Bebeğimi tek başıma büyütüyorum ve çok yorgunum canım anneler

Zorlanmaları çok normal en hareketli çagları şuan bile çocugum hava kötü olup çıkmadığı gün zorlanıyor 4 duvar içinde durup sıkılmaları dogal bişey arkadaş istemesi de dogal
 
Sarılın gerçekten bende konu açacaktım ama ne değişecek ki dedim kendi kendime hareketi beni çok yoruyor sabahları dayak yemiş gibi kalkıyorum siz de öyle misiniz ? Hiç dinlenmiyorum resmen . Birde mesela yatağa yattığım zaman bile gergin oluyorum sanki tamamen rahat yatmıyorum çünkü beynim sürekli tetikte ifade edebildim mi şuan
 
Ahahahaha sizi o kadar iyi anlıyorum ki. Sabahları dayak yemiş gibi kalkıyorum, akşamları dayak yemiş gibi yatıyorum uyurken bile beynim hep kamerada, uyandı mı terledi mi, beynim kendini asla dinlenme moduna alamıyor. Leyla gibiyim Yani artık yorgunluktan . Kimseye bunu ifade edecek takatim bile kalmadı artık. Bunu yaşayan anlar sadece. Mutfakta yemek hazırlarken sessizlik olunca salona koşuşumu falan, bunu yaşayan anlar ya.
 
İyi akşamlar. İkizlerim tam 24 aylıklar. Bende bu süreçte çok yıprandım. Kalabalık bir ailem yok. El üstünde büyütülmüş ciddi anlamda bir zorluk görmemiş biriydim . İkizler ilk deneyimim. Birde her şeyi en iyi şekilde yapacağım diye tamamen kafayı yiyecek duruma geldim. 24 ayın 13 ayını ailelerin desteği ile bir kısmı yanıma gelen yardımcıyla geçti. 19.5 ayliklardi işe dönüş yaptım niyetim 24 aylarını tamamlamalariydi ama o kadar bunaldım ki Şubat tatili dönüşü başlama dilekçesini verdim. Çok iyi geldi işe başlamak fiziksel olarak daha çok yorulsamda psikolojik olarak çok iyi geldi. Nisan ayının sonundan beri eşim ile dönüşümlü bakıyoruz. İnan ara ara bende kreş düşünüyorum Şubat ayında başlarken de düşünmüş erken diye vazgeçmistim. şimdi yine ara ara 27 aylık olacaklar acaba mı diyorum. Benim acabam ev iş yemek falan derken onlarla yeterince gelişimsel olarak ilgilenememden. orda çok daha iyi olur diye ama büyük ihtimalle en azından Şubat ayına kadar yıne eşimle bakacağız sonra belki baharla birlikte kreşe başlarlar. Çok daha erken aylarda verip iyiki diyen tanıdıklar var tam dersi sakın diyende. Bunu bence o an içinde bulunduğumuz durum belirliyor. Buna bak derim artısi eksisinden fazlaysa çok takılma derim
 
Aynı bensiniz yaaa hayatımız çok zor farkında mısınız çocuğu okula yollasak ne olacak ki bu sefer de orada ne yapıyor derdine düşeceğiz
 
Benimde ikizlerden oğlan öyle bebekken melek gibiydi kızdan çok yoruldum şuan tersine döndü oğlan delirdi kız 3 yaş çocuğu olgunluğunda takılıyor. Oğlanla dışarı çıkmak rüzgarla yarışmak gibi bir şey. Aşırı takıntılı bu ara klimalari dolandırıyoruz. Vallahi bende pertim ya. Oğlum da dizginlense gece deliksiz uykuyu özledim ki ben KPSS çalışırken uykusundan ödün vermeyen biriydim
 
Cok cok iyi anliyorum . iki tane kizim var 4 yas ve bir yas . aileler yakinda oturuyor ama yinede benim cocuklar bana asiri duskun surwkli benden ilgi bekliyolar . elimden geleni yapiyorum . esim evde oldugu surece surekli ilgileniyo . annem ,ablamlar hep yardimci olmaya calisiyor ama yinede cok fazla yipraniyorum . bugun sinirden agladim ya . yuzum hep sivilce doldu . gece uyku yok gunduz surekli kucakta kucuk kizim yemek yerken , yemek yaparken asla baskasina gitmiyo . buyuk kizim da benimle oyna kardesim gelmesin diyo agliyo delirmeme az kaldi . buyugu bende krese vercem insallah hem ona hem bana iyi gelir diye dusunuyorm . annelik zor Allah yardimcimiz olsun
 
Erkek çocuklar bence her yönden çok farklı zor
 
Anlamaz miyim tabiiki cok iyi anliyorum.. Ben ozellikle birinden iyilik isterken cok cekinen bir tipim, bunun yetistirilme tarzinla cok alakasi oldugunu dusunuyorum ve yanlis buluyorum. Saglam iliskiler kurabilmek icin samimi taleplerde de bulunmak gerekiyor, iliskilerde karsilikli vericilik bu sekilde saglanir. Aksi halde burada hep ben fedakarlik yapiyorum lanet olsun temali konularin oznesi oluruz bu forumda cok okuyorum boyle basliklar .. iste bana ailem bunu ogretmedi. Ozellikle annem diyeyim. Fazla duygusal ama iletisimi cok zayif bir ailede buyudum ve aradan cikan tek rasyonel ben oldum. Annemle iliskimde de temeller bu sekilde atildigi icin yetiskinligimim baslarinda cok zorlandim, cocuklugum zaten cok yikik dokuktu. Bebegim olduktan sonra annemle de olan iliskimi daha acik hale getirmeye, iletisim sorunlarini ortadan kaldirmaya calismakla ugrastim ilk uc ay. Daha yeni yeni kendimizi ifade ederken korkmamaya basladik diyebilirim, belki hala daha tam degil... Ustune bir de hamilelikte esimle yasadigim sorunlar, evliligin sarsilmasi durumlariyla basa cikmaya calistim. Acikcasi iki adet sorunlu iliskiyi yonetmeye calisirken bir de bebegimle bag kurma mucadelesi beni lohusaligimda hem guclu hissettirdi hem de bugunku gibi paramparca. Senin konuna denk geldi ve ben de icimi dokmus gibi oldum var ol...
Hamileligimi ogrenen cok sevgili bir hocam, sana yeni bir evren acilacak ve nasil degisecegine bir gun durup sasiracaksin demisti. Ben bunu hizli yasadim ve cabuk farkina vardim. Umarim sen de annenle aranizdaki iletisimin en verimli halini kesfedersin ve birbirinizi kabul etmenin keyfine birlikte varirsiniz
Simdi yanibasimizda bizi kesfedecek taptaze bir birey var ona en guzel halimizi sunalim
 
Bir “yalnız değilsiniz” mesajı da benden gelsin.

Benim bebeğim henüz çok küçük, 3.5 aylık ve ben devletin verdiği 2 aylık analık izni bitince işe başlamak zorunda kaldım.

Sezeryan sürecim çok zorlu geçti, ağrılarım çok yoğundu. Millet 1 haftada ayağa kalkarken ben resmen 40’ımdan bile sonraya kadar çektim. Annemden Allah razı olsun hep yanımdaydı. neredeyse 2 ay geldi gitti. Kv 3.5 ayda 2 kez geldi, birer hafta kaldı ve ben o kaldığı süreçte 2 kez sinir krizi geçirip kendimi tokatladım gecenin bir vakti. O sebeple çok zorda kalmadıkça bir daha kendisini çağırmadım.

Eşim özel sektörde öğretmen. Okullar 1 hafta önce tamamen kapandı. Haziran başından beri yarım gün ben baktım, yarım gün eşim baktı. ben süt izni sayesinde işe yarım gün gidiyorum. Okullar kapanana kadar ise tek başıma baktım.

Çocuğum çok gazlı ve hareketli bir çocuk. Bir ara acaba hiperaktif mi diye bile düşündüm, öyle hareketli bir bebek. bizde tv izleme alışkanlığı pek yoktur. Ne anlar yaa demeden çocuğa kitap okuyoruz, önünde oyuncaklarını tanıtıyoruz, her şeyi açıklıyoruz. yani attım beşiğe takılsın kendince diye bir durum yok bizde. o yüzden de çok yorucu.

Benim bu süreçte omuriliğimde siringomiyeli diye bir rahatsızlığım pörtledi üstüne kamburluk eklendi ve ağır kaldırırsam, ani hareket edersem felç kalabileceğim söylendi. Dış görünüşte bir şeyim yok ama ağrılarım beni benden alıyor. Bebeğimin altını alırken bile zorlanıyorum Bu ağrılar yüzünden Ve emzirdiğim için şu an hiçbir tedavi uygulanmıyor.

şimdi eşimle birlikte bakıyoruz. Yanımızda kimse yok. Annem ve kv 30 km uzakta Başka bir ilçedeler. Ben işe gidince bebeğe eşim bakıyor. eşim Seneye sözleşmesini devam ettirmedi çalıştığı kurumla, bir etüt merkeziyle anlaşmak üzere. anlaşırsa Ağustos 15’te iş başı yapacak ve anne-kv yardımına geri döneceğiz.

keşke keşke keşke sizin gibi maddi imkanım olsa da tüm dertlerime rağmen ben tek başıma baksam 3 yaşına kadar, evime kimseyi sokmasam. Annem çok ılımlı bir insandır, eşim asla çekinmez ondan ama herkesin de düzeni farklı. Mesela demişsiniz ya annem öğretmen, Müge anlı izlemez filan diye. benim annem lise mezunu ve ev hanımı, cahil biri de değil -gerçi eğitim almış olmak cahilliği alır mı bilmem, orası tartışılır- ama bize geldiğinde muhabbet edecek kimsesi yok, tanıdığı kimse yok. O yüzden sabah kalktığı andan gece yatana kadar tv karşısında Vakit geçiriyor. Tabii ki benim de göbeğim çatlıyor oğlum tv izlemesin diye.

Eşimle karşılıklı 1 bardak sıcak çay içmeye hasret Kaldım 3.5 ayda. Ben az evvel emzirdim, şimdi size bunları yazarken eşim, oğlumu uyutmaya çalışıyor Ve biz de Fırsat buldukça uyuyoruz. Biraz dışarıda gezelim desek çocuğun düzeni bozuluyor yine çeken biz oluyoruz.

1 yaşına gelsin kısmetse kreş mreş ne varsa vereceğim. böyle benim terbiyem, anneanne/babaanne terbiyesi derken 3 farklı ağızla büyüyecek çocuk.

kısacası, çocuk büyütmek gerçekten her yönüyle çok zor, çok yıpratıcı. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
 
Ne kadar güzel , ne kadar değerli yorumlar katmışsınız, ne kadar şeffaf , tertemiz anlatıvermişsiniz. Yazdığınız her cümle ruhuma dokundu. Asıl siz var olun. Ben geçen yaz bu dönemler bu konunun üzerine çok eğildim ve terapi almaya karar verdim. Birkaç seans online terapi alıp kendimdeki hataları keşfetmek istedim, aldım da. Çünkü aileden, anneden kıymetli ne var şu fani dünyada. Terapistim tam tersi belirli bir yaştan sonra annemiz dahi olsa insanlara laf anlatmanın çok zor olduğunu asıl mevzunun kabullenmek olduğu konusunda beni ikna etti. Nihayetinde ben de kabullendim. Bu kabulleniş beni incitiyor, rahatlatması gerekirdi oysa ki. İnsanlardan bir şeyler istemenin tam tersi beşeri insan ilişkilerinde çok önemli olduğunu biliyorum ancak yetiştiriliş tarzım hep şuydu : Aslan o halleder kendisi :) Böyle olunca ben de hayatta sevilmenin ve kabul görme metodunun kendi kendime başarmaktan geçtiğini kanıksamışım hep. Dediğiniz gibi, önce bunu aşmak lazım. Umarım bu yolda tüm varoluşsal sancılarımızla her şeyi olduğu gibi kabullenip doğru iletişim metotları geliştiririz. Zira her anımız ve en önemlisi yavrularımız çok ama çok kıymetli .
 
Hem de nasıl zor hem de nasıl yıpratıcı . Cam fanusların içinde süslü cümlelerle pembe romantik rüyalarla anlatılıyor bu süreç. Annelerin yükünü, kutsallık kisvesi altında sırtlarına bindirilen kamburu kimse konuşmuyor ama. Birilerinin artık biraz da gerçekleri konuşması lazım. Bir çocuğu eskiden bir köy büyütürmüş , şimdi bir anne tek başına bir yavrunun fiziksel ve psikolojik tüm ihtiyaçlarından mesul. Çektiğiniz ağrılarınızı o kadar iyi anlıyorum ki, benim de bu 32 ayın armağanı bel ve boyun fıtığı ilerlemiş siyatik priformis sendromu ne ararsanız var. Kendimize çok yükleniyoruz ve bu biraz da ezberlenmiş toplum tarafından alışılagelmiş bindirilmiş kalıplardan kaynaklanıyor . Hem anne hem bana çalışıyor, ama anne tek başına yükleniyor her şeyi. Ki bakın benim eşim çok yardımcıdır , çok çok iyi bir babadır , buna rağmen ben diyorum ki kadının yükü bambaşka. Keza kadın isterse çalışmayan ev hanımı bir insan olsun, yine de bir çocuğun tek başına tüm yükü tek bir insanın üzerinde hiç kolay değil. Belirli bir yaştan sonra yetersizlik hissi başlıyor, suçluluk duyguları başlıyor. İşe dönmem gerekiyor artık diyorum, bunun için bile suçluluk duyuyorum . Bu kadar saçma bir duygu olabilir mi?
 
Sizi de çok iyi anlıyorum güzel kardeşim. Analık her açıdan çok zor. Fiziksel yorgunluktan ziyade vicdani yükü çok fazla çünkü bu işin. Ben hep iki çocuk düşünürdüm şimdi şimdi Allah oğluma önle versin sağlıklı ikinci kez aynı maraton zor diyorum yine büyük konuşmamak kaydıyla . Allah bağışlasın iki evladınız var eminim her açıdan çok daha fazla zorlanıyorsunuzdur siz de.
 
Aynı bensiniz yaaa hayatımız çok zor farkında mısınız çocuğu okula yollasak ne olacak ki bu sefer de orada ne yapıyor derdine düşeceğiz
Farkındayım evet ama bizim de bunu biraz bırakmamız ve kendimize daha fazla yüklenmememiz lazım. Özeleştiri şart burada. Bir yerde akışına bırakabilmek iyi gelir gibi düşünüyorum bizim yapımızdaki herkese . Yoksa böyle devam etmez bu.
 
Çocuğa göre değişir.
Büyük oğlum ancak 3 yaşına geldiğinde algısı açılıp olayları anlatabilmeye başlamıştı, o zaman eğitime başlattım.
Çok zor oldu alışması, hala okul sevmez bana yapışıklığı sebebiyle.

Küçüğü ise 2 yaşında hazırdı lakin pandemi girdi, 40 aylık falandı başlayabildiğinde.
Bunu bir gelişim uzmanıyla beraber değerlendirin, çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız, uzman da durumu onaylar ise mutlaka başlatın okula.
Onun faydasına olan bir durum.
 
İşte eksisini artısına denk getirip bir türlü net kara veremedim. O yüzden siz değerli annelerle fikir dayanışması yapmak istedim . Açıkçası ben artık annelerin birbirinden başka anlayacak kimsesi olmadığını düşünüyorum artık. Dışarıdan ahkam kesmek yorum yapmak çok kolay çünkü. 3 sene bakmışsın bir sene daha bakıver canııım nolcak falan duyuyor bu kulaklar. Tabi ki bana kalsa ömrüm feda yavruma hiçbir anını kaçırmadım daha ancak bir yerde bu çocuğun akran istediğini çok net gözlemliyorum. Buna rağmen hep şöyle bir his şöyle garip bir suçluluk: yavrumun annesiyle geçireceği zamandan mı çalmış olurum? Duygusu. Mantıklı mı? Artık değil biliyorum ama durduramıyorum bu düşünceyi de. Kreşlerin çoğunun ticarethane mantığıyla çalışıyor olması da etkiliyor tabi beni bulunduğumuz muhitte.
 
Oğlumun iletişim becerileri kuvvetli, oturduğumuz sitede sürekli dışarı çıkıyoruz tüm çocuklarla kendiliğinden akışta diyalog içerisinde ve bu çok hoşuma gidiyor. Kendini çok net ifade edebiliyor, sorgulayan , anlatan bir çocuk. Ancak hiç ayrılmadığımız için artık çok bağlanmaya başladığını düşünüyorum anneye ve bu da beni tedirgin ediyor ilerleyen süreçte daha zor olabilir başlatmak gibi. Tek merak ettiğim şu aslında benim kendi işim olduğu için hala başlamak gibi bir zorunluluğum yok, yani bir sene daha bu şekilde devam edebiliriz . Bu çocuğun üstün yararıyla örtüşür mü örtüşmez mi bir türlü bunu kestiremiyorum. Çünkü görüştüğüm uzmanlar hep görüş ayrılığı yaşıyorlar konuyla ilgili. Kimi ne kadar anneyle o kadar iyi 4 yaşında başlasın diyor kimi de diyor ki bilişsel ve sosyal beceri bağlamında üç yaş öncesi başlamalı. O yüzden annelerin tecrübeleri benim için uzman fikirlerinden daha kıymetli hale gelmeye başladı açıkçası.
 
Okul cocuklar için kesinlikle cok faydali. 2 tane kızım var. 2. Kizim pandemi basladiginda 20 günlüktü daha. Bu yuzden buyuk kizimin en sosyalleşecegi 2.5 -3 yaş arası evde geçti, evde yeni bir bebek...
45 aylikken Maalesef konuşması etkilendi, gerileme oldu. Baska sebeblerle ergoterapi gördük. 3 psikologta kreş ya da konuşma terapisi önerdiler.
Geçen eylül de 4 yaşını doldurduktan sonra kreşe verdim. Ve çok ciddi farki gördük, herkeste gördü. Verdigim parayi hesaplayan insanlar bile utandı.
Okul her anlamda iyi gelir fakat şu bir gerçek ki çok fazla hastalandik
 
Özellikle okul öncesi eğitimin hiçbir zararı olamaz çocuğa.
Siz birebir ilgilenmiş, hayatını adamış annesiniz.
Bu konuda görüştüğüm çoğu uzman bana 2 ile 2,5 yaş arası anne ile olan bağın sağlamlaştırıldığı dönemdir, bağımlılık yerini bağlılığa bırakabileceği gibi tam tersi de olabilir.
Riskli değişikleri bu dönemlerde önermiyoruz ama 30 ayı tamamlamış bir çocuk için, güvenli bağ kurulduktan sonra mutlaka eğitime başlatılması gerekir dendi.

Hatta ilk oğlum için 18 ayda başlatın çok faydası olacağı yönünde görüş bildirseler de kardeş olması, ekstra bir okul dönemiyle de zorlamamak adına 3 yaşı beklemiştim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…