ya köle neticesinde insan köle olduktan sonra ucuz olsa ne pahalı olsa ne, ben de bunu anlamıyorum. çok mu rasyonel düşünüyorum bilmiyorum ama Osmanlı'nın köle kaldırabileceği yani müslüman olmayan, en yakınında ve tebası olmayan kim var?
sırplar bulgarlar vs. bir tarihten sonra Osmanlı tebası çünkü, osmanlı hep balkanlara batıya doğru gitmiş, geride
kendine ait güçlü bir devleti olmayan
müslüman olmayan kim var?
yiyorsa git Frank-Germen köle al bakalım, Fransuva'dan Louis'den köle iste mesela Fransız kızlarını! yiyor mu? Fransız kızları çirkin miymiş de almamışlar acaba? yoksa güneş kralın halkını köle alamayacakları, Osmanlının gücü oraya erişmediği için mi?
poposu yiyen gitmiş mesela kıçı kırık izlandadan da köle getirmiş mesela ama düzenli sefer olduğu için değil, yine devşirme olan başka milletlerden olup "iş olarak" Cezayire köle getiren, "insan ticareti yapan", korsan abiler. bunlar ara ara avupadan toplayıp köle getirmişler. Osmanlı kara ordusu. osmanlı arjantinde olsaydı cariyeleri brezilyalı olurdu, alaskalı değil, bu yani.
ona kalırsa homoseksüel ilişki için en tercih edilecek milletler sıralaması filan da var Osmanlı kayıtlarında
ne onda ne berikinde tek kıstas güzel olmak da değil bu arada, hizmet görmek, yumuşak huylu olmak, müziğe vs. saray işlerine yatkın olmak (raks edecek, çalgı çalacak vs), geç yaşlanmak. bi sürü şey var.
meraklısına not. buraya kadar olan kısım benim kendi tezim tabii ama bunu zamanında merak etmiştim ve okumuştum.
Osmanlıdan önce bile Kırım hanlığının işiymiş köle ticareti. Osmanlı kurulunca da yine onlar devam ettirmiş bu Çerkes cariye hikayesi oradan gelme...akademik yayını da vardı hatta buldum şöyle yazar:
"Rus uyruklu ya da Karadeniz çevresinden kölelerin köle ticaretinde fazla olmasının sebebi olarak, değişen şartlar karşısında toplumun ve piyasaların artan köle taleplerinin karşılanma işini Kırım Hanlığı’nın üstlenmiş olması denilebilir. Kırım Hanlığı kendilerinden önce var olan Karadeniz köle ticaretini devam ettirerek, Kırım Tatarları sayesinde elde ettikleri köleleri Osmanlı ve Mısır köle pazarlarında ticari bir emtia olarak kullanmışlardır. Ayrıca Kırım Hanları kabile aristokrasisini köle akınlarına yönlendirerek hanlıkta kabileler arasında çıkabilecek rekabeti ve ayrılık hareketlerini engellemeyi amaçlamışlardır"
Benim memleketimde büyüüüüük bir Çerkes mahallesi vardır 1800lerdeki ilk büyük Çerkes sürgününden beri çok göç almış bir yer. Iyyy demem açıkçası aksine benim ailem Çerkesleri genel olarak sever, ondan herhalde intibamız pozitiftir bizim. Komşulukları iyidir. Bir de mesela biz daha düne kadar şalvar-işlik giyen yörük obasıyız, Çerkes kızları 1960larda bile "naylon çorap"
"kuş geçen ayakkabı" D yani modern giyiniyordu derler, çoğu mobilyayı kıyafeti onlardan görmüştür bizimkiler. şehir yaşamı deyince bizde algı 1 Çerkesdir 2 Muhacirdir (muhacirimiz de çok). onların övmesine gerek yok biz överiz yani...
Azınlık olmuş, sürgün yaşamış, diasporada kalmış her halk, kökleriyle bağ kurmak için kültürüne daha çok bağlanır. ABD'ye göçmüş italyanlar italyadakinden daha italyan...normal. değilse yok olur gider çünkü. ben bunu çok normal görüyorum. Bizim Almancılar da hala sittin sene önceki köyündeki adetleri yapıyor düğününde. (adetlere karşı değilim, eziyete aşağılamaya ve çağdışı şeylere karşıyım)
Ben bir de şeye uyuz oluyorum aynısını Arap yapsa "ııı yobaz" Kürt yapsa "püüü piss ortadoğulu" diyen Çerkesler, kendilerine gelince "biz köklerine çok bağlı, kültürlü adamlarız bu ülkede ortalamayı biz yükseltiyoruz" oluyorlar, böyle övünüyorlar...Ama aynı mesela Çerkes gelini kayınbabası ona bir hediye yapıp (ağzını açması için izin vermek babında, adı da vardı da unuttum) müsaade etmedikçe onunla hiç konuşamaz, kayınpederi varken sofraya oturamaz, misafir gelince gidene kadar ayakta bekler hizmet eder falan filan.... ee bu adetlerin eleştirdiğimiz adetlerden ne farkı var? yukarıda "kabile aristokrasisi" denilen şey bizim bildiğimiz aşiretin beylerinin töre namıs intigam demesi, aynı şey. işte oralar bana biraz fazla çifte standart geliyor.