2 yaşındaki çocuğunu tüm gün dışarda oyalayan babalar tanıyorum. Parka götüren, ev alışverişini çocukla halleden, yemeğini yediren, üstü ıslandı mı değiştiren.. 2 yaşındaki bir çocuk söylenen çoğu lafı anlar, bebek falan da değildir. Çocuk banyo kapısında ağlıyor diye 6 gündür duşa girmeyen sen, tek yanlışın bakış açın. Ağlarsa ağlasın yani ne olacak. Bi yeri mi ağrıyor hayır. Aç olduğu için mi ağlıyor hayır. Önemli bir derdi mi var ona da hayır. E ağlayacak o zaman. Böyle böyle alışacak. Ben de anneyim, sebepsiz ağlamalar beni zerre üzmüyor açıkcası. İsterseniz gaddar deyin. Çocuk ben banyodayım diye ağladığı zaman (ki bazen ağlıyor) suyun şiddetini arttırıp duymamaya çalışıyorum. Banyodan çıktığımda beni unutmuş halde başka bir şeyle oynarken buluyorum kendisini. Burada babalara iş düşüyor.
Çocukla 15 dk bile kaliteli vakit geçiremeyen eşin buradaki tek sorun. 2 yaş kuvvetli bir baba-çocuk bağı için uygun bir yaş. “Al annesi seni istiyor” devri kapandı. O yüzden kendini eleştirip depresyona gireceğine çocuğun bir değil iki ebeveyni olduğunu anlaman gerek. Anneler de insan. Nefes almaya, kendine zaman ayırmaya, hiç değilse gün aşırı duş almaya hakkın var :) Baba sinirini bi kenara koysun, elini taşın altına soksun artık.