Hala taş attı atmadı, ekmek almaya gidiyordu hayır eylemdeydi, çocuktu olur mu bilmem ne örgütüne üyeydi, ölümü kullanılıyor, annesi misketi neden koydu, ne ima ediyor diye konuşuluyor.
Gerek var mı artık, gerek var mı küçük bir beden üzerinden konuşup haklılık ispatı yapmaya.
Ölüm acısı nedir bilir misiniz? Güzel Allah'ım kimseye yaşatmasın bu acıyı.
Anne babanız ölünce ciğeriniz yanar, yüreğinize ateş düşer ama evladınız ölünce ciğeriniz sökülür, yüreğiniz tükenir.
Benim annem 8 yaşındaki evladını toprağa verdiğinde tükenişini gördüm yüzünde, her gece nefes alamıyorum diye balkona atardı kendini, geceleri küçük kardeşimle benim başucumuza gelir nefes alıp almadığımıza bakar, kalp atışlarımızı dinlerdi, ölen kardeşimin boş yatağını görmek, kardeşimle aynı isme sahip komşu çocuklarına seslenmek ne acıydı biliyor musunuz?
O yüzden ben bu tartışmaları anlamıyorum, neyin ispatı yapılmaya çalışılıyor ki?
Tecavüze uğramış bir kadının rahmindeki çocuğun yaşama hakkı var derken 14'ünde bir çocuğun ölümüne haklı gerekçeler aranması neden?
Ölüm bu...
Günlerdir susmak gerek diyorum ama nafile, her seferinde yeni birşeyler çıkarılıyor, mezara misket konmuş, siz hiç misket oynadınız mı?
Ben oynadım, bir avuç olan misketimi koca bir torba misket yapmak için sıra sıra dizilmiş misketlere iyi nişan alabilmek için yere yatıp en uğurlu misketimle atışlar yapardım, üstüm başım kirlenince annemin beni sopayla kovaladığı günleri hatırlıyorum, misketler çocukların, çocukluğun sembolüdür. Benim kardeşimi uğurlarken gelinlik koymuşlardı, kına yakıldı saçlarına, kardeşim gelin miydi? Ama gelin gibi uğurlandı, Berkin çocuktu, misketle uğurlandı.
Hala ısrarla bir annenin acısını görmezden geliyoruz, çocuğunuz öldüğünde milyon tane keşke oluşur aklınızda, keşke ben gitseydim, keşke göndermeseydim, keşke keşke...
Çocuğun arkasından konuşulanlara inanamıyorum, tutki eylemci, tutki bir örgüte üye, ne fark edecek o daha 14'ündeydi, sizin benim kadar yaşanmışlığı bile yoktu hayatta, o masum bir çocuktu, yaptığı günah mıydı?
En azından benle aynı kategoride hesap vermeyecek Allah katında.
Bir anne bile bile evladını ölüme yollamaz, ekmek almaya gitmedi varsayalım, varsayalım evinin bilmem kaç km ötesinde bulundu çocuk, belki annesine ekmek almaya ben gideyim deyip eyleme gitti, peki artık bunları konuşmanın, anneye yüklenmenin, eylemciydi değildi diye birşeyler ispatlamaya çalışmanın bir manası var mı? Eğer annesine çocuğunu geri verebilecekseniz buyrun konuşun ama artık hiç büyümeyecek, misket oynayamayacak, henüz kendi de anlamlandıramadığı fikrim var zannettiği düşüncelerini eyleme dönüştüremeyecek, o soğuk mezardan çıkamayacaksa susmalıyız.
Anne olarak rica ediyorum sizden, içinizdeki annelik duygusuna güvenerek.
Bırakalım artık, hepsi mezarında rahat uyusun, Berkin'de uyusun.