Bir Daha Bir Erkeğe Güvenebilir miyim?

Çevremde bunu söyleyen pek çok kadın var. Gerçi, yine de yeni bir ilişki yaşamaktan geri kalmıyor çoğu ama bu sözleri sarfetmeyi de ihmal etmiyorlar. Ya da “adam gibi bir adam yok ki çevrede” sözlerini duyuyorum çok sık.



Öncelikle, bir noktayı açıklayalım;



Bir ilişkide güven duymanız gereken kişi; erkek değildir. Tersine kendi kendinize güven duymanız gereklidir.



Kendine güven duymayan kişi bunu karşı tarafa da hissettirir. Kendinizden tartın, seçtiğiniz erkek, kendine güven duyduğu belli olan mıdır, güvensiz olan mı? İnsanlar kendine güven duymayan insanlara karşı güven duymazlar.



O halde önce kendi kendimizle ilişki kurmayı öğrenmemiz gerekiyor. Yani özetle kendimizi sevmemiz. Varsa sevmediğimiz ya da utandığımız yönlerimizi geliştirmemiz ya da kabul eder hale gelmemiz gerekli.



Bunun yolu ise, iyi yaptığınız bir şeylerin üstüne giderek ya da bireysel gelişiminize yön vererek, kendinize dair duygularınızı olumlu yöne çevirmektir. İyi yönler arttığında kötü yönleri görmezden gelmek kolaylaşabilir. Kendimize duyduğumuz saygı ve dolayısıyla güven yükselebilir.



Bu arada, erkeklerinin, hele günümüzde, artık iyice, kendi ayakları üzerinde duran kadınlara ilgi duyduğunu da hatırlatalım. Kendine değil de parasına güvenen bir erkek gibi istisnai bir durum değilse, erkekler ellerinin, avuçlarının içindeki kadın yerine, her an kaçacak gibi duran kadınlara bağlanırlar. Bu kadınları ellerinde tutmak için uğraşırlar. Yani formül çok da zor değil aslında. Kolay elde tutulur kadın olmamak bir çözümdür.



Ama bu her erkeğe işler bir model değildir. Çünkü kendini kadından kadına dolaşmayı hedef olarak seçmiş bir erkekse, ona bir şey işlemez. Siz yanlış erkek peşindesiniz anlamına gelir. Bunu yapmayın.



Kadınların, erkeklere güvensizliğin bir nedeni de yanlış erkek seçimleri oluyor. Bunu başka bir yazıda daha detaylı anlatacağım ama şimdilik şunu söyleyeyim; 2 tür yanlış yapılıyor. Ya ne olduğu baştan belli erkekleri “ben farklıyım, ben onu çeviririm” düşüncesiyle ya da olmaması gereken erkekleri “artık beni kimse beğenmez, bari bu olsun” düşüncesiyle seçenler, sonradan seçim öncesinden daha mutsuz bir durumda buluveriyorlar kendilerini.



Doğru, hiçbir şey mükemmel değil ama yine de çok güzel ya da çok ucuz olan ama ayağınızı sıkan bir ayakkabıyı seçmek ne kadar doğruysa, bu tür ilişkiler de o kadar doğru. Dediğim gibi bunu başka bir yazıda anlatacağım. Ama bu yazıyı bir ilişkiye girmeden önce neler dikkat etmenizi anlatarak kapatalım;



Buluştuğunuz zaman antenlerinizi açık tutun. Sorular sorun. Size ne anlattığını ve sorularınıza nasıl cevaplar verdiğini dikkatle ve romantizmin aptallığından uzak bir şekilde dinlemeye gayret edin.

Nasıl davranışlar içinde olduğuna dikkat edin. Bazı erkekler kendilerine aşıktırlar (narsist). Bu erkeklerden uzak durmak gerekir. Vücud diline ve kendisine gösterdiği özene dikkat edin.

Verdiği cevaplar sizde nasıl bir etki yaratıyor. Cevaplar istemeseniz bile bilinçaltınızda size doğruyu gösterir. Farkındalığınızı yüksek tutarak bu işaretleri anlayabilirsiniz. Bu cevaplar sizi tatmin ediyor mu?

Uygun olmayan hareketini gördüğümüzde buna neden uydurmayın. O hareketi yorumlayın. Kişiliğini anlamaya çalışın

Para konusundaki davranışları nasıl? Yanınızda olmanızı önemseyen bir tarzda mı davranıyor ? Gösteriş mi yapıyor?

Eski kız arkadaşı konusu gündeme geldiğinde de dikkatli olun. Hayatındaki eski kadına davranış tarzı bir gün sizin için de geçerli olabilir. Aslında eski kız arkadaşına kötü davranıyor olması sizi sevindirmek yerine düşündürmeli.

Son sözüm, önce kendinizle uğraşın ve kendinizi yine kendiniz için saygı ve sevgi duyulabilir bir kişi yapın. Ondan sonra beklediğiniz romantik sevgiliyi bulacaksınız. Garanti veririm.


(alinti)

Gülpare, öncelikle açıklamanı baştan aşşağıya okudum.... Haklı yanlarında vardır elbet kendine göre.... Ama şu var, bazen kendine güvensende, kendine daha çok güvenen biri gelir ve seninle birlikte güveninide çalar.....
Ben kendime her konuda çok güvendim halada güveniyorum, fkat arkadaşıma hiç birzaman güvenmedim, sevgiyleyede alakası yoktu bunun, sadace işin içine hatalar giriyor,,,, O adam gibi gördüğümüz adam yok oluyor,,, ondan sonrada kendine diyebilceğin bir söz çıkıyor,,,, adama gibi adam yok,,,,,,

Ilginc bir benzetme olmus dogrusu..:)

Bu arada yazi yukarida da belirttigim gibi alintidir...


Yorumlariniz icin de tesekkür ederim.:)