• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Başörtülü avukatların ağaç kadar hakkı yok mu?

Basörtüsünü yilllarca yasaklayanlar alet olmus olmuyorda, basörtüsünü serbest birakmak icin cabalayanlar mi alet etmis oluyor?
Birakin Allah askina.
Dünyada hicbir ülkede böyle bir yasak yokken, bizim ülkemizde bu yasagi koyanlar alet olmus olmuyorda kaldirmak isteyen alet etmis oluyor.
Yilllarca genc kizlar bu yüzden okuyamadi.
Okusalarda meslegini icra edemediler.
28 subatta bu yasagi kaldirmak isteyen hükümete neler yapildigini, tanklar yürütülerek istifa ettirildigini herkes biliyor.
imam hatip okullarindaki kizlarin basörtüsü basarindan cekilip atilirken itiraz eden ögrencilere " gidin hakkinizi yargida arayin" diyenler bugün ülkeyi yakip yikarak hak talep ediyor.
Ellerinden alinan hicbir haklari olmadigi halde.
Yillarca ikna odalarinda yasananlar, genc kizlara yapilan " basini ac " baskilari, sanki onlar bu ülkenin vatandasi degilmis gibi dislanmalari sorun olmadi.
Kimse onlarin hakkini savunmadi.
Basörtüsünü kaldiracagiz diyen hükümetler kaldirmadi diyorlar.
Adamlar kaldirmak isteyince birini zorla istifa ettirip partisini kapattilar, bu son hükümette kaldirmak isteyince neredeyse yine partileri kapatiliyordu.
Madem bu adamlar basörtüsünü alet ediyor, birakin basörtülülere özgürlük gelsinde onlarda alet edemesin.
Yillarca Atatürk ün adinin arkasina sigindilar.
Atatürk ü sahiplendiler ve sanki bu ülke bir tek Atatürk ünmüs gibi davrandilar.
Benim dedem kurtulus savasi gazisidir.
5 erkek kardesden 4 ü savasa gitmis sadece dedem dönmüs.
Diger 3 ü bu vatan icin sehit olmus.
Ayni benim dedemin kardesleri gibi binlerce insan sehit oldu bu vatan ugrunda.
Bunun icindir ki;
Bu vatan topragin kara bagrinda
Sira daglar gibi duranlarindir!

Bu ülkede birtek dislanan oldu bu güne kadar oda basörtülüler!
Edilmedik hakaret kalmadi yillarca.
Örümcek kafalilar dendi, SIKMA baslilar densi, geri kafalilar dendi, takunyacilar dendi, dendide dendi.
Onlara edilen hakaret kimseye edilmedi.
Birakin da birileride onlarin hakkini savunsun.

Yilllarca görmezden gelinen, horlanan, yok sayilan basörtü sorunu son zamanlarda destekci buldu.
Buda cok tuafima gidiyor.
Basörtüsüne serbestlik icin, yakip yikmadan sadece oturarak eylem yapan bir yigin genc kiz, HÜKÜMETI DÜSÜRMEK istemekle suclanirken ve yargilanip yillarca hapse mahkum edilirken, bu savunucular neredeydi aceba?

Yazmak istedigim cok sey var ama neyse deyip susuyorum.
 
Son düzenleme:
başörtüsü sorununun siyasi yollarla değil sosyal özümsemelr ile çözüeleceği kanaatindeyim. çünkü bizim siyasetimiz muhafazakarı ile sol görüşlüsü ile henüz bu ve benzeri sorunları çözebilecek kabiliyette ve anlayışta değiller. bu sebeple olay kendi içinde kendi kendine çözülmeli. bakınız uzun zamnadır bu konu gündeme gelmemiş ve bu ysak ayavaş yavaş gayri resmide olsa kalkamaya başlamış biz zamnlar aşırı uçlarda olup örtülülere saldıranlar dahi bu na ses çıkarmamakta kabullnemeye başlamaktadır. biizim toplum olarak sorunumzı hep kendimiz gibi olanların fikirleri ile meşgul olmamıştır. ne zaman ki kendi fikrimizden farklı düşünen kişilerle iletişime geçtiğimizde aslında aynı ortak paydalardan beslendiğimizi farklı iletişim noktalarımız olduğunu göreceğizdir. şu anda toplum başörtüsünü kamusal alanlarda benimsemeye başlamıştır. şu anın bu konuya siyasi açıdan yaklışmamsı kanaatindeyim. eğer siyasi bir yasak kaldırma girşiminde bulunulursa ciddi manada ters teper. neden.elinden özgürlükleri alınan bir grup galeyana gelir başörtüsü iyice göze batar.
ayrıca muhafazakar partiler kabullenelimki bu tür olaylara mazlum ve mazlumu koruyoan kahrman olarak yaklaştı. yani bir kova temiz suya bir damla sidik bulaştı. bu tür olayarı iyi yönetemediler. akp şu ana kadar iyi gidiyordu ancak sadece benim gibi düşünenlere özgürlük dediği şu ana kadar
 
Son düzenleme:
başörtüsü sorununun siyasi yollarla değil sosyal özümsemelr ile çözüeleceği kanaatindeyim. çünkü bizim siyasetimiz muhafazakarı ile sol görüşlüsü ile henüz bu ve benzeri sorunları çözebilecek kabiliyette ve anlayışta değiller. bu sebeple olay kendi içinde kendi kendine çözülmeli. bakınız uzun zamnadır bu konu gündeme gelmemiş ve bu ysak ayavaş yavaş gayri resmide olsa kalkamaya başlamış biz zamnlar aşırı uçlarda olup örtülülere saldıranlar dahi bu na ses çıkarmamakta kabullnemeye başlamaktadır. biizim toplum olarak sorunumzı hep kendimiz gibi olanların fikirleri ile meşgul olmamıştır. ne zaman ki kendi fikrimizden farklı düşünen kişilerle iletişime geçtiğimizde aslında aynı ortak paydalardan beslendiğimizi farklı iletişim noktalarımız olduğunu göreceğizdir. şu anda toplum başörtüsünü kamusal alanlarda benimsemeye başlamıştır. şu anın bu konuya siyasi açıdan yaklışmamsı kanaatindeyim. eğer siyasi bir yasak kaldırma girşiminde bulunulursa ciddi manada ters teper. neden.elinden özgürlükleri alınan bir grup galeyana gelir başörtüsü iyice göze batar.
ayrıca muhafazakar partiler kabullenelimki bu tür olaylara mazlum ve mazlumu koruyoan kahrman olarak yaklaştı. yani bir kova temiz suya bir damla sidik bulaştı. bu tür olayarı iyi yönetemediler. akp şu ana kadar iyi gidiyordu ancak sadece benim gibi düşünenlere özgürlük dediği şu ana kadar

Bende onu diyorum iste datlucaducum:)
Madem bu adamlar alet ediyormus.
Biraksinlar su basörtülülerle urasmayida, onlarda alet edemisin öyle degil mi:)
Su siralar yavas yavas normallesiyor diyorsun da, onunda sebebi var:)
Umarim bu ayaklananlarin bir kismida senin bahsettigin o yavas yavas normallesmeyi yediremedigi icin ayaklanmis olmasin:)
 
weiss
doğru söze ne denirki...

içki düzenlemesi yapıldı diye bas bas bağıranlar,aa bu hükümet neden başörtü sorununu çözemedi demezmi birde.merak etmesin kimse,çözülüyor,çözülecek evellallah...
 
Bende onu diyorum iste datlucaducum:)
Madem bu adamlar alet ediyormus.
Biraksinlar su basörtülülerle urasmayida, onlarda alet edemisin öyle degil mi:)
Su siralar yavas yavas normallesiyor diyorsun da, onunda sebebi var:)
Umarim bu ayaklananlarin bir kismida senin bahsettigin o yavas yavas normallesmeyi yediremedigi icin ayaklanmis olmasin:)

kuru fasulyelerden belki öyle düşünerek katılanlar olmuş olabilir ama çoğunlu taze fasulye:34: o yüzden şu ana kadar destekliyordum ama işin sonu nerye gider bilmem
 
başörtüsü sorununun siyasi yollarla değil sosyal özümsemelr ile çözüeleceği kanaatindeyim. çünkü bizim siyasetimiz muhafazakarı ile sol görüşlüsü ile henüz bu ve benzeri sorunları çözebilecek kabiliyette ve anlayışta değiller. bu sebeple olay kendi içinde kendi kendine çözülmeli. bakınız uzun zamnadır bu konu gündeme gelmemiş ve bu ysak ayavaş yavaş gayri resmide olsa kalkamaya başlamış biz zamnlar aşırı uçlarda olup örtülülere saldıranlar dahi bu na ses çıkarmamakta kabullnemeye başlamaktadır. biizim toplum olarak sorunumzı hep kendimiz gibi olanların fikirleri ile meşgul olmamıştır. ne zaman ki kendi fikrimizden farklı düşünen kişilerle iletişime geçtiğimizde aslında aynı ortak paydalardan beslendiğimizi farklı iletişim noktalarımız olduğunu göreceğizdir. şu anda toplum başörtüsünü kamusal alanlarda benimsemeye başlamıştır. şu anın bu konuya siyasi açıdan yaklışmamsı kanaatindeyim. eğer siyasi bir yasak kaldırma girşiminde bulunulursa ciddi manada ters teper. neden.elinden özgürlükleri alınan bir grup galeyana gelir başörtüsü iyice göze batar.
ayrıca muhafazakar partiler kabullenelimki bu tür olaylara mazlum ve mazlumu koruyoan kahrman olarak yaklaştı. yani bir kova temiz suya bir damla sidik bulaştı. bu tür olayarı iyi yönetemediler. akp şu ana kadar iyi gidiyordu ancak sadece benim gibi düşünenlere özgürlük dediği şu ana kadar

Konuyu çok güzel özetlemişsin, İstanbul'un kendi halinde, muhafazakar sayılabilecek bir ilçesinde doğdum büyüdüm, başörtülüsü, çarşaflısı, açığı hep bir aradadır, yaşadığım yerde 80 sonlarında askeri lojmanlarda oturan kadınların arasında başörtülülerde vardı, çarşaflılarda ama ne zamanki siyasiler örtü üzerinden siyaset yapmaya başladılar, ne zaman siyasi irade inatlaştı o zaman lojmanlarda, orduevlerinde, askeri hastanelerde sorunlar baş gösterdi. Bu inatlaşma kadınları etkiledi, başı kapalı kadın açık olana cehennemde yanacaksın derken, açık kadında baş örtüsüne olmadık sözler sarf etti.

Başı kapalı kadınlar en az 15-20 yıldır özel sektörde başlarını açmadan çalışabiliyor, buna bizzat şahidim zira kızımı kapalı doktor ve hemşirelerin çalıştığı bir hastaneye götürdüm yıllarca, kamusal alan sorunu var sadece. O da aşılmalı.

Ayrıca siyasileştirilmesin söylemimi yineliyorum, buradaki çocuklar üniversitenin kapısından içeri alınmazken, onlar evlatlarını nerede okuttu? Samimi olsunlar...
 
Mune;
Siz yasadiginiz cevre olarak öyle görmüsünüzdür birsey diyemem.
Ama basörtü yasagi 1984 te getirildi.
Cumhuriyet kuruldugundan beri her ne kadar kanunen böyle bir yasak olmasada basörtülülere resmi kurumlarda calisma izni verilmiyordu.
Fakat ögrenciler üniversitelere basörtüsü ile girebiliyordu.
Ama 70 li yillarda giderek artan basörtülü ögrenci sayisindan hoslanmayan yetkililer, 1984 yilanda basörtü yasagini yürürlüge koymuslardir.
Bu yasak sonrasinda bircok yerde basörtülü kizlar okula alinmazken, bazi üniversiteler görmezden geliyorlardi.
90 li yillara gelindiginde ise artik basörtü yasagini kabul etmeyen bir topluluk olustu.
O dönemde ki bir muhafazakar parti bu yasagin kaldirilmasini ilk kez gündeme getiren oldu.
Yani basörtüsü sorunu zaten vardi.
 
bilim ile din dogmalarının çeliştiğinin farkında mısınız?

Benim bu konudaki hassasiyetim de bu yönde ama bu başlıkta tartışmak doğru değil.

Bi yandan kendileri gibi yaşamayan insanlara getirilmeye çalışılan yasakları savunup da diğer yandan başörtüsü özgürlüğü istemeyi de samimi bulmuyorum.Ben kimsenin yaşam tarzına karışmadım,hatta bi haksızlık gördüysem bana laf düştüyse savundum.Aynı saygıyı beklemek çok mu?
Meydanlarda niye savunulmuyo deniyo?Meydanlarda herkes kendi özgürlüğünü savunuyo.Siz niye kendi hakkınız,özgürlüğünüz için orda değilsiniz demezler mi adama?
Çoğumuzun olduğu gibi benim büyük dedelerim de gaziydi.Atatürk de onların komutanları,lideriydi.Bugün de bu milletin ulu önderi.
Sen daha başından milletin hassasiyetlerine dokunursan,senin hakkını senden çok savuncak insanlar yanından çekiliverir.
 
Son düzenleme:
Mune;
Siz yasadiginiz cevre olarak öyle görmüsünüzdür birsey diyemem.
Ama basörtü yasagi 1984 te getirildi.
Cumhuriyet kuruldugundan beri her ne kadar kanunen böyle bir yasak olmasada basörtülülere resmi kurumlarda calisma izni verilmiyordu.
Fakat ögrenciler üniversitelere basörtüsü ile girebiliyordu.
Ama 70 li yillarda giderek artan basörtülü ögrenci sayisindan hoslanmayan yetkililer, 1984 yilanda basörtü yasagini yürürlüge koymuslardir.
Bu yasak sonrasinda bircok yerde basörtülü kizlar okula alinmazken, bazi üniversiteler görmezden geliyorlardi.
90 li yillara gelindiginde ise artik basörtü yasagini kabul etmeyen bir topluluk olustu.
O dönemde ki bir muhafazakar parti bu yasagin kaldirilmasini ilk kez gündeme getiren oldu.
Yani basörtüsü sorunu zaten vardi.

Siz gençlerin okullara alınmamaları ve başörtülü kadınların kamuda çalışmaması üzerinde duruyorsunuz, buna bir itirazım olmadı, öyle birşey yok diyerek inkarda etmiyorum.
Benim üzerinde durduğum nokta, sokaktaki kadın hiçbir zaman diğer bir kadını yargılamadı, dışlamadı, ne zaman ki başörtüsü siyasilerce ele alındı o zaman kıyamet koptu. Siyasi inatlaşmalar sırasında olan kadınlara oldu.

İdeolojileri arasında muhafazarlık olan bir partinin iktidar olduğu yıl yasaklanması baş örtüsünün siyasileştirileceği, araç olarak kullanılmak istendiği sonucunu çıkarabilir miyiz?

Çünkü ben gerçekten kadınların kılık kıyafetinin üstünden nemalanılmasını istemiyorum, ülke bunları çoktan aşmış olmalıydı, hatta sorun olarak görülmemeliydi bile, giyim insani bir hak değil mi? Benim kıyafetimi yasaklayanlar kendilerinde nasıl bir hak gördüler?
Giyim benim, örtü benim, ben bunu hazmedemiyorum aslında.
Konuyu dağıtmış gibi olacağım ama kadın üzerinden prim yapılmasına karşıyım, başörtüsü bir tarafta, öte tarafta engelli kadın milletvekiline pantolon giyemezsin deniyor.
Sürekli kadınların önüne engel koyan kim? Birde onu çözeceğiz, bunu halledeceğiz diyorlar ama çocuklar yurtdışında okutuluyor. Buradaki çocuklarla aynı sorunu paylaşmıyorlar(Sözüm yanlış anlaşılmasın, isteyen istediği yerde okur, okutur, birtek kişiyide hedef almıyorum, lafım hepsine)
Ben cidden samimiyet istiyorum hepsinden.
 
Siz gençlerin okullara alınmamaları ve başörtülü kadınların kamuda çalışmaması üzerinde duruyorsunuz, buna bir itirazım olmadı, öyle birşey yok diyerek inkarda etmiyorum.
Benim üzerinde durduğum nokta, sokaktaki kadın hiçbir zaman diğer bir kadını yargılamadı, dışlamadı, ne zaman ki başörtüsü siyasilerce ele alındı o zaman kıyamet koptu. Siyasi inatlaşmalar sırasında olan kadınlara oldu.

İdeolojileri arasında muhafazarlık olan bir partinin iktidar olduğu yıl yasaklanması baş örtüsünün siyasileştirileceği, araç olarak kullanılmak istendiği sonucunu çıkarabilir miyiz?

Çünkü ben gerçekten kadınların kılık kıyafetinin üstünden nemalanılmasını istemiyorum, ülke bunları çoktan aşmış olmalıydı, hatta sorun olarak görülmemeliydi bile, giyim insani bir hak değil mi? Benim kıyafetimi yasaklayanlar kendilerinde nasıl bir hak gördüler?
Giyim benim, örtü benim, ben bunu hazmedemiyorum aslında.
Konuyu dağıtmış gibi olacağım ama kadın üzerinden prim yapılmasına karşıyım, başörtüsü bir tarafta, öte tarafta engelli kadın milletvekiline pantolon giyemezsin deniyor.
Sürekli kadınların önüne engel koyan kim? Birde onu çözeceğiz, bunu halledeceğiz diyorlar ama çocuklar yurtdışında okutuluyor. Buradaki çocuklarla aynı sorunu paylaşmıyorlar(Sözüm yanlış anlaşılmasın, isteyen istediği yerde okur, okutur, birtek kişiyide hedef almıyorum, lafım hepsine)
Ben cidden samimiyet istiyorum hepsinden.

Bak bunlar çok önemli.
Geçende bir soru sormuştum.
İki parmağını şıklatarak yeri yerinden oynatan hükümet, neden bu başörtü sorununu çözmüyor yahu?
Bunca yıldır nerede akıllar?

Chp karşı çıkmış, anayasa mahkemesine gitmiş falan filan.
Geçelim bunları.
İsteselerdi bu sorunu çözerledi değil mi?

Ama dara düşüldüğünde hortlatacak bir şeye ihtiyaç var.

Ben inancı yüzünden başörtülü kadınlarımıza cidden çok üzülüyorum.
Olan onlara oluyor.
 
Son düzenleme:
Siz gençlerin okullara alınmamaları ve başörtülü kadınların kamuda çalışmaması üzerinde duruyorsunuz, buna bir itirazım olmadı, öyle birşey yok diyerek inkarda etmiyorum.
Benim üzerinde durduğum nokta, sokaktaki kadın hiçbir zaman diğer bir kadını yargılamadı, dışlamadı, ne zaman ki başörtüsü siyasilerce ele alındı o zaman kıyamet koptu. Siyasi inatlaşmalar sırasında olan kadınlara oldu.

İdeolojileri arasında muhafazarlık olan bir partinin iktidar olduğu yıl yasaklanması baş örtüsünün siyasileştirileceği, araç olarak kullanılmak istendiği sonucunu çıkarabilir miyiz?

Çünkü ben gerçekten kadınların kılık kıyafetinin üstünden nemalanılmasını istemiyorum, ülke bunları çoktan aşmış olmalıydı, hatta sorun olarak görülmemeliydi bile, giyim insani bir hak değil mi? Benim kıyafetimi yasaklayanlar kendilerinde nasıl bir hak gördüler?
Giyim benim, örtü benim, ben bunu hazmedemiyorum aslında.
Konuyu dağıtmış gibi olacağım ama kadın üzerinden prim yapılmasına karşıyım, başörtüsü bir tarafta, öte tarafta engelli kadın milletvekiline pantolon giyemezsin deniyor.
Sürekli kadınların önüne engel koyan kim? Birde onu çözeceğiz, bunu halledeceğiz diyorlar ama çocuklar yurtdışında okutuluyor. Buradaki çocuklarla aynı sorunu paylaşmıyorlar(Sözüm yanlış anlaşılmasın, isteyen istediği yerde okur, okutur, birtek kişiyide hedef almıyorum, lafım hepsine)
Ben cidden samimiyet istiyorum hepsinden.

Aslinda ayni seyi söylüyorum ama bir farkla.

66 yilinda basörtüsü ile Ankara ünüveristesine girmek isteyen bir kiz ögrenci baski ve tehditlerle okuldan atilmistir.
Bu kisi ilk kez basörtüsü ile üniversiteye girmek istemis ama izin verilmemistiir.
sonrasinda sanirim 67 yilinda yine bir kiz ögrenci üniversiteye basörtüsü ile girmis ve baskilara aldirmamis 2 bu benim inancim geregidir" diyerek basini acmamistir.
Bundan sonra basörtülü ögrenci sayisi giderek artmistir.
Bu tarihten sonra kamu ve resmi kurumlarda bir bir basörtüsü yasaklanmistir.
Bu durum basörtülü ögrencilere yönelik siddetleri arttirmis ve basörtülü ögrenciler üniversite icinde tartaklanarak basörtüleri ve mantolari üzerlerinden cekilip alinmistir.
Böylece ülkede bir basörtüsü düsmanligi baslamistir ki o zamanlarda kurulmus bir muhafazakar parti bile yok sayilir.

Sunu altini cizerek belirtmek isterim ki.
Basörtüsü yasaklari basladiginda piyasada muhafazakar parti falan yoktu
Takvimler 1966 yi gösteriyorsu.



Yani demem o ki.

O dönemdeki bir siyasi parti alenen basörtü düsmanligi ve ötekilestirmesi yaparak zaten alet etmis oldu.
Elbetteki baska bir partide cikip bunlari yapan partinin karsisinda duracakti.
Siyasette bu kacinilmazdir.

Hea derseniz ki bu dogru mu?
Elbette ki bende isterim herkes özgürce inancinin gereklerini yerine getirebilsin.
Ülkede ki her fert cevresine zarari dokunmadikca özgürce yasasin.
Ama bu ezilen kizlari yillarca kimse duymadi.
Taa 1966 yilinda siyasiler bu duruma bulastigi icin arkasindan gelenlerin bulasmasi kainilmazdi.

Kendi cocuklarini yurtdisinda okutmalarina gelecek olursak.
Siz olsaniz yapmazmiydiniz.
Sahsen ben yapardim.
Eger imkanim varsa cocuklarimi haklarina sahip olacaklari biryerde okuturdum.
Sunuda inkar edemeyiz ki, yillardir zulüm gören bu kizlarimiz ve basörtüsü ile resmi ve kamu binalarida calisamayan bayanlarimiz yavas yavasta olsa bu hükümet zamaninda haklarina kavusmuslardir.
 
Son düzenleme:
konu dışı gibi gelecek ama.....bırak başörtüsünü muhafazakar partiler ne zaman kadın kısmına değer vermiş allahaşkına.......şu konu beni o kadar çok sinirlendiriyor ki..........biz daha tecavüze uğramış bir çocuğun hakkını arayamadık ki....yarın öbürgün senin çocuğunun başına ne geleceği belli değil.........adamlar resmen üstünü örttü bu konunun.....sona da gelip başörtüsü ajitasyonu yaptılar.........bu oyuna gelen kadınlara ben birşey demiyorum

not: başörtüsüne elbette karşı değilim
 
Mune;
Siz yasadiginiz cevre olarak öyle görmüsünüzdür birsey diyemem.
Ama basörtü yasagi 1984 te getirildi.
Cumhuriyet kuruldugundan beri her ne kadar kanunen böyle bir yasak olmasada basörtülülere resmi kurumlarda calisma izni verilmiyordu.
Fakat ögrenciler üniversitelere basörtüsü ile girebiliyordu.
Ama 70 li yillarda giderek artan basörtülü ögrenci sayisindan hoslanmayan yetkililer, 1984 yilanda basörtü yasagini yürürlüge koymuslardir.
Bu yasak sonrasinda bircok yerde basörtülü kizlar okula alinmazken, bazi üniversiteler görmezden geliyorlardi.
90 li yillara gelindiginde ise artik basörtü yasagini kabul etmeyen bir topluluk olustu.
O dönemde ki bir muhafazakar parti bu yasagin kaldirilmasini ilk kez gündeme getiren oldu.
Yani basörtüsü sorunu zaten vardi.

Weiscim olyları değerlendiriken içinde bulundukları yılların değerlerine , ideoloji ve şartlarına bakarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyetten itibaren demişsin, o döneme bir bakalım. kılık kıyafet kanunu direk kadın kıyafetini kapsamaz ama kadınlar "modern" giyime teşvik edilmiş, herhangi bir kanun çıkarılmamış yalnız bazı belediye ve il mecliseri peçe ve çarşafı yasaklamak istemişler . (burada kraldan çok kralcılkmı var bilemeidm) yalnız bu yasağı dayandıracak bir kanun olmadığı için bu kararları tatbik edememişler. şapka kanunun çıkarlması ile sokakta dini yansıtan kıyafetleri ile dolaşılması, yasaklanmış bu tür kıyafetler dini semboller olarak görülmüştür. aslında 28 şubat kararlarında siyasal simge haline geldi dedim ama konunun bu döneme uzandığı aşikar. çünkü başörtüsü dinsel bir simgedir.
bakın burada şunu ayırmak lazım, kılık kıyafet kanununda direk kadının kıyafetini belirleyen bir yasak yok.sadece modern kıyafete teşvik var. yani bu dönemden itibaren kraldan çok kralcı siyasetçileirimiz dinini yaşamak isteyen kadınları ötekeleştirmek için kamusal alanadan , siaysi alandan, bilimsel mekanlardan uzaklaştırmak için durumdan vazife çıkarmışlardır. 1978de CHP Hükümetininin Çalışma Bakanlığı ilk defa resmi olarak kadın memurların başörtü örtmelerini yasaklamıştır yani 1978 yılına kadar kanunsuz işler yapmışlardır.1978- 8 Aralık 1978 tarih ve 52 nolu genelge ile CHP Hükümeti ilk defa kamu hizmetinde çalışan bütün kadın memurların başörtü örtmelerini yasaklamıştır ve bundan sonraki yasak 1982 yılında çıkmıştır YÖK türbanı yasaklmıştır . malum 1960 ve 1980 dönmeleri Türk siyasi yaşamında darbelerin olduğu bir dönemdir. 1960 darbesinin sebeplerinden birisi ülkenin muhafazakarlarca bir baskı rejimine götürülmesi gerekçesi ,1980 askerî darbesinin gerekçeleri arasında ülkede yaygınlaşan siyasi cinayetler, ve 6 Eylül günü Konya'da Necmettin Erbakan önderliğinde yapılan ve darbe liderlerinin şerîat amaçlı bir kalkışma girişimi olarak nitelediği Kudüs Mitingi gösterildi. Konya mitingi olarak da bilinen bu mitingde topluluk İstiklal Marşı sırasında yerlere oturmuş ve İstiklal Marşını yuhalanmıştır. miting sırasında sürekli şeriat çağrısı yapılmış, miting devleti protestoya dönüşmüştür. görüldüğü üzere bu dönem yasakların tavan yaptığı ve siyasilerin kaosları yönetemediği hatta belkide istemese bile buna ön ayak oldukları bir dönemdir. Özal iktidarı zamanında bu yasaklar biraz olsun gevşetilmiş bu konu yine herhangi bir siyasi karar alınmadan geçi bir çözüme kavuşmuştur. ancak günümüz siyasi ortamlarını diğer dönemlerden ayıran en önemli özellik gençlerin hiç bir siyasi yasağa tahammülünün olmadığı bir dönemdir. bu dönem de geçmişten ağzı yanan ciddi bir orta kesim, ve yine evrensel bir dünya görüşü olan her türlü yasağı reddeden bir gençlik var. daha önce de söylediğim gibi kanunsuz olarak gündeme getirilmiş bir yasağın yine kanunsuz bir şekilde gündemden kalkacağı düşüncesindeyim. bence hiç bir siyasi görüş bu konuyu malzeme yapmamalı. ha senin düşüncelerin kimi bağlar adamlar ne derse o olur diyorsanız benim gibi düşünen çok insan olduğunu görüyorum.
 
Son düzenleme:
Aslinda ayni seyi söylüyorum ama bir farkla.

66 yilinda basörtüsü ile Ankara ünüveristesine girmek isteyen bir kiz ögrenci baski ve tehditlerle okuldan atilmistir.
Bu kisi ilk kez basörtüsü ile üniversiteye girmek istemis ama izin verilmemistiir.
sonrasinda sanirim 67 yilinda yine bir kiz ögrenci üniversiteye basörtüsü ile girmis ve baskilara aldirmamis 2 bu benim inancim geregidir" diyerek basini acmamistir.
Bundan sonra basörtülü ögrenci sayisi giderek artmistir.
Bu tarihten sonra kamu ve resmi kurumlarda bir bir basörtüsü yasaklanmistir.
Bu durum basörtülü ögrencilere yönelik siddetleri arttirmis ve basörtülü ögrenciler üniversite icinde tartaklanarak basörtüleri ve mantolari üzerlerinden cekilip alinmistir.
Böylece ülkede bir basörtüsü düsmanligi baslamistir ki o zamanlarda kurulmus bir muhafazakar parti bile yok sayilir.

Sunu altini cizerek belirtmek isterim ki.
Basörtüsü yasaklari basladiginda piyasada muhafazakar parti falan yoktu
Takvimler 1966 yi gösteriyorsu.



Yani demem o ki.

O dönemdeki bir siyasi parti alenen basörtü düsmanligi ve ötekilestirmesi yaparak zaten alet etmis oldu.
Elbetteki baska bir partide cikip bunlari yapan partinin karsisinda duracakti.
Siyasette bu kacinilmazdir.

Hea derseniz ki bu dogru mu?
Elbette ki bende isterim herkes özgürce inancinin gereklerini yerine getirebilsin.
Ülkede ki her fert cevresine zarari dokunmadikca özgürce yasasin.
Ama bu ezilen kizlari yillarca kimse duymadi.
Taa 1966 yilinda siyasiler bu duruma bulastigi icin arkasindan gelenlerin bulasmasi kainilmazdi.

Kendi cocuklarini yurtdisinda okutmalarina gelecek olursak.
Siz olsaniz yapmazmiydiniz.
Sahsen ben yapardim.
Eger imkanim varsa cocuklarimi haklarina sahip olacaklari biryerde okuturdum.
Sunuda inkar edemeyiz ki, yillardir zulüm gören bu kizlarimiz ve basörtüsü ile resmi ve kamu binalarida calisamayan bayanlarimiz yavas yavasta olsa bu hükümet zamaninda haklarina kavusmuslardir.



Siz daha önceki yorumunuzda 1984'te yasaklandı dediğiniz için 1984 üzerinden yorum yaptım, 1966'da yasaklanmaya başlandı diyorsunuz, 1965'te halk oylarının büyük bir çoğunluğuna sahip olarak tek başına iktidara gelmiş, daha sonrasında 1980 yılına kadar ki seçimlerde de koalisyon hükümetinde yer alan, kendini muhafazakar diye adlandıran, merkez sağ bir parti yasakladı, diğeri yasağı kaldırma çabasında.


Bu arada dayatmadan, diretmeden, demokratça ve son derece saygın bir dille, farklı pencerelerden ama ortak payda da buluşarak yaptığımız fikir alışverişi için kendi adıma teşekkür ederim.

Düşüncelerinizden yararlanmak güzeldi, topiği ziyadesinden fazla meşgul ettiğim için hakkınızı helal edin yorumcu arkadaşlarım.
 
lafa gelince forumlarda yazmaya gelince hepiniz zaten destekliyorsunuz 15 tane ağaç için özgürlük diyerek yürüdünüzde bu zamana kadar neden bize destek olmak için konusmadınız????
o serbest diyen arkadasa diyorum adalet bakanlığında çalısıyorum bizde yasak !
4b 4c değilim ben kadrolu memurum ve imkansız
ateistmis yahudiymis beni zerre kadar ilgilendirmez herkesin inancı kendine atatürkçülük 4 5 bayrak alarak sokağa çıkmakla olmuyor bizde seviyoruz atamızı bizimde basımıza gelen haksızlıklar var bizi neden savunan destekleyen olmuyor bırakın bu biz sizin arkanızdayız laflarını lafınız niyetiniz sağlamsa !ARKAMIZDA DURUN!
Ruhat mengi "Allah müslümanmıdır "diye sordu 1 allahın kulu ayaklanmadı ..Biz koyun değiliz siyasi görüsümü ben basımdaki örtüye göre vermem
ben okadar geri kafalıymısımya peki simdi siz cevap verin
SORUNUNUZ ÖZGÜRLÜKSE BUGÜNE KADAR BİZİM UĞRADIĞIMIZ ÖZGÜRLÜK DIŞI HAREKETE NEDEN DUR DEMEK İÇZİN TEK BİR ADIM BİLE ATMADINIZ!!!!!!!!!
Ben konusulana değil fikre zikre bakarım.
hadi çok destekliyorsanız sizde yazın TBMM YE DİLEKÇENİZİ BENDE ANASAYFAMDAN YAZILAN DİLEKÇELERE BAKAYIM !
Ne olucak biz ise basımız kapalı gelince şeriatmı ilan edilicek???
SİZE SON BİR SORUM BİR SABAH UYANIYORSUNUZ VE BASI KAPALI İSE GİRMEK ÇALIŞMAK YASAK DİYOR (İŞVEREN YADA KAMU KURUM KURULUŞ AMİRİNİZ) NE YAPARDINIZ???
Bana iyi niyetli olan herkes "temiz iyi fikirlidir"konusmakla olmuyor yürümeyin tamam ama 2 satır dilekçeyle bize destek çıkın ben ozaman derim evet bizim arkamızdalar diye
 
lafa gelince forumlarda yazmaya gelince hepiniz zaten destekliyorsunuz 15 tane ağaç için özgürlük diyerek yürüdünüzde bu zamana kadar neden bize destek olmak için konusmadınız????
o serbest diyen arkadasa diyorum adalet bakanlığında çalısıyorum bizde yasak !
4b 4c değilim ben kadrolu memurum ve imkansız
ateistmis yahudiymis beni zerre kadar ilgilendirmez herkesin inancı kendine atatürkçülük 4 5 bayrak alarak sokağa çıkmakla olmuyor bizde seviyoruz atamızı bizimde basımıza gelen haksızlıklar var bizi neden savunan destekleyen olmuyor bırakın bu biz sizin arkanızdayız laflarını lafınız niyetiniz sağlamsa !ARKAMIZDA DURUN!
Ruhat mengi "Allah müslümanmıdır "diye sordu 1 allahın kulu ayaklanmadı ..Biz koyun değiliz siyasi görüsümü ben basımdaki örtüye göre vermem
ben okadar geri kafalıymısımya peki simdi siz cevap verin
SORUNUNUZ ÖZGÜRLÜKSE BUGÜNE KADAR BİZİM UĞRADIĞIMIZ ÖZGÜRLÜK DIŞI HAREKETE NEDEN DUR DEMEK İÇZİN TEK BİR ADIM BİLE ATMADINIZ!!!!!!!!!
Ben konusulana değil fikre zikre bakarım.
hadi çok destekliyorsanız sizde yazın TBMM YE DİLEKÇENİZİ BENDE ANASAYFAMDAN YAZILAN DİLEKÇELERE BAKAYIM !
Ne olucak biz ise basımız kapalı gelince şeriatmı ilan edilicek???
SİZE SON BİR SORUM BİR SABAH UYANIYORSUNUZ VE BASI KAPALI İSE GİRMEK ÇALIŞMAK YASAK DİYOR (İŞVEREN YADA KAMU KURUM KURULUŞ AMİRİNİZ) NE YAPARDINIZ???
Bana iyi niyetli olan herkes "temiz iyi fikirlidir"konusmakla olmuyor yürümeyin tamam ama 2 satır dilekçeyle bize destek çıkın ben ozaman derim evet bizim arkamızdalar diye
sana bir tavsiyem var arkadaşım, yarın iş yerine başörtülü git. her yasak bir direnişe gebedir. madem yasak istemiyorsun direneceksin. oturduğumuz yerden ama yasakladılar ne yapalım demeyeceksin. bend eörtülüyüm ve kendimide dahil ederek bir öz eleştiri yapıyorum, bu yasak geldikten sonra bir kısım örtülü sanki bu yasağı bekliyormuş gibi açılıp saçıldık. makyajlar, kıyafetler. örtümüze biz kendimiz sahip çıkmadık." iki ağaç" için yaplan direniş kadar direniş göstermedik. bir grup göstredi, hapislere atıldı. sonra hepimiz tırstık. yalansa yalan deyin
 
Son düzenleme:
Siz daha önceki yorumunuzda 1984'te yasaklandı dediğiniz için 1984 üzerinden yorum yaptım, 1966'da yasaklanmaya başlandı diyorsunuz, 1965'te halk oylarının büyük bir çoğunluğuna sahip olarak tek başına iktidara gelmiş, daha sonrasında 1980 yılına kadar ki seçimlerde de koalisyon hükümetinde yer alan, kendini muhafazakar diye adlandıran, merkez sağ bir parti yasakladı, diğeri yasağı kaldırma çabasında.


Bu arada dayatmadan, diretmeden, demokratça ve son derece saygın bir dille, farklı pencerelerden ama ortak payda da buluşarak yaptığımız fikir alışverişi için kendi adıma teşekkür ederim.

Düşüncelerinizden yararlanmak güzeldi, topiği ziyadesinden fazla meşgul ettiğim için hakkınızı helal edin yorumcu arkadaşlarım.
Tam olarak yasaklama 84 yilinda oldu ama daha öncesinde 66 yilindan itibaren yavas yavas yasaklanmalar baslamisti.

Bende kendi adima tesekkür ederim.
Konusmak gelismek demektir. Bende bakic acinizla olaylara bakmis oldum.
 
Back