- 13 Eylül 2018
- 1.710
- 2.694
- 133
Bahanelerin ardına sığınmadan hayata çevreye suç atmadan kendi sorunlarınızı bilmek cok güzel bi olgunluk bence.Neden neden hiçbirşeyin hakkını veremiyorum?
Çocuktum çocukluğumun hakkını veremedim... sokakta oyun oynadığımı hatırlamıyorum... delice koşturduğumu hatırlamıyorum
İlkokula başladım başarılıydım onun da hakkını veremedim
Ortaokulda karşılaştığım yabancı dil problemini hiç bi zaman aşamadım çok güzel bir okuldu etinden sütünden faydalanamadım... git gel hergün...
Lise yine kaliteli bir okul derslerim iyi ilk 4 yim okul içi denemelerde ve aklıbaşında başarılı bir öğrenciyim hocalar herkes sever ama ünv bir hayal uğruna bir bölüm tercih ettim ki hiç okumasaydım... hakkını vereni vezir hakkını vermeyini rezil eden bir bölüm ama ben yine onun da hakkını veremedim gel git verilen hiçbir fırsatı değerlendireme...
Sonra yüksek lisans... tek bir kelime yok zihnimde... ne öğretti bana hiçbirşey daha doğrusu ben öğrenmemek için direnmişim... yani hakkını verememe hali devam ediyor yine hayatımda...
Bu arada çalıştığım işlerden hiç bahsetmek istemiyorum...
yaşamın da hakkını veremiyorum ne düşündüğüm bişey var ne benim zevkim bu dediğim bir zevkim... lüksü severim ama varoşda daha huzurluyum...
yeni evlendim aldığım yemek takımına bunu nasıl aldım bıçak setini çöpe atma isteği... hiç bi oturmuş bir zevki olmaz insanın...
ve en sonda da evliliğin hakkını veremiyorum... mutlu kadın olamıyorum düzen sağlayamıyorum yaptığım işin en iyisini yapma ideal olma maalesef olamıyorum hem de bütün şartlar yine çok iyiyken...
İdeal ne diyeceksiniz... temiz tertipli düzenli ne yaptığını ve yapacağını bilen... planlı programlı... ve kültürlü bir eş... evin içindeki herkesin huzurlu ve mutlu olduğu...
şuanki halimi anlatınca aslında ne demek istediğimi anlayacaksınız... bütün gün pijamalarlayım ( hayal ettiğim süslü kadın olmakdı hatta arada süslenip makyaj yapıp topuklu terlikle kahve içmek) Yeşilçam ve Esra Erol iZlemek (kültürlü bir kadın olmakdı kaliteli Kitaplar kaliteli filmler seminerler söyleşiler sanatla ilgilenmekti) yemek konusu soğan doğrayıp salça katıyorum (hayalim değişik menüler hazırlamaktı dünya mutfağı araştırıp sunum hazırlamaktı) temizlik, evde tozlar uçuşuyor(( astığım çamaşırlar bir hafta kurutmada durur hatta kurutmadan giyiyorum bazen ( Işıl Işıl bir evim olsundu)
Eşime çok aşık olmak sevmek sevilmek istiyordum bütün becerimi kullanarak adamı kendimden uzaklaştırdım ben de ondan uzaklaştım...
neden bana sunulan fırsatları değerlendiremiyorum...
Neden hiçbirşeyin hakkını veremiyorum...
İnsanlar azdan çok yaparken ben elimdeki çoku ziyan ediyorum Çarçur ediyorum...
Neden yaptığım şeyin hakkını veremiyorum...?
neden iyi olamıyorum, iyisi olamıyorum...?
Neden neden hiçbirşeyin hakkını veremiyorum?
Neden yaptığım şeyin hakkını veremiyorum...?
neden iyi olamıyorum, iyisi olamıyorum...?
Bahanelerin ardına sığınmadan hayata çevreye suç atmadan kendi sorunlarınızı bilmek cok güzel bi olgunluk bence.
Bunun farkı ne varmis olmak atılan ilk adim sorunlarınızı küçükten büyüğe bi kağıda yazıp hepsinin ustune yavas yavas çalışmaya ne dersiniz misal bakımlı olmak
1 ay bunun icin çalışın cilt bakımınıza dikkat edin günlük ve haftalık rutinler olarak yapacaklarınızı not alın ve bunu yapmaya çalışın
Yada mesela dağınıklık her gün 1 saatinizi bi yeri toplamaya ayırın mesela yemek yaparken yemeğin kaynamasını beklerken yandaki çekmecenin içini toplayın yada banyodan çıkmadan iki dk banyo dolabını elinizde bi duzeltin büyük yollar kucuk adımlarla başlar siz en zor olanı zaten atlatmışsınız problemin kendinizle alakalı olan kısmını kabul etmişsiniz gerisi cok daha kolay gelir emin olun
Gerek var mı? Yani en iyi, iyi olmaya gerek var mı?
İyi olma sevdasına kendinizi sürekli mutsuz etmeye gerek var mı, hayatı kaçırmaya gerek var mı?
Kafanızda bir şeyleri idealize etmişsiniz, ama iyi kavramı kafanızdaki idealize ettiğiniz şeylerden ibaret değil.
Kocam günden güne uzaklaşıyor demişsiniz emin olun, sebebi mükemmel bir ev olmaması, dünya mutfağına dair harika yemekler olmaması,über süper kültürlü kariyerli bir kadın olmamanız değil.
Kimse mutsuz, sürekli sızlanan, enerjisi düşük insanlara katlanamaz.
Takıntılarınızdan kurtulup, kendisiyle barışık mutlu birisi olabilirseniz, aradaki farkı görürsünüz zaten.
Okudukça ben kasvetlendim. Yapmayın bunu kendinize.
Hayatta her istediği çok çabuk olan insanlar gelişigüzel yaşar. Cidden hayatın hakkını veremez. Zorluk gören insan elinindekinin kıymetini bilir. Fazla boşluktan hakkını verememişsiniz ama süslü gecelik giyip dünya mutfağından yemek yapmak nedir yaw.
Çok dizi izlemeyin. Yan etki yapmış .
:))))
Şuanki paspallığımı görmenizi istemezdim :)
Ve sabahki kahvaltımı...
sadece özbakımın önemini ve eksikliğinin bir çoK olumsuzluğun başını çektiğini belirmek istemiştim...
Yaşadığınız andan ‘zevk’ almayı ya bilmiyor ya da görev bilinci ile yapıyorsunuz.
Kendimden örneklemem gerekirse, bencil bir insanım değilim ama hayatımda en fazla şımartmaya çabaladığım kişi kendi benliğim sadece.
Büyük şeylerden bahsetmiyorum, kendimi tanıyor ve nelerden keyif aldığımı biliyorsam mutlaka ama mutlaka dünya dursa o şımartma seansına devam ederim.
Hayat akıp gidiyor ve yaşadığımız sadece ‘o an’.
Hakkını vermek demek tamamıyla hissetmek; acı, mutluluk, hüzün, huzur, öfke gibi birçok duyguyu gerçekten başka bir şey düşünmeden yaşayabilmek demek.
Kendiniz için yaşamanın zamanı gelmedi mi?
Pijama cikarmakla baslayingerisi gelecektir
Aslında o kadar iyi ifade etmişsiniz ki kendinizi sizi çok iyi anladım anlıyorum benzer döngüleri yaşıyorum ama dediğim gibi mutlu olma hali içerde gizli kendimizi sevmeyi öğrenirsek bence temelde rayına oturacak herşeyErtelemek ve üşenmek evet benim içinde kilit kelimeler...
Ertelemek: son gece ödev yetiştirip o ödevden beklenenden iyi not alınca insan herşeyi son ana bırakabiliyor Yani bunun cezasını hiç çekmedim... ama yeterli verim alamadım işte hiç bi zaman...
üşenmek: etrafımda hep meleklerim vardı (ailem) nasılsa biri bunu yapar düşüncesi bi süre sonra sizi buna itiyor sanırım evlilik benim bu sıkıntımı aşmama yarıyacak.
evet son cümlelerinize katılıyorum... şuan okuduğum kitapta da (yeni başladım dün akşam... uzun zaman sonra) aslında kendi kusurlarımı çok iyi bildiğim için bana verilen şeylere layık olmadığımı düşünüyorum ve üstüme yakıştıramıyorum... kusurluluk hali diyordu...
bu dediğiniz olabilir... nasıl aşarım bilmiyorum... başı sonu birbirine bağlı herşeyin... şu süreç olmasaydı profesyonel bir yardım alacaktm olmadı..
Neden neden hiçbirşeyin hakkını veremiyorum?
Çocuktum çocukluğumun hakkını veremedim... sokakta oyun oynadığımı hatırlamıyorum... delice koşturduğumu hatırlamıyorum
İlkokula başladım başarılıydım onun da hakkını veremedim
Ortaokulda karşılaştığım yabancı dil problemini hiç bi zaman aşamadım çok güzel bir okuldu etinden sütünden faydalanamadım... git gel hergün...
Lise yine kaliteli bir okul derslerim iyi ilk 4 yim okul içi denemelerde ve aklıbaşında başarılı bir öğrenciyim hocalar herkes sever ama ünv bir hayal uğruna bir bölüm tercih ettim ki hiç okumasaydım... hakkını vereni vezir hakkını vermeyini rezil eden bir bölüm ama ben yine onun da hakkını veremedim gel git verilen hiçbir fırsatı değerlendireme...
Sonra yüksek lisans... tek bir kelime yok zihnimde... ne öğretti bana hiçbirşey daha doğrusu ben öğrenmemek için direnmişim... yani hakkını verememe hali devam ediyor yine hayatımda...
Bu arada çalıştığım işlerden hiç bahsetmek istemiyorum...
yaşamın da hakkını veremiyorum ne düşündüğüm bişey var ne benim zevkim bu dediğim bir zevkim... lüksü severim ama varoşda daha huzurluyum...
yeni evlendim aldığım yemek takımına bunu nasıl aldım bıçak setini çöpe atma isteği... hiç bi oturmuş bir zevki olmaz insanın...
ve en sonda da evliliğin hakkını veremiyorum... mutlu kadın olamıyorum düzen sağlayamıyorum yaptığım işin en iyisini yapma ideal olma maalesef olamıyorum hem de bütün şartlar yine çok iyiyken...
İdeal ne diyeceksiniz... temiz tertipli düzenli ne yaptığını ve yapacağını bilen... planlı programlı... ve kültürlü bir eş... evin içindeki herkesin huzurlu ve mutlu olduğu...
şuanki halimi anlatınca aslında ne demek istediğimi anlayacaksınız... bütün gün pijamalarlayım ( hayal ettiğim süslü kadın olmakdı hatta arada süslenip makyaj yapıp topuklu terlikle kahve içmek) Yeşilçam ve Esra Erol iZlemek (kültürlü bir kadın olmakdı kaliteli Kitaplar kaliteli filmler seminerler söyleşiler sanatla ilgilenmekti) yemek konusu soğan doğrayıp salça katıyorum (hayalim değişik menüler hazırlamaktı dünya mutfağı araştırıp sunum hazırlamaktı) temizlik, evde tozlar uçuşuyor(( astığım çamaşırlar bir hafta kurutmada durur hatta kurutmadan giyiyorum bazen ( Işıl Işıl bir evim olsundu)
Eşime çok aşık olmak sevmek sevilmek istiyordum bütün becerimi kullanarak adamı kendimden uzaklaştırdım ben de ondan uzaklaştım...
neden bana sunulan fırsatları değerlendiremiyorum...
Neden hiçbirşeyin hakkını veremiyorum...
İnsanlar azdan çok yaparken ben elimdeki çoku ziyan ediyorum Çarçur ediyorum...
Neden yaptığım şeyin hakkını veremiyorum...?
neden iyi olamıyorum, iyisi olamıyorum...?
Çocukluğunuzdan beri geçen bu zamana kadar kendinizi bu denli ezmeniz bile hata.
Herkes herşeyi en iyi şekilde yapacak diye bir kural yok bence..
Okul konusunda yeterli değilseniz farklı birşeye yönelin. Rahatınıza düşkünseniz normal pijama yerine saten alın bahanenizi ortadan kaldırın.
Birde kime göre iyisi neye göre iyisi? Sosyal medyaya yorumluyorsanız bu halinizi bir daha düşünün derim.
Valla Esra Erol sizi mutlu ediyorsa onu izleyin. Pijamayla durmak mutlu ediyorsa giyin oturun. Ama sadece böyle olmaz. Olmamıştı zaten mutsuz olmuşsunuz. Biraz ondan biraz bundan toparlanır. Ev parlamasın ama toplansın temizlensin. Yemekler dünya mutfagından olmasın ama ortayada bişeyler çıksın. Bişeyleri yapamıyorum üşeniyorum ozaman kalsın hiç yapmayım modu hiç hoş değil. Birde lütfen o çamaşırlıpı işi bitince kaldırın acaip dagınık kötü bi görüntü o
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?