Bilinçli beslenme ve dünya görüşlerimde olgunlaşma sürecim ....

3. Haziran. 2024 pazartesi

Cuma gününden beri içim yangın yeri.
Evlatla sınanmak çok ağır geldi.
Hatırlayabildiğim yaşlarımdan beri, onca sıkıntı yaşadım. Bir sürü haksızlığa uğradım.
Bu kalbimde değişik Bi ağırlık hissi yarattı.
Büyüdükçe dertleri de büyüyor dedikleri buymuş meğer. Ailelerinin en ufak Bi boşluğundan nasıl faydalanıyorlar.
Yaşları daha 13...
 
3. Haziran. 2024 pazartesi

Cuma gününden beri içim yangın yeri.
Evlatla sınanmak çok ağır geldi.
Hatırlayabildiğim yaşlarımdan beri, onca sıkıntı yaşadım. Bir sürü haksızlığa uğradım.
Bu kalbimde değişik Bi ağırlık hissi yarattı.
Büyüdükçe dertleri de büyüyor dedikleri buymuş meğer. Ailelerinin en ufak Bi boşluğundan nasıl faydalanıyorlar.
Yaşları daha 13...
İyi misiniz? :KK43:
 
Bissunicole Bissunicole
Yaaa, çok duygulandım. Daha iyiyim teşekkür ederim.
Annelik ömür boyu süren kaygılar silsilesi. Biri bitiyor, öbürü başlıyor.
İyi olmanıza sevindim. Arada girip bakıyordum mesajınızı görünce bir tuhaf oldum. Çok haklısınız annelik bitmeyen bir yol endişe mutluluk bir çok duygu içeriyor. 🥲 Allah sağlık huzur versin hepimize inşAllah.
 
30 Temmuz 2024 . Salı

Son günlerde gizli narsist, pasif agresif, manipülasyon, gaslighting ile ilgili videolar izliyorum.

Yüreğimin ortasına bi ağırlık çöreklendi.
 
3. Ağustos. 2024. Cumartesi
Dün kalabalık bi ortama girmiştim. Birkaç kişinin lafı kafama takıldı.
" Sende Suriyeliler gibi...."
" Tükenirsin..."
Annem bu laf üstüne " Tükenmiş zaten. " dedi. Annemin lafını da çok taktım.
44 yaşımdayım. Annemden hala onay bekliyorum.
Annemden olumlu bişey duysam gururum öyle bi okşanıyor ki.
Ve o kadar nadir olumlu bişey söylüyor ki. ( Lisedeyken abi gibi gördüğüm birisi "Gururunun okşamaya ihtiyacı var. " demişti. Şimdi bu deyimi kullanınca aklıma geldi. Çocukluğumdan beri böyle. Annemde babamda çocuklarını övmekten o kadar cimrilerdi ki. Nolurdu sanki arada iki çift tatlı söz söyleselerdi.
Neyse konuyu fazla dağıtmayayım. Her laftan sonra içimde birşey tetiklenmiş.
Akşam yemekten sonra pıtlak yedim. Ondan sonra midem çok kötü oldu.
Bugünde gün boyu kötüydü. Sanki midemin ortasında bir avuç bozuk süt varmış gibi bir his.
Dün gece kusacaktım. Köydeyiz şimdi. Kalabalıkta anlarlarsa bin tane yorum yaparlar diye kusmadım. Sabah bu his geçmemişti. Öğlen ev boşalınca kustum biraz. Sonra yavaş yavaş midem rahatladı.

Şimdi sorum şu: Midemin kötü olması psikolojik mi, fiziksel mi?
Gündüz söylenen lafları kafaya taktım. Gece mısır mideme dokundu.
Moralim güzel olsa mısır mideme dokunmazdı belki. Bilmiyorum. Bazen dokunuyor, bazen dokunmuyor.

Bu arada mideme gastrit teşhisi konuldu. Bu haziran ayında endoskopi yaptırdım. Yıllardır midemde sıkıntı vardı ama kendimi ihmal ediyordum. Bu ara zamanım varken hastaneye gittim. Midemin tüm iç yüzeyini kaplamış.
Helikobakter var.
Antibiyotik kullanmam lazım şu an kullanamıyorum.
Mideme dokunan şeyleri yemeyerek bugüne kadar idare ettim dedim. "Aynen devam et." dedi doktor.
Yıllar geçtikçe mideme dokunan besinler çoğaldı.
Mercimek çorbası, Türk kahvesi, yoğurt, çiğ soğan, turp, sert meyve sebzeler çiğ olarak yersem. Hepsini 4-5 yıl öncesine kadar yiyordum. Dokunmuyordu.
Zamanla midemi yakıp kavurmaya başladı.
Bi ara antibiyotik kullanıp tedavi olmam lazım.
Bakalım artık.
 
22. Ağustos. 2024. Perşembe

Köydeyiz. İki hafta ailemle kaldım.
Annem 62, babam 71 yaşında.
Eskiden babam anneme sürekli bağırırdı. Anneme çok üzülürdüm. Babamdan hepimiz korkardık.Şimdi annem babama sürekli bağırıyor. Yılların intikamını almaya çalışıyor sanki.
Toplum içinde filan çok çirkin oluyor.
Şimdi de babama üzülüyorum.
Yıllar içinde değişen birşey yok yani. Psikolojik şiddetin yönü değişti sadece.
 
Kendi evliliğimi de genel hatlarıyla annemle babamın ilişkisine benzetiyorum.
Önceden, çocuklar küçükken fazla sesimi çıkarmazdım. Çocuklar korkmasın, üzülmesin diye sakin kalmaya çalışırdım.
Kendimi çok ezdirdiğimin farkındaydım ama bu yolu kendim tercih ettim.
Ayrılabilirdim, ayrılmadım. Çocukların düzeni bozulmasın diye mevcut düzeni sürdürmeye gayret ettim.
Her gece çocuklarımla aynı çatı altında uyumak için herşeye değdi bence.
Ama artık çocuklar büyüdü. Hayatın gerçekleriyle yüzleşebilirler.
Yükselen seslerden korkmazlar artık.
 
Annem ve babamın evi için, 6 yaşındaki oğlum " Burda hep kavga ediyorlar. Hiç sevgi yok." dedi.
" Onların kulağı duymuyor. O yüzden çok yüksek sesle konuşuyorlar." diye toparlamaya çalıştım ama çocuk doğru tespit etti.
Çocuğumun ağzından bunları duyunca. İçim bi kötü oldu.
Bu ortama maruz kalmasalar keşke dedim ama bende annemi babamı özlüyorum. Zaman çok hızlı akıyor. Onlarla ne kadar zaman geçirirsem kar sayıyorum.
 
Büyük oğullarım ( 15, 13 yaş) babama hiç yardım etmediler. İş yapmaları için babam bana yalvarıyor, ben onlara. Yok.
70 yaşında, 60 yaşında insanlar sabahtan akşama kadar çalışıyor, bunlar tlf. Başından kalkmıyor.
Çok üzüldüm. Üzüntümü tarif edemiyorum. Çok sinirlendin ama üzüntü duygusu o kadar ağır bastı ki, öfke çok anlamsız kaldı.
Hayal kırıklığı yaşadım.
Emeklerimin boşa gittiğini gördüm.
Dedesine yardım etmeleri için o kadar yalvardım ki, gavur oldular yerinden kıpırdamadılar.
Allah hayırlısını versin.
 
27. Ağustos. 2024. Salı

Bu gece yola çıkıcam. 2 küçük çocukla yalnız kalıcam.
İlk bilet alırken sormuştu, çocuklar sana yardımcı olur, seninle gelsinler mi dedi.
Köyde bi işin ucundan tutsunlar, iş öğrensinler dedim.
İş falan öğrenecekleri yok. Tlf. Elinde yatıyorlar. Bu hallerini görünce benimle gelsinler, çocuğa baksınlar dedim.
Baştan söyleyecektin, şimdi uçak bileti 2 katına çıktı dedi.
Otobüsle gelsinler dedim. Otobüste sürünmeyeceklermiş.
Çocuklarımdan biri de çıkıp, ben otobüsle giderim, annem yalnız kalmasın, zorlanmasın demedi.
 
Babası da aynı, çocukları da aynı.
Annenize yardımcı olun demedi.

Bunları yazdım ki, unutmayayım.
Unuttuğum daha doğrusu unutmayı tercih ettiğim, görmezden geldiğim, olmamış gibi davrandığım, hasır altı ettiğim öyle olaylar yaşandı ki.

YÜZLEŞMEKTEN KAÇIYORUM.

Cesaretimi toplayıp, kendime güvenip, kendi gücümün farkına varabilecek miyim acaba?
 
Dün gece yatma saatinde ailece konuştuk.
Hepsi vurdu kafayı yattı.
Saat 2' ye kadar gözüme uyku girmedi.
Ağlamaktan içim çıktı.
Uzun zamandır böyle içli içli ağlamamıştım.

Sağ kolum, boynuma sırtıma doğru sağ tarafım çok ağrıyor. İlk yatınca ağrıdan uyuyamıyorum. Her gece böyleyim.
Saat 2, 3 'ten sonra uykusuzluktan sızıyorum.
Saat 7'ye doğru yataktan çıkıyorum. Belim yada sırtım ağrıyo. Yatak batıyor. Uykum olduğu halde uyuyamıyorum.
 
Önceki gün düdüklü tencere patladı. İlk anda mutfağı temizledim. Ev kalabalıktı.
Fazla sesimi çıkaramadım.
Herkes gidince, yalnız kalınca öyle ağladım ki, hönküre hönküre.
Sinirlerim bozulmuş.
 
3. Eylül. 2024. Salı

Bu yıl ev temizliği için bir bayanla anlaştım. Haftada bir, yarım gün gelecek.
Kafam öyle rahat etti ki.
Zihnimde sürekli 2. Çocuktan sonra girdiğim zorlu süreç dönüp duruyor.
Yardım almak nedir bilmediğim için kendi kendimi nasıl zora sokmuşum.
Etraftan söylüyorlardı yardımcı al diye. Arada alıyordum ama böyle düzenli almadım hiç.
Kafamdaki kontrolcülük,mükemmeliyetçilik şemaları beni yardım almaktan alıkoymuş.
Kendime en çok kendim zarar vermişim.
Şimdiki bilinç düzeyinde olsam, tatlı canımı o kadar üzmezdim.
 
X