- 1 Aralık 2011
- 3.553
- 5.243
- 36
Kızlar merhaba,benim başım buzdolabımla dertte daha doğrusu dolabın içindekilerle. Beynimin içini bir eşyaya benzetmem gerekse buzdolabimdan daha güzel bir benzetme olamaz o kadar karışık. Ve ben gerçekten dolap içindekileri takip etmekten nefret ettiğimi farkettim. Asla tam anlamıyla hakim olamıyorum. Mutlaka biseyler çürüyor. Zaten genel olarak yemek yapmakla arası olmayan bir insanım üstüne dolap takibi ölüm gibi geliyor. Hele hele yeşillikleri takip etmekten ekstra nefret ediyorum. Güç bela onları bezlere sarıp saklama kabinda muhafaza etme alışkanlığı kazandım ama bu seferde düzenli olarak açıp ne durumdalar diye bakmam gerekiyortakip açısından poşette olmaları benim için daha makul ama daha çabuk bozuluyolarmis poşette çoğu zaman ne var ne yok ona da hakim olamıyorum. Markete gidiyoruz, eşim mesela domates indirime girmiş evde ne kadar var ona göre alalım diyor bana kal geliyor. Düşünüyorum var evet ama 2 tane mi 5 tane mi 10 tane mi hiç bir fikrim olmuyor. Bir de dolap kaynananın oğluşuna yapıp gönderdiği bana göre aşırı gereksiz kavanozlarla dolu. Konservelenmis köz patlıcanından turşu çeşitlerine bir ben yokum. Ben bu dolapla nasıl barisirim hanımlar bana bir akıl verin. Bişey değil çürümüş şeyleri benden önce başkası görürse rezil oluyorum bir de niye curusunler yani herşey dünya para artık ama çıkamıyorum işin içinden. Derin dondurucu da ayrı dert. Dolabın ki zaten dolu ayrıca da derin dondurucumuz var ama neler var say deseniz %30unu falan anca sayarım. Bir ara liste mi yapıp kapağına assam diye bile düşündüm. Orda da çoğu şey kaynanadan oğlu için gelme,şahsen pek de tuketmedigim ve hiç var olmasalar asla yokluklarini hissetmeyecegim şeyler olduğu için ekstra aklımdan çıkıyor. İnsan kendi yapmadığı şeyi hepten unutuyor bence. En azından bende durum öyle