Merhaba kızlar. Görüşemedik uzun zamandır.
Bulcukcuğum, Karpuz ve Gcan... Allaha binlerce şükür meleklerinizi almışsınız kucağınıza. Darısı diğer arkadaşların başına inşaallah.
Geçmişi okuyamadım kızlar. Son yazdığımda hatırlarsanız çık sıkıntılı olduğumu söylemiştim. Kısaca anlatayım. Tabi toparlayabilirsem.
Annemler doğumdan bir gün önce geldiler. Ertesi sabah eşimle ben hastaneye gittik. Yatışım yapıldı. Doktorum çok güzel, geniş, ferah deniz manzaralı bir oda ayarlamış bana. Annemler de kayınvalidelerle birlikte geldiler. Biraz oturduk. Sonra beni hazırladılar. Ameliyathaneye gittim. Ayıldığımda sedyeyle odamam çıkarılıyordum. Odama çıktım yatağıma yatırdılar. Ama aradan bir saat geçmesine rağmen kuzumu getirmediler yanıma. Meğerse erken doğduğu için solunum problemi çekiyormuş yavrum. Tabi bana söylemiyorlar bunu. Aradan iki saat geldi. Kuzumu getirdiler. Emmeye çalıştı yavrum. Ama okadar küçük ki ememiyor. Zaten hemen götürdüler. Ben tabi anlam veremiyorum. İnanın cahillik mi dersiniz saflık mı. Herkesin bebeğini alıyorlar sanıyorum. Oysa herkesin bebeği odasında annesinin yanındaymış. O gün kah uyuyarak kah acı çekerek ( dikişlerden ve gazdan) geçti. Bir kere yürüyüş yaptırdılar bana. BAkıyorum herkesin odasının önü çiçek dolu. Benimse birtek babam yaptırmış. Ne kayınpeder ne de eşim. Aslında eşim benimle çok ilgilendi. Herkesden hatta annemden bile iyi baktı bana ama. Böyle incelikleri düşünemiyor bazen işte. O yürüyüşte ben ağladım. Herkes sancıdan ağladığımı sandı. Ben de birşey belli etmedim. Gece daha önceden de kararlaştırdığımız gibi yanımda sadece eşimin kalmasını istedim. Zaten bebiş de yanımızda değil. Bu arada kayınvalidede bir surat asıklığı sormeyın gitsin. Eşimin beimle ilgilenmesini kıskanıyor. sen gir yorulursun annesi kalsın yanında falan diyor eşime. Bir de bebiş bana ve anneme benziyor diye onu da sorun yaptı.Neyse o gün o kadar vukuatlı değildi. Ertesi gün herkesler yin egeldi. Öğlen artık bebeğimi yanıma verdiler. Ağladıkça emzirmem gerekiyordu. Çocuk her ağladığında kayınvalide daha yeni emdi. Gazı vardır onun deyip çocuğu kapıyıor ve minnacık bebeği sallıyordu kucağında. Tabi annemle ben sorun olmsaın diye ağzımızı açamadık. Oysa yavrum minicik doğru düzgün çekemiyordu ki. Sütüm de zaten yok denecek kadar azdı. İkindin anneme gitmesini gece yine sadece eşimin kalmasını istediğimi söyledim. Kayınvalide de ben de giderim birazdan dedi. Annem çıktı. Ama kayıunbvalide gitmedi. Kocasını ve kaynımı da çağırdı. benim odama doluştular. Yukarıda iftar ettiler gelldiler. Refakatçi yatağı ile kanepelere uzandılar ve gece 12 ye kadar başımdan ayrılmadılar. Tabi benim gaz çıkartmam lazım, sık sık tuvalete gidiyorum. Südeyen bile takmıyorum. Üstüm başım dağınık. Gazımı hep tuttum. KArnım davul gibi oldu. Eşim de ağzını açıp birşey demedi horul horul uyudu. KAyınvalide de emzirmeye teşvik edeceğine salladı çocuğu hep uyuttu. Neticede çocuğum taburcudan bir gün sonra anormal bir sarılık değeri ile tekrar hastaneye yattı. Çünkü aç kalmıştı yavrum. Sallandığı için de sızıp kalmış ve ağlayıp bizi uyaramamış. Bir de ağzına emzik vermişler ben uyurken. Bunu duyunca yıkıldım. Aç kalmış bebeğim. Ne demek ya. Ben de onun yanında hastanede kaldım. Sağma makinesi ile sık sık sütüm sağıldı. Bol sıvı takviyesi. Biraz getirttik sütümü. Tekrar eve geldik. Annem dört dönüyor tabi. Her işimi yapıyor. KAyınvalide ilk üç gün adımını atmadı. Telefonla bile aramadı. Sonrasında da akşamları misafir gibi geldi gitti. Bir de annemle hizmet ettik onlara. Çay, meyve vs... Anneme yapmayalım dedim ama dinletemedim. Ayıp olur diye hizmet etti. KAyınvalide de yerinden bile kalkmadı. Annem gidinceye kadar böyle geçti. Annemin gittiği gün dahah onun gidişini haber alır almaz da damladı eve. Annemim gitmesini bekliyormuş. O günden beri de herşeyime karışıyor. Ama herşeyime. Ben de karşılık vermiyorum. Çünkü gemileri bir yakarsam tam yakarım. Tadı kaçsın istemiyorum hiçbirşeyin. Gerçi benim için kaçtı ya. Eşime söylüyorum ufaktan. O da annesine birşey diyemiyor. Oysa onun rahatsız olduğu şeyleri ben onu dahil etmeden kendi aileme ben rahatsızmışım gibi söylüyorum. Aynısını eşim bana yapmadı. Hala geldiklerinden yemekti vss. anam ağlıyor yorgunluktan. Bebeğim sütün sağılıp ağzına verilmesine alışıtığı için emmeyi unutmuştu. Zamen ayırıp meme vermem lazım yapamıyorum yorgunluktan. Çünkü ayakta durmaktan sırtım falan ağrıyor. Bir de insan torununa heveslenip hiç mi birşey almaz. Bir eksiği yok çocuğumun ama hevestir ya. Ben anlamadım hiç bu kadını. Daha aklıma gelmeyen bir sürü sıkıntı arkadaşlar. Hevesim kaçtı anlayacağınız. Çocuğumun sevgisini anlayamadım doğru düzgün. Eşimden soğudum. Depresyona girdim resmen. Keyfinizi de çok kaçırmak istemem. Ama doğum yapacak arkadaşlar naçizane şu tavsiyelerde bulunuyorum:
1- Doğumda refakatçi olarak bir tek eşinizi yanınızda bulundurun.
2- Hoşunuza gitmeyen bir şeyi daha olur olmaz söyleyin. Yoksa bir daha ağzınızı açamıyorsunuz.
3- Bebek ağladıkça hatta ağlamadan emsin emmesin ağzına memeyi verin.
4- Bebek iyi ememediği için sağma makinesi ile mutlaka sütünüzü sağın. Süt gelmese bile 15 er dk çektirin.
5- Süt gelmez ise mama takviyesi mutlaka yapın bebişi aç bırakmayın. Sarılığı artar.
Bebeiş ağlıyor şimdi. Yine gelirim inş.