Bebekli hayat, hem sorumluluklari paylasma hem duygusal destek verme noktasinda elinden geleni yapmaya istekli, sevgi dolu bir esle mumkun bana kalirsa.
Bir de yeni durumu kabulleniş :)
Bebekten once alistiginiz rutinleriniz, sizce makul olan bir hayat standardiniz vardi. Sizin icin hayatin tek normali oydu. Su an eski normalinizle ilgisi olmayan ve cok surprizli bir hayat yasiyorsunuz. Ve muhtemelen surekli yeni hayatinizla eski hayatinizi kiyasliyorsunuz. Eskisinden az uyudugunuz icin yeni hayat iyi degil, eskisi kadar ozgurce plan yapamadiginiz icin yeni hayat iyi degil gibi. Kiyaslama yapmayi birakip hep boyle yasiyormus gibi bakabildiginizde rahatliyorsunuz. Ben ilk cocugumda her sabah uyanir uyanmaz gece kac saat uyudugumu hesaplardim. 3 saat. Yarim saatte bir bolunmus, boluk porcuk uc saat. Eskiden en az 8 saat uyurdum. Boluk porcuk uc saat uyuyup kim iyi olabilir ki? O zaman isyan etmeye hakkim var, isleri tamamen birakmaya hakkim var, sinirli olmaya ve esime surat yapmaya zaten hakkim var cunku o benim kadar yorulmuyor. Hani kalbi kotu insanlar hic mutlu olamaz ya, kendi kendilerini surekli negatife bogar ve sadece mutsuz olmaya odaklidirlar ya ben de oyleymisim bir parca diyorum simdi eskiye bakinca. Su an ikinci cocugumu buyutuyorum, 15 aylik. Ne sabah kalkinca kac saat uyuyabildigimi hesaplarim ne gun icinde yasadigim zorluklari listelerim kafamda. Sadece o an yapabilecegim ne varsa onu yaparim. Minimum seviyede ev isi yaparim. Cocuklarimla cocuk olur oynarim. Onlari parka cikaririm, parkta tanistigim annelerle iki lafin belini kirarim. Pencere onunde, balkonda bitki yetistiririm, cocuklarlimla kavga ede ede onlarin bakimini yapariz. Esim geldiginde cocuklari ustune atar dikis makinemin basina gecer bir seyler dikerim. Buyugum okula gittiginde kucugum gunduz uykusuna yatar, o sirada dunyalar benim olmus gibi kahvaltimi yapar, ayni zamanda youtubeda mudavimi oldugum kanallarin yeni yayinlarini izlemeye calisirim, kimi zaman sadece dinlerim. Gun icinde kendime hic zaman ayiramadiysam cocuklar uyuyunca buralarda bir seyler okurum, instagramda takip ettigim bloglar var oralari kurcalarim. Yani kendine zaman ayirmak sadece cikip tek basina kafede kutuphanede zaman gecirmek degil, onu idrak edebildim. Bu yeni hayatimda da kendim icin cok sey yapabiliyorum.
Bir de su var. Bir insan yetistiriyorsunuz. Mimarinin siz oldugu bir sanat eseri. O elinize bir cevher olarak verilmis ve siz onu kendi yeteneklerinizi kullanarak sanat eseri gibi gun gun isliyorsunuz. Bunu dusunmek bana cok haz verici geliyor.