- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.558
- 598
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #21
Size tek bir yol önereceğim, sır küpü insanların yoludur bu.
Şimdi gidiyorsunuz banyoya, alıyorsunuz ayna karşısına kendinizi ve sesli sesli ne var ne yok anlatıyorsunuz.
Çünkü bu hayatta açılacağınız tek beden yine kendiniz, ama açılmaya başladıkça sesli olarak kulaklarınız, hissettiklerinizi duyduğu anda burada da yazmak kolaylaşacak.
Burada çözerken bir şeyleri, ardından gerçek hayata sıçrayacak.
İlk kıvılcım sizsiniz Gansta.
Ha gayret, boşalt adeta kalbini kendine.
Buradayız, merak etme.
Acele yok sabırla, baby steps.
Azıcıkkkk ufacıcıkkk
iyi olsa dökülmez miydin ne var ne yok?
iyiyken bile bu kadar kontrollüysen doktor haklı mı ki?
kadına yakışmaza verdiğin cevap, bence kafan yeteri kadar iyi değil:))
açıklama yapayım o vakit:)
kafam gayet iyi diyorsun ama hala kontrollüsün belki de kendini salmak için biraz daha içmen gerek manasındaydı..
Yanlış anlamayın açıklayın diye demedimkalp kırıklığı olmasın. Varsa hatam, affola ♥
Ya tüm vücut yanık yazmışsınızSelamlar, nasılsınız; nasıl gidiyor hayat kızlar?
İyisiniz umarım.
Gecenin şu saati olmuş, kafam güzel (Belirtme ihtiyacı hissediyorum ki bir miktar çakır-sarhoş haldeyim, kusurum olursa affola) aldı beni kederler... Üstü kapalı bir dertleşme ile hislerimi paylaşmak istiyorum, doluyum bir miktar. Şuralara akıtayım biraz da ferahlayayım dedim.
Drama Queen demek serbest, bugün tacımı giyesim var.
Şööyle bi dökül ne varsa diyorum, bir yandan diyemiyorum "Anlaşılmaz nasıl olsa, gerek yok zaten kendine bile itiraf edemiyorsun" diyorum.
Benim "Dert anlatma sıkıntım" var arkadaşlar, birilerine şöyle en başından başlayıp sonuna kadar her şeyi anlatmak istiyorum ama işte... O kadar alışmışım ki gizlemeye, o kadar yok saymaya, geçiştirmeye, küçümsemeye, kabullenmeye... Bazen ağır geliyor en ufacık şeyler bile.
Geçtiğimiz günlerde, kuzenimin bir derdini dinledim, gözleri doldu, ağladı önümde. Tesellisini verdim, omzu oldum elimden geldiğince, "Anlıyorum" dedim, anlaşıldığını gerçekten düşünmüş olacak ki döküldükçe döküldü, ağladı ferahladı.
Ben anlatsam peki ne kadar anlaşılırdı? Bilemedim. Kimsenin önünde ağlayamıyorum.
Sinirle ağladıklarım hariç... Dert döke döke, rahatlayıp ağlayacağım kimsem mi yok, yoksa ben mi yapamıyorum?
En son aile dizimi, psikodrama ile uğraşan bir psikologa gittim; yaşam koçu mu denir artık bilemeyeceğim, psikoloji yüksek lisansı vardı; adam "Benim sana faydam olamayacak bu şekilde, kendini bırakmıyorsun" demekten dilinde tüy bitti, en sonunda "Belki ben senin için faydalı biri değilimdir, boşu boşuna paranı alamam, başka birisini deneyebilirsin" vb. konuştu.
Bu adam, bana tavsiye ile sunulan bir adam... Kimden duysam "Çok iyidir işinde" denilen bir adam... Neden bende olmadı ki?
Aklıma geldi biraz parlatınca... Ağlayabilsem şöyle en ince ayrıntısına kadar döke saça, ama yok, bazı şeyleri asla anlatmıyor-anlatamıyorum.
KKyı kendi mini terapi odam yaptım, birinde göreyim dökeyim, birinde anlayayım anlatayım vs... Yok olmuyor, hep bir yere kadar.
Olm burada beni kim tanıyor, burada anlat işte, yüzün gözün görünmüyor, yoksun yok burada diyorum ı-ıh... Yine bir yere kadar.
Bunu bir başka, sevdiğim üyemizin konusunda da yazmıştım "Bazı şeyler hiç konuşulamıyor" diye.
Nasıl olacak?
İçtim de şöyle bağlarım acıların çocuğuna diye ama yok, yine ağlamak dert dökmek yok.
Oysa canım pek yandı, en ince yerlerimden.
Dünyaya geldiğim günle birlikte hastaneler ikinci evim oldu,
Lisede gördüğüm akran zorbalığı,
Bağıra bağıra 20li yaşlarımda ipe ipe aşmak zorunda kaldığım iğne fobim (Artık bunun bu hale gelene kadar ufaklığımdan itibaren ne kadar iğne vurulduğumu düşünün ve hala daha vuruluyorum yeri geliyor/eh çoğunuz da vuruluyorsunuz da artık bendeki beni bk edecek seviyedeydi)
Yakın dost/kardeş kazıklarından seçmeler
Seneler alan yalnızlık ve yeniden inşa edilen hayat
Damgalanma-iftira
Farkında olmayan anne zulmü-psikolojik şiddet
Ölümler...
Hastalıklardan seçmeler:
Ağır akne sorunu
Yayılan saçkıran
Anoreksiya
Bipolar
Tüm vücut yanık
Sebepsiz bayılmalar
vb.
Oh :)
Bunlarla mücadele ettim, geçtim de, şöyle bi güzel, anlatabilsem tüm kırıklarımı, ayrıntı ayrıntı, ağlaya ağlaya...
Hiç yapamadım, yapamıyorum.
Duygularım mı öldü kendime karşı? Kontrol edeceğim derken çok mu görmezden geldim?
Neyse...
Öyle işte...
İyi, şimdi neyi ne kadar içtiğimi anlatsam da konuyu kaydıracak.
Konuyu da anca içerek açtım ya Noop, yoksa bunu da açmam. :))
Haklılar diyorum herhalde. Ne bileyim...
"Dert anlatamama derdi" komik de bir yerde. :)))
çok sorguluyorsun her şeyi. en çokta kendini.
seni bu akşam bu noktaya getiren konuyu bile anladım mesela ben. kazenin anketi dimi?
kendini olduğun gibi kabul etsen daha kolay mı olur acaba?
derdini anlatsan güçsüz görüneceğini mi düşünüyorsun?
nedir anlatamamanın sebebi önce onu bulmalısın.
Aynen o. :)
Dokundu derdime yeniden görünce. :)))
"Asla ağlamam" seçeneğini gördüm, gülümsedim.
Eh ağlanmaz mı ağlanır, çokça da ağlamışımdır ama anlatarak değil.
Başkalarının yanında tutamayıp ağladıklarım sinirdendi ki başkaları dediğim de annem-babam-eşimdir. Anlatım/derdi tam dökme yoktur işte, sinir ağlaması vardır.
Anlatamadım-anlatmadım bir türlü işte baştan sona, olmuyor.
Yıllanmış psikologum var, arkadaş olduk, ona bile tam değil. "Yine kaçırıyorsun" diyor tatlış tatlış gülüyoruz, bazen ciddiye bağlıyor, kendisinden katarak (Kendi yaşanmışlıklarını paylaşıyor artık kadın, öyle arkadaşım oldu kendisi ki biliyorum bunu salt ben de döküleyim diye yapıyor) yok, olmuyor, gözüm doluyor, tavana bakıyorum, derin nefes alıp veriyorum hemen tamam bitti, bıçak açmıyor ağzımı sonra...
Bir gün olacak diyorum ya.
Belki buraya komple yazar, kaçarım. Öyle bile olsa iyi gelecek.
Kabulde sorun yok Noop, rahatlayamadım bir anlatıp tam tekmil...
Sebebi nedir bilmiyorum, tonla sebep çıkarabilirim ama aralarından hangisi doğru olanı, bilemeyeceğim.
tamam hepsine ok.
peki neden anlatman gerektiğini düşünüyorsun? o duygu çıplaklığını anne baba eş bende yapamam mesela ve bu beni rahatsız etmiyor. anlatamamayı takıntı haline mi getirdin acaba?
asla annemin babamın önünde ağlamam. eşimin önü de sinirsel olmuştur dediğin gibi ve 3 kere yoktur yani. eh bende okudum konuyu bugün ama beni rahatsız etmedi seni niye rahatsız edip kendini sorgulama gereği hissettin? niye bunun eksiklik olduğunu düşünüyorsun?
Ya tüm vücut yanık yazmışsınız
Oraya takıldım
Nasıl yani
Bu kadar kontrol manyağı olmaya gerek yok. Bakın, o hastalıkların hiçbirini kontrol edemediniz değil mi? Sizdeki kol kırılır yen içinde kalır sendromu olsa gerek. Anlatınca, sebep olanlar eleştirilecek diye korkuyor olabilir misiniz?Selamlar, nasılsınız; nasıl gidiyor hayat kızlar?
İyisiniz umarım.
Gecenin şu saati olmuş, kafam güzel (Belirtme ihtiyacı hissediyorum ki bir miktar çakır-sarhoş haldeyim, kusurum olursa affola) aldı beni kederler... Üstü kapalı bir dertleşme ile hislerimi paylaşmak istiyorum, doluyum bir miktar. Şuralara akıtayım biraz da ferahlayayım dedim.
Drama Queen demek serbest, bugün tacımı giyesim var.
Şööyle bi dökül ne varsa diyorum, bir yandan diyemiyorum "Anlaşılmaz nasıl olsa, gerek yok zaten kendine bile itiraf edemiyorsun" diyorum.
Benim "Dert anlatma sıkıntım" var arkadaşlar, birilerine şöyle en başından başlayıp sonuna kadar her şeyi anlatmak istiyorum ama işte... O kadar alışmışım ki gizlemeye, o kadar yok saymaya, geçiştirmeye, küçümsemeye, kabullenmeye... Bazen ağır geliyor en ufacık şeyler bile.
Geçtiğimiz günlerde, kuzenimin bir derdini dinledim, gözleri doldu, ağladı önümde. Tesellisini verdim, omzu oldum elimden geldiğince, "Anlıyorum" dedim, anlaşıldığını gerçekten düşünmüş olacak ki döküldükçe döküldü, ağladı ferahladı.
Ben anlatsam peki ne kadar anlaşılırdı? Bilemedim. Kimsenin önünde ağlayamıyorum.
Sinirle ağladıklarım hariç... Dert döke döke, rahatlayıp ağlayacağım kimsem mi yok, yoksa ben mi yapamıyorum?
En son aile dizimi, psikodrama ile uğraşan bir psikologa gittim; yaşam koçu mu denir artık bilemeyeceğim, psikoloji yüksek lisansı vardı; adam "Benim sana faydam olamayacak bu şekilde, kendini bırakmıyorsun" demekten dilinde tüy bitti, en sonunda "Belki ben senin için faydalı biri değilimdir, boşu boşuna paranı alamam, başka birisini deneyebilirsin" vb. konuştu.
Bu adam, bana tavsiye ile sunulan bir adam... Kimden duysam "Çok iyidir işinde" denilen bir adam... Neden bende olmadı ki?
Aklıma geldi biraz parlatınca... Ağlayabilsem şöyle en ince ayrıntısına kadar döke saça, ama yok, bazı şeyleri asla anlatmıyor-anlatamıyorum.
KKyı kendi mini terapi odam yaptım, birinde göreyim dökeyim, birinde anlayayım anlatayım vs... Yok olmuyor, hep bir yere kadar.
Olm burada beni kim tanıyor, burada anlat işte, yüzün gözün görünmüyor, yoksun yok burada diyorum ı-ıh... Yine bir yere kadar.
Bunu bir başka, sevdiğim üyemizin konusunda da yazmıştım "Bazı şeyler hiç konuşulamıyor" diye.
Nasıl olacak?
İçtim de şöyle bağlarım acıların çocuğuna diye ama yok, yine ağlamak dert dökmek yok.
Oysa canım pek yandı, en ince yerlerimden.
Dünyaya geldiğim günle birlikte hastaneler ikinci evim oldu,
Lisede gördüğüm akran zorbalığı,
Bağıra bağıra 20li yaşlarımda ipe ipe aşmak zorunda kaldığım iğne fobim (Artık bunun bu hale gelene kadar ufaklığımdan itibaren ne kadar iğne vurulduğumu düşünün ve hala daha vuruluyorum yeri geliyor/eh çoğunuz da vuruluyorsunuz da artık bendeki beni bk edecek seviyedeydi)
Yakın dost/kardeş kazıklarından seçmeler
Seneler alan yalnızlık ve yeniden inşa edilen hayat
Damgalanma-iftira
Farkında olmayan anne zulmü-psikolojik şiddet
Ölümler...
Hastalıklardan seçmeler:
Ağır akne sorunu
Yayılan saçkıran
Anoreksiya
Bipolar
Tüm vücut yanık
Sebepsiz bayılmalar
vb.
Oh :)
Bunlarla mücadele ettim, geçtim de, şöyle bi güzel, anlatabilsem tüm kırıklarımı, ayrıntı ayrıntı, ağlaya ağlaya...
Hiç yapamadım, yapamıyorum.
Duygularım mı öldü kendime karşı? Kontrol edeceğim derken çok mu görmezden geldim?
Neyse...
Öyle işte...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?