o gel gitleri bende yaşıyordum canım ilk kızım ilk denemed olmuştu. bu ay tekrar denedim adetimi 8 gün geçti. ama tık yok testler negatif çıkıyor adette olmadım. yaşım 31 açıkçası pek düşünmemek gerekiyor ben çalışıyorum üstelik aşılması zor engeller yoksa bence dene yaş ilerledikçe herşey daha zor oluyor
Bende bu konuyu çok düşünürdüm, bekarken bile.Eşime,evliliğime alışmadan, sorumluluklarımı toparlayıp telaş evresini atlatmadan ve bazı hayallerimi yaşamadan bebek istemediğime karar verdim.Maddi olarak da düşünüyor insan ama sonuçta gelen rızkıyla geliyor.Öyle olsa zayıf durumu olanlar hamile kalmazdı değilmi? Doyasıya tatiller,başıboş geziler,nerde akşam orda sabah eğlencelere doymadan bebek istemedim ben.Bekarken yaşamadığım ne varsa yaşamaya çalıştım 2 yılda.Tabi bu az sorumluluğa doyum olmuyor ama yaşımızda 31 olunca onu büyütme ve evlendirme evresini de çok yaşlılığa bırakmak istemiyor insan.23-25 yaşında evlenseydim yine 30 yaşına kadar yapmazdım çocuk.
Düşündüğümde tüm bunların boş olduğuna gülüyorum aslında.Sonuçta doğum saati yazılı bir varlık var.Ve "O" ne zaman ol derse o zaman olacak.Sen istesen de istemesen de....
Dualarım hep "zamansız ve istenmeyen bebek verme Yarabbim" diye oldu.Bu nerden çıktı şimdi diyeceğim bi gebeliğim olsun istemedim.Kimseninki de öyle olmasın.O yavru hissediyor istenmediğini ve karakteri de o kadar sert,içe dönük ve aileden kopuk oluyorki buna şahit oldukça duamı fazlalaştırdım.Çok şükür zamansız vermedi,çok da bekletmedi Yaradan..Umarım senin de böyle olur...
Bir bebeğin sorumluluğu hamile kaldığın anda başlıyor.Ağır kaldırma,onu yeme,şunu yemeyi unutma,hava rüzgarlı çıkma,hasta insana sarılma,ilaç kullanma,çok yorulma,sinirlenme,aç kalma,diyet yapma,depresyon,ağlama nöbetleri vs vs.Sonrası zaten malum.Hafif ateşi var çıkmayalım,havalar az daha ısınsın öyle.Tatilimiz iptal oldu.Üstü ıslandı değiştir.Acıktı eve dönelim.Huzursuz dışarı çıkalım.Sesi sevmiyor,kalabalığı sevmiyor.Duman,is var giremeyiz.Eşyasını koyacak boşyer lazım.Sinemaya gideceğiz kime bıraksakki vs vs.
Ama bunların yanında o tarif edilemez hamilelik duygusu var.İlk tekmesi,ilk kalp atışı,her ay dr randevu saatlerini beklemenin heyecanı,hareketlerini gördüğünde yüreğinde inanılmaz kelebekler,onu koruma içgüdüsü,toplumun sana özel davranması,pohpohlanmak,doyasıya yemek,kimsenin seni yadırgamaması,sonra kucağındaki ilk an...Süt kokulu bebeğin sıcaklığı...Cep telefonundan,cüzdanından,eşinden kendinden bile daha değerli varlık... Gülüşü,ilk sözü,ilk dişi,ilk adımı...
Ben hiç anne olmadım ama insan iş hayatında bile yaptığı işle bile mutlu olurken senin içinde büyüttüğün bi varlık insana nasıl büyük bir haz verir tahmin edebiliyorum.
Gönlüne bebek sevgisi düştüyse ertelemenin anlamı yok bu muhteşem duyguyu....
bebek sahibi olmanın artısını eksisini o kadar güzel tarif etmişsinki bir çocuk büyütmüş olmadığına inanamadım :) bu karar o kadar zor bir kararki düşün düşün bi sonuca varamıyorum.. eşim istiyor ama bebek sorumluluğunu kaldırabilirmiyiz emin olamıyorum ikimiz adınada.
9 ay kısa bir süre evliliğin tadını çıkarmak için.Hoş evliliğin tadına tad katıyor onun gelişi,ben free takılma adına konuşuyorum hep :) Benim de eşim çok seviyor çocukları.Bende öyle.Ama mantıklı olarak düşünüp konuştuğumuzda kararın böyle olması daha iyi oldu hepimiz için.Tatiller,balayı,haftasonu kaçamakları,akşam gezmeleri,piknikler çok daha boş kafayla oldu.Hamilelik veya bebek büyütme sürecinde bunların çoğunda köklü değişiklikler olacak ama biz ona hazırız artık.Yeterince tadını çıkardık.
Başkasına sormuşsun ama bende kendimce cevap vermek istedim bakım işine.Bende çalışan biriyim ve 3-5 sene evde oturmayı düşünmüyorum.En geç 1 yaşında döneceğim mesleğime.İş görüşmelerim de esnek çalışma saatleri olacak tabiki.Bakımı annanne veya babanneye bırakmayı düşünmüyorum ben.El kadar bebeği tanımadığın birine bırakabilecekmisin diyeceksiniz biliyorum ama eğer gurbette olsaydım buna mecbur olacaktım.Aileler arası tartışmaları fitilleyen çocukların masumca yorumlarıdır.İster istemez dinlersiniz söylediklerini.O şunu demiş bu bunu.O zaman ayrı evlerde yaşamanın bi mantığı kalmaz.Hem çocuğun birilerine kendini sevdirmek veya istediğini aldırmak amacıyla laf taşımayı alışkanlık haline getirmesi de kaçınılmaz maalesef.Ve tabi şımarık büyümenin de.Ne kadar canımdan bi parça da olsa dur demek zorundayım ona.Bu konuda kati kurallarım var benim.Eşime dahi çiğnetmem geçtimki annemleri karıştırayım.Onların büyütme tarzını beğenmediğimi düşünüyor çoğu kişi.Öyle olsa benim gibi birini,eşim gibi birini sevmezdim.Başımın tacıdır ikisi de.Ama sadece başımın tacı...
anne baba tutumları konusunda eğitimler veren biri olarak bende annanne babanne bakımına pek sıcak bakmıyorum. sonra ortaya tutarsız tutumla yetişmiş kural tanımaz, kafası karışmış nasıl davranacağını bilemeyen çocuklar çıkıyor. bakıcıya vermekte bana biraz zor geliyor. tanıdık birileri olması lazım filan.. bişey sormak istiyorum. bebek konusunda evet bebeğim olsun istiyorum gibi net bir karar verilebiliyormu yoksa 100de 100 emin olmak yokmu? arkadaşlarım hep hamile kalırken ufakta olsa şüphe vardı içimde diye bahsediyorlar.
bende 27 yaşındayım aslında.. 9 ay oldu evleneli.. yaş ilerledikçe zorlaştığını daha öncede duymuştum ama çalışan biri olarak sizde bilirsiniz bakım çok zor. kızınıza kim baktı işteyken?
Bende güvenilir bi aile dostuna veya gündüz bakım evine bırakmayı düşünüyorum.Onun geleceği için mecburum bunu yapmaya
Korku oluşuyor insanda.Acaba iyi bi anne olabilecek miyim?Yadırgadığım hataları bende yapacak mıyım?Ona iyi bi gelecekle beraber iyi bi kişilik de verebilecek miyim?Ama gelişini istemekte hiç acabalara düşmedim.Sevdiğim bi eşim,huzurlu bi yuvam var.Aç ve açıkta kalmayacak kadar da mesleğimiz var.
Ne kadar eğlenceli ve doyumsuz bir evliliğin olsa da bir süre sonra bebeğin eksikliğini hissediyorsun.Bizde öyle oldu yani.Onu taşımayı,onunla vakit geçirmeyi ister olduk.Evimizin boş odasının dolu olduğunu,3 kişilik (hatta biz 4 istemiştik:)) bi aile olmayı düşler oluyorsun zamanla.Eşime,işime,kendime ve evime yetebildiğimi farkettiğimde bebeğim için de zaman ayırabileceğimi,bende o kapasitenin olduğunu farkettim.Belki iş ile çok zor olacak ama buna hazır olduğunu hissediyorsun.Gönlüm isterdi yurtdışı seyahatlerimi,gitmek istediğim onca ili eşimle gezmeyi,ev-araba sahibi olup ona taşınma zorluğu yaşatmamayı ama bunları onunla da yapabileceğime inanıyorum artık.Daha tedbirli,daha düşünceli olmak zorundayız o varken ama onun varlığı hayatımıza sıkıntısından çok mutluluk getirecek.Çocuğum oldu hayatımı yeni baştan düzenleyim,kısıtlayım diye katı kararlar almıyorum ben.Bizler el bebek-gül bebek büyümedik.Bize sunulanla yetinmesini,istediğimiz şeyler için beklemesini ve elde etmek için çabalamayı öğrendik.Herşeyi dört dörtlük olsun,hiçbişeyi eksik olmasın demiyorum kesinlikle.Taşınabilen beşikler alıp tatilde,gezmelerde onun rahatını düşünmüyorum.Neresi denk gelirse orada uyumalı benim bebeğim.Temiz,sağlıklı ve güvenli olduktan sonra yerde yatmasının bile bi önemi yok.O benim canımdan bir parça elbette.Ama hayatımın merkezi değil.Benim yaşadığım,yaşamak zorunda olduğum bi hayatım var.O da buna dahil olacak ve elimden geldiğince onu mutlu etmeye çalışacağım.Hayatımı baltalamasına izin vereceğimi sanmıyorum.Anne olan bayanlar bana kızabilir,gülebilir belki böyle düşündüğümden dolayı ama çocuğunu hayatının merkezi yapıp yıllardır bunun bedelini ödeyen ailelerle dolu etrafım.Herkes belli bi yaştan sonra kendi hayatını yaşayacak.O yaşa gelinceye kadar da benim hayatıma dahil olmak zorunda :)
kesinlikle ve kesinlikle katılıyorum sana bu konuda. bugün bu konuda bi velimle görüştüm. kendini eşine ve kızına adamış durumda. bu tarz davranan ebeveynler kendi hayatlarından vazgeçtikleri için belli bir zaman sonra çocuğun ona borçlu olduğunu düşünmeye başlıyorlar. yaptıkları fedakarlıkların karşılığını beklemeye başlıyorlar farkında olmadan. bu durum çocuğun kendi hayatını kurmasına engel oluyor. annenin beklentisini karşılarsa çocuk aynı anne gibi hayatından vazgeçiyor karşılamazsa suçluluk duygusuyla büyüyor. o yüzden anne kendi mutluluğunu önemsemeli. çocuğunada bu konuda örnek olmalıdır.
ben 28 e ıme gırerken evlendım. evlenmeden once 1 sene sonra bebek dıyordum ama evlendıkten 3 ay sonra bebek ıstediğime karar verdım. bunda en onemlı etken yaşım ve anne babamın yaşıydı. onlarında bır an once torun görmek ıstedıklerını bılıyordum. ama ben korunmayı bıraktıktan sonra hemen olmaz dıye duşunuyordum açıkcası ama Rabbım 2 ayda verdi bekletmedı. adet duzensızlığım vardı gecmışte kıst cıkmıştı kolay kolay olmaz dıyordum korkuyordum ve bu yuzden acele ettım
ama ne bıleyım bence erken davrandık. tamam guzel bırşey heyecanı guzel bırşey. ustelık ben ne bulantı ne bişiy çok rahat gecırıyorum ama bırçok şeyden mahrum kalıyorum. bazen dıyorum daha yenı evlıyken bukadarda borç varken zamanı mıydı. ama dedığım gıbı ben daha çok annemlerın bır an once torun görmelerini istediğim için beklemedım
eğer 25 gıbı evlenseydım 2 sene düşünmezdim
bu kararı verdığıne emın ol ıyıce. ben emınım sanıyordum ama sanırım değilmişim
evet onu cok ıstıyorum Rabbım hayırlısıyla kucağıma aldırsın ınş ama bıraz daha bekleyebılırdık
Bir eğitimciden de düşüncelerimin doğru olduğunun desteklenmesi daha çok rahatlattı içimi.Maalesef etrafta gördüğümüz durum aynen böyle.
Çocuğu özgür yetiştirme adına kendi hapsini yaratan ebeveynler en büyük hatayı yapıyorlar.
Bebeğin hayatına girmesiyle kendine vakit ayıramama sorunlarına da kendince çözümler bulabilirsin.Mesela teyzem bebeğini 7'de uyutmaya alıştırdı.Sabah 6'da uyansalarda akşamları kendine,eşine,diğer çocuklarına ve misafirlerine ayırabiliyor.Yemek-ütü-kitap okuma gibi zamanları da oluyor.Çok rahat etti 2 yıl boyunca.Bende böyle yapmayı düşünüyorum Allah izin verirse.Günümün en azından 3-4 saati bana ait olmalı.Yoksa insan kendini kaybeder.
Teşekkür ederim güzel sözlerin içinbence böyle ince ve mantıklı düşünen bi bayan harika bir anne olacaktır. seninle konuşmak bana iyi geldi teşekkürler
Teşekkür ederim güzel sözlerin içinSohbet ederek birbirimize destek olursak geçer zaman.Yoksa zor bi süreç bebek istemek,beklemek,hamilelik :) topiğimize de beklerim.Orada da sohbet güzeldir.
karar verince de ha diince olmuyor ama bunuda hesaba katalım. ben korunmayı bırakalı 8 ayı geçti bir kimyasal gebelik geçirdim hala beklemedeyim. Sanki istediğim ay olcak sanırdım burcu şu olsun şu ay olsun diye düşünürdüm ama nerdeeee..beklerken sabırsızlıkta başlıyor daha çok istiyor insan. ben de başlarda emin değildim çünkü bebeğim olursa kendim bakmak istiyorum ve bu demek oluyorki işten ayrılacağım. Hep bunun muhasebesini yaptım içimde olsun mu olmasınmı ama olmadıkça hiç birşey umrumda olmamaya başladı yeterki bebeğim olsun bırakırım işi gücü nolcak dmeeye başladım ama hala beklemedeyim:)