- 12 Temmuz 2011
- 122
- -4
- Konu Sahibi disakkarit
- #1
8 Ay olacak nerdeyse ayrılalı. Masal gibi başladı her şey, ilk bakışta aşktı. Ona bir doğumgününde gözlerinin içine baka baka şarkı söyledim ilk gün. Sanki diğer kimse yokmus gibi. İki gün sonra sevgililk teklif etti (Daha dğrusu edemedi utancından) O anda, orada sarıldık birbirimize. Sanki 40 yıldır özlemiş gibi. Önceden birbirimizi tanıyormusuz gibi. O dört dörtlük birisiydi. O da beni öyle görüyordu. 6 Ay çıktık. Ama öyle böyle değildi. Annesi ile tanıştım, o benim annemle. Kardeşi ile tanıştım. Yakında babası ile tanıştırmayı bile düşünüyordu. Hatta babasının fotoğrafı olan çerçeveye benim fotoğrafımı koymuştu. Muhteeşemdi, hiç kavga etmezdik. Saygı sonsuz, müthiş iletişim. Her şey mükemmeldi. Yanında rahat olduğum, elini tutmaktan zevk aldığım, kolundan tutup babamla tanıstırıp, bu senin damadın diyebileceğim kadar karakteri mükemmel bir insan düşünün... Yusuf güneye benzerdi. Hatta tıpatıp diyebilirm. İlk kez facebook profilimde bir insanla ilişkim vardı mesela. İlk kez aşkım kelimesini kullanmıştım. Gerçek anlamda. Yani sanki onun ismiydi o... Çok seviyordu ve çok seviyordum.
*
Sonra üniversiteyi kazandı. Şehir dışına gitti. İlgisizleşti, soğudu sandım. Herkes böyle sanmaz mı? Günde iki üç mesaj... Dayanamıyordum. Yeni arkadaşlar edindi. Bense iyice yalnızlaştım... Soramadım başkası mı var diye.... Cevabıma canım yanar diye. Sustum sonra... Düşündüm. Onun mutluluğu her şeyden önemliydi, artık beni istemiyorsa söyleeyemeyecek kadar uzaktı. Sınavlarım dolayısıyla da söyleyemedi diye düşündüm. Ona iyilik yaptığımı sandım. Kalbime gömdüm bi nevi. Aradım bi gece, ağlayarak 'saana olan aşkım bitti' dedim. Bu cümleden sonra bişey diyemedi bana. Sonra facebooktan silindim. Sonra da tüm hayatından.. Ne bi ısrar ne bi geri dönüş oldu. Tek cümle ile bitti. Üstelik hiç gitme demedi. Kal demedi... Aylarca salak salak unuturum diye avuttum kendimi.
Zaman geçiyordu, olmuyordu. İyice yalnızlaştım.. Bi gün aradım... Sesimden tanıdı, gayet güzel konusmaya basladık. Nasılsın falan. Onu özlediğimi söyledim ve bir ağlama geldi. yarım saat ağladım telefonda. Okulu bırakıp gelmiş oda buraya, kader bu ya.. Son kez deneyelim dedim. Şansımı zorladım zorladım zorladım işte... Ertesi gün sevgililk oyunuyla bir gün geçirecektik. Benim son sansımdı. Hiç gönlü olmasa da ona aylar sonra kavustum...
Masal gibi bir gün geçirdik. En güzel kıyafetlerimi giyindim, en güzel saç şeklim, en güzel makyajım... Onun omzuna yaslanıp kareli gömleğine gözyaslarımı dökerken hem gülüyor, hem espri yapıyor hemde göz yaslarıma hakim olamıyordum... Hala seviyordu beni besbelliydi ama gurur... Ben diyordum ki "aşkım hani erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçermiş, yokluğunda yemekler öğrendim, yapsam sana, yesen acaba kalbine ulasır mıyım?" Güldük beraber. Gururunu yenmemek adına gözlerime bile bakamadı... Elimden elini bir saniye bile ayırmadım... Öyle özlemişimki. Kokusu falan hiç değişmemiş. Hala aynıydı ama sürekli bana cok değiştiğini, bir daha bizim biz olamayacağımızı söyleyip duruyordu...
Bana sürpriz yumurtam derdi biz cıkarken. Ben ona sürppriz yumurta aldım. Cocukca biliyorum, çikolatasını elleriyle yedirtti bana, oyuncağını da beraber yaptık. Galatasaray arabasıydı. Onu aldı. Galatasarayı cok sever kendisi... Masada arabayı sürüp cocuk gibi düt düt falan derken ben ağlıyordum. Makyajım akmıs, haberim yok. Islak mendil cıkarttım ben, o sildi makyajımı... Hiç bir şekilde yeni değildik o gün. Eskisi gibi bizdik... Ama istemedi o beni. İstemedi..........
Her zaman erkenden kalkan biz işi olmasına rağmen uzattıkca uzattık süreyi. Aksama doğru kalktık. Ceketini giymeyecek misin dedi? Hayır dedim. Üşürsün dedi. Üşümem dedim. Elimden alıp kendisi giydirdi. Sarıldım orda... Öptüm. Öpmeyecek misin sen dedim? Öptü. Öyle yapmacık öptü ki... Öyle sahteydin ki dedim.... Gözlerine baktım... Orda altı saniye bakıstık nerdeyse... Aşağıya indik kafeden cıktık... Bırakıyım seni dedi. Olmaz dedim, ben seni bırakıyım dedim. İlerde arkadaşlar bekliyor dedi. oraya doğru yürüdük. Ayrılacağımız yere geldik. Üzülme dedi, güçlü ol dedi. Güldüm zorlaya zorlaya, güçlüyüm üzülmüyorum dedim... Karsıdan karsıya geçip gidecekti ...Yol bostu. Gidemedi önce, sonra giderken on kez döndü döndü baktı... Son bakısını hiç unutamıyorum. En son bakısını... Yolda öylece kaldım, zorlaya zorlaya gülümsedim. Sahte sahte gülümsedim. El salladım.
Bir anda elim ayağım bosaldı, gözlerimden yaslar bosaldı bi yana. Perişan halde eve giderken telefonuma bir mesaj, ondan... Eve gidince mutlaka mesaj at gözüm arkada kalmasın demiş. Eve gidince attım mesaj... Hala düşünüyor diye mutluydum oysa ben. Bir kaç gün geçti. Mesajlasmaya devam, arkadaş gibi. Sonra mesajlar kesildi ondan gelen. Sebebini sordum...
Uzatmayalım dedikçe üzerine gittim. Gittikçe de onu tamamen kaybettim. Konusmamızın doğru olmadığını, bir daha asla mesaj atmaayacağını söyledi. Bana karsı hiç bir şey hissetmediğini de ekledi. Kısaca tartıştık. neden ayrıldın, neden tekrar aramadın neden kal demedin gibi tartışmalar oldu. Sonra bu son mesajm dedi ve bi daha mesaj atmadı bana...
Davranışları seviyor gbiydi ama inkar etti.. Anlamadım, anlayamadım... Hala cevabını bulamadığım onca soru var... Beynimi kemire kemire.... İki ay üç ay önce de facebooktan ağlaya ağlaya mesajlar yazdım. On üç on dört sayfa, koskoca ekran.. Hüzün dolu... O da ikimize de eziyet ediyorsun, lütfen yazma, lütfen cok üzülüyorum. Asla kimse ile cıkmayacağım, asla kimse de yok kafamda, hayatmda... Falan demişti...
Ben onu unutamadım ki.İki üç günde bir rüyamda barıştığımızla ilgili şeyler görüyorum. Unutma kararı alıp kendime yeminler ediyorum. Ertesi gün rüyamda görüyorum, barıstığımızı.Ağlıyorum o gün ... Her gün ağlıyorum .. Tüm sarkılar bi insanı hatırlatır mı? Bi insan bu kadar mı vazgeçilemez olur? Bilmiyorum. Nasıl unutacağım ben? 8 ay oldu gerçekten bu işi bitireli. Ama kafamda bitmiyor. Kalbimde bitmiyor... Keşke geri gelse, keşke gelse... ben arkadaşlığına bile razıyım.
ortak arkadaşlarıma nasıl olduğunu sorup durmaktan bittkin düştüm artık. ona nasılsın bile diyemiyorum. halini hatrını soramıyorum. Ortak arkadaşlarımızın profillerine bakıyorum her gün, acaba bi yorum yapmıs mı, acaba iyi mi? acaba mutlu mu? ... Her gün dua ediyorum mutlu olsun diye. Her gün daha cok özlüyorum onu...
Ama bir yanım bu acılara son ver diyor. Bir yanım yeni bi hayata basla diyor. Her gün baska bi hayata baslıycam diyorum. Baska bi insan olacak ilerde diyorum. Ama olmayacak gibi. Çok garip ki kimseyi sevemem gibi... Belki ilkim olduğundandır, ama atamıyorum onu.... Her gece allaha dua ediyorum.... Allahım nolur geri gelsin, ama geri gelmeyecekse de al onu benim kalbimden diyorum... Al onu diyorum. Hayırlısı diyorum.. Ama bıktım artık. Ne sorularım cevaplı, ne anlayabiliyorum ne de yorumlayabiliyorum. Ondan bana tek bi hayat belirtisi yok.
Unutmak istiyorum. öyle çaresiz öyle berbat bir durum ki bu... Sonu yok gibi. Lütfen yardımcı olun bana, nasıl unutuyorsunuz? Nasıl basarabiliyorsunuz? Lütfen...
*
Sonra üniversiteyi kazandı. Şehir dışına gitti. İlgisizleşti, soğudu sandım. Herkes böyle sanmaz mı? Günde iki üç mesaj... Dayanamıyordum. Yeni arkadaşlar edindi. Bense iyice yalnızlaştım... Soramadım başkası mı var diye.... Cevabıma canım yanar diye. Sustum sonra... Düşündüm. Onun mutluluğu her şeyden önemliydi, artık beni istemiyorsa söyleeyemeyecek kadar uzaktı. Sınavlarım dolayısıyla da söyleyemedi diye düşündüm. Ona iyilik yaptığımı sandım. Kalbime gömdüm bi nevi. Aradım bi gece, ağlayarak 'saana olan aşkım bitti' dedim. Bu cümleden sonra bişey diyemedi bana. Sonra facebooktan silindim. Sonra da tüm hayatından.. Ne bi ısrar ne bi geri dönüş oldu. Tek cümle ile bitti. Üstelik hiç gitme demedi. Kal demedi... Aylarca salak salak unuturum diye avuttum kendimi.
Zaman geçiyordu, olmuyordu. İyice yalnızlaştım.. Bi gün aradım... Sesimden tanıdı, gayet güzel konusmaya basladık. Nasılsın falan. Onu özlediğimi söyledim ve bir ağlama geldi. yarım saat ağladım telefonda. Okulu bırakıp gelmiş oda buraya, kader bu ya.. Son kez deneyelim dedim. Şansımı zorladım zorladım zorladım işte... Ertesi gün sevgililk oyunuyla bir gün geçirecektik. Benim son sansımdı. Hiç gönlü olmasa da ona aylar sonra kavustum...
Masal gibi bir gün geçirdik. En güzel kıyafetlerimi giyindim, en güzel saç şeklim, en güzel makyajım... Onun omzuna yaslanıp kareli gömleğine gözyaslarımı dökerken hem gülüyor, hem espri yapıyor hemde göz yaslarıma hakim olamıyordum... Hala seviyordu beni besbelliydi ama gurur... Ben diyordum ki "aşkım hani erkeklerin kalbine giden yol midesinden geçermiş, yokluğunda yemekler öğrendim, yapsam sana, yesen acaba kalbine ulasır mıyım?" Güldük beraber. Gururunu yenmemek adına gözlerime bile bakamadı... Elimden elini bir saniye bile ayırmadım... Öyle özlemişimki. Kokusu falan hiç değişmemiş. Hala aynıydı ama sürekli bana cok değiştiğini, bir daha bizim biz olamayacağımızı söyleyip duruyordu...
Bana sürpriz yumurtam derdi biz cıkarken. Ben ona sürppriz yumurta aldım. Cocukca biliyorum, çikolatasını elleriyle yedirtti bana, oyuncağını da beraber yaptık. Galatasaray arabasıydı. Onu aldı. Galatasarayı cok sever kendisi... Masada arabayı sürüp cocuk gibi düt düt falan derken ben ağlıyordum. Makyajım akmıs, haberim yok. Islak mendil cıkarttım ben, o sildi makyajımı... Hiç bir şekilde yeni değildik o gün. Eskisi gibi bizdik... Ama istemedi o beni. İstemedi..........
Her zaman erkenden kalkan biz işi olmasına rağmen uzattıkca uzattık süreyi. Aksama doğru kalktık. Ceketini giymeyecek misin dedi? Hayır dedim. Üşürsün dedi. Üşümem dedim. Elimden alıp kendisi giydirdi. Sarıldım orda... Öptüm. Öpmeyecek misin sen dedim? Öptü. Öyle yapmacık öptü ki... Öyle sahteydin ki dedim.... Gözlerine baktım... Orda altı saniye bakıstık nerdeyse... Aşağıya indik kafeden cıktık... Bırakıyım seni dedi. Olmaz dedim, ben seni bırakıyım dedim. İlerde arkadaşlar bekliyor dedi. oraya doğru yürüdük. Ayrılacağımız yere geldik. Üzülme dedi, güçlü ol dedi. Güldüm zorlaya zorlaya, güçlüyüm üzülmüyorum dedim... Karsıdan karsıya geçip gidecekti ...Yol bostu. Gidemedi önce, sonra giderken on kez döndü döndü baktı... Son bakısını hiç unutamıyorum. En son bakısını... Yolda öylece kaldım, zorlaya zorlaya gülümsedim. Sahte sahte gülümsedim. El salladım.
Bir anda elim ayağım bosaldı, gözlerimden yaslar bosaldı bi yana. Perişan halde eve giderken telefonuma bir mesaj, ondan... Eve gidince mutlaka mesaj at gözüm arkada kalmasın demiş. Eve gidince attım mesaj... Hala düşünüyor diye mutluydum oysa ben. Bir kaç gün geçti. Mesajlasmaya devam, arkadaş gibi. Sonra mesajlar kesildi ondan gelen. Sebebini sordum...
Uzatmayalım dedikçe üzerine gittim. Gittikçe de onu tamamen kaybettim. Konusmamızın doğru olmadığını, bir daha asla mesaj atmaayacağını söyledi. Bana karsı hiç bir şey hissetmediğini de ekledi. Kısaca tartıştık. neden ayrıldın, neden tekrar aramadın neden kal demedin gibi tartışmalar oldu. Sonra bu son mesajm dedi ve bi daha mesaj atmadı bana...
Davranışları seviyor gbiydi ama inkar etti.. Anlamadım, anlayamadım... Hala cevabını bulamadığım onca soru var... Beynimi kemire kemire.... İki ay üç ay önce de facebooktan ağlaya ağlaya mesajlar yazdım. On üç on dört sayfa, koskoca ekran.. Hüzün dolu... O da ikimize de eziyet ediyorsun, lütfen yazma, lütfen cok üzülüyorum. Asla kimse ile cıkmayacağım, asla kimse de yok kafamda, hayatmda... Falan demişti...
Ben onu unutamadım ki.İki üç günde bir rüyamda barıştığımızla ilgili şeyler görüyorum. Unutma kararı alıp kendime yeminler ediyorum. Ertesi gün rüyamda görüyorum, barıstığımızı.Ağlıyorum o gün ... Her gün ağlıyorum .. Tüm sarkılar bi insanı hatırlatır mı? Bi insan bu kadar mı vazgeçilemez olur? Bilmiyorum. Nasıl unutacağım ben? 8 ay oldu gerçekten bu işi bitireli. Ama kafamda bitmiyor. Kalbimde bitmiyor... Keşke geri gelse, keşke gelse... ben arkadaşlığına bile razıyım.
ortak arkadaşlarıma nasıl olduğunu sorup durmaktan bittkin düştüm artık. ona nasılsın bile diyemiyorum. halini hatrını soramıyorum. Ortak arkadaşlarımızın profillerine bakıyorum her gün, acaba bi yorum yapmıs mı, acaba iyi mi? acaba mutlu mu? ... Her gün dua ediyorum mutlu olsun diye. Her gün daha cok özlüyorum onu...
Ama bir yanım bu acılara son ver diyor. Bir yanım yeni bi hayata basla diyor. Her gün baska bi hayata baslıycam diyorum. Baska bi insan olacak ilerde diyorum. Ama olmayacak gibi. Çok garip ki kimseyi sevemem gibi... Belki ilkim olduğundandır, ama atamıyorum onu.... Her gece allaha dua ediyorum.... Allahım nolur geri gelsin, ama geri gelmeyecekse de al onu benim kalbimden diyorum... Al onu diyorum. Hayırlısı diyorum.. Ama bıktım artık. Ne sorularım cevaplı, ne anlayabiliyorum ne de yorumlayabiliyorum. Ondan bana tek bi hayat belirtisi yok.
Unutmak istiyorum. öyle çaresiz öyle berbat bir durum ki bu... Sonu yok gibi. Lütfen yardımcı olun bana, nasıl unutuyorsunuz? Nasıl basarabiliyorsunuz? Lütfen...