Nasıl geçti 9 ay, toplu iğne başı kadar bi kalp atışıyken şimdi nasıl kollarımdasın? Öyle güzelsin ki…
Nasıl sakindim, nasıl huzurlu ve kararlı. Herkesle tek tek vedalaştım.Kimsenin gözlerine bakamadım, baksaydım kimse susturamazdı beni, ağlamayacaktım bundan sonra güçlü olmalıydım anne olacaktım!!! Bir tek ananene sarılması çok zordu meleğim.Hiç bırakmasın istedim beni, ayrılmasın yanımdan. Yukarı çıkmasını istemedim, çıksaydı bırakamazdım onu. Çok kuvvetliydim ama bi o kadar da çaresiz ve korkulu. Böyle zamanlarda bir tek annesini ister insan yanında. Bende bi ömür senin yanında olabilecek miyim acaba? Dirayetli görünmeye, dolan gözlerimi saklamaya çalışarak bekledim kuzum, içimde ne fırtınalar kopuyordu bi bilsen.Ama nasıl huzurluydum,nasıl inançlı…
Sonra tekerlekli sandaleyeye oturtturdular beni.Baban,sen ve ben yukarı ameliyathanenin kapısına gittik. Yeşil bi önlük ve bone verdiler bana. Kıyafetlerimi babana teslim ettim. İşin en zor kısımlarından biriydi, babanla vedalaşmak. ‘Bana bişi olursa önce Allaha sonra sana emanet kızımız, hakkını helal et aşkım’ dedim,sımısıkı sarıldım ve arkama bakmadan uzaklaştım yanından.O an bir daha hiç geri dönemeyecekmiş gibi hissediyor insan. Ama başardım, hiç ağlamadan işin en zor kısmını hallettim kuzum.
Artık sadece ikimiz kalmıştık meleğim.Başına neler geleceğini bilmemek çok kötü.Ama sonunda o cennet kokunu duyacağım için herşeye tüm acılara hazırlıklıkydım meleğim. İnanamassın ama tüm heyecanım,korkum bir anda bitti. İnanılmaz bi huzur duygusu ve mutluluktu artık hissettiğim. Yaklaşık 2 saat bekledim sıranın bana gelmesini.Nasıl da sabırsızdım. Doktorlar, hemşireler ve diğer hastalar rahatlığıma ve neşeme inanamadılar, sonunda bizi kavuşturmak için ameliyathaneye aldılar. Anestezi uzmanı bel fıtığı hastası olduğum için spinal vurmayı istemedi.Ama ‘tüm ağrıları göze alıyorum, kuzumun doğumunu görmek istiyorum ‘ deyince dayanamadılar kararlılığıma ve spinal anestezimizi vurdular. Ama gözümü açtığımda sen çoktan dışarıya firar etmiş ve benimle kavuşmak için temizlenip bekleme odasına alınmıştın bile kuzum. Maalesef tam olarak uyuşmadığım için tamamen uyutmuşlar beni, dikişlerim dikilirken uyandım.Seni aradım, yaşadığım korkuyu bilemezsin kızım, kötü bişi oldu sandım. İlk olarak kızım nerede, sağlıklı mı dediğimi hatırlıyorum.Bir iki dakika içinde kendime tamamen geldim. Sürekli ‘çabuk olun, kızım beni bekliyor ‘ diyordum, sonunda dikişlerde bitti ve ayılma odasına geldim. Sesini duyuyordum kuzum, senin sesini, bebek sesini. Sonra kaldırdılar seni havaya, bana doğru. Nasıl bi duyguydu o Allahım, ağladım doya doya hıçkıra hıçkıra hayatımda ilk defa mutluluktan ağladım meleğim. Nasıl gururluydum, başarmıştım başarmıştık. Sonra yanıma getirdiler seni uzun uzun kokladım cennet kokunu,işte o anda tüm dünya durdu benim için. Sahip olduğum herşeyi feda edebilirdim o anda. Canımı isteseler bir an bile tereddüt etmezdim kuzum. Canımın parçasısın sen benim, canımdan cansın. Canımdan kıymetlimsin. Nasıl da sokuldun göğsüme,nasıl da titriyordun. Tüm sevgimin ve varlığımın yüreğimden kopup sana aktığını hissettim meleğim. O kadar güzeldin ki… O kadar masum…
Nasıl sakindim, nasıl huzurlu ve kararlı. Herkesle tek tek vedalaştım.Kimsenin gözlerine bakamadım, baksaydım kimse susturamazdı beni, ağlamayacaktım bundan sonra güçlü olmalıydım anne olacaktım!!! Bir tek ananene sarılması çok zordu meleğim.Hiç bırakmasın istedim beni, ayrılmasın yanımdan. Yukarı çıkmasını istemedim, çıksaydı bırakamazdım onu. Çok kuvvetliydim ama bi o kadar da çaresiz ve korkulu. Böyle zamanlarda bir tek annesini ister insan yanında. Bende bi ömür senin yanında olabilecek miyim acaba? Dirayetli görünmeye, dolan gözlerimi saklamaya çalışarak bekledim kuzum, içimde ne fırtınalar kopuyordu bi bilsen.Ama nasıl huzurluydum,nasıl inançlı…
Sonra tekerlekli sandaleyeye oturtturdular beni.Baban,sen ve ben yukarı ameliyathanenin kapısına gittik. Yeşil bi önlük ve bone verdiler bana. Kıyafetlerimi babana teslim ettim. İşin en zor kısımlarından biriydi, babanla vedalaşmak. ‘Bana bişi olursa önce Allaha sonra sana emanet kızımız, hakkını helal et aşkım’ dedim,sımısıkı sarıldım ve arkama bakmadan uzaklaştım yanından.O an bir daha hiç geri dönemeyecekmiş gibi hissediyor insan. Ama başardım, hiç ağlamadan işin en zor kısmını hallettim kuzum.
Artık sadece ikimiz kalmıştık meleğim.Başına neler geleceğini bilmemek çok kötü.Ama sonunda o cennet kokunu duyacağım için herşeye tüm acılara hazırlıklıkydım meleğim. İnanamassın ama tüm heyecanım,korkum bir anda bitti. İnanılmaz bi huzur duygusu ve mutluluktu artık hissettiğim. Yaklaşık 2 saat bekledim sıranın bana gelmesini.Nasıl da sabırsızdım. Doktorlar, hemşireler ve diğer hastalar rahatlığıma ve neşeme inanamadılar, sonunda bizi kavuşturmak için ameliyathaneye aldılar. Anestezi uzmanı bel fıtığı hastası olduğum için spinal vurmayı istemedi.Ama ‘tüm ağrıları göze alıyorum, kuzumun doğumunu görmek istiyorum ‘ deyince dayanamadılar kararlılığıma ve spinal anestezimizi vurdular. Ama gözümü açtığımda sen çoktan dışarıya firar etmiş ve benimle kavuşmak için temizlenip bekleme odasına alınmıştın bile kuzum. Maalesef tam olarak uyuşmadığım için tamamen uyutmuşlar beni, dikişlerim dikilirken uyandım.Seni aradım, yaşadığım korkuyu bilemezsin kızım, kötü bişi oldu sandım. İlk olarak kızım nerede, sağlıklı mı dediğimi hatırlıyorum.Bir iki dakika içinde kendime tamamen geldim. Sürekli ‘çabuk olun, kızım beni bekliyor ‘ diyordum, sonunda dikişlerde bitti ve ayılma odasına geldim. Sesini duyuyordum kuzum, senin sesini, bebek sesini. Sonra kaldırdılar seni havaya, bana doğru. Nasıl bi duyguydu o Allahım, ağladım doya doya hıçkıra hıçkıra hayatımda ilk defa mutluluktan ağladım meleğim. Nasıl gururluydum, başarmıştım başarmıştık. Sonra yanıma getirdiler seni uzun uzun kokladım cennet kokunu,işte o anda tüm dünya durdu benim için. Sahip olduğum herşeyi feda edebilirdim o anda. Canımı isteseler bir an bile tereddüt etmezdim kuzum. Canımın parçasısın sen benim, canımdan cansın. Canımdan kıymetlimsin. Nasıl da sokuldun göğsüme,nasıl da titriyordun. Tüm sevgimin ve varlığımın yüreğimden kopup sana aktığını hissettim meleğim. O kadar güzeldin ki… O kadar masum…