• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Bekarlık mı? Evlilik mi?

Bekarlık sonuçta bir yere kadar bunu hepimiz biliyoruz 30'unda da olsa 40'ında da olsa bu eninde sonunda olacak. Ama önemli olan olması değil doğru insanla olması. Sırf evlenmek için evlenen aile baskısında kurtulmak için evlenen nice gençler var. Allah onlara yardım etsin anasından babasından çekmediği şeyleri kocadan kaynanadan çekiyorlar. Evlilik kötü bi kelime bana göre çünkü evlilik diyince herkes şöyle bi düşünüyo ve hayatında herşeyin kısıtlanacağını büyük sorumluluklar alacağını hani daha aklınıza abartı ne gelirse.
EVLENİRKEN ASLA DUYGULARINIZA GÖRE HAREKET ETMEYİN KALBİNİZİN BEYNİNİZE HÜKMETMESİNE İZİN VERMEYİN. BEYNİNİZ KALBİNİZE HÜKMETSİN. BU ŞEKİLDE DOĞRUYU YANLIŞI DAHA NET GÖRÜRSÜNÜZ VE O ZAMANDA ZATEN DOĞRU İNSANI BULURSUNUZ. O ZAMAN EVLİLİK MÜKEMMEL BİR HAL ALIR. BENİM TERCİHİM KESİNLİKLE EVLİLİK. :)
 
sanırım bu gel-git yüzünden başaramıyorum evet demeyi:44::44:
 
ben de evliilik konusunda çok kararsızım sadeceben miyim kararsız olan diyordum ama bakıyorum herkes bu karmaşayı yaşıyor...hem evlenmek konusunda hem de adaylar konusunda:1:
 
Ben çok kararsızdım bi türlü kimseye evet diyemez herkeste kusur arardım ama nişanlıma hayır diyemedim ayrı durmak istemiyodum hep benle olsun istiyodum evde yalnızken üzülüyodum tek yaşıyo benim evde ne işim var ben onun yanında olmalıyım diyodum nişanlandık inşallah evlenicez hala öyle düşünüyorum öyleki şimdi öncekinden bile daha düşkünüm ayrı evlerde uyumak bile işkence bize normalde evde otursam sıkılırdım o bizde olsun hayatta sıkılmıyorum kucağında oturayım tamm yeter bana ben böyle olduysam aşık olan herkes evlenmek ister yeterki aşk gelsin
 
Evde kalmış kız manifestosu-Elif Şafak
1) Yalnızlık Allah'a mahsustur diyerek her insanı evliliğe mecbur bırakmak, insanoğlunun geliştirdiği en büyük aldatmacalardan biridir. nuh'un gemisi'ne çiftler halinde bindik diye, tüm yolculuğu çiftler halinde yapmak zorunda değiliz.

2) nasıl oluyor da tüm geleneksel toplumlar da evlenmeyip de kendini ibadete ya da meslegine adayan insanlar herkesten saygı gördüğü halde, günümüz toplumunda "evde kalmak" acınası bir durum sayılmakta?

3) ve nasıl oluyor da evlilik bir kadın ile bir erkek gerektirdiği halde, "evde kalmak" tabiri sadece kadınlar için kullanılıyor?

4) bir kadın hiç evlenmemişse ve sürekli iş/aşk/şehir değiştirmişse, bir yerde sabit kalmamışsa onun için de "evde kalmış" mı denilmeli? yoksa "otelde kalmış", "seyahatte kalmış", "gurbette kalmış" gibi yeni tanımlamalara ihtiyaç mı var?

5)"evde/otelde/seyahatte/gurbette kalan" kadınlara itibarları iade edilmeli. onlar, tıpkı promodern zamanın münzevileri gibi pirupak sayılmalı, saygı görmeli.

6) "yuvayı dişi kuş kurar" lafı yanılsamadır. çünkü her dişi kuş her mevsim yeni bir yuva yapa yapa yaşayıp gider. kurduğu her yuvayı terk etmesini de bilerek. ömür boyu aynı yuvada kalan kuş yoktur.

7) göç ve göçebelik, değişim ve değişkenlik bu hayatın elifbasıdır. öyleyse biz kadınlar ne bir yastıkta kocamak zorundayız ne gökten düşen elmaları beklemek.


8) illa da evlilik metaforuyla konuşmak gerekiyorsa, diyebilirim ki "edebiyat benim kocam, kitaplarım da çocuklarım" bu durumda evlenip çocuk yapmaya kalkmam ancak edebiyatı boşayarak ya da onun üstüne kuma getirererek olur.

9)edebiyatı boşamak söz konusu olamayacagına ve hiç bir koca adayı bir başkasının üstüne "kuma" gelmeyi kabullenmeyeceğine göre demek ki ebediyyen evde kalmış bir kızım.

10) işbu kağıt parçası da benim manifestom.

Elif şafak'ın bu sözleri çok hoşuma gitti:))))Haklı galiba
 
Kadınların gidip kendilerine erkek (koca) secebilecekleri bir erkek

dukkanı (magazası) acılmıstır. Magaza 5 katlıdır ve her kat

cıkıldıkca, erkeklerin nitelikleri de yukselmektedir.

Magazada sadece tek bir kural gecerlidir: herhangi bir katın

kapısından iceri giren kadın, o kattan alıs-veris etmek zorundadır ve

eger bir ust kata cıkmak isterse, tekrar asagı katlara inemez.

Bir gun bir grup kız arkadas, kendilerine erkek secmek icin magazaya

gider.

Ve....

1. KAT: Kapıda sunlar yazılıdır: "Bu kattaki erkeklerin calısacak

bir isleri var ve cocukları da severler". Kızlar yazılanları okur ve

şöyle

derler: "Eh, hiç yoktan iyidir ama bir de üst kata bakalım".

2. KAT: kapıda yazılanlar: "Buradaki erkeklerin iyi bir işleri

var, cocukları severler ve son derece yakısıklıdırlar." Kızlar:

"Hmmm, hic fena değil ama acaba bir üst katta ne var ?"

3. KAT : "Buradaki erkeklerin cok iyi birer işleri var, cocukları

severler, son derece yakışıklıdırlar ve ev işlerine de yardım

ederler". Kızlar:

"Aman

Tanrım, cok etkileyici ama yukarıda başka katlar da var."

4. KAT : "Buradaki erkeklerin işleri cok iyi, cocukları cok severler,

gayet yakışıklı olup, ev işlerine yardım ederler ve ayrıca son derece

romantiktirler". Kızlar cığlık atmaya başlarlar: "İnanılmaz, bir ust

katta bizi neyin beklediğini bir düşünün!" Ve bir kat daha çıkarlar...

5. KAT: şunlar yazmaktadır: "Bu kat boştur ve sadece,

kadınları memnun etmenin mümkün olmadığını kanıtlamak icin konmuştur.

Çıkış soldadır; umarız inerken merdivenlerden

yuvarlanırsınız
 
Aslında buna cevabım kesin kesin bekarlık.
Ne karışan var ne eden oh çok rahatsın resmen sultanlık yani şu bekarlık.
Ama gel gelelim etrafta aşk böcekleri oluyor ya yada filmlerde görüyoruz birbirine çok aşık iki insan.Onları görünce öyle çok içim gidiyor ki haliyle bende istiyorum öyle vee evliliğe olumlu bakıyorum keşke beni de boyle seven olsa evlensem diyorum.Ama malesef ki öyle birisi olmuyor ve bekarlığa devamm :61: Zaten bu zamanda seven insan çok az bulunuyor bize de rast gelmiyor öyle seven.... :61:
 
aşk sevgi ve saygı varsa tabiki evlilik.moralim bozukken omzunda ağlayabildiğim,sevdiğini her fırsatta söyleyen,uyandığımda bana sarılan elleriyle içimi ısıtıan ve tatlı bir bebişle aşkımızı sonsuz kıldığımız bir kocam varken bekarlık da neymiş.önemli olan bekarlık yada laf olsun diye yanlış yapılan evlilik değil.sevdiğin adamla yaşlanmayı hayal edebildiğin bir evlilik.yoksa yanlızlık Allah a mahsus.
 
ben hala karar veremeyenlerdenım .ama turkıyede degılde yurt dısında amerıka da yasasaydım amerıkalı bır aıleye sahıp olmus olsaydım kesınlıkle BEKARLIK derdım .çünkü; yurt dısında kararlarında ozgursun yanlısda yapsan dogruda yapsan o sadece senın kararındır.kımse senı elestırmez neden boyle yaptın,koca karılar her dugunde sana sıra geldı demez ,hayatını sınırsızca yasarsın .ıstedıgın her cılgınlıgı yasarsın ,kımse sana delı demez ,cılgınlıklarınla herkezı eglendırebılrsın .asık mı olmak ıstıyorsun asıkda olur seversın ,yaa aklınıza gelebılecek herseyı yaparsınız super bısey bu .:24:
ama turkıye de ne yazıkkı bunların hıc bırı mumkun degıl .hatta bunları yapabılmek ıcın evlılıgı bile tercıh edenler var .hala bızım toplumumuzda ''evlenınce yaparsın''deyımlerı var.hayatı her acıdan kısıtlı olan geclerımız ,evlenınce yaparsın deyımlerıyle özgurce yasayabılmek için yanlıs kararlarla cok kucuk yaslarda evlenen kızlarımız var.evlenınce de o buyuklerımızın meshur sozu ''evlenınce yaprsın ''sozunun gercek olmadıgını da gorurler :( ne bekarken ne de evlıyken hayatlarında kısıtlı olanları gordukce ,hala karar veremeyenlerdenım ben :50:
 
tabıkı de bekarlık daha rahat ama ınsan yanında bırını ıstıyor ılla ki... hele bide yaşıtları teker teker evlenıp nişanlanınca ben neden hala yalnızım dıye soruyor.. ben evlenmeyı hem ıstıyorum hem korkuyorum... hoş, henuz kafama gore bırını de begenemedım ama napalım,kısmet.......
 
Kurnaz ve zeki olan söyle yapar.
30 yasina kadar bekarlik, süper dolu dolu bir hayat, hedefler, egitim, güzel bir meslek, basari...
30`undan sonra evlilik, huzur ve mutluluk.
Bunu yapan herkes cok mutlu....
 
Back