Benim yerime kendinizi koymanızı istiyorum..

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ben onu durduk yere sevmemezlik yapmıyorum. Herşeyi merak etmesi herşeyime karışması sinirimi bozuyor. Ben bekarken anneme hesap vermezdim bu bizden otuz yaşındaki insanlardan hesap bekliyor. Eşimin işten gelme saatlerini kovalıyor, kapıda karşılıyor çoğu zaman. Ben miyim eşi o mu? Ben bunda art niyet ararım her zaman. Gece bir de işten geliyor kapısı bozulmuş diye onu yaptırmaya calısıyor eşime. Ben işe gittiğim halde onu bekliyorum gece. Bunu bana gülerek anlatıyor. Laftan anlamayan bir insan. Ben hep lafımı söylüyorum artık ezdirmiyorum kendimi, ama anlamıyor, ona göre onun doğruları var ve sen değiştiremezsin. Çok zor bir insan.
Adi üstünde kayinvalide tabikii herseyi merak edecek huyları bu evlat başka birsey kapıda karsilamasida normal cunki kayinpederde yok ilgilenen başka biri yok geçmiş henüz 60 yaş size ileri gelebilir ama genç kayinvaliden gece kapı yaptırması saçma banada göre ama düşündüm belki kortugu için yaptırmış olabilir ve gülerek anlatmasina takılmayın oglum gece yarısı yaptı sözümü dinledi diye size anlattı diyeceğim ama zannetmiyorum cunki cahil bir kayinvalide bencede bu kadar detaylı düşünemez cevap ver demem ben sana cunki yüzsüz olursunuz kayinvalide ile yüzsüz olmak en kötü olandır esin hakkını koruyup konuşuyor bence sen olaya karışma derim inan seni anlıyorum ben 29 yıl aynı evde yaşadım kayinvalidem ile değişmez o sen konuşup böyle nefret ettikçe olan sana olur
 
Anne 30 yaşındaki çocuğunu öpemez diye bir şey mi var Allah aşkına. Abim 1977 doğumlu, ben 1995 doğumluyum biz annem hala öper sarılır bize.
Cok kiskandim 🥲

Bende boyle Anne olurum.
Gelinimde,damadimda huylanirsa az otede huylansinlar
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Bence siz çok bakıyorsunuz. Sonuçta siz yokken kahvaltılara iniyor. Ne yazık ki fazla kıskançsınız. Bu gidişle kaynananızlada çok problem yaşarsınız.
 
Geçmişe o kadar kinlisiniz ki şimdi her şeye diş biliyorsunuz. Yapmayın. Kendinize ve evliliğinize zarar verirsiniz.
Anlattığınız şeyleri doğru ya da yanlış çoğu kayınvalide yapıyor. Evlilik gerektiği noktalarda idare etmeyi ve göz ardı etmeyi gerektirir.
 
İlk defa bir kaynana ve oğluna üzülmüş olabilirim 🫣 Ve bunu yaşayacağım aklımın ucuna gelmezdi 😂
Kadın oğlunu seviyor diye dertlenmen takdire şayan. Doğurduğunu sevecek tabi sevmese garip olurdu.
Siz yokken yediği yemeğe karıştığınıza göre kaç kez nerede tuvalete girmiş onlarında hesabını tutun. Tasması ve tuvalet eğitiminide tamamlarsanız bu iş olur. 🤦
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Benim eşim de 3 vardiyalı çalışıyor.Bu yüzden sizi anlayabiliyorum.
Ben ikisinin de evde yalnız kahvaltı yapmasını istemezdim, aynen yazdığınız gibi olmasını isterdim . Çok da hoşuma giderdi.
Hele de sevdiği yiyecekler için hazırlanması size nispet değil, oğluna değer vermesi.
Bence abartıyorsunuz.
 
Bence takacak, kinlenecek bahane arıyorsunuz siz. Evde siz olsanız hadi neyse işte olduktan sonra eşinizin annesinde ya da evinizde kahvaltı yapmasının ne farkı var ki? Hem eşiniz uğraşmamış oluyor hem annesi yalnız kalmamış oluyor, ne güzel değil mi. Önceden şöyleydi böyleydiler de bitmez ayrıca, hepimizin içinde yara olarak kalan hadiseler, tatsız durumlar yaşanmıştır, ama ne yapalım annesi canı kanı yani ne diyebiliriz ne yapabiliriz. Kendinizi eşinizin yerine koyun, alt katta da kendi annenizin oturduğunu, uğramadan bir kapısını çalmadan evinize çıkmaya vicdanınız el verir miydi? Yalnız başına saatlerce oturan bir sese muhtaç insanı bir başına bırakmak hiçbir vicdana sığmaz bence zaten. Sonradan pişman olursunuz böyle duygular beslediğinize iş işten geçmiş olur
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Eşiniz işte,anneniz alt katınızda tek yaşıyor kimsesiz kendi halinde bir kadın,siz ne yapardinız? Gidip annenizle kahvaltı yapmak yerine anne sen evinde ye ben kendime hazırlar yerim mi derdiniz?
Buna takılmanız aşırı tuhaf geldi bana. Hani siz evde olsanız,sizi bırakıp gidip annesinde kahvaltı yapsa yemek yese hak veririm ama şu durumda gayet normal. En azından sınırını bilip siz yokken gelip sizin evinizde oturmuyor. Oğlunu evine davet ediyor. Bu durumun kimseye bir zararı yok bence
 
Evlenince evlatlıktan silinsin sadece benim eşim olsun mantığındakileri anlayamıyorum.Adam sizle evlendi diye tüm geçmişini anasını babasını unutacak değil.O hala annesinin evladı.Siz yokken eşinizin annesiyle kahvaltı etmesinde ne gibi bir problem var.Ikiside yalnız etse mutlu mu olacaksınız.Aynı durumda olsanız annenizle kahvaltı etmek istemez misiniz.Biraz empati yapın.Siz sevmeyebilirsiniz anlaşamayabilirsiniz ama sizi ihmal etmedikten sonra anne oğul ilişkisine karışmamalısınız.Eşinizede bu konuda baskı yapıp bunaltıp evliliğinizi tehlikeye atmayın derim.Bir gün bir yerde patlar çünkü.
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Hanımefendi öncelikle siz kendinizi eşinizin yerine koymalısınız,bakın; ben kayinvalidemle pek görüşmem samimi değilim,ararım aramaz,gülerim gülmez,şaka yaptım sanırım o ciddiye alır böyle garip gurup biri,fakat burada haksizsiniz yani kadının gözle görülür,bir zararı yoksa,takmayacaksiniz,bu kadın onun sevgilisi değil, yemek yemek için uğradığı annesi..eğer siz evde tekken sürekli bunu yapıyorsa sizi yanlız bırakıyorsa başka,konuşursunuz,ama siz zaten işteymissinz,yani kaldiki alt katında oturuyrsa,arada sende uğra sohbet et,herzaman olmazsada,arada yani hep olmaz tabiki,onuda dışarı çıkarın..şöyle düşün o kişi eşinin annesi..senin annen de olabilirdi..bunu kavinvalidesi ile samimi olmayan biri olarak yazıyorum..herkez kendine yakışanı yapar..sizinki kıskançlığa girmiş sanki nefs işte öyle bir düşmandır ki gelip gidip seni kadına doldurur..yapmayın.
 
Of sadece başını okuyacak kadar sabrım kaldı bu aralar. Hiçbir şeye sabredemiyorum niyeyse, neyse.

Siz evde yokken rahatlığından ödün vermemek için annesinde yiyordur. Hem siz yokken alt kata inmesinin size zararı nedir. Ben de annemle alt üstlü otursam eşim olmadığında hep orda olurdum herhalde 😂
 
Kendimi sizin yerinize koyduğumda çoğu şeyi anlamadım. Hadi eşim beni bırakıp annesine kahvaltıya gidiyor deseniz anlarım ama ev boş dururken annesine gidip kahvaltı yapmasının nesi kötü? Kadın der haliyle oğlumla kahvaltı yapacağız diye gönderme bunun neresinde? Annenin oğlunu öpmesinin nesi yanlış geliyor ki size, siz yanında olunca ne oluyor? Kıskançlık yapıyorsunuz ama çok saçma. Katlanmak zorunda mısınız diye sormuşsunuz evet zorundasınız. Eşiniz ağaç kavuğundan çıkmadı. Bir annesi var onunla da aynı apartmanda oturuyorsunuz. Siz görüşürsünüz görüşmezsiniz orası size kalmış ama anne oğlunun arasına girmek gibi bir hakkınız da haddiniz de yok. Yeni evliyiz demişsiniz evliliğiniz sürsün istiyorsanız bir an önce kendinize gelin.
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Okurken o kadar korktum uzuldum vs vs duygularımı anlatamam
Dehsete kapıldım zararsız ve gercekten yalnız bir kadın, bı anne o... Nasıl sever evladını oysa🥹 gormesın gorusmesın istiyorsunuz

Evladınız olunca anlayacaksınız yazık cok yazık
 
kaynananız yalnız alt katınızda yaşıyor, 60lı yaşlarda ve okuma yazması yok. Eşiniz onun tek oğlu. Annesi ile sorunlar yaşadığınızda hep sizi savundu ama bir yönden de asla annesine yalnız olduğunu hissettirmedi. Vardiyalı calısıyor sabah eve geldiğinde siz işte olduğunuz için annesinde yiyip eve öyle çıkıyor uyumaya. Diğer vardiyasında da aynı şekilde uyanıyo siz işte olduğunuz için annesine gidiyor yemeğe. Sadece gündüz vardiyasında berabersiniz akşam yemeğinde. Kadının sizle yaşadığı sorunlardan sonra pek takılmıyor ve hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Onu yok sayamıyorsunuz çünkü her bakımdan market faturalar vs olsun eşinize muhtaç birisi. Eşiniz sizi asla ona karşı ezdirmedi. Bu durumda yine de siz yokken eşinizin orda kahvaltı yapmasını anlayışla karşılayabilir miydiniz? Yani bu durum eşinizin evliliğe alışmamış annesine bağlı olduğunu mu gösterir? Annesi dışında hiç bir sorununuz yok. Her kavganızın uç noktası kaynananız oluyor bir şekilde. Hiç bir şey yapmasa bile. Kadın size karşı oy kuzum oy yavrum diyor ama hiç bir zaman bunun samimiyetini hissetmiyorsunuz. Sonuçta oğlunu sevdiği için sizi seviyor, daha doğrusu katlanmak zorunda kalıyor. Bu vardiya durumlarında eşiniz aşağıda kahvaltı yapması durumunda kaynananız sürekli bu hafta oğluşumla kahvaltı yapacağız onun sevdiği kahvaltılıklardan alacağım vs diye size göndermeler yapıyor. Ama eşiniz asla bu göndermeleri kabul etmiyor. Ona göre annesinin tarzı bu. Ve sizi çok sevdiğini düşünüyor.
Bir yere gitseniz bir akşamlığına, geldiğinizde sizi kapıda karşılıyor çok özledim diyerek. Bu gitmelerde yatılı gitmeler değil yanlış anlaşılmasın. Kapıda beklemese bile eşiniz uğramak istiyor çünkü annesi ya tüpü açık bırakır kontrol etmesi gerekir ya söyleyecek şeyleri vardır annesine uğramadan ona yalnızlığını hissetirmek istemediği için hadi anneme uğrayalım der. Bir beş dk lık da olsa. Ama bu beş dklık bile gitmeler size batar. Çünkü siz ordayken eşinizle ne konuşsanız ay noldu ne ne ne diye sorar meraklıdır. Kendisi de bunu kabul eder zaten. Sevmek zorunda değilsiniz bir insanı evet ama katlanmak zorunda mısınızdır? Çok kötü şöyle kötü böyle kötü bi insan diyemeyiz ama onun o merakı oğlunu siz yanınızdayken yalayıp öpmesi herşeye karışması. Bunlar önüne nasıl geçilebilinir?
Bir yandan da kendisine acıyorsunuz. Yalnız. Hiç kimsesi yok. Telefonu yok onun bi tvsi var. Akrabası gelmez, komşuluk ilişkileri yok, eşinden çok çekmiş zamanında. Vicdanınız sızlıyor bir noktada. N’apardınız?
Üçüncü kişi olarak yazdım. Kendinizi benim yerime koymanızı istedim sizden. Bunlar aşılabilecek şeylermidir? Eşimi görümcemi çok seviyorum, hep arkamdalar hep arkamda durdular. Ama eşimin annesi neticede onu koruduğu zamanlar çok oluyor. Haklıda çünkü ben artık annesinin en ufak şeyini bile kafama takıp eşimle tartışır oldum. Orda kahvaltı yapmasını istemiyorum. Ama o beni anlamıyor. Kadın seviniyor ne olacak sana iş çıkmıyor neden böyle düşünüyorsun diyor. Kıskançlık yaptığımı söylüyor. Sizce ben kıskançlık mı yapıyorum? Nasıl düzeltebilirim kendimi.. Kendimi suçluyorum çünkü bazen saçma şeyleri de sorun ediyorum. Yorumlarınızı bekliyorum..
Bence abartıyorsun. Annesi neticede. Kadın da yaşlı ve yalnız yaşıyor. Hakaret ya da kabul edilemez bi konuşma yapmadığı sürece duymazdan gelin. Siz adım atın.
 
O zaman sizde kendinizi annesi yerine koyun, ilerde oğlunuz kızınız gelsin gitsin istemez misiniz? Ne var ki bunda Tabiyki yaşlı yalnız yaşayan bir kadin annesi, uğrayacakta kahvaltısını edip sevecekte
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X