az olmakla birlikte bazı kişilerde boyadaki parafenilenediamin maddesine karşı yüzde şişkinlik ve kızarıklık gibi reaksiyonlar görülebilir. Böyle durumlarda saç acilen yıkanmalı ve gerekirse doktora başvurulmalı
Kına saça zarar verir boya ise besler Şu an 17 Mayıs 2006 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız
Tarkan, İlhan Mansız ve Seda Sayan gibi birçok ünlü ismin saçlarını tarayan Yıldırım Özdemir, sağlıklı saçlara sahip olmanın yollarını açıkladı. Saç kremi kullanılmaması gerektiğini söyleyen Özdemir, kınanın saça verdiği zararları anlattı.
Yıllardır Tarkan, İlhan Mansız, Sertab Erener, Seda Sayan, Yalın, Şenay Akay ve Gülşen gibi ünlü isimlerin saçlarını emanet ettiği ünlü kuaför Yıldırım Özdemir, saç hakkında bilinen tüm yanlışları açıkladı. Yüzyıllardır kadınların saçlar hakkında doğru bildiklerine inandıkları pek çok yanlış olduğunu söyleyen Özdemir, şampuan seçiminin öneminden saç ürünlerinin kullanımına kadar her konuda kadınlara sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmanın ip uçlarını verdi.
YUMURTA SÜRMEYİN
Saçların haftada iki kereden fazla şampuanlanmaması gerektiğine dikkat çeken Özdemir, "Her gün saçınızı sadece durulayın. Çünkü saç her şampuanlandığında kendisini besleyen yağını kaybediyor" diyor. Evde kadınların kendi kendilerine saçlarına uyguladıkları bakımların hiçbir yararı olmadığını, aksine kullanılan bazı malzemelerin saça zarar verdiğini belirten Özdemir, "Evde yapılan doğal bakımlar sadece saç dersini besler. Saça bir faydası yoktur. Hatta bakım için kullanılan yumurta saçın nefes almasını engeller" diyor. Özdemir, kadınlara sadece hindistancevizi yağı ile bakım yapmalarını öneriyor. Çünkü bu yağ diğerlerine oranla çok daha ince olduğu için saçı besliyor. Saç dökülmesinin en büyük nedeninin stres olduğunu söyleyen Özdemir, kafa üzerindeki kan deveranının yetersiz olmasının da dökülmeye yol açtığını açıkladı. Özdemir, saçı yıkarken veya duştan sonra saça havlu sarılıyken dört dakika kadar friksiyon yapılmasının ise çok faydalı olacağını belirtiyor.
Kadınların doğru bildiği yanlışlar
* Köpük: Alkol içerir ve dolayısıyla saçı kurutur. Saçınıza bakım köpükleri kullanmanız daha faydalı olur.
* Jöle: Saçın nefes almasını engeller.
* Sprey: Jöle ve köpüğe nazaran daha az zararlıdır.
* Serum ve parlatıcı sprey: Saça nem ve yağ kazandırır. Oluşturduğu film etkisiyle saçı korur ve spreyin zararlarını azaltır.
* Kına: Çok zararlıdır ve yaptırılmamalıdır. Saçı kurutur, doğal yağını alır. Eğer yaptırılacaksa uygulama sonrasında yağlı bakım yapılarak saça kaybettiği yağ geri kazandırılmalıdır.
* Boya: Saçı besler, faydalıdır.
* Oreal: Saçı bozar ve zararlıdır.
* Şampuan: Kaliteli şampuanlar tercih edilmelidir çünkü saç kendi yağıyla beslenir. Kalitesiz şampuanlar yüksek deterjan oranıyla saçın yağ dengesini bozar. Kaliteli şampuanlar ise saçın yağ dengesine zarar vermeden sadece saçın üstündeki kirleri temizler. Dalga belirginleştirici ve saç düzleştirici şampuan diye bir şey yoktur.
* Sabun: Saç kesinlikle sabunla yıkanmamalıdır. Sabun saça yapışır, nefes almasını engeller. Oysa ki saçın üzerindeki kirlerle birlikte akıp gitmesi gerekir. Sabunla yıkadıktan sonra saçınızı şampuanla yıkasanız bile sabunu arıtamazsınız.
* Saç Kremi: Hiçbir şekilde kullanılmamalıdır. Saçların uçlarına da kullanılmamalıdır. Çünkü saç ucundan nefes alır. Saç kremi saçın nefes almasını engeller.
* 2'si 1 arada şampuan: Kesinlikle kullanılmamalıdır.
* Perma: Yaptırılmamalıdır, ancak yaptırılacaksa da çok iyi yerler tercih edilmelidir. Perma öncesi ve sonrası bakım ihmal edilmemelidir. Ben, işlem görmüş saça perma uygulamam.
* Defrüze: Aynı perma gibi zararlıdır.
* Balyaj: Dikkatli yapılırsa herhangi bir zararı yoktur.
* Röfle: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.
* Meç: Zararı yoktur ancak ben uygulamam.
* Kaynak: Değişiklik isteyenler yaptırabilir. Hiç zararı yoktur. Çok iyi bilen kişiler yapmalıdır. 2 aydan uzun süre kullanılmamalıdır; kullanılırsa ense kökünde ve yanlarda dökülmeler başlar.
* Fön: Çok zararlıdır. Haftada bir defadan fazla uygulanmamalıdır. Evde kendi kendine fön çekmek doğru değildir.
* Maşa ve Pres: Fönden daha fazla tercih edilmelidir. Saça ciddi bir zararı yoktur.
Kınanın Saça Faydaları | OnikiBilgi.Com
milliyet gazetesi
Kına, saçların ışıldamasını ve saç derisinin sağlıklı bir hale gelmesini sağlar. Kına yakıldıktan 1 saat sonra temizlendiğinde saçların ışıldadığı kolayca görülebilir.
Hardal yağı ile kaynatılan kına yaprakları düzenli olarak saçlara uygulandığında uzamasını hızlandırdığı da öne sürülmektedir.
knann faydalar ve kimyasal sa boyalar
Saç boyama hakkında her şey
Kimyasal boya mı yoksa doğal boya mı seçmeli, saça zarar vermeden nasıl boyamalı? Renk değişikliği, beyazları kapama ya da sadece ışıltı vermek için en uygun boyama hangisi?
Güncelleme: 11:35 30 Temmuz 2005 CumartesiİSTANBUL - Saç boyama ile ilgili merak ettiğiniz soruların cevapları...
KİMYASAL BOYALAR: KULLANIŞLI VE BAZEN AGRESİF
Üç ana kimyasal boya vardır:
Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar. Etkileri birkaç (genellikle 6-8) şampuanlamadan sonra hafifler. Oksidasyon bazlı boyalardan daha iyi tolere edilirler.
Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar. Oksijenli su ise saç telinin içindeki doğal renk hücrelerini değiştirerek boyaların birleşip görünebilir olmasına izin verir. Bu boyalar beyaz saçların tamamen kapanmasına izin verdiği gibi, saç rengine yapılacak açma veya koyultma gibi kökten renk değişimleri için de uygundur. Dayanıklılıkları ise uzun sürelidir.
Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler. Saç kabuğunun açılıp boyanın tutunması için amonyak yerine aynı işlevi gören farklı bir molekül kullanılmaktadır. Yani bu tür boyalarda da saç teli kabuğunun hemen altı boyayı tutar. Bu da ton sür ton boyamanın direkt boyalardan fazla ama oksidasyon bazlı boyalardan daha az dayanması anlamına gelir. Ton sür ton boyalar %50’ye varan oranlarda beyaz saçları örter ve yaklaşık 24 şampuanlama içinde de hafifler.
BOYAMA FARKLARINI ANLAMAK KOLAY MIDIR?
Evet, farklı boyama şekillerini ayırt etmek kolaydır. Boyama şekli çoğunlukla kutunun üzerinde belirtilir. Ayrıca göz önüne alınabilecek çeşitli ipuçları da vardır. Örneğin, “6-8 şampuanlamadan sonra hafifler” dendiğinde uçucu bir boyama şekli anlaşılır. “Beyaz saçları tamamen kapatır” ibaresi ise oksidasyon bazlı bir boyayı tanımlar.
DOĞAL BOYALAR SAÇI KUVVETLENDİRİR
Kına en fazla tanınan doğal saç boyasıdır. Kınanın avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmamasıdır. Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde edilir. Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarından geçer. Bunlar da maun ve kumral yansımalar elde edilmesine neden olur.
Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılır. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmaz; bu nedenle bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gider.
Doğal boyalar saç telinin içine nüfuz etmez, beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız nötr kına uygulayın; boya maddelerinden arınmış kına saçınızı boyamaz.
Doğal boyaların özelliği, sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşir.
Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar; çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesini sağlar.
Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanır. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak değişebilir. Örneğin açık renk saçta “havuç turuncusu” gibi bir sonuç istenmiyorsa, uygulama süresinin kısa tutulması gerekir.
Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun süre tutar. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.
BOYALAR SAÇI BOZAR MI?
Evet, özellikle saç telinin yapısını değiştirerek boyayan bazı kimyasal boyalar uzun dönemde saçınıza zarar verebilir. Bunlar, direkt boyalar ile ton sür ton boyalardır.
Özellikle kokusu yüzünden amonyak kötü bilinir. Oysa uçucu olma özelliği nedeniyle en az agresif olan iyi bir alkalindir. Gerçekten de amonyak saça kendini sabitlemez. İşlevini bitirdiğinde uçar. Oysa etanolamin gibi kullanılan bazı diğer alkalinlerde durum böyle değildir. Bunlar hiçbir koku vermezler ancak saç elyafına yapışıp kalırlar.
Amonyak kokusunu sevmeyenler için, bu kokuyu örten parfümlerle üretilmiş krem biçiminde boyalar bulunmaktadır.
BOYALARIN SAĞLIĞA ZARARI VAR MIDIR?
Oksidasyon bazlı boyalara kıyasla direkt ve doğal boyalar daha az alerjiye neden olur. Alerji vakalarının çoğu doğrudan boya maddesiyle ilgilidir. Bu nedenle ev kullanıcılarına hararetle tavsiye edilen şey, tüm saça boya uygulamadan önce küçük bir bölgede boyayı denemeleridir. Kuaförler de benzer şekilde uygulama yapar.
ALERJİ RİSKİ
Boya ürünleri mutlaka önceden test edilir. Ancak bazı insanlar diğerlerine göre daha hassas olabilir ve yapılan testlere rağmen ürün, bu insanlarda alerjiye neden olabilir. Testler, 1986 tarihinden beri hayvanların üzerinde değil, hücrelerin üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bu testler insan vücudunun hassasiyetleri üzerine dayandırılmıştır. Bio-kimyagerler hücresel değişiklik veya mutasyonların olup olmadığını araştırır. Bu testler bitirildiğinde, insan derisi üzerinde yapılan testlere geçilir. Bunlar hammadde üzerinde yapılmaktadır. Bu da tahriş oranında fikir yürütülebilmesine izin verir.
Kına da alerjiye sebep olabilir, özellikle doğal olmayan “kara kına”. Kara kınada alerjiye neden olan, doğal kınaya karıştırılmış bakır oksit veya kurşun tuzudur. Bu moleküller saç için zararlıdır. Kara kınada göz ardı edilmemesi gereken bir alerji ve zehirlenme riski vardır. Kurşun tuzları saça sabitlenir. Bu nedenlerle bahsi geçen bir boyamanın üzerine kalıcı yeni bir boya uygulamak da sakıncalıdır; çünkü saçı yakma tehlikesi bulunur. Kimyasal boyaların prospektüslerinde üreticilerin, ürünlerinin metalik tuzlar içeren bir boyayla boyanmış saçlara uygulanmaması için talimatları vardır.
RENK DEĞİŞTİRMEDEN RÖFLE YAPMAK
Direkt ve uçucu bir boya seçin. Bu tip boyalar genellikle 6-8 şampuanlamada hafifler ama saça bir ışıltı getirir. Beyaz saçlar kapanmaz. Saçınızın doğal rengini de değiştirmezsiniz.
RENK DEĞİŞTİRMEDEN BEYAZLARI KAPATMAK
Ton sür ton boyalar beyaz saçları %50 den 70’e varan oranlarda kapatır. Bunlar direkt boyalar gibi saçın rengine kökten bir değişiklik getirmez, ancak saçı kendi doğal renk tonunda boyar veya ufak bir renk farkı sağlar. Bu boyalar 6-8 hafta içinde hafifler.
KÖKTEN RENK DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK VEYA AÇIK MEÇLER ELDE ETMEK
Saçın rengini açmak, kökten renk değişiklikleri veya saçın genelinden çok daha açık renkte meçler elde etmeye yarar. Böylece esmerden sarışına veya sarışından kızıl renge geçilebilir. Saçı açmak saçın asıl yapısını değiştirir. Saça rengini veren doğal madde olan melanin yok edilir. Renk açıcılar, oksijenli su gibi oksidasyon bazlıdır.
Açılmış olan saç daha hassastır ve kırılganlığı nedeniyle daha fazla bakım ister. Buna rağmen genel anlamda bozulmuş değildir. Bu nedenlerle boyanın kullanım talimatlarına ve uygulama sürelerine dikkatle uyulmalıdır. Tabii ki fazla agresif olan ve oksijenli suyla yapılan saç açma işlemlerinden de kaçınılmalıdır. Yoksa saça geri dönülemeyecek kadar büyük zararlar verilebilir.
Saç açma işlemi kalın veya ince telli her tür saça uygulanabilir. Önemli olan açma işleminin uygulanacağı saçın öncesini bilmektir. Örneğin, kalın olup da saç teli kabukları açık olan bir saç, sağlıklı ince bir saça göre açma işlemine daha hassas olacaktır.
BEYAZ SAÇLARI KAPATMAK VE RENK DEĞİŞTİRMEK
Bunun için oksidasyon bazlı bir boya kullanmanız gereklidir. Bu tür boyalar beyazları tamamen kapattıkları gibi renk değişiklikleri yapmak için de uygundur. Bu arada, beyaz saçı bulunmayıp da saç rengini değiştirmek isteyenler için beyaz saçları kapatmayan ancak kökten renk değişikliklerine izin verip renk çeşitleri bol olan kalıcı boyalar da vardır.
KUAFÖRDE Mİ EVDE Mİ BOYAMALI?
Kuaförde kullanılan boyalar, piyasada satılanlardan çok farklı değildir. En büyük fark, boyada kullanılan temel aktif maddelerin konsantrasyon oranlarındadır. Kuaförlerde doğal olarak eve oranla daha geniş bir renk ve çeşitleme imkanı bulunmaktadır. Yöntemler de farklılık gösterebilir çünkü kuaförler farklı nüanslarla karışımlar elde edebilir.
Üreticilerin sadece profesyoneller için ürettikleri ve dolayısıyla sadece kuaför salonlarında bulunabilen boyaları da vardır.
Kendi saçınıza uyarlanmış, kişiselleştirilmiş bir boyama istiyorsanız en iyi çözüm bir kuaför salonuna gitmeniz olacaktır. Özellikle de ilk kez boya yaptıracaksanız veya iki ton arasında kararsızsanız.
RENKLER: YILIN EĞİLİMLERİ VE ÖNERİLER
Bir renk seçmek her zaman kolay değildir. Zevkiniz olduğu kadar tarzınıza uygun bir renk seçmek doğru olacaktır.
Mat bir cildiniz varsa, sıcak yansımaları olan, dore veya bakır renklerini seçin.
Açık, pembemsi bir cildiniz varsa, size daha soğuk, kül ya da erik kurusu tonlarında renkler uygun olacaktır. Genel anlamıyla, koyu tonların hatları sertleştirme ve daha açık tonların da hatları yumuşatma özellikleri vardır.
KAYNAK: Enbir
Yeni bir görünüme sahip olmak isteyen bayanların en çok tercih ettiği yöntemlerden biri saçlarını boyatmaktır. Fakat saçlarınızı boyatırken yanlış teknikleri uygularsanız saç sağlığınızı olumsuz yönde etkiliyorsunuz.
Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli?
Değişiklik saçla başlıyor…Büyütmek için tıklayın
Kadınların çoğu aynaya baktığında kendinde bir değişiklik görmek istiyor. Bunun da en popüler yolu saç rengini değiştirmek.
Kimyasal mı doğal mı?
Kimyasal boyalar mı yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazları gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için…
Saçı boyarken bunlara dikkat!
Kimyasal boyalar mı, yoksa doğal boyalar mı, hangisini seçmeli? Saç rengini değiştirmek, beyazlan gizlemek veya sadece bir ışıltı yaratmak için… En uygun saç boyası nasıl seçilir? Hangi metoda öncelik tanınma*lı? Saç sağlığına zarar vermeden nasıl kullanmak lazım?
Saçı oluşturan 5 temel element var:
• Protein yüzde 83-87
• Nem yüzde 3
• Tuz
• Şeker
• Yağ Asidi
Saç canlı bir organizma olmadığı için bu elementler korunmalı. Saçın ve cildin ideal pH seviyesi pH 4,5 – 5,5 arası.
3 ana kimyasal boya var
• Üç ana kimyasal boya var: Direkt, Kalıcı ve Ton Sür Ton Boyalar.
Direkt boyalar saçı değiştirmez. Doğrudan saç telinin dış yüzeyine sabitlenirler. Boya negatif, saç pozitif yüklü olduğundan birbirlerine mıknatıs gibi yapışarak saça sabitlenirler. Bu boyalar saçın renginin açılmasına veya beyaz saçların örtülmesine izin vermez ancak saçta yansımalar sağlar.
Kalıcı boyalar olarak bilinen oksidasyon bazlı boyalar saç teline nüfuz eder. Bunlar, saçın ve özellikle saça rengini veren melaninin yapısını değiştirir. Bu boyalar iki bileşik ile iş birliği halinde etkilerini gösterir: oksijenli su (oksidan) ve amonyak (alkalin). Amonyak, saç teline kimyasal boyanın girmesine izin verecek şekilde saçın kabuğunu açar. Kabuklar açıldıktan sonra amonyak uçar.
Ton sür ton olarak adlandırılan boyalar ise, yukarıda anlatılan direkt boyalar ve oksidasyon bazlı boyaların ortalarında bir yerde bulunur. Amonyak içermezler ama oksijenli su içerirler.
Doğal boyalar saçı kuvvetlendiriyor
Kına en bilenen doğal saç boyası. Avantajı çivit, papatya gibi diğer doğal boyaların saç sağlığına verebileceği tehlikelerin hiçbirini bulundurmaması.
Hem saç boyası hem de dövme yapımında kullanılan kına; Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yetiştirilen bir bitkiden elde ediliyor.
Bu bitkiden elde edilen renkler sarıdan kırmızıya kadar değişirken esmer veya turuncu tonlarında. Bunlardan da maun ve kumral yansımalar elde ediliyor.
Birçok doğal boya kına kullanılarak yapılıyor. Ancak, bu bitki fazla bir renk seçeneği sunmadığından bazı üreticiler kına ile çivit gibi farklı karışımlar yoluna gidiyor.
Organik saç boyaları “organik” değil!
• Doğal olduğu iddia edilen ürünlerde BDIH (kontrol edilmiş doğal kozmetik) sertifikası aranmalı. Sentetik koku, renk ve konserve edici madde parafin ve diğer petrol kökenli maddeler içermemeli.
• Ambalajında “organik” yazan her boyanın organik olmadığı, özellikle kimyasal saç boyası kullanmaları kadın-doğum uzmanlarınca önerilmeyen hamile kadınlar bu konuda dikkat etmeli.
Saç boyaları kanserojen mi?
• Yiyip içtiklerimizin “içindekiler” listesine bakıyoruz ama vücudumuza sürdüğümüz bakım ürünlerinin, boyaların, krem ve parfümlerin içinde ne olduğuna bakmak pek aklımıza gelmiyor. Oysa, derimiz de üzerinde bulunan maddeleri kan dolaşımına aktarma kabiliyetine sahip.
• Saç boyası üretiminde kullanılan kimyasallardan 22 tanesi Avrupa ülkelerinde yasaklandı. Amerikalı bir çevre örgütünün incelemesinde birçok saç boyasının “çok zararlı” olduğu görüldü.
• Kafaya pek takmadığımız bu “içinde ne var” sorusu, Amerikalı çevre örgütü EWG’nin kafasına çok takılmış. Binlerce kozmetik ürününü inceleyip içinde hangi maddeler olduğuna bakmışlar.
• Aslında bu gizlenen bir şey değil, küçücük harflerle de olsa çoğu ürünün üstünde yazıyor. Yaptıkları şey daha ilginç; içindekiler listesinde bulunan kimyasalların sicilini de dökmüşler.
Boyanın içinde bu maddeler varsa dikkat!
Bu 22 kimyasal maddeyi içeriyorsa saçınıza sürdüğünüz boya size zarar veriyor. İşte o liste:
• 6-Methoxy-2,3-Pyridinediamine
• 2,3-Naphthalenediol
• 2,4-Diaminodiphenylamine
• 2,6-Bis(2-Hydroxyethoxy)-3,5-Pyridinediamine
• 2-Methoxymethyl-p-Aminophenol
• 4,5-Diamino-1-Methylpyrazole
• 4,5-Diamino-1-((4-Chlorophenyl)Methyl)-1H-Pyrazole Sulfate
• 4-Chloro-2-Aminophenol
• 4-Hydroxyindole
• 4-Methoxytoluene-2,5-Diamine
• 5-Amino-4-Fluoro-2-Methylphenol Sulfate
• N,N-Diethyl-m-Aminophenol
• N,N-Dimethyl-2,6-Pyridinediamine
• N-Cyclopentyl-m-Aminophenol
• N-(2-Methoxyethyl)-p-phenylenediamine
• 2,4-Diamino-5-methylphenetol
• 1,7-Naphthalenediol
• 3,4-Diaminobenzoic acid
• 2-Aminomethyl-p-aminophenol
• Solvent Red 1 (CI 12150)
• Acid Orange 24 (CI 20170)
• Acid Red 73 (CI 27290)17
Kaynak melekler mekanı
SAĞLIK
Saç boyası deyip geçmeyin!
Saç boyasının zararları
10 Tem 2010 10:06 Samanyolu Haber
Yanlış saç boyası tercihi, birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Dermatolog Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor.
Güneş, saç boya ma sıklığının azaltılmasını belirtirken, dermatolog Zerrin Baysal ise kimyasal boyalar gibi doğal gibi gözüken boyaların da baş ağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olacağını belirtti.
Güzel görünmek, beyazları kapatmak ve özellikle sıkıntılı zamanlarımızda değişiklik yapmak için saçlarımızı boyatır, dış görünüşümüzde değişikliğe gideriz. Ancak kimyasal saç boyaları ve piyasada 'doğal' denilerek satılan birçok saç boyası saça zarar verirken birçok hastalığa da davetiye çıkarıyor. Uzmanlar, saç boyalarının baş ağrısı, kaşıntı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, saçta incelme, kuruma ve kopmaya neden olduğunu söylüyor.
Kimyasal saç boyaları, oksijen bazlı krem ve sentez pigmentlerinin karıştırılması ile elde ediliyor. Okside olan boya pigmentleri, saçın içerisine girer, saçta birikir ve çıkamaz. Bu nedenle saçın beslenme ve bakımını sağlayan köklerdeki yağ, saç uçlarına doğru etki edemez ve kırık uçlar, saçta kuru, mat bir görünüm oluşur. Hospitalium Hastanesi Dermatoloğu Şafak Güneş, kimyasal boyaların saçlı derinin dengesini bozduğunu söylüyor. Saç boyalarındaki hidrojen peroksit ve amonyak gibi maddelerin saçın dış koruyucu tabakasına zarar verdiğini belirten Güneş, "Bu kimyasal maddeler saçlarda kuruma, matlaşma, deride yaralara ve saçların kırılarak dökülmesine yol açar. Özellikle hamileler, saçlarını kesinlikle boyatmamalıdır.'' dedi. Güneş, ayrıca saç boyama sıklığının azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
Ambalajında 'doğal' yazan birçok saç boyası, içeriğinde kimyasal madde bulunduruyor.
Doğal saç boyasının kına ve meyve özlerinden oluşması gerektiğini belirten Memorial Hastanesi Dermatoloğu Zerrin Baysal ise 'doğal' olarak satılan boyaların birçoğunun doğal olmadığını iddia etti. Doğal görünümlü kimyasal saç boyalarının sağlığı tehdit ettiğini anlatan Baysal, "Bu tür boyalarda kına rengini koyulaştırmak için boyanın içine 'pikramat' adlı madde koyuluyor ancak bu madde tamamen kanserojeniktir. Kimyasal boyalar gibi bu tür doğal boyalar da başağrısı, saçlı deride sulantılı yaralar, kepeklenme, kuruma ve kopmaya neden olur. Halkımız doğal yazan her boyanın doğal olduğunu düşünmemeli.'' şeklinde konuştu. Baysal, Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası olan boyaların kimyasal madde içermeyen ürün olduğunu vurguladı.
Boyanın doğal olduğunu nasıl anlarız?
İçeriğinde rezorsinol, amonyak, phenylene diamine ve hidrojen peroksit maddeleri bulunmaması gerekir.
Boyanın kutusunda Avrupa'da Kontrol Edilmiş Doğal Kozmetik (BDİH) sertifikası bulunmalı.
Doğal boyalar, saç rengini açamaz. Saç kutusunda koyu saç rengini, sarıya boyayabileceğinizi gösteriyorsa, doğal değildir.
Doğal boyalarda, boyamadan bir süre sonra boya akar ve beyaz saçlar görünmeye başlar.
ZAMAN
Saç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi
Yazar : Fatih ,
Tarih :03 6th, 2008,
Kategori : Genel konular
Yorum yok
.
Etiketler :
Saç boyalarının, lenfoma kanseri riskini artırabildiği, kapsamlı bir araştırmada daha saptandı. Barselona’daki Katalan Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, “başta saç renklendiricileri 1980’den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı” belirtildi. De Sanjose, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, 6 Avrupaülkesinden 4 bin 719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri incelerek desteklediklerini söyledi. Araştırmada, hasta kadınların dörtte üçü saçlarını boyarken, erkeklerin yüzde 7’sinin boyadığı belirlendi. Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu kaydedildi. American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı.De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10’unun saç boyası yüzünden olabileceğini bildirdi. 1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığıbelirtiliyor. Bu yüzden bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.
Devamı oku: Sç boyalarının zararları nelerdir saç boyaları zarar teşkil edermi saç boyaları saçı dökermi
28 Temmuz 2012 Cumartesi 12°Cİstanbul ->
YAZARLARGÜNCELPOLİTİKAEKONOMİSPOR DÜNYASİNEMASANATMAGAZİNMEDYASAĞLIK10 soruda Saç boyası
3 Ağustos 2008 Pazar 10 soruda Saç boyası
Saçı boya değil renk açıcılar yıpratıyor
Sıkıntıdan, değişiklik yapmak ve güzel görünmek için, beyazladığından... Kısacası saç boyamak için sebep çok. Özellikle beyazlarını kapatması için pek çok kadın ve erkek saçını boyuyor. Henüz piyasaya ‘Bir kere boyayın, saçınız bir daha beyazlamasın’ diyen bir ürün çıkmadığı için bu boyamalar sürüp gidecek. O zaman püf noktaları bir an önce öğrenmekte fayda var
Saç boyamak zararlı mı?
Çukurova Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Varol L. Aksungur ‘Saç boyamak zararlı değil ama alerji yapabilir. Nasıl çilek ya da çikolata yenildiğinde kaşıntı olursa, saç boyası da deride egzamaya neden olabilir. Sulu ve kabuklu yaralar çıkabilir’ diyor.
Saç boyası kansere neden oluyor mu?
Yapılan araştırmalarla saç boyasında kullanılan solvent, portakal asidi, siklopentil, hydroksindole, kırmızı asit 73, diaminobenzoic asit, methoksi, chloro 2 aminofenol gibi 22 maddenin kansere neden olduğu belirlendi. Bu 22 maddenin özellikle mesane kanserine yakalanma riskini artırdığı belirtiliyor. Bu maddeler 1 Aralık 2006 tarihinden itibaren Avrupa Birliği üye ülkelerinde saç boyalarında kullanılmıyor. Çünkü yasak.
‘Saçını çok boyarsan çabuk beyazlar’ deniliyor. Gerçekten saç boyamak saçları beyazlatıyor mu?
Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyasının saçı beyazlatmadığını belirterek ‘Saçın boyanmasından önce saçın rengini açmak için kullanılan kimyasal maddeler saçı beyazlatabilir. Ama saç boyası saçı beyazlatmaz’ diyor.
Hamileler saç boyayabilir mi?
Gazi Üniversitesi Meslek Eğitim Fakültesi Kuaförlük ve Güzellik Bilgisi Eğitimi Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Tülay Kahraman hamile kadınların ilk beş ay saçlarını boyatmadığını belirterek ‘Çünkü deride yüzde bir emilim söz konusu. Ancak beş aydan sonra boyatmak isterse bitkisel boya kullanmalarını tavsiye ediyoruz’ diye konuşuyor.
Saç boyasının bitkiseli olur mu?
Tülay Kahraman bitkisel saç boyasının olduğunu belirterek şunları söylüyor: ‘İçinde amonyak olmayan boyalar var. Bunların zararı yok. Aslında içinde kimyasallar bulunan boyaların da bir zararı yok. Ama doğru yapıldığı takdirde. Boyanın formüle göre yapılması gerekiyor. Aksi takdirde deri yanıklarına ya da saç yanmasına neden olabilir.’
Ucuz boyalar zarar verebilir mi?
Prof. Dr. Varol Aksungur saç boyası satın alırken üzerinde Sağlık Bakanlığı ya da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından verilmesi gereken onaya dikkat edilmesi konusunda uyarıyor:
Tülay Kahraman ise bunun yanı sıra boyanın üzerindeki son kullanma tarihi konusunda şu uyarıda bulunuyor: ‘Tarihi geçmiş boyayı açtığınızda havayla temas edince oksitlenir, etkisini göstermez. Son kullanma tarihi geçmiş boyayı satın almayın.’
Piyasada sarı, kahverengi, siyah kınalar satılıyor. Bunlar bitkisel mi?
İçinde amonyak ve muadili varsa bitkisel değildir. Bu tip ürünlerin ambalajındaki içeriğine bakılarak bitkisel olup olmadığı anlaşılabilir.
Saç ne kadar sıklıkla boyanmalı?
Boyatan kişi ihtiyacına göre değişiyor. Örneğin beyaz kapatmak için saç boyanıyorsa uzmanlar en az üç haftada bir boyatabileceğini söylüyor. Ama siz siz olun saçınızı haftada bir boyatmayın. Çünkü boya saçın üzerinde yeni tabaka oluşturur, bu tabaka saçı yıpratır.
Saç rengini açmak için kullanılan maddelerin zararı nedir?
Saç açma işlemi, normal boyalamalara göre daha zararlı. Saçın dokusunu daha çok yıpratıyor.
Boya sonrası saçın yıpranmaması için nasıl bir bakım uygulanmalı?
Boyalı saçlar için piyasada pek çok çeşit şampuan, krem, maske, bakım kürleri satılıyor. Uzmanlar bu ürünlerin kullanılmasını öneriyor.
<a href='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/ck.php?n=a5d92541&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE' target='_blank'><img src='http://ads.trendyol.me/openx/www/delivery/avw.php?zoneid=69&cb=INSERT_RANDOM_NUMBER_HERE&n=a5d92541' border='0' alt='' /></a>
Güzellik
Beyaz Saçlara Bitkisel Boya
24 Nisan 2010
Saç bakımı ve saç boyama merakı doğru yapılmazsa üzücü sonuçlar doğurabilir. Danimarka’da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuş. Bu durumda en doğrusu bitkisel saç boyası kullanmak. Tabi saç bakım ürünlerininde bitkisel olmasına özen göstermek şart…
Kırlaşan saçlara bitkisel boya
Genellikle yaşlılığın en büyük belirtisi olarak görülen beyaz saçlar herkese rahatsızlık verir. Çözüm basittir; saçları boyamak. Bu durumda kimyasal saç boyaları değil, bitkisel olanlar tercih edilmeli.
Avrupa’da 18 yaş üzeri her üç kadından ve 40 yaş üzeri on erkekten biri saçını boyamaktadır. Bu kadar yaygın olan bir uygulama konusunu eleştirmenin güçlüğünün bilincindeyim. Fakat bir tıp mensubu olarak işlemin sağlığa etkileri konusunda toplumu aydınlatmanın yararlı ve gerekli olduğunu düşünüyorum. Saç boyamada oksidasyonla boya maddesi saça uygulanır. Boyanın saçtan çıkarılması olanaksızdır. Eğer saçın eski rengine
--------------------------------------------------------------------------------
dönmek istenirse, saç uzadıkça kesilerek bu mümkündür. Saçın iç yapısına müdahale ederek saç rengini değiştiren tüm kimyasal maddelerin sağlık için sakıncaları vardır. Örneğin, saç boyalarındaki phenilendiamin (PDA), o-toluylendiamin, Resorcin, alpha naphthol; böbrek, karaciğer ve kalbe zarar vermektedir. Kurşun asetat kanserojen ve aşırı toksiktir. Danimarka’da yapılan bir araştırma, kuaförlerde kanserin iki kat daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Bu bulguyu Amerika ve Almanya’da da yapılan araştırmalar doğrulamıştır. Birkaç yıl önce de kimi kadınların ameliyatla alınmış rahimlerinin iç dokusunda boya maddesi birikimi saptandığı basına manşet olmuştur. Boya maddesi idrarda da bulunmuştur. Seçilen saç boya rengi ne kadar koyu ise kanser riski de o derece büyüktür. Amerika’da California Southern Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmada ayda bir kez saçını boyatan bayanlarda bir yıl sonra mesane kanseri riskinin 2.1 oranında arttığı saptanmıştır. 15 yıl süreli uygulamadan sonra ise bu artış oranı; saçını boyatmayanlara göre yüzde 330′dur. Boya ürünleri ile çok sık temasta olan kuaförlerde de bir sene sonra mesane kanseri riski yüzde 50 artmaktadır. Amerikalı bilim adamları saç boyası ile meme kanseri arasında da ilişkiyi ortaya koymuşlardır. Sürekli saç boyatanlarda meme kanseri riski 5 kat artmaktadır. Yalnızca boya maddesi değil, ürünlerdeki oksidasyon maddesi de hastalıklara neden olmaktadır. Örneğin amonyum persulfat/ amonyum peroksodisulfat toz ve buharıyla kuaför astımı olarak tanımlanan rahatsızlığa yol açmaktadır. Hidrojenperoksit hücrelerimize zarar veren serbest radikalleri oluşturmaktadır. Bu nedenlerle saç boyası ürünlerinin baş derisiyle temasının elden geldiğince azaltılması ve uygulayıcının eldiven kullanması önerilmektedir.
Beyaz Saç Sorun Değil
Uzun yıllardan beri kırlaşmış saçlar yaşlanma belirtisi sanılmaktadır. Ancak yirminci yaşlardan başlayarak bir kısım insanda saçların kırlaşmaya başlaması bu inanışı desteklememektedir. Vücutta renk pigmenti yapımının azalması saçların kırlaşmasına neden olmaktadır. Saçları kırlaşmış bir erkeğe kötü ve yaşlı görünüm yakıştırılmadığı halde kadınlarda kır saçların yaşlı görünüm sergilediği korkusu yaygındır. Gerçi rengi kaybolmuş saçın nemliliği de azalmış ve matlaşmıştır. Özellikle mat ve soluk bir saçı kimyasal girişimlerle canlandırmak, nemliliğini ve parlaklığını kazandırmak mantıklı ve uygun bir yol değildir. Saç boyası ile sağlanan parlaklık çok kısa sürelidir. Bu girişimlerle saçın yıpranması ön plana çıkar. Her şey için olduğu gibi, saça da sevgi dolu bir yaklaşımla; eksiğini giderici ve iyi bir bakım uygulayarak tekrar parlak ve canlı bir görünüm sağlamak mümkündür.
Parlaklık kazandırır ama ana rengi değiştirmez
İnsanlarda güzelleşme isteği daima vardır. Eski Mısır’da M.Ö. 3000 yıllarında bitkisel boyalarla saç boyamaya dair kanıtlar vardır. Eğer saç boyama gereksinimi varsa bitkisel boyalar sakıncasız alternatiftir. Peygamber çiçeği (mavi kantaron), yaban mersini, çay, soğan kabuğu, çivit, kına, hatmi çiçeği ve diğer birkaç bitki karışımı bitkisel boya olarak uygulanmaktadır. Kına yaprakları, bitki 5 yaşından genç ise kırmızıoranj tonda boyar. Bitki yaşlandıkça boyamaları bakırdan altın rengine kadar açılır. 10 yıldan sonra artık yapraklar boyayıcı değildir. Bundan sonra saç bakımı ürünlerinde kullanılır.
Uzun süre kalan kına çok zararlı milliyet com
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Aktaş, kınanın yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanılmasının karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu bildirdi.
inShare0Yorum: 0
Prof. Dr. Aktaş, yaptığı açıklamada, kınanın antibakteriyel özelliği bulunduğunu, mantar hastalığı ve bakterilere karşı kullanılabileceğini belirtti.
Kınanın antibakteriyel özelliği nedeniyle kısa süreli kullanılabileceğini ancak yüksek dozda ve uzun süre geniş yüzeylerde kullanıldığında karaciğer ve rahim kanserine neden olduğunu ifade eden Aktaş, şöyle konuştu:
“Kına özellikle saç kıllarının dibinden çok çabuk emilerek kana geçer. Saç köklerinin emme gücü çok yüksektir. Dışarıdan temas eden maddeleri adeta sünger gibi emerler. Deriye damlatılan bir madde, saatlerce emilmeden durur ama saça damlatılan madde kıl kökünden çok çabuk emilir. Sedef hastalarında uzun süre saçlı deride kullanılan kortizonlu sular ve losyonlar da çok çabuk emildiği için hastayı şişirir” dedi.
Aktaş, kuaförlerin kullandığı saç boyalarına da kınanın bazı türlerinin karıştırıldığını, bunların bazılarının kanserojen bir madde olan kadmiyum sülfit içerdiğini söyledi
Son düzenleme: